iltasyazilim
FD Üye
Venüs'ün yüzeyindeki ısı yaklaşık 450oC'ye kadar ulaşır Bu sıcaklık, kurşunu bile eritmeye yeter Nitekim gezegenin yüzeyi, adeta lavlarla kaplı bir ateş topu gibidir Sülfürik asit katmanları ile dolu olan atmosfer, sürekli asit yağmurları yağdırır Atmosfer basıncı ise, Dünya'da denizin 1 km derinliğindeki basınca eş değerdirAncak bilimsel bir temeli olmamasına rağmen, adaptasyon fikri çoğu kişiyi etkiler Özellikle de burada anlatacağımız konu açısından
Bu kişiler, kendilerine Dünya'nın yaşam için özel bir gezegen olduğu anlatıldığında, hemen bu tür bir gezegenin şartlarında böyle bir yaşam çıkmış, başka gezegenlerde ise başka türlü yaşamlar gelişebilirgibi bir düşünceye kapılırlar Örneğin Dünya üzerinde bizim gibi insanlar yaşarken, Pluton gibi bir gezegenin üzerinde de, 238°C derecede terleyen, oksijen yerine helyum soluyan ya da su yerine sülfürik asit içen küçük yeşil adamların yaşayabileceğini düşünürler Hollywood stüdyolarında çevrilen ve bu hayali küçük yeşil adamları resmeden birtakım bilimkurgu filmleri de, bu kişilerin hayal güçlerini fazlasıyla besler
Oysa bu hayal gücünün temelinde cehalet yatmaktadır Nitekim biyoloji ve biyokimya hakkında bilgisi olan evrimciler bu gibi fantezileri savunmazlar Çünkü hayatın sadece belirli elementlerle ve belirli şartlar sağlandığı takdirde var olabileceğini gayet iyi bilirler Küçük yeşil adamlar masalını savunanlar, hemen her zaman için, evrim kavramına körü körüne inanan, ama biyoloji ve biyokimya hakkında pek bir şey bilmeyen ve bu bilgisizliğin verdiği cesaretle uydurma senaryolar üreten kişilerdir
Bu nedenle, söz konusu adaptasyon yanılgısını ortadan kaldırmak için belirtelim: Hayat sadece belirli elementlerle ve belirli şartlar sağlandığı takdirde var olabilir Bilimsel gerçekliği olan yegane hayat modeli karbon temelli bir hayattır ve bilimadamları evrenin hiçbir noktasında başka tür bir fiziksel hayatın olamayacağı sonucuna varmışlardır
Karbon, periyodik tablodaki altıncı elementtir Bu atom Dünya üzerindeki yaşamın temelidir, çünkü bütün temel organik moleküller (aminoasitler, proteinler, nükleik asitler gibi) karbon atomunun diğer bazı atomlarla çeşitli şekillerde birleşmesiyle oluşur Karbon, hidrojen, oksijen ve azot gibi diğer atomlarla birleşerek vücudumuzdaki milyonlarca farklı tür proteini meydana getirir Karbonun yerini tutabilecek başka bir element yoktur; çünkü başka hiçbir element, karbon gibi sınırsız türde bağ yapma özelliğine sahip değildir gunes sistemi Dolayısıyla evrendeki herhangi bir gezegende hayat var olacaksa, bu mutlaka karbon temellibir hayat olmak durumundadır(2)
Karbon temelli yaşamın ise değişmez bazı kuralları vardır Örneğin karbon temelli organik bileşikler (örneğin proteinler) sadece belirli bir ısı aralığında var olabilirler 120 °C'den yüksek ısılarda parçalanmaya, 20 °C'den düşük ısılarda donmaya başlarlar Sadece ısı değil, ışık, yerçekimi, atmosfer bileşimi, manyetik güç gibi etkenlerin de karbon bazlı bir yaşama izin verebilmeleri için çok dar ve belirli bazı sınırlar içinde olmaları gerekmektedir Dünya, işte tam bu dar ve belirli çerçevedeki sınırlara sahiptir Eğer bu sınırların herhangi biri bozulsa, örneğin Dünya'nın yüzey ısısı 120°C'yi aşsa, artık Dünya üzerinde yaşam olamaz
Bu yüzden, ne Dünya'nın ne de bir başka gezegenin üzerinde 238°C derecede terleyen, oksijen yerine helyum soluyan ya da su yerine sülfürik asit içen küçük yeşil adamların yaşaması mümkün değildir Hayat, ancak çok özel ve belirli şartların yerine getirildiği bir ortamda var olabilir Bir başka deyişle, canlılar, ancak kendileri için özel olarak tasarlanmış bir mekanda yaşayabilirDünya, işte bu özel olarak tasarlanmış mekandır
