Forumda yenilikler devam etmektedir , çalışmalara devam ettiğimiz kısa süre içerisinde güzel bir görünüme sahip olduk daha iyisi için lütfen çalışmaların bitmesini bekleyiniz. Tıkla ve Git
x

Son konular

Yahudi Kadının Abdülhamid'e yazdığı mektup

Yahudi Kadının Abdülhamid'e yazdığı mektup

iltasyazilim

FD Üye
Katılım
Ara 25, 2016
Mesajlar
0
Etkileşim
17
Puan
38
Yaş
36
F-D Coin
58
Yahudi Kadının Abdülhamid'e yazdığı mektup

Krakov'da otelde kalan bir Yahudi kadını Sultan Abdülhamid'e 1901 tarihinde mektup yazarak Padişahın Yahudilere sahip çıkmasını istemişti Mektup Yahudilerin psikolojik durumu anlatma açısından manâlı


Haşmetmeab,

Yahudi olarak doğdum Bu suretle Hıristiyan aleyhindeyim Bu arizayı yazmaya cesaret ediyorum Zatı Şahaneleri Kudüsü Şerifin Yahudilere Cenabı Hakk kadar vaat edildiğini o kadar ala bilirsiniz Bu arazi ta bir zamanlar Yahudilerin idi ve derhal Hükümetinizin idaresindedir Migile kraliçesi gibi fazla rica ederim Yahudilere şefkatli elinizi uzatınız ve onlara destek ediniz Hıristiyanların idaresi aşağıda çok bedbahttırlar ve fena muamele görüyorlar Yahudilerin kendilerine taahhüt edilen toprağı derhal almaya hakları yoktur Önceden beri bu yerler onların idi Bunun hatırası için çok rica ederim Yahudi muhacirlerin Kudüs ve İstanbul'a gelip yerleşmelerine, serbestçe dini vecibelerini yerine getirmelerine müsaade ediniz Rabbin hukuku üstüne Hıristiyanlardan sinmesinler Serbestçe ticaret ve seyahatlerine müsaade edilsin ve kimse onlara fenalık yapmasın ve konsoloslarınız sınır dışındakileri himaye etsin Cenabı Hakk mükâfatını verir Allah size kolaylık ve her işte bahtiyarlık verir Eğer Zatı Şahaneniz Yahudilere bir lütfederseniz vakit gelince ben Zatı Şahanelerinizi tedarik ederim ancak Yahudiler iyi bir tebaanız olurlar ve iyi Türk vatanperveri olurlar Vatanlarına sadık, vatan için ve Padişahları için fedakâr olur ve Rabbin kanunu mucibince Havrada sadakat yemini yaparlar

Yahudiler din ihtilafına karşın asla tebaası oldukları sultanlarına hıyanet etmezler Yahudiler sultanlarına vefalı olurlar Yalnız istedikleri kendilerinin Yahudi kalmalarına müsaade edilmesidir Diyanetlerine yan olmaya men edilirlerse iyi tebaa olamazlar İyi tebaa olmaları için dinleri üstüne ant etmelidirler

Zatı Şahanenizden çok rica ederim Dindaşlarım Yahudilerle ittifak ediniz Türkler gibi benzer vergiyi ve askerlik vazifesi ifa ederler Bunun için Yahudilere Türklerin malik oldukları hakkı veriniz Vatanlarına Türkler gibi sadık kalırlar Ben çok bedbahtım Ruslar benim doğduğum memlekete gitmekliğime mani oluyorlar Ailem ile beraber Kudüsü Şerif veyahut İstanbul'a gitmek ömrümün baki kalan birkaç senesini oralarda yaşamak istiyorum

Hıristiyanların aleyhtarı olduğum için Hıristiyanlar bana fena bir gözle bakıyor Ben Türkiye'de ikamet etseydim ehli salib bir şey yapamaz, bayan olduğum halde Türk askerleriyle birlikte hürriyetimi savunmak için harb ederim Zatı Şahanelerinden arizama cevap vermenizi rica ederim124

