vakıfların ortaya cıkş nedenleri nelerdir?
İlk vakıf muessesesinin, 625'te bizzat Peygamber Efendimiz tarafından tesis ettirildiğine dair bugun elimizde bilgiler bulunmaktadır(10) Bu bağlamda, Peygamber Efendimiz Medine'de kendisine ait hurma bahcelerinden bir kısmını vakfederek gelirlerinin İslam'ın savunulmasında ihtiyac duyulacak alanlarda sarfedilmesine ayırmıştır Yine bu gaye icin, Fedek hurmalığındaki hissesini, yiyecek ve icecek ihtiyacı bulancak yolculara tahsis buyurmuştu Hayber'deki hurma bahcesini ise uce bolerek gelirlerin birinci bolumunu colukcocuğuna, kalan iki bolumun gelirlerini de Muslumanların faydalanması icin ayırmıştı(11) Bu tesbitlerden sonraaksi yonde ki goruşlere rağmendiyebiliriz ki, ilk vakıf hareketi peygamber Efendimizle başlamıştır Hz Omer (ra)'ın vakıfların tesisi ve vakfiyelerin esasları konusunda ortaya koyduğu gayretlerse kaynaklarda yer almış bulunmaktadır İslam'ın ikinci buyuk Halifesi, Semg (Temg) adlı arazisini vakfetmek isteğiyle Peygamberimize gelmiş ve şu suali kendilerine yoneltmişti
Ya RasUlellah, ben, nazarımda en guzel ve kıymetli bir hurmalığa sahip bulunmaktayım Halis kazancımdan bu malımı vafketmek istiyorumdediğinrde, RasUlullah Efendimiz:
Bu hurmalığın aslını, rakabesini vakfet Artık o hibe edilmez, varis olunmaz, yalnız onun mahsulu (ihtiyac icinde olana) infak edilir (yedirilir)buyurmuştur Bu soz uzerine Hz Omer, burasını hadiste ifade edildiği bicimde vakfetmiştir(12) Vakıf kuruluşları, tarih icinde guclenerek varlıklarını surdurerek hizmetlerine devam edegelmişlerdir Ozellikle Selcuklular doneminde Turkler, Anadolunun her bir koşesinde ictimai hayır hizmetleri goren pek cok sayıda vakıf meydana (bilgi yelpazesinet) getirmişlerdir Selcuklu devlet adamları, Fatimilerin, İslam coğrafyasında surdurmek istedikleri, toplumun inanc butunluğunu bozmayı hedefleyen bozguncu hareketlere karşı daha sağlıklı mucadele icin eğitim kurumlarının sayılarını artırmışlardır Sozkonusu muesseseler herturlu ihtiyaclarını karşılamaya matUf vakıflar tesis etmişlerdir
Vakıflar Osmanlı devleti doneminde ise ayrı bir oneme haiz konuma geldi Osmanlı Devleti sınırları icinde kalan yerleşim alanlarında kurulup ayakta tutulan vakıflar; yoksullara ve duşkunlere yardım ediyor; belirli topluluk, meslek ve aile uyelerini destekliyor, halkın yararına olacak kamu niteliğindeki işleri (yol, kopru, cami, su kemerivb) yurutmekteydi İmkanları yerinde olanlar, fakir insanların eğitim, sağlık ve kulturel işlerini destekliyordu Devletin yapmak durumunda olup da ceşitli nedenlerle gercekleştiremediği işler bu yollarla yapılıyor, devlete bireyin desteği somut olarak kendini gosteriyordu
İlk vakıf muessesesinin, 625'te bizzat Peygamber Efendimiz tarafından tesis ettirildiğine dair bugun elimizde bilgiler bulunmaktadır(10) Bu bağlamda, Peygamber Efendimiz Medine'de kendisine ait hurma bahcelerinden bir kısmını vakfederek gelirlerinin İslam'ın savunulmasında ihtiyac duyulacak alanlarda sarfedilmesine ayırmıştır Yine bu gaye icin, Fedek hurmalığındaki hissesini, yiyecek ve icecek ihtiyacı bulancak yolculara tahsis buyurmuştu Hayber'deki hurma bahcesini ise uce bolerek gelirlerin birinci bolumunu colukcocuğuna, kalan iki bolumun gelirlerini de Muslumanların faydalanması icin ayırmıştı(11) Bu tesbitlerden sonraaksi yonde ki goruşlere rağmendiyebiliriz ki, ilk vakıf hareketi peygamber Efendimizle başlamıştır Hz Omer (ra)'ın vakıfların tesisi ve vakfiyelerin esasları konusunda ortaya koyduğu gayretlerse kaynaklarda yer almış bulunmaktadır İslam'ın ikinci buyuk Halifesi, Semg (Temg) adlı arazisini vakfetmek isteğiyle Peygamberimize gelmiş ve şu suali kendilerine yoneltmişti
Ya RasUlellah, ben, nazarımda en guzel ve kıymetli bir hurmalığa sahip bulunmaktayım Halis kazancımdan bu malımı vafketmek istiyorumdediğinrde, RasUlullah Efendimiz:
Bu hurmalığın aslını, rakabesini vakfet Artık o hibe edilmez, varis olunmaz, yalnız onun mahsulu (ihtiyac icinde olana) infak edilir (yedirilir)buyurmuştur Bu soz uzerine Hz Omer, burasını hadiste ifade edildiği bicimde vakfetmiştir(12) Vakıf kuruluşları, tarih icinde guclenerek varlıklarını surdurerek hizmetlerine devam edegelmişlerdir Ozellikle Selcuklular doneminde Turkler, Anadolunun her bir koşesinde ictimai hayır hizmetleri goren pek cok sayıda vakıf meydana (bilgi yelpazesinet) getirmişlerdir Selcuklu devlet adamları, Fatimilerin, İslam coğrafyasında surdurmek istedikleri, toplumun inanc butunluğunu bozmayı hedefleyen bozguncu hareketlere karşı daha sağlıklı mucadele icin eğitim kurumlarının sayılarını artırmışlardır Sozkonusu muesseseler herturlu ihtiyaclarını karşılamaya matUf vakıflar tesis etmişlerdir
Vakıflar Osmanlı devleti doneminde ise ayrı bir oneme haiz konuma geldi Osmanlı Devleti sınırları icinde kalan yerleşim alanlarında kurulup ayakta tutulan vakıflar; yoksullara ve duşkunlere yardım ediyor; belirli topluluk, meslek ve aile uyelerini destekliyor, halkın yararına olacak kamu niteliğindeki işleri (yol, kopru, cami, su kemerivb) yurutmekteydi İmkanları yerinde olanlar, fakir insanların eğitim, sağlık ve kulturel işlerini destekliyordu Devletin yapmak durumunda olup da ceşitli nedenlerle gercekleştiremediği işler bu yollarla yapılıyor, devlete bireyin desteği somut olarak kendini gosteriyordu