imagesyagmurlagelenmihman5add4223c08de
Yağmuru tukenmiş bir mevsimde geldim sana…
Sen bilmezsin gozleri kapalı bir aşkın guzelliğini, teli kopmuş gibi bağıran bir keman gibi olan hıckırıklarımı sen bilemezsin “Hıckırık hic bağırır mı? sorusunu soracak kadar bilmezsin hem de… Sana bilmediklerini oğretmeye niyet etmiştim oysa… Bu mektup gibi başucunda beklemiştim beni acıp okuman icin Mektup gibi kokuyordum, her gun adını bile bilmediğim cicekler suruyordum koynuma Suc benim, gozuyle birlikte kalbini kapatan birine teslim olmuştum
Yağmurların dilini cozmuştum dizlerinde…
Beni bir mihman farz et! Geldi ve gitti denilenlerden Gelip gecen ruzgarlar gibi sacı savurup yerine carpan bir hareket gibi… Hicbir tozu hicbir goze değdirmeyen ruzgarları anımsa adım gecince… Boşluğuma bir esme payı bırak, yorgun bir kalbin uzerine basıp gectiğinden soz etme kimseye Aşk yolunda kopardığım fırtınaları unut! Ayaklarımı yere sure sure dize geldiğimi de unut… Bu mektubu da yırt at bir yağmura!
Yağmurların da oğrenecekleri bitmez omur boyunca…
Yağmur saclı kızlardan bahsettiğini kesik bir tat ile anımsıyorum Yağmura olan inancını ucu kırık bir hayal ile telkin ediyorum hala… Giderken oğutlenmiş ne varsa yakama taktığımdan şuphen olmasın Sana bu mektubu Kafdağı hikayelerine gizlenerek yazıyorum, beni bir Anka farz et! Yeni bir efsane doğurma kalemimden, bin bir yağmurlu, debdebeli cumleler gecmesin gonlumden… Yorgun bir yağmurun efsanesi olmaz ya… Olur, farz et!
Sana yağmuru ucurumda takılı kalmış bir olumden dem vurmak istemezdim
Olum bu ya…
Asude Zeynep Toprak
Yağmuru tukenmiş bir mevsimde geldim sana…
Sen bilmezsin gozleri kapalı bir aşkın guzelliğini, teli kopmuş gibi bağıran bir keman gibi olan hıckırıklarımı sen bilemezsin “Hıckırık hic bağırır mı? sorusunu soracak kadar bilmezsin hem de… Sana bilmediklerini oğretmeye niyet etmiştim oysa… Bu mektup gibi başucunda beklemiştim beni acıp okuman icin Mektup gibi kokuyordum, her gun adını bile bilmediğim cicekler suruyordum koynuma Suc benim, gozuyle birlikte kalbini kapatan birine teslim olmuştum
Yağmurların dilini cozmuştum dizlerinde…
Beni bir mihman farz et! Geldi ve gitti denilenlerden Gelip gecen ruzgarlar gibi sacı savurup yerine carpan bir hareket gibi… Hicbir tozu hicbir goze değdirmeyen ruzgarları anımsa adım gecince… Boşluğuma bir esme payı bırak, yorgun bir kalbin uzerine basıp gectiğinden soz etme kimseye Aşk yolunda kopardığım fırtınaları unut! Ayaklarımı yere sure sure dize geldiğimi de unut… Bu mektubu da yırt at bir yağmura!
Yağmurların da oğrenecekleri bitmez omur boyunca…
Yağmur saclı kızlardan bahsettiğini kesik bir tat ile anımsıyorum Yağmura olan inancını ucu kırık bir hayal ile telkin ediyorum hala… Giderken oğutlenmiş ne varsa yakama taktığımdan şuphen olmasın Sana bu mektubu Kafdağı hikayelerine gizlenerek yazıyorum, beni bir Anka farz et! Yeni bir efsane doğurma kalemimden, bin bir yağmurlu, debdebeli cumleler gecmesin gonlumden… Yorgun bir yağmurun efsanesi olmaz ya… Olur, farz et!
Sana yağmuru ucurumda takılı kalmış bir olumden dem vurmak istemezdim
Olum bu ya…
Asude Zeynep Toprak