Vanquish - İnceleme

Shinji Mikami’yi eminim ki duymuşsunuzdur. Kendisi Survival Horror cinsinin en güzel oyunlarını yapan adamdır. 1997’de yarattığı Resident Evil fenomeniyle isminden laf ettirmiş, peşpeşe gelen devam oyunları ile de muvaffakiyetini pekiştirmiştir. Lakin Capcom’dan garip bir halde ayrılmasının akabinde Resident Evil serisi de yavaş yavaş düşüşe geçmeye başladı. 4. ve 5. oyun yalnız başına değerlendirildiklerinde hoş olsalar da dehşet özelliklerinin çıkartılıp aksiyona abanılmasıyla epey eleştirilmişti. Uzunca bir müddet ortalıkta görünmeyen Mikami ise, yesyeni bir oyunla önümüze çıktı. Bakalım kendisine yakışacak bir oyun mu olmuş Vanquish. Birinci çıktığı hengam herkesin gözünden kaçsa da; bu oyuna hakkını verdik.

Memleketi Amerikalılar mı Kurtaracak!

“Her şey güneşli bir günde, gökyüzünden gelen taarruzla başlamıştı. San Fransisco’da gökdelenlerin arasında yükselen bu ışık huzmesi kısa müddet içerisinde binlerce kişisi öldürmüştü. Derhal akabinde tetiklediği patlamalar ile Goldengate köprüsü de yıkılmıştı. San Francisco, saniyeler içerisinde harap olmuştu. Sıradaki maksat ise New York’tu. Şayet ABD 8 saat içerisinde teslim olmazsa devletin kalbi vurulacaktı bu sefer. Bunun üstüne derhal basın içtiması düzenleyen Lider Elizabeth Winters birlik bildirileri verse de kişilerin çokça umudu kalmamıştı. Derhal Albay Robert Burns komutasında bir uzay gemisi saldırıyı gerçekleştiren uzay kolonisine yollandı. Gemide DARPA’nın geliştirdiği yeni elbiseyi test etmek hedefli katılan Sam Gideon da bulunuyordu. Fakat onun herkesten sakladığı bir hedefi vardı; o da Profesör Francois Candidade’i kurtarmak...”


Umumî olarak baktığım hengam hikayesi bu türlü. Her ne kadar klişe bir ABD vs Rusya olsa da, neyseki oyun içindeki ara görüntüler durumu kurtarıyor. Oyunun başlarında hikaye şık başlasa da hengam içinde sıkıcı bir hale geliyor. Lakin oyunun son 1 saatinde büyük sürprizler gerçekleşiyor. Açık uçlu son ile birlikte yeni bir oyunun geleceği bugünden aşikâr diyebiliriz. Lakin umumî kanaatim; hikayesi için oynanacak bir oyun değil Vanquish. Yeniden de oyun içindeki göndermeler nedeniyle bir bakıma esprili bir hikayesi var diyebiliriz.

Şimşek Suratında Akan Oynanış

Vanquish, birinci bakışta alışkın olduğumuz Tps’ler üzere görünebilir. Karakterimiz Gears of War’daki üzere yanında 3 silah taşıyabiliyor (2 tane de bomba) , tek tuşla yakın savunmaya girebiliyor, tek tuşla da sipere geçip siperden atlıyor. Evet, epey çakma bir oynanış üzere gözükebilir. Lakin bu oyun Tps’ler için devrim sayılabilecek bir oynanışa sahip. Üstümüze giydiğimiz ARS (Augmented Reaction Suit) ile çatışma içinde her şey elimizin altında oluyor. Nasıl mı? Gelin Bakalım.