10 Ağustos 1901 tarihli mektup 1900'lü yılların başında Yahudilerin içinde bulunduğu psikolojik durumu anlatma açısından manâlı

Bu önemli mektubu Haber 7 kitap sayfası ekibi olarak sizlere geçtiğimiz haftalarda okurlara sunulan, İkinci Abdülhamid ile Siyonist lider Dr Theodore Herzl aralarında geçen Filistin'de Yahudi Vatanıgörüşmelerinin dar kalmış belgelerini içeren Pazarlık adlı kitaptan göz kirası olarak seçtik


Kitaptan

Yerleşme Yasağı Devam Ediyor

II Abdülhamid'e 1901 Ekim'inde gelen bir jurnalde Beyrut vilayeti özel komisyonu aracılığıyla, bir milyon yedi yüz bin kuruş karşılığı birçok arazi Yahudi göçmenlerin Paris'teki Cemiyet Başkanları Nersis namına satın alındığı bilgisi veriliyordu Bunun üstüne II Abdülhamid konunun araştırılmasını istedi Meseleyi ele alan Şurayı Devlet şöyle bir değerleme yapmıştı Osmanlı Devleti sınırları içinde, Hicaz bölgesi hariç, yabancıların toprak satın alma hakları mevcuttu Beyrut'ta satılan arazi de bu çerçevede operasyon görmüştü Yalnız araziyi satın bölge Cemiyet Başkanı Nersis'ten buralara Yahudi göçmen yerleştirmeyeceğine dair bono alınmıştı Fakat bu tatbik II Abdülhamid'i hoşnutluk etmemişti Bu işlerin Yahudi yerleşimini temin etmek için yapıldığı öteden beri biliniyordu ve Nersis'ten alınan tahvil ne derece geçerli olacaktı Dolayısı ile, Filistin'de Yahudi yerleşimi yasağına dair irade mevcut bulunduğuna göre Beyrut'ta gerçekleşen bu toprak satma işi hemencecik durdurulmalıydı


Kitabı yayına hazırlayan Yeditepe Yayınevinden özel izinle yayın hakkını almış olduğumuz söz konusu mektubun orjinal halini fotogaleri sayfamızda bulabilirsiniz Galeride bununla beraber kitapta yer alan resimlerden ufak bir seçki de bulabilirsiniz

Mektubun kaleme aldığı yıllara nasıl gelindiğinin hikayesini ve Osmanlı tarihinin üstünde en fazla konuşulan ve tartışılan olayını yeni belgelerle gözler önüne seriyor Pazarlık

1890 ’lı yıllarda Yahudiler, Rusya ilk önce elde etmek üzere Romanya ve Yunanistan ’da uğradıkları baskılar yüzünden bu ülkeleri terk etmek zorunda kalırken, sığındıkları birincil ülke Osmanlı Devleti oluyordu Dönemin Padişahı II Abdülhamid, Yahudilerin Filistin dışındaki Osmanlı vilayetlerine yerleşmelerine müsade veriyor ve onlara kuytu nefes aldırıyordu

Ama Yahudiler ‘vaad edilmiş topraklar ’ olarak kabul ettikleri Filistin ’e yerleşmek istiyorlardı II Abdülhamid ’in saltanatı boyunca de bu konuda yoğun çabalar harcadılar

Bilhassa Rotschild ve Baron Hirsch gibi zengin Yahudiler, Filistin ’de toprak satın alarak buralara göçmen yerleştirmeye çalıştılar 1896 yılından itibaren ise sahneye Theodore Herzl çıktı Herzl Filistin ’de Yahudiler için özerk bir devlet oluşturma peşinde idi ve bunun yolunun II Abdülhamid ’i ikna etmekten geçtiğini düşünüyordu

