iltasyazilim
FD Üye
Kelimelerin anlamlarını yitirdiği o meşhur yerden yazıyorum bu satırları sana Varlık ile yoksulluk arasındaki o ünlü yerde uzun bir bekleyişin içerisindeyim Bu satırları bir kayanın üstüne yazıyorum, kanımla sanırım Kadir değer bilmez birisi değilim biliyorsun Ama ben süre ve mekânın olmadığı bu yerde senin kıymetini bilemediğimi düşünüyorum Seni düşünüyorum Sahip olduklarının kıymetini kaybettikten sonra bilmek insanoğlunun laneti değil midir zaten? Biz halk müziği doğduğumuz zaman ile öldüğümüz zaman arasına sıkışmış zavallılarız Hayatıma baktığımda bunu görüyorum Ne bir adım ileri ne de bir adım geri atabiliyoruz Vakit bizim için fazla değerliymiş, bunu da yeni öğrendim Seninle ve dünya ile birlikteyken her şeyin üstesinden gelebileceğime inanıyordum Diğer insanlardan farklı olduğuma inanıyordum Zinde olduğuma inanıyordum Dünyaya hükmedebileceğime inanıyordum Ne değin da yanılmışım Meğerse ne dek basmakalıp ve ne değin güçsüzmüşüm Burada insanın düşünecek fazla vakti oluyor Doğrusu ne vakit var ne mekan Anlayamıyorum, algılarımı ne belirliyor bilmiyorum Sadece yaşamım var, pek Senden öncekileri bilemediğin gibi senden sonrakileri de bilemiyorsun elbette Sadece yaşadığın zamanda olanları bilebiliyorsun Bedeninim tek gerçek olduğuna ve varlık olduğuna inanıyordum Bu konuda da yanılmışım Bedenim yalnızca bir araçmış Dokunduğunu, gördüğümü sandığım dünya sandığımdan çok fakat fazla farklıymış şimdi anlıyorum Bunları ancak burada anlayabiliyorsun Hatırlar mısın bilmem arkadaşım Necati hep bunlardan bahsederdi Bense bu konuları sıkıcı bulurdum Ekonomiden ve siyasetten bahsetmeyi yeğlerdim Burada ne ekonomi ne de siyaset var Sonunu merak ettiğim ama bitmesini istemediğim uzun bir bekleyiş var öyle Kendimle hesaplaşıyorum Dünyadayken hatırlamadığım hayatın tüm detaylarını hatırlıyorum Ne kadar fazla kusur yapmışım Hiç kendimle hesaplaşmamışım Hafızamın karanlık köşelerine atmışım bütün yaşanılanları Fakat hafızam her şeyi kaydetmiş Ön çocukluğum, gençliğim, seninle tanışmam tümü ve her şey gözümün önünde Hemen bana ne olacak bilmiyorum Bu satırları bir okuyan olur mu, sana ulaşır mı onu da bilmiyorum Ama yazmalıydım Sana söylemediğim pek çok şey var ki Seninle geçecek olan bir lahza için bile her şeyimi feda edebilirim Her şeyim demişken hiçbir şeyimde yok burada Sadece ben varım Ne halde olduğumu sorma, bunu ben bile bilmiyorum Bu satırlar bir şekilde sana ulaşırsa veya herhangi birine bil ama seni fazla fakat fazla seviyorum Yaşarken bunu sana söylemem gerekirdi, söylemedim Fazla pişmanım Şimdi ne yapıyorsun bilmiyorum Seni seviyorum *