imagesveyalnizlikkulagimafisildadi5add257bccef9
Lacivert gokyuzune bakıyordum Bence lacivertti, cunku mavinin en karanlık hali ancak bir lacivert olabilirdi
Beklemediğim duşler kapımı calmıştı o akşam, yalnızlığım bana karşı her zamankinden daha cok ilgiliydi Dostlarımdan kıskanıyor ve onların da birer insan olduğunu yuzume vuruyordu Dizlerinin dibinde bana nasihatler veriyor, bir gun herkesin beni terk edeceğini, yalnızlığımın sayesinde asıl kıymetli olanı boylece hic unutmayacağımı anlatıyor, beni teselli ediyordu
Yalnızlık bana oyle gulumsuyordu ki, neredeyse mutlu olacaktım bu durumdan Lacivert gokyuzu birkac saat sonra maviye donmuştu Benimse hislerim kopkoyu duruyordu, yalnızca maviden derinliği calabilmişti yureğimle bir olup
Sevdiklerimin yokluğunda inceldikce inceldi kalbim Yeni bir hayat sozluğu oluşturmak istedim İlk once yalnızlığın anlamını değiştirdim Yalnızlık huzur, yalnızlık “O idi O yuce varlığı duşunmenin verdiği eşsiz guven duygusu, her hucreme işlemişti Aynaya bakarken yanımda olmayanların boşluğunu değil, O’nu gorebiliyordum artık Yalnızlık, bana cok comert davranıyordu
Bir merak uyandı zihnimde Neydi bu yalnızlığın esrarengiz varlığı? Bir yakama yapışıp bir yok olması… Bazen beni şımartıp bazen yerden yere vurması
Kalabalıkları seyrediyordum Bir yanda kırgınlıklar icinde kendi gozyaşlarıyla boğulanlar, diğer yanda dalıp giden gozlerle dunyaya bakanlar… Her biri sessizce yalnızlığı şereflendiriyorlardı
Ne buyulu bir havası vardı şu yalnızlığın, hem hicbir ayrım gozetmeden herkesin icinde, hem gorulemeyecek kadar hicbir yerdeydi
Zamanın en yakın dostuydu yalnızlık Yuceltilmeyi hak etmeyen, her sonu olan varlığın, bir gun kendisiyle tanışacağını bilerek acıyordu şu aleme
Cunku o sırrını, onu yaratandan alıyordu Biliyordu ki, kendisinin varlığı, duşunenler icin O’nun varlığıydı Yalnızlıkla tanışan herkes, tefekkur aleminde Allah’a yakınlaşırdı
Bu, aslında, O yuce varlığa ulaşmak icin gonderilen buyuk bir biletti Kimileri hemen yola cıkar, kimileri oyalanarak gec kalanlardan olurdu
Yalnızlığı benim kadar sevmeyenleri de goruyordum Onların kitabında yalnızlık huznun karşılığıydı “Karanlıkların efendisi dedikleri yalnızlığı, kendilerinden uzak tutmak icin yalancı dostlarıyla tutsuler yakarlardı Catık kaşlarla bakarlardı, bana ve de şaşkınca…
İnanamazlardı, yalnızlığa olan ilanı aşkıma, O’nun varlığında dualarımla yaptığım serenatları duymak istemezlerdi Soğuk gercekler ağır gelirdi onlara
Bilmezlerdi yalnızlığın bana oğrettiklerini… Bilmezlerdi ki, O yuce varlığı layıkıyla andığım her anı, bana yalnızlık hediye ederdi
Butun bunlardan habersiz olan cahilleri, yalnızlık, tebessumle izledi
Ve yalnızlık, kulağıma fısıldadı; “Bende beni yaratanı bulan, kendi varlığıyla O’nu anlatır
alıntı
Lacivert gokyuzune bakıyordum Bence lacivertti, cunku mavinin en karanlık hali ancak bir lacivert olabilirdi
Beklemediğim duşler kapımı calmıştı o akşam, yalnızlığım bana karşı her zamankinden daha cok ilgiliydi Dostlarımdan kıskanıyor ve onların da birer insan olduğunu yuzume vuruyordu Dizlerinin dibinde bana nasihatler veriyor, bir gun herkesin beni terk edeceğini, yalnızlığımın sayesinde asıl kıymetli olanı boylece hic unutmayacağımı anlatıyor, beni teselli ediyordu
Yalnızlık bana oyle gulumsuyordu ki, neredeyse mutlu olacaktım bu durumdan Lacivert gokyuzu birkac saat sonra maviye donmuştu Benimse hislerim kopkoyu duruyordu, yalnızca maviden derinliği calabilmişti yureğimle bir olup
Sevdiklerimin yokluğunda inceldikce inceldi kalbim Yeni bir hayat sozluğu oluşturmak istedim İlk once yalnızlığın anlamını değiştirdim Yalnızlık huzur, yalnızlık “O idi O yuce varlığı duşunmenin verdiği eşsiz guven duygusu, her hucreme işlemişti Aynaya bakarken yanımda olmayanların boşluğunu değil, O’nu gorebiliyordum artık Yalnızlık, bana cok comert davranıyordu
Bir merak uyandı zihnimde Neydi bu yalnızlığın esrarengiz varlığı? Bir yakama yapışıp bir yok olması… Bazen beni şımartıp bazen yerden yere vurması
Kalabalıkları seyrediyordum Bir yanda kırgınlıklar icinde kendi gozyaşlarıyla boğulanlar, diğer yanda dalıp giden gozlerle dunyaya bakanlar… Her biri sessizce yalnızlığı şereflendiriyorlardı
Ne buyulu bir havası vardı şu yalnızlığın, hem hicbir ayrım gozetmeden herkesin icinde, hem gorulemeyecek kadar hicbir yerdeydi
Zamanın en yakın dostuydu yalnızlık Yuceltilmeyi hak etmeyen, her sonu olan varlığın, bir gun kendisiyle tanışacağını bilerek acıyordu şu aleme
Cunku o sırrını, onu yaratandan alıyordu Biliyordu ki, kendisinin varlığı, duşunenler icin O’nun varlığıydı Yalnızlıkla tanışan herkes, tefekkur aleminde Allah’a yakınlaşırdı
Bu, aslında, O yuce varlığa ulaşmak icin gonderilen buyuk bir biletti Kimileri hemen yola cıkar, kimileri oyalanarak gec kalanlardan olurdu
Yalnızlığı benim kadar sevmeyenleri de goruyordum Onların kitabında yalnızlık huznun karşılığıydı “Karanlıkların efendisi dedikleri yalnızlığı, kendilerinden uzak tutmak icin yalancı dostlarıyla tutsuler yakarlardı Catık kaşlarla bakarlardı, bana ve de şaşkınca…
İnanamazlardı, yalnızlığa olan ilanı aşkıma, O’nun varlığında dualarımla yaptığım serenatları duymak istemezlerdi Soğuk gercekler ağır gelirdi onlara
Bilmezlerdi yalnızlığın bana oğrettiklerini… Bilmezlerdi ki, O yuce varlığı layıkıyla andığım her anı, bana yalnızlık hediye ederdi
Butun bunlardan habersiz olan cahilleri, yalnızlık, tebessumle izledi
Ve yalnızlık, kulağıma fısıldadı; “Bende beni yaratanı bulan, kendi varlığıyla O’nu anlatır
alıntı