Vajinismus, kadınlarda en sık görülen cinsel işlev bozukluklarından biridir. Genellikle cinsel birleşmenin oluşacağı esnada kendini gösteren, vajinanın 1/3’lük kısmındaki kasların kasılmasıyla meydana gelen ilişkiye girememe durumudur. Bu durum penisin vajinaya yerleşmesini engeller ve cinsel birliktelik yaşanamaz. Vajinismus rahatsızlığına sahip kişi partneriyle yakınlaşmaya başladığı sırada derin bir kaygıya kapılır ve genellikle bu beraberliğin yaşanmasından kaçınır. Eğer ön sevişme bir şekilde gerçekleştiyse de kadın penisin vajinaya girmesi sırasında kasılmaya başlar ve partnerinden kendini korumaya çalışır. Bacaklarıyla kendini kapatma, partneri uzaklaştırmaya çalışma gibi tepkiler gözlemlenebilir.
Burada önemli olan kadının bu tepkileri istem dışı gerçekleştirdiğinin farkında olmaktır. İstemsiz bir şekilde verilen bu fiziksel tepkiler kadının aldığı keyfi kararlar değil, çözülmesi gereken önemli bir cinsel sağlık problemidir. Öncelikle partnerlerin bu bilinçte olması hem tedavi sürecini kolaylaştıracak hem de birbirlerine karşı tahammüllerini arttıracaktır. Çiftlerin cinsel hayatlarında karşılaşacakları böyle bir problem, belirli nedenleri olan ve tedavi sürecinden birlikte geçecekleri bir cinsel rahatsızlıktır. Bu konuda sorumluluk yalnızca kadına yüklenmemeli ve sağlıklı bir aile yaşamı için sorun birlikte aşılmaya çalışılmalıdır.
PEKİ YA NEDENLERİ NELERDİR?
Vajinismus rahatsızlığı jinekolojik veya psikolojik nedenlerden kaynaklanan bir cinsel hastalıktır. Fakat vakaların yüzde doksanı bu rahatsızlığın psikolojik temelli olduğunu göstermiştir. Bu rahatsızlığa sahip hastaların çok az bir kısmının vajinal bölgedeki fonksiyonel bozukluklar sebebiyle birliktelik yaşayamadığı görülmüştür. Vakaların çoğunluğu ise psikolojik temelli sorunlardan ileri gelmektedir.
Uzak doğu ve ülkemizde batı ülkelerine nazaran daha sık görülen bu cinsel sağlık sorunu, çoğu kez kültürel etkilerin oluşturduğu önyargılar sebebiyle meydana gelen bir hastalıktır. Kadının bulunduğu çevrede cinsellik açısından baskıcı bir tutum ve cinselliğin ayıplanması gibi bir durum söz konusuysa bilinç altına yerleşen korkular vajinismusa sebep olabilir. Bunun yanında kişi ergenlik döneminde ve evlilik öncesi dönemde sık sık cinsel birliktelikle alakalı korkutucu hurafeleri dinlemek zorunda kaldıysa bu hurafelerin yaşattığı endişe evlilikte kendini koruma içgüdüsüne dönüşebilmektedir.
Bir diğer nedense Vajinismus rahatsızlığına sahip bireyin geçmişinde travmatik bir olayla karşı karşıya kalmasıdır. Ağrılı bir jinekolojik müdahale, taciz veya tecavüze uğramış olmak, eşiyle zorla evlendirilmiş olmak da bu rahatsızlığın nedenleri arasındadır. Vajinismus nedenleri açısından iki ayrı başlıkta değerlendirilmektedir.
Primer Vajinismus: “İlk gece korkusu” olarak da adlandırılır. Kadının yaşayacağı ilk birliktelik durumunda ortaya çıkar. Temelinde kadının kötü bir olay yaşanacağı, birlikteliğin olması halinde çok acı çekeceğine dair sanılar yer almaktadır. Cinsel ilişkinin bu şekilde kötü sonuçlanacağına dair bir inanış, kişinin önceden edindiği duyumlar ve yanıltıcı bilgiler sebebiyle ortaya çıkar. Daha önce bu durumu iç dünyasında baskılamış veya baskılamak zorunda bırakılmış bireylerin bu tip bir Vajinismus problemiyle daha sık karşılaştığı görülmüştür. Kişinin ergenlik döneminde cinsel kimliğiyle alakalı farkındalığının ailesi tarafından oluşturulmaması hatta bu durumun bir sır gibi saklanması Primer Vajinismus’un en tipik kaynağıdır. Bu sınıftaki kadınlar yalnızca cinsel beraberlikten çekinmez, vajinaya giren herhangi bir şeye karşı da kasılma yaşarlar. Bu sebeple jinekolojik müdahaleler de bu bireylerde gerçekleştirilemez. Sorun algısal ve psikolojik temelli olduğu için çözüme daha çok psikoterapik yöntemlerle ulaşılmaktadır. Bu rahatsızlığın hiç oluşmaması adına ebeveynlerin bu konularda çocuklarından kaçmak yerine onlara zamanında, gerekli cinsel eğitimi vermeleri beklenir. Aksi taktirde yaşanacak travmalar ve tedavi süreçleri kaçınılmaz hale gelecektir.
