Forumda yenilikler devam etmektedir , çalışmalara devam ettiğimiz kısa süre içerisinde güzel bir görünüme sahip olduk daha iyisi için lütfen çalışmaların bitmesini bekleyiniz. Tıkla ve Git
x

Yabancı Gözüyle Modern Bilim

Yabancı Gözüyle Modern Bilim

iltasyazilim

FD Üye
Katılım
Ara 25, 2016
Mesajlar
0
Etkileşim
17
Puan
38
Yaş
36
F-D Coin
58
Bilim adamı olarak adlandırılan insanlar ilmi metodlar kullanarak bir serî kontrollü deneyler yaparlar ve deney sonuçlarını kaydedip sonuca giderler
Bilimsel metodun yegâne kriter olarak kabul edilmesinin, sebebi nedir, hiç düşündünüz mü? Gerçeği keşfetmede ve anlamada niçin birden fazla güvenilir sistem olmasın ve bunlar birbiriyle mezcedilmesin?

16 asırdan Önce dünyada hakim görüş organikdi Bu görüşe göre nesneler farklıydı, ama birbiriyle ilişkiliydi Atomun nizamı, yıldızların nizamıyla, canlıların hayatı, galaksilerin hareketiyle bağlantılıydı Daha sonra İsaac Newton ve Rene Descartes'in fikirleri kuvvetli bir fırtına gibi Avrupa'nın bu kültürünü aldı götürdü Newton, Dünya'yı aynı zerrelerden yapılmış ve çekim kanunuyla birarada tutulan makine olarak gördü Ona göre eşyalar arasındaki fark, onların yapısında değil nasıl organize olduğundaydı Descartes mekanik görüşe sahipti O; insanı akıl ve beden olarak ikiye böldü Bütün bilim kesin ve açık bilgiden ibarettir görüşünü ortaya attı

Bu görüşü benimseyen Batı aydını ve bilimi sadece, inanılan şeylerle ve temel kabullenmelerle izah edilebilen ve oldukça iyi bilinen külli bilgiyi (vahye dayalı bilgiyi) reddetti Diğer deyişle modern bilimin mânevi boyuttan yoksun dar sınırlı kurallarıyla ölçülemiyen, anlaşılıp gösterilemeyen bilgi toplama vasıtalarının tümü rafa kaldırıldı Son bir asırdır zihinlerimizi hasta eden zaman zaman çıldırmamıza sebeb olan bilimin tek bir delikten (sadece modern bilimin metodlarıyla) olayları inceleyen felsefî görüşü topluma hakim oldu

Gerçekten modern bilimin metodları antidemokratikdir Kendisi dışındaki metodlarla elde edilen bilgileri kabul etmez Bugünkü bilim otoriterdir ve yaygın etkili bir güce sahiptir; Ortaçağ'da kilisenin sahip olduğu gibi O günlerde kilise ve devlet arasında bir fark yoktu Bugün de bilim ile devlet arasında fark yok Sonuç eşit şekilde antidemokratik Bilim bugün bağımsız değil devletin kontrolünde onun istekleri doğrultusunda daha çok yeni silahlar üretmede kullanılıyor Mesela 1988 yılında Amerika, bilimsel araştırma ve geliştirme bütçesinin % 70'den fazlasını savunma sanayine ayırdı İngiltere de bu bütçenin %57'sini askeri araştırmalarda kullanacak Açıkca her iki ülke bilim adamlarını insanları öldürmenin daha iyi yollarını bulmada istihdam ediyor

Biz hayatımızın her safhasında bilimin kurallarını kabul etmeye zorlandık Çocuklarımıza okullarda sanki bilginin diğer formları yokmuşcasına sadece modern bilimin metodlarıyla bilgi edinme öğretildi Şu anda birçok eğitimci; ailelere, çocuklarına en azından' dünyayı yorumlamada kullanabilecekleri bir alternatif bilgi toplama modeli daha öğretmelerini tavsiye etmektedir Yoksa giderek bilimden başka birşeye inanmıyan, bağnaz ve yobaz toplumlar haline geleceğiz Bugün bizim bilime yaklaşım tarzımızın değişmesini istememizin başka sebebleri de var

Newton'un mekanistik dünya modeli elen gibi kapitalist ideolojiye uygunluk gösterir Kapitalizm bizim, makinanın civataları gibi (insan gibi düşünmemizi ve çalışmamızı değil) çalışmamızı İstemiş ve bunu Batı'da yıllarca tatbik etmiştir

