Boş ahşap evleri fotoğraflamak kolay mıydı? Elbette değildi Bir zamanlar varlığını bildiğin, her onlerinden gecişinde selam verip hal hatır sorduğun insanlar yoktu artık
Peki, onlar iclerinde olsa bu harika evleri boyle kolay resmedebilir miydin? Hepsine en guzel en ozel anlamları yukleyip değerli dostlarına armağan edebilir miydin?
Yapamazdın…
Yapamazdın cunku garip bir hal alırdı vaziyetin Komik bir hal alırdı belki senin asla komiklik gormediğin…
Sen o anı fotoğraflarken Horu Yengenin pencereden baktığını hic duşundun mu?
Geliiiiiiin
Napıyon gııııı, eski evin nesini cekiyon? Dur hele bi, benide cek…
Oyle diyecekti rahmetli, sonra acıklamalarını anlamayacaktı, mecburen onun tombik halinide cekecektin bir hatıra olarak Ve onu, yaşlı kadını kime armağan edecektin…!
Armağan etmeye kalmadan en guzel armağanı sundu ecel ona, en guzelini, en yakışanını elbet…
Ya sonra ki boş ev? Pencerelerine hayran kaldığın, tatlı cadıyı binbir zahmetle konu mankeni yaptığın ve cadının buyası cok tozlu, otuymıcam yengecim dediğinde ne diller doktuğun gonlun gibi virane ev!!!
Boş odalarını rahat rahat gezemeyecektin, icinde bir insan sureti olsaydı belki…
Bu kadar sahiplenmeyecektin, hayran kalmayacaktın, her yerine dokunmayacaktı ellerin…
Yaşlı dede kasketini takarak acacaktı ahşap kapıyı
Geliiiiiin diye seslenecekti oda gozlerini kısarak
Sen kimledensin bakeeen, kimin gelinisin, kimin gızısın, kimin torunusun diyecekti
Diyecekti ve bekleyecekti acıklamak istemediğin sorularına, cevap isteyecekti elbet
Nerdeyse bu guzellikleri sana armağan eden ecele teşekkur edeceksin utanmadan Ey Gelin!
Ve her baktığın resim seni o gunlere goturecek, unutmayasın diye…
Bu gunlere gelmenin bedelini odediğin yıllardı o yıllar cunku,
Sevdiğin, beklediğin, ozlediğin adama kavuşmak icin gonlunun bu evler gibi virana donmesini sağlayan suclu yıllar…
Hatırla, o gunleri hatırla ve hic unutma…
Ne yazık ki; Sevmenin bedeli her zaman acı cekerek odeniyor
Peki, onlar iclerinde olsa bu harika evleri boyle kolay resmedebilir miydin? Hepsine en guzel en ozel anlamları yukleyip değerli dostlarına armağan edebilir miydin?
Yapamazdın…
Yapamazdın cunku garip bir hal alırdı vaziyetin Komik bir hal alırdı belki senin asla komiklik gormediğin…
Sen o anı fotoğraflarken Horu Yengenin pencereden baktığını hic duşundun mu?
Geliiiiiiin
Napıyon gııııı, eski evin nesini cekiyon? Dur hele bi, benide cek…
Oyle diyecekti rahmetli, sonra acıklamalarını anlamayacaktı, mecburen onun tombik halinide cekecektin bir hatıra olarak Ve onu, yaşlı kadını kime armağan edecektin…!
Armağan etmeye kalmadan en guzel armağanı sundu ecel ona, en guzelini, en yakışanını elbet…
Ya sonra ki boş ev? Pencerelerine hayran kaldığın, tatlı cadıyı binbir zahmetle konu mankeni yaptığın ve cadının buyası cok tozlu, otuymıcam yengecim dediğinde ne diller doktuğun gonlun gibi virane ev!!!
Boş odalarını rahat rahat gezemeyecektin, icinde bir insan sureti olsaydı belki…
Bu kadar sahiplenmeyecektin, hayran kalmayacaktın, her yerine dokunmayacaktı ellerin…
Yaşlı dede kasketini takarak acacaktı ahşap kapıyı
Geliiiiiin diye seslenecekti oda gozlerini kısarak
Sen kimledensin bakeeen, kimin gelinisin, kimin gızısın, kimin torunusun diyecekti
Diyecekti ve bekleyecekti acıklamak istemediğin sorularına, cevap isteyecekti elbet
Nerdeyse bu guzellikleri sana armağan eden ecele teşekkur edeceksin utanmadan Ey Gelin!
Ve her baktığın resim seni o gunlere goturecek, unutmayasın diye…
Bu gunlere gelmenin bedelini odediğin yıllardı o yıllar cunku,
Sevdiğin, beklediğin, ozlediğin adama kavuşmak icin gonlunun bu evler gibi virana donmesini sağlayan suclu yıllar…
Hatırla, o gunleri hatırla ve hic unutma…
Ne yazık ki; Sevmenin bedeli her zaman acı cekerek odeniyor