Sekonder Vajinismus: Cinsel yaşamı normal seyrinde ilerleyen bireyin travmatik bir olay -ağrılı bir jinekolojik muayene, düşük, kürtaj, zor gerçekleşen bir doğum- yaşaması halinde gelişen vajinismus türüdür. Birliktelik sırasında kadının yaşadığı travmatik olayı hatırlaması ve aynı acıyı hissetme korkusu bu tip vajinismus’un oluşma sebebidir. Psikolojik tedavilerle üstesinden gelinebilen bir sorundur.
Burada önemli olan kadının bu tepkileri istem dışı gerçekleştirdiğinin farkında olmaktır. İstemsiz bir şekilde verilen bu fiziksel tepkiler kadının aldığı keyfi kararlar değil, çözülmesi gereken önemli bir cinsel sağlık problemidir. Öncelikle partnerlerin bu bilinçte olması hem tedavi sürecini kolaylaştıracak hem de birbirlerine karşı tahammüllerini arttıracaktır. Çiftlerin cinsel hayatlarında karşılaşacakları böyle bir problem, belirli nedenleri olan ve tedavi sürecinden birlikte geçecekleri bir cinsel rahatsızlıktır. Bu konuda sorumluluk yalnızca kadına yüklenmemeli ve sağlıklı bir aile yaşamı için sorun birlikte aşılmaya çalışılmalıdır.
PEKİ YA NEDENLERİ NELERDİR?
Vajinismus rahatsızlığı jinekolojik veya psikolojik nedenlerden kaynaklanan bir cinsel hastalıktır. Fakat vakaların yüzde doksanı bu rahatsızlığın psikolojik temelli olduğunu göstermiştir. Bu rahatsızlığa sahip hastaların çok az bir kısmının vajinal bölgedeki fonksiyonel bozukluklar sebebiyle birliktelik yaşayamadığı görülmüştür. Vakaların çoğunluğu ise psikolojik temelli sorunlardan ileri gelmektedir.
Uzak doğu ve ülkemizde batı ülkelerine nazaran daha sık görülen bu cinsel sağlık sorunu, çoğu kez kültürel etkilerin oluşturduğu önyargılar sebebiyle meydana gelen bir hastalıktır. Kadının bulunduğu çevrede cinsellik açısından baskıcı bir tutum ve cinselliğin ayıplanması gibi bir durum söz konusuysa bilinç altına yerleşen korkular vajinismusa sebep olabilir. Bunun yanında kişi ergenlik döneminde ve evlilik öncesi dönemde sık sık cinsel birliktelikle alakalı korkutucu hurafeleri dinlemek zorunda kaldıysa bu hurafelerin yaşattığı endişe evlilikte kendini koruma içgüdüsüne dönüşebilmektedir.
Bir diğer nedense Vajinismus rahatsızlığına sahip bireyin geçmişinde travmatik bir olayla karşı karşıya kalmasıdır. Ağrılı bir jinekolojik müdahale, taciz veya tecavüze uğramış olmak, eşiyle zorla evlendirilmiş olmak da bu rahatsızlığın nedenleri arasındadır. Vajinismus nedenleri açısından iki ayrı başlıkta değerlendirilmektedir.
Primer Vajinismus: “İlk gece korkusu” olarak da adlandırılır. Kadının yaşayacağı ilk birliktelik durumunda ortaya çıkar. Temelinde kadının kötü bir olay yaşanacağı, birlikteliğin olması halinde çok acı çekeceğine dair sanılar yer almaktadır. Cinsel ilişkinin bu şekilde kötü sonuçlanacağına dair bir inanış, kişinin önceden edindiği duyumlar ve yanıltıcı bilgiler sebebiyle ortaya çıkar. Daha önce bu durumu iç dünyasında baskılamış veya baskılamak zorunda bırakılmış bireylerin bu tip bir Vajinismus problemiyle daha sık karşılaştığı görülmüştür. Kişinin ergenlik döneminde cinsel kimliğiyle alakalı farkındalığının ailesi tarafından oluşturulmaması hatta bu durumun bir sır gibi saklanması Primer Vajinismus’un en tipik kaynağıdır. Bu sınıftaki kadınlar yalnızca cinsel beraberlikten çekinmez, vajinaya giren herhangi bir şeye karşı da kasılma yaşarlar. Bu sebeple jinekolojik müdahaleler de bu bireylerde gerçekleştirilemez. Sorun algısal ve psikolojik temelli olduğu için çözüme daha çok psikoterapik yöntemlerle ulaşılmaktadır. Bu rahatsızlığın hiç oluşmaması adına ebeveynlerin bu konularda çocuklarından kaçmak yerine onlara zamanında, gerekli cinsel eğitimi vermeleri beklenir. Aksi taktirde yaşanacak travmalar ve tedavi süreçleri kaçınılmaz hale gelecektir.
Sekonder Vajinismus: Cinsel yaşamı normal seyrinde ilerleyen bireyin travmatik bir olay -ağrılı bir jinekolojik muayene, düşük, kürtaj, zor gerçekleşen bir doğum- yaşaması halinde gelişen vajinismus türüdür. Birliktelik sırasında kadının yaşadığı travmatik olayı hatırlaması ve aynı acıyı hissetme korkusu bu tip vajinismus’un oluşma sebebidir. Psikolojik tedavilerle üstesinden gelinebilen bir sorundur.