nicebayan
FD Üye
- Katılım
- Ara 24, 2016
- Mesajlar
- 94,678
- Etkileşim
- 2
- Puan
- 38
- Yaş
- 36
- Web sitesi
- nicebayan.com
- F-D Coin
- 90
Yahya Karataş,
Yahya Karataş Kimdir,
Yahya Karataş Hakkında Veri,
Yahya Karataş Hayatı
Yahya Karataş ,Yeşilçam'da bir gönüllü tarihçi
diş hekimi , 6 bin filmi izleyerek, çekim hatasından figüranına kadar Yeşilçam'ı kayda geçirmiş
Türkiye'de yılda sıradan 10 sinema filmi çekiliyor Oysa bir zamanlar yılda 300 film yapılıyordu Yeşilçam, 1970'li yıllarda yüzlerce insan için ekmek kapısıyken furya kimi zaman erotizm, kimi zaman salon, kimi vakit komedi ara sıra de yumruk ve tekmelerin havada uçuştuğu serüven filmleriydi Ancak Yeşilçam fabrika gibi çalışırken çekilen filmlerin kaydını kimse tutmadı Bugün, bir sinema tutkunu olan dişçi , bu işi gönüllü yapıyor
Karataş, 1987 yılından beri, hemen her gün iki Türk filmi izliyor Jenerikte geçen bütün isimleri, seslendirenleri, film müziklerini kaydediyor O döneme ait magazin sinema dergilerini inceleyerek çekimi esnasında sette yaşanan olayları, çekim mekânlarını buluyor Jenerikte ismi geçmeyen oyuncuların, figüranların adlarını da bir hafiye gibi iz sürerek öğreniyor Jenerikteki hatalar bile gözünden kaçmıyor Bugüne değin 5 bin 910 filmin bilgilerine ulaşan Karataş, Türk sinemasında en ayrıntılı araştırmayı yaparak ansiklopedi hazırlamayı istiyor
Yedi yaşında başlamış
38 yaşında olan Karataş'ın sinema merakı, henüz yedi yaşındayken annesiyle birlikte gittiği sinemalarda başlamış Kuzeni ile 13 yaşında gittiği bir serüven filminin aralarında 'parça' olarak adlandırılan seks sahnelerini görünce sinema bir buluğ çağı macerasına dönüşmüş Daha sonraki yıllarda da Türk sinemasının her türünün meraklı bir izleyicisi olmuş Fakat 1987 yılında bir video kaset izlerken çok sevdiği sinemanın emekçilerinin adını öğrenmek istemiş Kâğıdıkalemi alıp jenerikte geçen bütün isimleri yazmış Bugün 'ın evi eski video kasetler, film afişleri, sahneleri, oyuncuların resimleriyle doymuş Üstünde video yer alan televizyonunun önünde ise emektar daktilosu duruyor
Figüran izi sürüyor
Karataş, abes vakitlerinin büyük çoğunluğunu burada geçiriyor Televizyonda genelde yalnızca Türk filmlerinin yayımlandığı şifreli bir kanalı izliyor Ayrıca bulduğu video filmleri izleyerek özelliklerini yazıyor Arşivinde olmayan bir film bulduğunda çocuklar gibi mutlu olurken, onun için en önemli lahza, filmde emekleri geçenlerin isimlerinin ekrana yansıması Yalnızca 'star'ların isimlerinin bilinmesine içerliyor, 'çorbada bir tuzu olanın' bile adını öğrenip not alıyor Kamera, ses, dekor, kostüm asistanları, ulaşımı sağlayanlar, yalnızca bir sahnede görünen figüranlar, oyuncuları seslendirenleri yazıyor Yönetmen ve oyuncuların kariyer notlarını bile tutuyor Mesela bir yönetmenin daha önce kimin yardımcılığını yaptığı, bir kameramanın kimin asistanı olduğu
onun arşivinde yer alıyor
