iltasyazilim
FD Üye
Stresle etkili bir şekilde baş edilemediğinde ya da üstesinden gelinemediğinde ve kişinin hayatında gerginlik kaynakları yavaş yavaş çoğalmaya başladığında vücudun uyarlama kapasitesi zorlanır İnsan bedeni uzun vakit stresle karşısında karşıya kaldığı takdirde vücudun strese aleyhinde sipariş verme gücü gün geçtikçe tükenmeye başlar
Kanadalı fizyolog Hans Selye; vücudun, psikolojik ve maddi stresin tümüne birden genel harmoni sendromu olarak tanıdık üç evreden geçerek tepkide bulunduğunu söyler Yani psikolojik ve somut stresin tümüne genel harmoni gösterilirken beden üç tane manâlı basamaktan geçer
ALARM TEPKİSİ: Alarm tepkisi birincil gerginlik kaynağı hayata geçtiğinde yani vücut birincil stresle karşılaştığında bahşedilen tepkidir Alarm tepkisinin yaşandığı dönem, stresi yaratıcı durumu azaltmak nedeniyle eldeki bütün kozların kullanıldığı ya da kullanılmaya çalışıldığı bir dönemdir Bu dönem fizyolojik olarak kasların gerginleştiği, duygu patlamalarının yaşandığı, duyguların kabardığı vb tepkilerin vücutta baş gösterdiği evredir Birey stresle ilk karşılaştığında vücudunda derhal alarm verilecektir yani birey fizyolojik olarak bir takım sıkıntılar yaşayacaktır Korktuğundan ve heyecanlandığından dolayı kalp atışları yükselecek, kalbin hızlı çalışması diğer organları tetikleyecek, tansiyon yükselecek, vücudundaki bazı hormonların salgılanması artacak, heyecandan elleri titreyecek, kan suratına hamle edeceğinden suratı kızaracak vb fizyolojik rahatsızlıklar kendini baş gösterecektir İşte kişinin yaşadığı bu dönem vücudun alarm tepkisi geliştirdiği dönem olmaktadır
Bu bahşedilen ilk tepki stresin devam etmemesi için verilir Alarm tepkisi anlık bir tepkidir, çabuk gerçekleşen bir tepkidir ve stres devam ederse çok daha ciddi tepkilerin verilebileceğinin kesin edildiği durumdur Bunların hiçbirisi stresi azaltmazsa karoser ikinci evreye geçer
DIRENÇ TEPKİSİ( SAVUNMA GELİŞTİRME ): Eğer vücut alarm evresinde gösterdiği tepkilerle kendisini stresten kurtaramadıysa savunma geliştirecektir Cisim bu aşamada strese karşı aşırı derecede direnç geliştirir Bu tepkide elde kalan tüm öteki kozlar kullanılır Stresin fazla uzun sürmesi vücudun bütün enerji kaynaklarını tüketir Savunma durumunda beynin ön tarafına gitmesi gerekli olan kan beynin arkadaki tarafına gönderilir Bu durumda bilinçten sorumlu olan ön taraf kanlanamadığı için birey akla yatkın düşünüp, dürüst kararlar alamaz Beynin arkadaki kısmı yani beyin sapı bilinçsiz hareket merkezidir Stresin bu döneminde beynin arkadaki tarafı devreye girdiği için birey bilinçsizce hareket etmeye başlayabilir Ceset dayaniklilik safhasına girdiğinde adrenalin hormonu artar, kan sindirim sisteminden çekilir ve fazla yoğun bir şekilde asit üretmeye başlar
Strese ve kaygıya giren insanların ilk olarak mide ve bağırsakları yani sindirim sistemi etkilenmektedir Çoğunlukla bu dönemde hazımsızlık, ülser, gastrit vb rahatsızlıklar yaşanmaya başlar Bu dönem de, bağışıklık sisteminden enerji çekileceği için kişinin bağışıklık sistemi zayıflar Bundan nedeniyle direnç evresinde birey fazla çabuk hastalanabilir Ceset, strese karşısında direnç geliştirmesine karşın stresi ortadan kaldıramadığında ve enerji kaynakları tükendiğinde armoni sürecinin üçüncü evresine geçecektir
TÜKENME SAFHASI: Vücudun bütün enerji kaynaklarının tükenmesi sonucunda girilen safhaya tükenme safhası denilmektedir Vücudun savunma mekanizması yavaşça düşer ve vücut savunmasız kalır Bunalım ve anlamsız vermişlik yeniden bu safhada ortaya çıkar Uyuşturucuya ve alkole tükenme safhasında başlanır eğer birey bunları zaten kullanıyorsa bu safhada bu maddelerin tüketimleri artar Stresin uzun süre devam etmesi sonucunda birey kendisini halsiz tekrar hisseder
Stres, sahiden büyümek için bir fırsat olarak görülmelidir Ancak devamlı strese maruz kalmak da vücuda hasar verir Vücudun sürekli gerginlik aşağı bırakılması bir takım biyolojik ve psikolojik sorunların yaşanmasına neden olur
Aslında kişiler kendilerini stresten koruyabilme gücüne sahiptir Hastalıklar düşünsel nedenlerden kaynaklanır şeklinde bir söz vardır Buna düşüncenin gücü denilmektedir Eğer fikir gücüyle bir rahatsızlık oluşturulabiliyorsa düşünce gücüyle tedavide muhtemel olabilmektedir Çünkü gerçekten düşüncelerin çare edici etkileri de vardır Olumlu düşünüldüğünde karoser şifayı yaratacak kapasitededir Birey bu şifayı kendi içinden, kendi kaynaklarından üretebilecek güçtedir
