bilgisayarci
FD Üye
4 yaşında babasıyla birlikte direksiyona yön vermeye çalışarak başlayan otomobil aşkı, Burcu Burkut Erenkul’u Türkiye’nin en genç kadın ralli şampiyonu yaptı. Henüz 16 yaşındayken Polo Ladies Cup’a katılan Burcu, o dönemden beri zorlu etaplarda lastik eskitmeye devam ediyor.
Başarılı pilot ile yaptığımız röportajda bir yandan tırnaklarıyla kazıyarak devam ettiği ralli macerasını dinledik, bir yandan da Burcu ile aynı mesleği paylaşmak isteyen okurlarımız nasıl bir yol öğrenmeli, bunları öğrendik. Burcu nasıl buralara gelmiş, ralli dünyası nasıl bir yer, tüm bunları merak eden herkesi röportajımıza bekliyoruz.
Çok klasik olacak ancak, bize biraz ralli merakının nasıl başladığını anlatsan?
Ralli merakım aslında babamın otomobil sporlarına olan ilgisi ile başladı. Yarışlarla ilgilenen, onları izlemeye giden bir ailenin içerisinde büyüdüm. Ben de kendimi televizyonda ilk defa, bir tribünde yarış izlerken görmüştüm aslında.
Babamın bana ilk hediyesi, uzaktan kumandalı bir oyuncak arabaydı ama öyle ralli ile ilgileneceğim pek düşünülmüyordu, çünkü beni araba tutuyordu. Bir gün NTV’de karting okulunun başlayacağı ile ilgili bir haber yayınlandı, babam da kendisi için yazılmak istedi ve karting ile ilk kez Tuzla Karting pistinde tanıştım.
Babam Tuzla Karting’de yarışlara katılıyordu, ben de yarışların olmadığı günlerde kiralık go-kartlara biniyordum. Bir gün babam gelip yarışmak ister misin diye sordu ve ben de neden olmasın diye düşündüm. 7 yaşımdan 16 yaşıma kadar karting yarışlarına katıldım.
Sence kartinge başlamanın belirli bir yaşı var mı?
Ben çok küçük yaşlarda başladım kartinge. Karting sayesinde trafikte ne yapmamam gerektiğini, yarış ve rekabet kültürünü öğrenmiş oldum. Bir nevi anaokulu gibi oldu benim için yani. Benim küçük yaşta başlayabilmem büyük bir şanstı ancak otomobil sporlarında yaş diye bir sınırlama yok. 50 yaşında bile ilgi duyup başlayabilirsiniz bu spora.
Ralliye ilgi duyanlar nasıl bir yol izlemeli?
Zaman zaman federasyonumuz karting sporcuları yetiştirmek için organizasyonlar yapıyor. Mesela yıllar önce Petrolofisi sponsorluğunda 25 küçük adam projesi bunlardan biriydi. Bu yıl da buna benzer bir akademi var. Bu tarz organizasyonların amacı elbette yeni sporcular yetiştirmek. Eskiden bu sporu yapmak bütçeler açısından daha ulaşılabilirdi ancak şimdilerde bütçeler biraz yüksek kalabiliyor.
Günümüzde Karting Akademi gibi ya da TOSFED Yıldızını Arıyor gibi projelerle genç sporcuların yetiştirilmesi için seçmeler yapılıyor. Bu seçmeler yetenekli gençlerin keşfedilmesi için çok önemli. Bu tür organizasyonları takip etmek spor için iyi bir başlangıç olabilir. için ilk adım olabilir. Aynı zamanda Intercity İstanbul Park da tek marka kupaları yapıyor. Buralardaki organizasyonlar da yeni başlayanlar için ilk basamak olabilir.
Bu alanda en büyük zorluk sponsor bulmak sanırım. Bize biraz detaylı anlatır mısın?
Şu anda yarış pilotu olmak, geçmişe kıyasla bir hayli zorlaştı. Senelik bütçeyi ayarlamak ve sponsor bulmak gitgide zorlaşmaya başladı. Ben 32 yaşıma geldim, hala sponsor arıyorum siz düşünün.
Otomobil sporları zenginlerin sporu gibi gözükse de durum öyle değil. Tırnaklarınızla kazıyarak bir yere gelmeniz gerekiyor. Ben de orta gelirli bir ailenin çocuğuydum, tırnaklarımla kazıya kazıya bu başarıları elde ettim.
Ne kadar kazısanız da bir yerden sonra marka desteği gerekiyor. Hayallerinize ulaşmanız için sizin çabalarınız yeterli olmuyor mutlaka sponsor desteğine ihtiyacınız var. Markaların biz sporculara destek vermesi çok önemli.