Fakat Türk filmlerinin jenerikleri birçok zaman beceriksiz olduğu için sadece filmleri izlemek yetmiyor Adı yazılmayan oyunculara birer kod isim veriyor sonra oynadığı filmleri inceliyor, mutlaka adının yazıldığı bir film buluyor Karataş, Türkiye'deki bütün yönetmen, oyuncu, sinema kameramanı ve figüranları, atama aldıkları filmleri bildiğini söylüyor bununla beraber jeneriklerdeki hataları buluyor Mesela filmde rol almayan oyuncuların isimlerinin yazıldığına veya isimlerin hatalı yazılmasına rastlıyor Araştırmasında bunları düzeltiyor
Yetersiz olan bilgileri tamamlamak için bir tarihçi ciddiyetinde çalışırken, filmlerin çekildiği tarihlerde yayımlanmış magazin dergilerini inceliyor Bu kütüphane çalışmalarında filmlerin çekildiği mekânlar, sette yaşanan
olaylar gibi böylece çok bilgiyi ediniyor Karataş, dört sene çalışmanın peşinde 1961 yılında yayınlama hayatına başlayan Ses dergisinin 1974'teki sayılarına gelebilmiş Hem sahaflarda satılan kitapları, afişleri, film sahnelerinin bulunduğu fotoğrafları inceliyor
'Dorsay da yararlandı'
Türk sineması üstüne hazırlanan bazı kitaplarda çalışmalarından faydalanılması Karataş'ı motive ediyor Atilla Dorsay'ın Türkan Şoray'ın hayatını anlattığı 'Sümbül Sokağın Tutsak Kadını' adlı kitabında Karataş'ın topladığı bilgilerden faydalanılmış
Bir buçuk yıl öncesine değin kayıtlarını yaptığı filmleri biriktirmemiş Kayıtlarını aldıktan daha sonra iade etmiş Bundan nedeniyle elinde bilgisi bulunan film sayısı 5 bin 910 iken arşivinde yalnızca bin film bulunuyor
Beğenmediği yönleri
Karataş'ın, Türk filmlerinde gördüğü en büyük eksiklik senaryo Senaryoların hep birbirine benzediğini ya da Avrupa ve Amerikan filmlerinin senaryolarının uyarlandığını söylüyor Ayrıca fazla sayıda teknik ve mantık hatasının bulunduğunu açıklama ediyor Bir oyuncuyu üç bambaşka kişinin seslendirdiği filmler bile bulduğunu anlatan Karataş, sinema tutkusunu ise şöyle dile getiriyor:
Tüm anlamsız zamanımı Türk sinemasına ayırıyorum Bugün benim bulduklarımın bir geçmişi aydınlatacağını göz önünde bulundurmak bana şımartma veriyor Ancak henüz ulaşamadığım daha fazla film var Ben yaklaşık 6 bin 500 Türk filmi olduğunu tahmin ediyorum Irk beni anlamakta zorlanıyor Türkiye'de çekilen filmlerin büyük çoğunluğu kazanç temin etmek için çekilmiş, piyasa filmleri Ama onlar duygusal masallar Bu yüzden halen televizyonda oynatıldığında yüksek reyting alıyor Ben de bu masalları çok seviyorum Türkan Şoray ve Hülya Koçyiğit en çok sevdiğim sanatçılar
seçme parça *
Yahya Karataş Kimdir,
Yahya Karataş Hakkında Veri,
Yahya Karataş Hayatı
Yahya Karataş ,Yeşilçam'da bir gönüllü tarihçi
diş hekimi , 6 bin filmi izleyerek, çekim hatasından figüranına kadar Yeşilçam'ı kayda geçirmiş
Türkiye'de yılda sıradan 10 sinema filmi çekiliyor Oysa bir zamanlar yılda 300 film yapılıyordu Yeşilçam, 1970'li yıllarda yüzlerce insan için ekmek kapısıyken furya kimi zaman erotizm, kimi zaman salon, kimi vakit komedi ara sıra de yumruk ve tekmelerin havada uçuştuğu serüven filmleriydi Ancak Yeşilçam fabrika gibi çalışırken çekilen filmlerin kaydını kimse tutmadı Bugün, bir sinema tutkunu olan dişçi , bu işi gönüllü yapıyor