Bu uğurda beş kez İstanbul ’a geldi Bir defasında Padişah ’la mülâkat imkânı buldu Herzl ’in kafasında, Osmanlı Devleti ’ne bazı mali imkânlar sağlayarak hedefine ulaşmayı sağlayacak izni koparmak vardı

II Abdülhamid ise Herzl ’in şahsında, Avrupalı alacaklıları Osmanlı dış borçlarının indirilmesine ikna edecek bir yardım bulmuştu Tüm bu ilişkiler ağının ne şekilde örülüp nasıl sonuçlandığının cevapları ile meşhur tarihçi Prof Dr Vahdettin Engin'in Pazarlık kitabında yer alıyor

1993 yılında Eren Yayınevi'nden yayınlanan Rumeli Demiryolları adlı kitabı ile tarihseverlerin karşısına meydana çıkan adademisyen yazar Prof Dr Vahdettin Engin, sonra imza attığı kitapların büyük bölümü Abdulhamid dömenini içeriyordu:

Sadrazam Kâmil Paşa'nın Oğlu Hilmi Kâmil Bayur'un Galatasaray Lisesi Hatıraları, Galatasaray Tarih Dergisi Yayını; İstanbul 1995 Tünel, Simurg Yayınevi, İstanbul 2000 (Türk Tarih Kurumu Ödülü), Sultan Abdülhamid ve İstanbul'u, Simurg Yayınevi, İstanbul 2001; Mektebi Sultani, Galatasaraylılar Derneği Yayını, İstanbul 2003; II Abdülhamid ve Dış Politika, Yeditepe Yayınevi, İstanbul 2005

Murat Bardakçı'nın kitap için kaleme aldığı sunuş yazısı, yük ve nitelik ve aynı konuda bugüne dek kaleme alınmış kitaplardan farkını net olarak anlatıyor Tanıtım haberimizi bu yazıyı sizlere sunarak noktalıyoruz İyi okumalar

ASIRLIK HATALAR NİHAYET DÜZELDİ

Osmanlı İmparatorluğu ’nun Sultan Abdülâziz ’in tahttan indirilmesi ile başlayan, darbelerle ve savaşlarla dolu olan ve rejim değişikliği ile nihayet bulan 1876 senesinden sonraki tarihinin bazı noktaları, olayların ne şekilde akıntı ettiklerini dürüst şekilde aksettiren belgelerin hemen şimdi bütün ve tarafsız şekilde incelenememiş olması sebebi ile hâlâ karanlıktadır

Bu bilinmezlik, o dönemin profesyonel tarihçilerin yanısıra tarih meraklıları kadar da bir kısmı efsane hâlini almış olan bir takım asılsız söylentiler çerçevesinde yorumlanması ve ideolojiler doğrultusunda değerlendirilmesi neticesini vermiştir

Yaklaşık bir asırdan buyana tartışılan ve ideolojik şekilde yaklaşılan konuların başında, Sultan İkinci Abdülhamid ’in Filistin politikası kazanç Abdülhamid ’in 1909 ’da tahtından indirilmesinin ardında hükümdarın Filistin ’de bir Yahudi vatanı kurulması yolundaki girişimlere izin vermemiş olmasının yarattığı intikam ve cezalandırma teşebbüslerinin bulunduğu yaygın bir kanı halini almış, Osmanlı İmparatorlıuğu ’nun çökme dönemi bir takım tarih yazarları kadar bu çerçevede değerlendirilmiş, hattâ Abdülhamid ile Siyonist politikacılar arasında geçtiği öne sürülen ve tamamı hayalî olan konuşma metinleri bile yayınlanmıştır