Kaynakça:
Gerginlik ve Stresle Başa Çıkma Kursu, Genel Psikoloji kursu
Kanadalı fizyolog Hans Selye; vücudun, psikolojik ve maddi stresin tümüne birden genel harmoni sendromu olarak tanıdık üç evreden geçerek tepkide bulunduğunu söyler Yani psikolojik ve somut stresin tümüne genel harmoni gösterilirken beden üç tane manâlı basamaktan geçer
ALARM TEPKİSİ: Alarm tepkisi birincil gerginlik kaynağı hayata geçtiğinde yani vücut birincil stresle karşılaştığında bahşedilen tepkidir Alarm tepkisinin yaşandığı dönem, stresi yaratıcı durumu azaltmak nedeniyle eldeki bütün kozların kullanıldığı ya da kullanılmaya çalışıldığı bir dönemdir Bu dönem fizyolojik olarak kasların gerginleştiği, duygu patlamalarının yaşandığı, duyguların kabardığı vb tepkilerin vücutta baş gösterdiği evredir Birey stresle ilk karşılaştığında vücudunda derhal alarm verilecektir yani birey fizyolojik olarak bir takım sıkıntılar yaşayacaktır Korktuğundan ve heyecanlandığından dolayı kalp atışları yükselecek, kalbin hızlı çalışması diğer organları tetikleyecek, tansiyon yükselecek, vücudundaki bazı hormonların salgılanması artacak, heyecandan elleri titreyecek, kan suratına hamle edeceğinden suratı kızaracak vb fizyolojik rahatsızlıklar kendini baş gösterecektir İşte kişinin yaşadığı bu dönem vücudun alarm tepkisi geliştirdiği dönem olmaktadır
Bu bahşedilen ilk tepki stresin devam etmemesi için verilir Alarm tepkisi anlık bir tepkidir, çabuk gerçekleşen bir tepkidir ve stres devam ederse çok daha ciddi tepkilerin verilebileceğinin kesin edildiği durumdur Bunların hiçbirisi stresi azaltmazsa karoser ikinci evreye geçer
DIRENÇ TEPKİSİ( SAVUNMA GELİŞTİRME ): Eğer vücut alarm evresinde gösterdiği tepkilerle kendisini stresten kurtaramadıysa savunma geliştirecektir Cisim bu aşamada strese karşı aşırı derecede direnç geliştirir Bu tepkide elde kalan tüm öteki kozlar kullanılır Stresin fazla uzun sürmesi vücudun bütün enerji kaynaklarını tüketir Savunma durumunda beynin ön tarafına gitmesi gerekli olan kan beynin arkadaki tarafına gönderilir Bu durumda bilinçten sorumlu olan ön taraf kanlanamadığı için birey akla yatkın düşünüp, dürüst kararlar alamaz Beynin arkadaki kısmı yani beyin sapı bilinçsiz hareket merkezidir Stresin bu döneminde beynin arkadaki tarafı devreye girdiği için birey bilinçsizce hareket etmeye başlayabilir Ceset dayaniklilik safhasına girdiğinde adrenalin hormonu artar, kan sindirim sisteminden çekilir ve fazla yoğun bir şekilde asit üretmeye başlar
Strese ve kaygıya giren insanların ilk olarak mide ve bağırsakları yani sindirim sistemi etkilenmektedir Çoğunlukla bu dönemde hazımsızlık, ülser, gastrit vb rahatsızlıklar yaşanmaya başlar Bu dönem de, bağışıklık sisteminden enerji çekileceği için kişinin bağışıklık sistemi zayıflar Bundan nedeniyle direnç evresinde birey fazla çabuk hastalanabilir Ceset, strese karşısında direnç geliştirmesine karşın stresi ortadan kaldıramadığında ve enerji kaynakları tükendiğinde armoni sürecinin üçüncü evresine geçecektir
TÜKENME SAFHASI: Vücudun bütün enerji kaynaklarının tükenmesi sonucunda girilen safhaya tükenme safhası denilmektedir Vücudun savunma mekanizması yavaşça düşer ve vücut savunmasız kalır Bunalım ve anlamsız vermişlik yeniden bu safhada ortaya çıkar Uyuşturucuya ve alkole tükenme safhasında başlanır eğer birey bunları zaten kullanıyorsa bu safhada bu maddelerin tüketimleri artar Stresin uzun süre devam etmesi sonucunda birey kendisini halsiz tekrar hisseder
Stres, sahiden büyümek için bir fırsat olarak görülmelidir Ancak devamlı strese maruz kalmak da vücuda hasar verir Vücudun sürekli gerginlik aşağı bırakılması bir takım biyolojik ve psikolojik sorunların yaşanmasına neden olur
Aslında kişiler kendilerini stresten koruyabilme gücüne sahiptir Hastalıklar düşünsel nedenlerden kaynaklanır şeklinde bir söz vardır Buna düşüncenin gücü denilmektedir Eğer fikir gücüyle bir rahatsızlık oluşturulabiliyorsa düşünce gücüyle tedavide muhtemel olabilmektedir Çünkü gerçekten düşüncelerin çare edici etkileri de vardır Olumlu düşünüldüğünde karoser şifayı yaratacak kapasitededir Birey bu şifayı kendi içinden, kendi kaynaklarından üretebilecek güçtedir
Kaynakça:
Gerginlik ve Stresle Başa Çıkma Kursu, Genel Psikoloji kursu