uyurgezerler uyarı! Gaziantep Üniversitesi (GAZÜ) Tıp Fakültesi Psikiyatri Belli Başlı Bilim Dalı Öğretim Üyesi Doç Dr Abdurrahman Altındağ, uyurgezerliğin, bilinmeyen nedenlerle genetik yatkınlıktan veya gündüz yaşanan sorunların geceye yansımasından dolayı ortaya çıkabildiğini söyledi Altındağ, yaptığı açıklamada, uyurgezerliğin bir uyku bozukluğu durumu olduğunu ve bu sorunu yaşamış kişilerin uykuda normalde beklenmeyen, amaçsız hareketler yaptığını belirtti Uyurgezer şahısların uykuda amaçsız bir şekilde yürüdüğünü, dolaştığını, başka bir odaya geçebildiğini ve nadir de olsa sorunla ilgili, dışarı çıkıp arabayla dolaşma gibi daha karışık olguların da ortaya çıktığını ifade eden Altındağ, şöyle konuştu: ''Uyurgezerlik, bilinmeyen nedenlerle, kalıtımsal yatkınlıktan veya gündüz yaşanan sorunların geceye yansımasından nedeniyle ortaya çıkabiliyor Nedenleri konusunda az önce netleşmiş bir veri değil Fakat bazı olgularda tam açıklanamayan genetik bir yatkınlık var Ailede bir kişide uyurgezerlik varsa onun çocuğunda ya da aynı soydan gelen bir kişide uyurgezerlik görülebiliyor Bir Takım hastalarda ise gündüz yaşanan sıkıntılar geceye yansıyabiliyor Fakat bu koşul, genelde kimsesiz bir niçin olmuyor'' Altındağ, uyurgezer bir kişinin uykuda hareket ederken sözde uyku sersemi bir durumda olduğunu ve bu kişideki uyku durumunun devam ettiğini açıklama etti Bir kişiyle uyurgezerlik halindeyken iletişim kurulmaya çalışıldığında, çoğunlukla ya cevap alınmadığını veya kolay cevaplar alınabildiğini ve uyurgezer kişinin yaptıklarının farkında olan olmadığını bildiren Altındağ, şunları anlattı: ''Uyurgezer kişiler telkine yatkındır Onlardan yatağına dönmesini istediğinizde olumlu cevap verirler Taşkınlık ve sert bir yanıt laf konusu değildir Uyandıklarında ise ne yaptıklarını hatırlamazlar Çoğunlukla hastalar kendilerince tehlikesiz hareket ederler Çok nadir durumlarda hastanın bir şekilde yaralanması ya da zarar görmesi söz konusu olabilir'' ÇARE VE AİLELERE DÜŞEN GÖREV Altındağ, genelde 48 yaş aralarında başlayan ve çocuklarda yüzde 10, erişkinlerde ise yüzde 1 oranında görülen uyurgezerliğin tedavisi olası bir hastalık olduğunu ifade etti Bu rahatsızlığın erişkin yaşlarda kendiliğinden azalabildiğini, bu yaşlar sonrasında da nadiren devamlı olgulara rastlandığını dile getiren Altındağ, uyurgezerlik sorununun tedavisinde yüz güldürücü sonuçlar alındığını bildirdi Uyku ve uykuyla ilgili sorunlarla o kadar fazla disiplinin ilgilendiğini, bunlar arasında başta psikiyatri elde etmek üzere nöroloji, kulak burun boğaz, göğüs hastalıkları, iç salgı bezleri bilim dalı ve kardiyolojinin geldiğini gösteren Altındağ, açıklamasını şöyle sürdürdü: ''Ama temelde uykuyla ilgili problemler psikiyatri ve nörolojinin alanı ve genel olarak hastalar bu konudaki sorunlarıyla ilgili olarak psikiyatra başvurur Uyurgezerlik, uykunun süratli göz hareketlerinin olmadığı fazın 3 ve 4 evresinde görülüyor Tedavide, bu dönemi baskılayacak, süresini ve yoğunluğunu azaltacak ilaçlar kullanılıyor Hastanın günlük sorunlarından kaynaklanan veya psikiyatrik bir sorun söz konusu ise buna karşın bir tedavi ve hap tedavisiyle hastaların kayda değer bir kısmı bu sorununundan kurtuluyor'' Altındağ, yakınları uyurgezerlik problemi yaşayan ailelerin, bu şahısların kendilerine zarar verecek bir ortam oluşmasının önlemek için önlem alması gerektiğini belirterek, ''Özellikle sıcak bölgelerde çoğu kişinin damlarda ya da evlerinin balkonlarında yattığı biliniyor Bu şart, uyurgezerler açısından risk oluşturabilmektedir'' dedi