Gerçekte ne kadar az insan olursa o kadar iyi olur Fiat arabalarının reklamı bunun güzel bir misalidir Kompütürle plânlanmış, lazerle parçaları hazırlanmış robotla yapılmış arabalar Teknolojinin rahatını Fiatla yaşayın

İşçi bu çalışma düzenine nerede katılır? Marks ve Engels bilimdeki gelişmelerin bizzat işçilerin kazançlarıyla olduğuna inanmışlardı Fakat zaman içerisinde bilim kendisinin işçi düşmanı olduğunu isbat etti

Büyüme, gelişme, sağlık ve işçilerin tabii haklan sözkonusu olduğunda, sağlık ve işçilerin hakları alt sıralarda yeralır Önemli olan büyüme ve gelişmedir İşçilerin sağlığı ve rahatı uğruna büyüme ve gelişmeden fedakârlık edilemez Farmakologlar kanserin tedavisini bulmak için yarışırlar Fakat bu araştırıcılar bilimsel araştırma ve geliştirme bütçelerinin ne kadarının kansere sebeb olan nükleer güce, asbesti ve toksik çözeltileri bulma ve geliştirmeye ayrıldığını düşünmezler ve bilmezler

Bu çılgınca, sınırsız ve sorumsuz büyüme gelişme düşüncesi birçok bilim filozofuna göre insanların afyonu (uyuşturucusu) haline gelmiştir Bu çılgınca büyümenin sonucu; 1 gram plutonyumun milyonda biri sizi kanser yapmak için yeterlidir Bilinen bu gerçeğe rağmen sadece bir ticari nükleer reaktör, her yıl bu öldürücü maddeden 200250 kg üretir İnsanın yeryüzünde bulunduğu tarihden daha uzun süre bu zehir tabiatta tesirini korur Şu an için onu arzımızdan uzaklaştırmada kullanabileceğimiz emniyetli hiçbir yol yoktur Bu küçük gerçekler bizi onu üretmekten belki de vazgeçirmeyecek Ama ümit ediyoruz kî, bu gerçekler toplumda bir şuurlanmaya vesile olacaktır Birçok bilim adamına göre belki de bu problemler artık ve zararlı maddeleri toplamakla görevli kişilerin işi; bilim adamlarının değil

Mikrobiyolog Lynn Margalis ve biyokimyager James Lovelock'un, araştırmalarının neticesinde, Batı'da yeni bir alternatif bilim görüşü gelişiyordu

Biyosfer havanın kimyevi bileşimini, Arz yüzeyindeki sıcaklığı ve Arz'daki pekçok şeyi düzenler Bu hâdiseleri anlamanın tek yolu bütün Arz'ı tek bir canlı sistem olarak düşünmektir Hatta bu açıdan biyolojiyi inceleyen, anlatan Biyoloji ders kitapları (New Biology) vardır Bu yaklaşım tabiatı atomlara, atomları daha alt parçacıklara bölerek anlamaya çalışmaktan çok daha insancıl ve doğru bir yaklaşımdır

Biz entellektüel bağnazlığımızı bırakıp diğer kültürlerin ve medeniyetlerin bilimlerini de Öğrenip kullanmaya başlamalıyız Meselâ Akupunktur binlerce yıldır Doğu'da kullanılan bir metoddu Hastalıkları iyileştirmede Batı bilimi onu ancak son yıllarda ciddiye almaya başladı Batı'da akupunkturla tedavi yeni yeni yayılmaktadır Bugün Japonya'da Batı tıbbından önemli derecede uzaklaşma buna karşılık Doğu tıbbına (özellikle Çin—Orta Asya tıbbına) dönüş vardır Doğu tıbbında hem hasta hem de doktor tarafından subjektif hükümleri, gerçekleri kabul etme vardır Bu tıp anlayışı Batı bilimindeki sert hiyerarşiyi kabul etmez Hastalıkları tedavi ederken insanın mânevi boyutunu da dikkate alır

Kendi kültürüne ve insanına uygun ilmi metodlar kurup geliştirme ve araştırma yapma yerine, herşeyi Batı'dan bekleyen ve onu izleme becerisi dahî gösteremeyen Üçüncü dünyanın bilim adamlarının kulakları çınlasın
 
858,474Konular
981,218Mesajlar
29,547Kullanıcılar
sonertSon üye
Üst Alt