Forumda yenilikler devam etmektedir , çalışmalara devam ettiğimiz kısa süre içerisinde güzel bir görünüme sahip olduk daha iyisi için lütfen çalışmaların bitmesini bekleyiniz. Tıkla ve Git
x

Son konular

Varım!

Varım!

iltasyazilim

FD Üye
Katılım
Ara 25, 2016
Mesajlar
0
Etkileşim
17
Puan
38
Yaş
36
F-D Coin
58
Saatlerdir bilgisayarın başında oturuyordu, hala beklediği mail
gelmemişti Silkindi Kaç saat olmuştu bilgisayar başına oturalı?
Oooo! İki saatten fazla olmuş, koskoca iki saat? Arkadaşları
yemeğe gösteri etmişti, Sinan sinemaya, oda arkadaşları ise fal
partisine Hiçbirini kabul etmemişti Hemen bu ücra internet
cafede gelecek o maili bekliyordu Daha ne dek sürecekti?
Kimbilir belki, bugün hesabına bile girmemişti, girmeyecekti?
Girse bile yazacağı daha manâlı ahali vardı belki Şayet de
onun ona önem verdiği gibi o, ona önem vermiyordu? Yok canım!
O da minimum Sevgi kadar bedel veriyordu Sevgi'ye, yazdığı her
mesajın karşılığı ertesi güne geliyor, hadi ertesi gün olmadı
birkaç gün içinde gecikmenin özürünü de içeren mail hesabında
bekliyordu Sevgi'yi Aylar olmuştu yazışmaya başlayalı,
bir defa bile aksamamıştı mailler Ta oysa, bu haftaya değin
Hafta başından beri tek bir satır gelmemişti ondan Olağandışı!
Ancak kendisi yazacak bir şey bulamasa ama, bu da ayda yılda
bir olurdu forward edilmis mesajlar gönderirdi, hoş sözler,
fıkralar veya ufacık bir ekart Üçüncü gün dayanamamış,
onu merak ettiğini söylediği bir mail göndermişti: Heeeey,
öldün mü kaldın mı? Haber verseneeeee! diye şakalaşmıştı
üstelik Ses seda yoktu yine karşı tarafta, beşinci gün
iyiden iyiye meraklanır olmuştu, hatta bir sapığın onun
hesabına girip gelen mesajları ondan önce okuyup sildiğini
bile düşünmüştü İyisi mi oturup bütün gün bekleyecekti
bilgisayar başında, ayrıca içinde de bir belirsizlik kalmayacaktı
bu nedenle Bugün sekizinci gün de bitmişti Yeniden en minik bir yazı
bile gelmemişti Unuttu beni diye geçirdi içinden Natürel, ne
bekliyordun ama!diye kızdı kendi kendine Alay etti bir zaman bu
çocukluğuyla Hiç görmediği, sadece yazılarıyla, şiirleriyle
tanıdığı biriydi karşıdaki ve hep öyle uzaktan böylece agnostik
kalacaktı Ne bekliyordu ancak? Kendisi de bilmiyordu Hayalinde
bu yazıları yazan kişiyi bir türlü canlandıramıyordu Ne vakit
gözlerini kapasa yalnızca bir çift el görüyordu, klavyenin tuşlarına
dokunan güzel parmaklar Bu elin kime ait olduğunu görmeye
çalışıyor, didiniyor fakat gerçek dışı aniden dağılan sis gibi yok
oluyordu Ertesi gün soluğu yine bilgisayar başında aldı Bekledi,
bekledi Birkaç arkadaşından gelen mailleri yanıtladı hemencecik
Gerçekten böyle ummak fena da olmuyordu hani Zaten tatildeydi
yapacak diğer bir işi yoktu, arkadaşlarından birçok eve dönmüştü
kalanlar ise onu çağırsa da o o kadar istemiyordu Bu düşüncelere
dalmışken yeni bir mesaj geldi Şaşkınlık adres pek yabancıydi ona
Azıcık kararsızlık ettikten sonra yüreği nefret edilen şey içinde açtı Mail,
merhaba ben Akın'ın yakın arkadaşıyım Kendisini trafik kazasında
kaybettik, telefon defterinin arasında sizin mail adresinizi bulduk ve
haber vermeyi yerinde gördük Başımız sağolsundiyor ve devam
ediyordu lakin mailin devamı onu ilgilendirmiyordu bundan böyleOkuyacağını
okumuştu zaten Kaçıncı ölüm haberiydi bu, bu kaçıncı layık verdiği
insandı yitip giden? Bazen tüm uğursuzluğun kendinde olduğunu
düşünüyordu Daha Sonra abuk subuk geliyordu düşündükleri, ama ne
farkederdi ancak, işte cok sevdiği, her gün yazdıklarıyla onun gününe
renk katan o kişi artık yoktu Fena bir şaka olamaz mıydı?
Ne yapacaktı şu anda? Beklediği mail gelmiş miydi? Ne yani
kalkıp gidecek ve bir daha gelmeyecek miydi? bir daha o hoş
mesajlari hiç göremeyecek yeniden o elleri hayal edememenin
üzüntüsüyle doğruldu Cebinden size henüz yollamadığı,
göndermek için doğum gününüzü beklediği bir şiir bulduk
Tıpatıp sahibine ulaşmamış bir mektup gibi
duruyordu oracıkta Aşağıda onun sizin
için yazdığı son şiiri bulacaksınız

VAR MISIN ?

Biliyorum şaşıracaksın
Son sözler gibi gelecek kulağına
Yoo yanılmıyorsun
Son sözler bunlar
Bu uzaklığı kaldırmak için ortadan
Sadece bir küçücük his'tik, sen bana ben sana
İki satır lâf, iki mısralık şiirdik
Bir gülücüktük
Bir soru isareti
Ama daha fazlasını istemek egoistlik mi?
Anla artık!
Sözler var ama satırlar eksik
Fikirler var fakat sayfalar yetersiz
Duygular var ama mısralar eksik
Anla bundan böyle biliyorum bir sen var, dahası ben
Uzaktan uzakta yerlerde ayrı ayrı şehirlerde
Fakat desem ki, sana:
Biz demeye var mısın?
Desem ki, ne sen olsun, ne de ben
Bir biz olalım
Var mısın ?

Akın Yıldız


Şaşırmıştı, istemezdi etraftakilerin gözü önünde ağlasın
Hiç adeti değildi ne de olsa Oysa Akın daima nasıl hissediyorsan
o kadar ol başkalarını boşver derdi İşte her zamanki gibi yine
dinlemişti onun sözünü Aramak o da benzer şeyleri hissetmiş,
o da artık bu uzakığı kaldırmak istemişti Doğumgünü geçmişti,
ayrıca de yeniden bilgisayar başında Yeni bir yaşa daha girmişti işte,
yepyeni bir yaş, yepyeni umutlar, acılar, mutluluklar Her yaş
olgunlaştırırmış birazcık daha insanı, şayet de en çok bu yaşa
girdiğinde olgunlaştığını anlayacaktı yıllar sonradan
arkasına dönüp baktığında kimbilir Akın! Kahretsin, seni
şimdiden özledim diyerek hıçkırıklara gömüldü Neden sonradan
eli yanıta gitti Akın'a geç kalmış bir yanıttı bu
Sadece tek bir kelime yazdı :
VARIM !


Alev Demir *
 
858,496Konular
981,849Mesajlar
29,894Kullanıcılar
Üst Alt