Çok kısaca kadın cinsel organının kasılması sonucu, ilişkiye izin vermemesi olarak tanımlayabileceğimiz vajinismus hastalığında, cinsel terapilerin başarı oranı yüzde doksanların üzerindedir.
Uzman olmayan ya da yeterli eğitim almamış kişilerce yapılan tedavilerin başarı şansı çok düşük olmakta ve yarattığı hayalkırıklığı bir sonraki uzmanın da başarı şansını düşürmektedir. Bu konuda otorite olan hemen her uzman vajinismus tedavisindeki en büyük sorunlardan birisinin daha önceden beceriksiz, bilgisiz ya da yeterli zaman ayırmadan yapılan vajinismus tedavisi olduğu konusunda hemfikirdirler. Yeteri kadar hazırlanmayan vajinismuslu için “parmak egzersizleri” bir kabus haline gelmektedir.
Vajinismus şikayeti olan hastalarımızın öncelikle bir kadın doğum uzmanı muayenesinden geçmesinin ve ardından “cinsel terapi” eğitimi almış bir psikiyatra başvurmasının en uygun yaklaşım olabileceğini düşünüyorum.
Zarın kesilmesi, uyuşturucu kremler, ilişki öncesi alkol alımı, genel anestezi altında ilişki, botoks, tek seanslık terapilerin işe yaramadığını, yarasa bile etkisinin geçici olacağını vurgulamak isterim. Vajinismuslu kadının bilinçaltında bulunan tedavi ile ilgili korkusu maalesef onu yukarda saydığım terapileri denemesine yol açmaktadır yani kişi kolaya kaçmak isterken çözümsüzlüğe saplanmakta ve boşanmayla sonuçlanabilen durumlar yaşamaktadır.