Uzun süreli hafıza ve işleyişi

Uzun süreli düşünce, hafızanın son durağıdır Uzun süreli belleğin hacmi bugüne dek ölçülemediği için sonsuz kapasitesi olduğu düşünülmektedir Belleğinizin bu kısmında us almayacak miktarlarda data saklıyor ve bu bilgilere her gün yenisini ekliyorsunuz Örneğin, yaptığınız jurnal işlerin tümü uzun süreli belleğinizde belirtilen bilgiler baz alınarak yapılıyor Duş almayı, diş fırçalamayı, saatinizi kurmayı, yemek yemek hazırlamayı, işe gitmeyi, otomobil kullanmayı ve kahve hazırlamayı hayatınızın bir döneminde öğrendiniz Bahsi geçen eylemleri icra etmek için zorunlu bilgiler ve daha nicesi, siz farkında olmasanız da uzun süreli belleğinizde tutuluyor O Kadar tabii uzun süreli belleğinizde tutulan bilgiler sadece gündelik işlerle ilgili yok; geçmiş yaşantılarınız, ilişkileriniz ve karakter özelliklerinizi oluşturan özellikler de beyninizin bu kısmında yer alıyor
Uzun Süreli Zihin Nasıl Kaydeder*ve İşler ?

Uzun süreli hafıza her ne dek bilgiyle dolup taşıyor olsa da, bu bilgiler rasgele dağılmış parçalar halinde saklanmıyor Bilgileri kaydetmeniz ve kolaylıkla hatırlamanız için onları sınıflandıran dahası sistem mevcut
Bir anı ya da veri uzun süreli belleğinize kaydedildiğinde, daha önce yaşadığınız deneyimlerle arasında bir ilişki kurulur Mesela, bildiğiniz veya yeni öğrendiğiniz kelimeler; ses, anlam ya da dış görünüş bakımından benzerlik belirten öteki kelimelerle benzer yere kaydedilir Bunu daha da açmamız icabında, beyniniz hafızanızdaki kelimeler için kategoriler yaratır; böylece elma ve şeftali gibi meyveler emrindeki yanlamasına kaydedilir Her ikisi de konut eşyası olan masa ve sandalye için de benzer şey geçerlidir Etek ve gömlek de giysi olduklarından bağlı yandan kaydedilirler Umarım ana fikri anlamanıza yetmiştir bu örnekler Hafızanızdaki ögeler ansızın artı kategoriye de ait olabilirler – örneğin, bugün ne giysem diye düşünürken kafanızda bütün siyah giysi, takı ve ayakkabılarınızı düşünür ve bunları benzer kategoriye koyabilirsiniz
Sözlü hikayeler, yazı icat edilmeden önceki dönemde tescil mekanizmaları olduğundan; yazı keşfedilmeden önce yaşamış çoğu kültür, geçmişte yaşadıkları manâlı olayları yâd etmek ve hatırlatmak için uzun süreli belleğe güvenmişlerdir Örneğin, İlyada ve Odysseia fiilen derlenmeleri yapılmadan önce iki ayrı destansı ve sözlü destandı
Kaydetme ve hatırlama eylemlerinin başarılı olması için hafızanızdaki bilgilerin arasında kurulan ilişki epeyce önemlidir Eğer beyniniz yeni bir kavramı uzun süreli hafızada*hali hazırda kaydedilmiş bir kelime veya anıyla özdeşleştirişe, kaydetme işlemi çok daha kolay gerçekleşecektir Bu durumda hatırlama eylemi de daha basit gerçekleşecektir; çünkü beyin bu bilgiyi bilince taşımadan önce, anımsamak istenen sözcük ya da kavramla birlikte bu bilgiyle ilişkili diğer hatıralarınızı da arıyor olacaktır
Uzun Süreli*Hafızanın*Ayrı Çeşitleri Var Mı ?

Uzun süreli akıl; bilgileri üç temel kategoriye böler: işlemsel fikir, anısal akıl ve anlamsal düşünce İşlemsel hafızada yer alan bilgiler açıklanmış eylemlerin yapılması için bilmemiz gereken bilgilerdir Mesela; bisiklete binmek, dişinizi fırçalamak, ayakkabınızı bağlantı kurmak ve araba sürmek işlemse hafızada kaydedilen bilgilerdir Genelde, bu gibi işlemleri icra etmek için gereken bilgiler asgari düzeyde anımsama gerektiren kökleşmiş bilgilerdir Kısacası, işlemsel hafızadaki bilgiler üstü kapalı bilgilerdir
Anısal hafızada bulunan bilgilerse yaşadığınız durum ve durumları hatırlamanızı sağlayan bilgilerdir Olayın kendisinin yanına, olayla ilgili teferruat (yer, vakit vs) da kaydedilir Otobiyografik düşünce de anısal belleğe epeyce benzer – otobiyografik düşünce, kişinin kendi yaşamıyla ilgili bilgileri kaydettiği yerdir Anlamsal hafızada ise, öğrenilen olgularla ilgili bilgiler tutulur – (mesela, babanızın doğum günü, kelimelerin anlamı, adresiniz, telefonun mucidi vb) Anısal ve anlamsal hafızalarsa, işlemsel belleğin aksine açık hafızalardır Uzun süreli hafızalardan bilinçli olarak çekilip alınmalıdırlar