Sultan Abdülhamid dönemi konusunda senelerden buyana evraklar belgelerini kaynak alarak çalışmış ve manâlı yayınlar yapmış olan Prof Dr Vahdettin Engin, bu son eserinde işte böyle bir efsaneler yumağı halini almış bulunan Sultan Abdülhamid ve Filistin meselesinin gerçeğini, çoğu bugüne dek farkedilmemiş olan resmî belgelerin ışığında ortaya koyuyor ve bir asırdan buyana devamlı ideolojik kaynaklı hatalı bilgilere ve düşüncelere de nihayet veriyor Prof Engin ’in eseri Abdülhamid ’in Filistin politikasının gerçeğini ortaya çıkartmakla kalmıyor, hatalı aşina diğer konuları, meselâ İrlanda Kurtuluş Ordusu IRA ’nın Sultan Abdülhamid kadar kurulmuş olduğu yolundaki söylentileri ve ismi bizde kısaca “Baron Hirsch olarak geçen Baron Moritz von Hirsch auf Gereuth ile Abdülhamid arasında 1891 ’de yapıldığı iddia edilen bir diğer Filistin pazarlığı iddialarına yönelik yanlış bilgileri de tashih ediyor

Prof Dr Vahdettin Engin ’in “Abdülhamid döneminde Filistini, Abdülhamid, Filistin ve Siyonist hareket konusunda senelerden buyana devam eden ideolojik ve siyasî tartışmaları sona erdiren ve meseleyi belgeler doğrultusunda ilmî gerçekler temeline oturtan akademik bir egzersiz olması bakımından, son dönem Osmanlı tarihi hakkında bugüne kadar verilmiş en manâlı eserlerden biridir İkinci Abdülhamid dönemini inceleyecek olan tarihçiler, o dönemde çok kayda değer bir yeri olan Filistin meselesi konusunda, bundan böyle Prof Engin ’in eserinin getirdiği aydınlıktan büyük ölçüde istifade edeceklerdir


Kitaptan

Yerleşme Yasağı Devam Ediyor

II Abdülhamid'e 1901 Ekim'inde gelen bir jurnalde Beyrut vilayeti özel komisyonu aracılığıyla, bir milyon yedi yüz bin kuruş karşılığı çoğu arazi Yahudi göçmenlerin Paris'teki Cemiyet Başkanları Nersis adına satın alındığı bilgisi veriliyordu Bunun üstüne II Abdülhamid konunun araştırılmasını istedi Meseleyi ele alan Şurayı Devlet şöyle bir değer biçme yapmıştı Osmanlı Devleti sınırları içinde, Hicaz bölgesi hariç, yabancıların toprak satın alma hakları mevcuttu Beyrut'ta satılan arazi de bu çerçevede operasyon görmüştü Yalnız araziyi satın alan Cemiyet Başkanı Nersis'ten buralara Yahudi göçmen yerleştirmeyeceğine dair tahvil alınmıştı Ama bu dilekçe II Abdülhamid'i memnuniyet etmemişti Bu işlerin Yahudi yerleşimini sağlamak için yapıldığı öteden beri biliniyordu ve Nersis'ten alınan bono ne derece geçerli olacaktı Dolayısı ile, Filistin'de Yahudi yerleşimi yasağına dair irade mevcut bulunduğuna göre Beyrut'ta gerçekleşen bu toprak satma işi hemen durdurulmalıydı


Krakov'da otelde kalan bir Yahudi kadını Sultan Abdülhamid'e 10 Ağustos 1901 tarihli bir mektup yazarak Padişahın Yahudilere sahip çıkmasını istemişti


Bu mektup 1900'lü yılların başında Yahudilerin içinde bulun¬duğu psikolojik durumu anlatma açısından manâlı


II Abdülhamid ise Herzl ’in şahsında, Avrupalı alacaklıları Osmanlı dış borçlarının indirilmesine ikna edecek bir yardım bulmuştu Tüm bu ilişkiler ağının ne şekilde örülüp nasıl sonuçlandığının cevapları ile ünlü tarihçi Prof Dr Vahdettin Engin'in Pazarlık kitabında yer alıyor Konu hakkında arşivlerden çzıkarılmış yeni bilgi ve belgelerde var *
 
858,480Konular
981,427Mesajlar
29,592Kullanıcılar
XansanSon üye
Üst Alt