2 Michael Denton, Nature's Destiny, s 106
Bu kişiler, kendilerine Dünya'nın yaşam için özel bir gezegen olduğu anlatıldığında, hemen bu tür bir gezegenin şartlarında böyle bir yaşam çıkmış, başka gezegenlerde ise başka türlü yaşamlar gelişebilirgibi bir düşünceye kapılırlar Örneğin Dünya üzerinde bizim gibi insanlar yaşarken, Pluton gibi bir gezegenin üzerinde de, 238°C derecede terleyen, oksijen yerine helyum soluyan ya da su yerine sülfürik asit içen küçük yeşil adamların yaşayabileceğini düşünürler Hollywood stüdyolarında çevrilen ve bu hayali küçük yeşil adamları resmeden birtakım bilimkurgu filmleri de, bu kişilerin hayal güçlerini fazlasıyla besler
Oysa bu hayal gücünün temelinde cehalet yatmaktadır Nitekim biyoloji ve biyokimya hakkında bilgisi olan evrimciler bu gibi fantezileri savunmazlar Çünkü hayatın sadece belirli elementlerle ve belirli şartlar sağlandığı takdirde var olabileceğini gayet iyi bilirler Küçük yeşil adamlar masalını savunanlar, hemen her zaman için, evrim kavramına körü körüne inanan, ama biyoloji ve biyokimya hakkında pek bir şey bilmeyen ve bu bilgisizliğin verdiği cesaretle uydurma senaryolar üreten kişilerdir
Bu nedenle, söz konusu adaptasyon yanılgısını ortadan kaldırmak için belirtelim: Hayat sadece belirli elementlerle ve belirli şartlar sağlandığı takdirde var olabilir Bilimsel gerçekliği olan yegane hayat modeli karbon temelli bir hayattır ve bilimadamları evrenin hiçbir noktasında başka tür bir fiziksel hayatın olamayacağı sonucuna varmışlardır
Karbon, periyodik tablodaki altıncı elementtir Bu atom Dünya üzerindeki yaşamın temelidir, çünkü bütün temel organik moleküller (aminoasitler, proteinler, nükleik asitler gibi) karbon atomunun diğer bazı atomlarla çeşitli şekillerde birleşmesiyle oluşur Karbon, hidrojen, oksijen ve azot gibi diğer atomlarla birleşerek vücudumuzdaki milyonlarca farklı tür proteini meydana getirir Karbonun yerini tutabilecek başka bir element yoktur; çünkü başka hiçbir element, karbon gibi sınırsız türde bağ yapma özelliğine sahip değildir gunes sistemi Dolayısıyla evrendeki herhangi bir gezegende hayat var olacaksa, bu mutlaka karbon temellibir hayat olmak durumundadır(2)
Karbon temelli yaşamın ise değişmez bazı kuralları vardır Örneğin karbon temelli organik bileşikler (örneğin proteinler) sadece belirli bir ısı aralığında var olabilirler 120 °C'den yüksek ısılarda parçalanmaya, 20 °C'den düşük ısılarda donmaya başlarlar Sadece ısı değil, ışık, yerçekimi, atmosfer bileşimi, manyetik güç gibi etkenlerin de karbon bazlı bir yaşama izin verebilmeleri için çok dar ve belirli bazı sınırlar içinde olmaları gerekmektedir Dünya, işte tam bu dar ve belirli çerçevedeki sınırlara sahiptir Eğer bu sınırların herhangi biri bozulsa, örneğin Dünya'nın yüzey ısısı 120°C'yi aşsa, artık Dünya üzerinde yaşam olamaz
Bu yüzden, ne Dünya'nın ne de bir başka gezegenin üzerinde 238°C derecede terleyen, oksijen yerine helyum soluyan ya da su yerine sülfürik asit içen küçük yeşil adamların yaşaması mümkün değildir Hayat, ancak çok özel ve belirli şartların yerine getirildiği bir ortamda var olabilir Bir başka deyişle, canlılar, ancak kendileri için özel olarak tasarlanmış bir mekanda yaşayabilirDünya, işte bu özel olarak tasarlanmış mekandır
2 Michael Denton, Nature's Destiny, s 106