velayette baba ayrıcaklı değil!!! Eşlerden birinin rızası olmadan açılan davada, çocuğun yaşını düzelten yerel mahkeme emri, Yargıtay 18 Hukuk Dairesi göre bozuldu Daire, eşlerden herhangi birisine öncelik ya da avantaj tanınmadan, izaç devam ettiği sürece esas ve babanın velayeti birlikte kullanacağına göze çarpan etti Yargıtay 18 Hukuk Dairesi'nin söz konusu kararı Devlete Ait Gazete'de yayımlandı Karara kadar, davacı Ahmet Savran, Bala Asliye Hukuk Mahkemesi'ne başvurarak, çocuğunun yaşının düzeltilmesini istedi Bala Asliye Hukuk Mahkemesi, Ahmet Savran'ın eşinin davaya katılması veya icazeti aranmadan davaya bakarak, yaş ayar istemini kabul etti Lokal Mahkeme Kararı, Cumhuriyet Başsavcılığı'nca temyiz edildi Yargıtay 18 Hukuk Dairesi, Başsavcılığın temyiz itirazlarını kabul ederek, lokal mahkemenin kararını bozdu Dairenin kararında, evliliğin devamı esnasında eşlerden birisi göre, nüfus kaydının düzeltilmesi istenilen çocuğa velayeten açılan davanın, Bala Asliye Hukuk Mahkemesi'nce, diğer eşin katılması ya da icazeti aranmadan davaya bakılıp kabulüne karar verildiği belirtildi Türk Medeni Kanunu'nun 336 maddesinde, 'eşlerden herhangi birisine öncelik ya da avantaj tanınmadan, evlilik devam ettiği sürece başlıca ve babanın, velayeti birlikte kullanacağının' öngörüldüğüne muhabere edilen kararda, benzer yasanın 342 maddesinde de 'anne ve babanın çocuğu velayetleri çerçevesinde temsilcilik edecekleri' ilkesinin yine ayırım yapılmadan getirildiği vurgulandı Emredici yasa kuralı Kararda, emredici nitelikteki bu yasa kuralının, evlilik birliği içinde velayetin kullanılması zarfında esas ve baba kadar çocuk namına açılacak tüm davalar yönünden de geçerli olduğu kaydedildi Kararda, şöyle denildi: 'Buna göre, belli başlı olan eşlerin birlikte dava açmaları ise de bunlardan birisi kadar açılacak davaya öteki eşin daha sonra icazetini bildirip olumlu iradesini ortaya koyması ile velayetin birlikte kullanılması gerçekleşmiş olacağından yeterlidir Öteki eşin katılımının veya rızasının sağlanamadığı davanın ise reddi gerekir Kararda, mahkemece davacıya, eşinin davaya katılmak ya da duruşmada hazır bulunmak suretiyle icazetini bildirmesi ya da icazetini belirten belge takdim etmesi için mehil verilip bunun sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, eşlerden birisinin istemi tatmin edici bulunarak davanın esası hakkında hüküm sabit olması dürüst görülmedi