Forumda yenilikler devam etmektedir , çalışmalara devam ettiğimiz kısa süre içerisinde güzel bir görünüme sahip olduk daha iyisi için lütfen çalışmaların bitmesini bekleyiniz. Tıkla ve Git
x

Son konular

Varis Hastalığının Tarihçesi

Varis Hastalığının Tarihçesi
0
133

makaleci

FD Üye
Katılım
Ocak 14, 2020
Mesajlar
87,772
Etkileşim
8
Puan
38
Yaş
36
F-D Coin
68


Varis hastalığının tarihçesine baktığımızda karşımıza Tıp tarihindeki en eski belge çıkmakta. Bu da M.Ö 1550 yılına dayanan Ebers Papirusudur. Bu papirusda eski Mısır Tıbbına dayana pek çok hastalıkla ilgili bilgiler bulunmaktadır. Bunların içinde varis hastalığı da bulunmaktadır.

Bu dönemde genelde gözle görünen damarlara pek dokunulmaması önerilmektedir. Sonrasında Eski Yunan Medeniyetinde varis ile ilgili yakınmaları azaltacak bazı bitkisel ilaçlar başta sarımsak kremi ya da ezmesi hastalar önerilmektedir.

Hipokrat özellikle varis hastalığının ileri evresinde görülen yarlar: varis ülserleri ile ilgili ilk gözlemlerde bulunuştur. 2000 yıl öncesinden gelen bu gözlemlerde Hipokrat vücutta bulunan sıvıların dengesinin bozulması ve kötü sıvıların üstünlüğü ele geçirmesine örnek olarak varis hastalığını bir kanıt olarak görmüştür. İleri varis hastalığında yaralardan oluşan kanamalarda koyu renkli oksijenden fakir kanın patlayarak akmasını da vücudun kendi savunma mekanizması olarak görmüştür. Düşünün bacakları şiş ve yaraları olan bir hastada varis kanaması ile dışarı çıkan kandan sonra hastanın ‘’ pis kandan ‘’ kurtularak rahatlaması günümüzde bile bir tedavi olarak görülebildiğini akla getirir.

Hipokrat o dönemde bu damarlardan kurtulmanın bir yolunu genişleyen damarların pıhtılaşması ile tıkanması olarak görmüştür. Kendisi ilk olarak bazı demirden aletler kullanarak baskı ya da kızdırıp bu damarlara tutarak ^^yakarak^^ bir tedavi yöntemi geliştirmiştir. Bu günümüzdeki elektro koter ya da termoliz işleminin temelini oluşturur. Benzer bir akıl binlerce yıl öncesinden çalışarak bu sonucu üretmiş ve bizde günümüzde bunu kullanmaktayız.

İlk cerrahi girişim M.Ö 1657-86 yıllarında yaşayan Romalı Gauss Marius tarafından varisli damarın çıkartılması ‘’ varisektomi’’ şeklinde önerilmiştir.

Varisli damarın tamamen çıkartılması (stripping) ve yakılmasını ise gerçek anlamda dile getiren ilk kişi Celcus (M.Ö  30- M.S. 30 ) olmuştur. Varis tedavisi konusunda ilk adımlar atılmaya başlanmıştır.

Yine benzer bir şekilde Galen varisli damarların bir kanca ile çıkartılmasını gündeme getirmiştir. Bu işlem bizim bugün uyguladığımız varis paketlerinin çıkartılması ‘’ flebektomi’’ işlemi ile aynıdır.

İskenderiye’de Paulus yine varisli damarların çıkartılması konusunda benzer yöntemler önermiştir.

Bergama kökenli (ki tarihin ilk tıp okulu Bergamada kurulmuştur) bir belgede Oribasius (325-395) varis ameliyatının nasıl yapılacağı ile ilgili detaylı yazılar yazmıştır. Rezeksiyon, yakma ve pıhtıların çıkartılması gibi temel aşamalı bu belgede bulabilirsiniz.

Endülüs Cordoba Abu-Al-Qasim Khalaf Ibn’Abbas Al-Zahrawi (930-1013) varis damarlarından büyük safen venin nasıl çıkarılacağını detaylı anlatmıştır.

Guy de Chauliac (1298-1368) ayakta gelişen varis ülserlerinin tanımlama ve sınıflamasını yapan ilk doktor oluştur.

Ambroise Pare yine bir başka Fransız doktor 200 sene sonra benzer tanımlamaları yapacaktır.

William Harvey dolaşım sisteminin ilk bilimsel verilerini açıkladıktan sonra varisli damarlardan uzak durulması, aksi takdirde bunun tehlikeli olabileceği düşüncesi doktorlar arasında yerleşmiştir.

1628 yılında yayınladığı “Exercitatio Anatomica de Motu Cordis et Sanguini in Animalibus” kitabında dolaşım için fizyolojik ilk bilgileri yayınlamıştır.  Harvey aynı zamanda toplar damar sistemindeki kapakçıkların ve kapakçık yetmezliğine dikkat çeken ilk kişidir.

Charles Gabriel Pravaz (1791-1853) yine bir Fransız varisli damarların çıakrıtlması ve damarların içine ilca enjekte edilebilmesi için ilk aletleri yapan cerrahtır.


Cerrahi girişim ancak anestezik tekniklerin 19 YY ‘da uygulanmaya başlaması ile yeniden gündeme gelebilecektir.

İsterseniz varis çorapları konundaki tarihsel bilgilere de kısaca bir gözatalım.

Varis için basit çorap kompresyon tedavileri ise eski Roma döneminden beri uygulanmaktadır.  Özellikle askerlerin uzun yürüyüşlerde bacaklarına bezleri sıkıca sarması yorgunluklarını ve bacaklarının şişmesini önlemek için bu yöntemi kullandıkları bilinmektedir. Bu sargılar giyim değil tıbbi amaçlı kullanılmaktaydı. Her Roma askerinin bu tür bez ve bandajlar kullandığı tüm resimlerde görülmektedir.

17 YY’dan itibaren bu tür kompresyon yani baskılı bandaj kullanma fikri ayak ülser yaralarında kullanılmaya başlanmıştır. Burada kullanılan bandajın en azından 40-70 mm Hg gibi bir basınçla yani sıkıca sarılması önerilmiştir. Hatta çok sıkı sarılan ve topuk –ayak bölgesi sarılmadığında ayaklarda görülen morarmanın bandaj çıkartıldıktan sonra düzelmesi de toplardamarların çalışması ile ilgili bilgileri pekiştirmiştir. Bandaj kullanımı da o yüzden parmaklar ve topuk açıkta kalacak şekilde yapılmıştır. Bu bandajın sarılması da doktorun mahareti olarak görülmüştür.

Tüm bunlar günümüzdeki varis çoraplarının temelini oluşturacak uygulamalar üretmiştir.


 
858,499Konular
982,579Mesajlar
30,339Kullanıcılar
mesutozcan55Son üye
Üst Alt