“İlla direksiyonu tutacağım diye bir şey yok”
Bu spora adım attığınızda illa direksiyonu tutacağım diye bir şey olmamalı bence. TOSFED'in eğitimlerini aldıktan sonra önemli organizasyonlarda görevli olabilirsiniz. Örneğin Dünya Ralli Şampiyonası, Formula 1 yarışları gibi büyük organizasyonlar da görev alarak bu sporun bir parçası olabilirsiniz. Bu şekilde de sporun bir ucundan tutmuş olacaksınız yani. Burada başarılı pilotlarla tanışırsınız, spora ne kadar aşkla bağlı olduğunuzu bir şekilde anlatabildikten sonra ben mutlaka bir kapının açılacağını düşünüyorum.
İlla otomobilin içerisinde olacağım dersiniz de co-pilot olmayı deneyebilirsiniz. Co-pilot olmak için belirli bir bütçeye gerek yok, aracın bütün masraflarını zaten pilot karşılıyor. Kendimden örnek vereyim, daha önce tecrübesi olmayan co-pilotlarım oldu çok hevesleri vardı bu işi yapmayı çok istiyorlardı ve çok başarılı oldular. Eğer bu sporu yapmak isterlerse bir şekilde bir kapının açılacağına inanıyorum ama sabırlı ve istikrarlı olmak çok önemli.
Rallide kadın olmanın bir dezavantajı var mı?
Rallinin gerçekten de erkek egemen bir spor olduğunu söyleyebilirim. Fiziksel olarak rallide erkeklerden bir tık geride kaldığımız bir gerçek ancak bunlar öyle aşılamayacak zorluklar değil.
Rallide kadınlar ve erkekler aynı etaplarda yarışıyorlar. Sadece kadınları bu spora teşvik etmek için kadınlara ayrıca puan veriliyor ve sezon sonunda birincilik unvanı veriliyor.
“Hayalim Avrupa’da yarışmak”
Bu mesleği bırakmadan önce mutlaka Avrupa Şampiyonası’nın ya da bizim için nirvana sayılabilecek Dakar Rallisi’nin bir parçası olmak istiyorum. Ya da Dünya Ralli Şampiyonası’nın bir yarışında mutlaka start almak istiyorum. Zaman zaman Avrupa Ralli Şampiyonasının ya da Dünya Ralli Şampiyonasının bir ayağı ülkemizde yapılıyor ve biz Türk sporcular, buralarda da değerli puanlar kazanıyoruz.
Sponsor bulabilirsek hem Türkiye Ralli Şampiyonası’nda hem de Avrupa da bir Türk kadın ekip olarak bayrağımızı dalgalandırmayı çok istiyoruz.
Kadınlar günü için çektiğimiz videoya gelen ilgiyi görünce çok şaşırdım
Kadınlar günü için bir video çektik, bu videodan sonra yüzlerce insan bana sosyal medya hesaplarım üzerinden ulaşarak otomobil yarışlarına ne kadar ilgili olduklarını, benim gibi olmak istediklerini anlattı. Gerçekten çok şaşırdım çünkü Türkiye’de özellikle ralliye böyle bir ilgi olduğunu hiç bilmiyordum. Genellikle katıldığımız yarışlarda seyirciler azınlıkta olur bu yüzden videodan sonra gösterilen ilgi ve destek beni gerçekten de çok mutlu etti.
Kariyerinde istediğin noktaya ulaştın mı sence?
İnsanoğlu sürekli gelişen ve değişen bir varlık. Bu yüzden de ne bu hayatta ne de rallide oldum diye bir şey yok. Ben olmuşum diye bir yanılgıya düşersen ilk etapta lastik patlatırsın. Hayatta olduğu gibi rallide de tökezliyorsun, aslında bu yüzden ralliye aşkla bağlıyım.
Örneğin günü lider bitirdiğin bir yarışta ikinci güne başlarken bir aksilik olabilir ve otomobilin çalışmayabilir. Bu sporda bir şey garanti değil, finish çizgisine gelmeden birinci oldum diyemezsin. Bana göre hayat da tam olarak böyle. Tam bir şeyler düzgün gidiyor derken karşına bambaşka bir sürpriz çıkabilir.
“2013 yılında şampiyonluğu kıl payı kaçırdım”
2013’te her şey çok güzel ilerliyordu. Bizden bir sonraki araç ile aramızda muazzam bir puan farkı vardı ve şampiyonluğa doğru ilerliyordum. Son yarışta geçirdiğimiz kaza yüzünden şampiyonluğu kaçırdım ve o gün bu işte ben oldum diye bir şeyin asla olmayacağını çok iyi anladım.
Buradan seninle aynı yolu izlemek isteyen gençlere ne söylemek istersin?
Buradan gençlere, öncelikle yarışları izlemeye gelmelerini tavsiye ediyorum. Ralli yarışlarını gelip izlemek için herhangi bir ücret ödemeye gerek yok, yarışın yapıldığı yere direkt gelip merhaba diyebilirler. Ben bugüne kadar hiçbir pilotun burnunun havada olduğunu görmedim. Hepimiz bir şeyler anlatmak, öğrendiğimiz tecrübeleri paylaşmak için can atıyoruz. Hepimiz bir şeyler anlatmak, öğrendiğimiz tecrübeleri paylaşmak için can atıyoruz. Gelip bize merak ettikleri her şeyi sorabilirler.