Karataş, 1987 yılından beri, hemen her gün iki Türk filmi izliyor Jenerikte geçen bütün isimleri, seslendirenleri, film müziklerini kaydediyor O döneme ait magazin sinema dergilerini inceleyerek çekimi esnasında sette yaşanan olayları, çekim mekânlarını buluyor Jenerikte ismi geçmeyen oyuncuların, figüranların adlarını da bir hafiye gibi iz sürerek öğreniyor Jenerikteki hatalar bile gözünden kaçmıyor Bugüne değin 5 bin 910 filmin bilgilerine ulaşan Karataş, Türk sinemasında en ayrıntılı araştırmayı yaparak ansiklopedi hazırlamayı istiyor
Yedi yaşında başlamış
38 yaşında olan Karataş'ın sinema merakı, henüz yedi yaşındayken annesiyle birlikte gittiği sinemalarda başlamış Kuzeni ile 13 yaşında gittiği bir serüven filminin aralarında 'parça' olarak adlandırılan seks sahnelerini görünce sinema bir buluğ çağı macerasına dönüşmüş Daha sonraki yıllarda da Türk sinemasının her türünün meraklı bir izleyicisi olmuş Fakat 1987 yılında bir video kaset izlerken çok sevdiği sinemanın emekçilerinin adını öğrenmek istemiş Kâğıdıkalemi alıp jenerikte geçen bütün isimleri yazmış Bugün 'ın evi eski video kasetler, film afişleri, sahneleri, oyuncuların resimleriyle doymuş Üstünde video yer alan televizyonunun önünde ise emektar daktilosu duruyor
Figüran izi sürüyor
Karataş, abes vakitlerinin büyük çoğunluğunu burada geçiriyor Televizyonda genelde yalnızca Türk filmlerinin yayımlandığı şifreli bir kanalı izliyor Ayrıca bulduğu video filmleri izleyerek özelliklerini yazıyor Arşivinde olmayan bir film bulduğunda çocuklar gibi mutlu olurken, onun için en önemli lahza, filmde emekleri geçenlerin isimlerinin ekrana yansıması Yalnızca 'star'ların isimlerinin bilinmesine içerliyor, 'çorbada bir tuzu olanın' bile adını öğrenip not alıyor Kamera, ses, dekor, kostüm asistanları, ulaşımı sağlayanlar, yalnızca bir sahnede görünen figüranlar, oyuncuları seslendirenleri yazıyor Yönetmen ve oyuncuların kariyer notlarını bile tutuyor Mesela bir yönetmenin daha önce kimin yardımcılığını yaptığı, bir kameramanın kimin asistanı olduğu
onun arşivinde yer alıyor
Fakat Türk filmlerinin jenerikleri birçok zaman beceriksiz olduğu için sadece filmleri izlemek yetmiyor Adı yazılmayan oyunculara birer kod isim veriyor sonra oynadığı filmleri inceliyor, mutlaka adının yazıldığı bir film buluyor Karataş, Türkiye'deki bütün yönetmen, oyuncu, sinema kameramanı ve figüranları, atama aldıkları filmleri bildiğini söylüyor bununla beraber jeneriklerdeki hataları buluyor Mesela filmde rol almayan oyuncuların isimlerinin yazıldığına veya isimlerin hatalı yazılmasına rastlıyor Araştırmasında bunları düzeltiyor
Yetersiz olan bilgileri tamamlamak için bir tarihçi ciddiyetinde çalışırken, filmlerin çekildiği tarihlerde yayımlanmış magazin dergilerini inceliyor Bu kütüphane çalışmalarında filmlerin çekildiği mekânlar, sette yaşanan
olaylar gibi böylece çok bilgiyi ediniyor Karataş, dört sene çalışmanın peşinde 1961 yılında yayınlama hayatına başlayan Ses dergisinin 1974'teki sayılarına gelebilmiş Hem sahaflarda satılan kitapları, afişleri, film sahnelerinin bulunduğu fotoğrafları inceliyor
'Dorsay da yararlandı'
Türk sineması üstüne hazırlanan bazı kitaplarda çalışmalarından faydalanılması Karataş'ı motive ediyor Atilla Dorsay'ın Türkan Şoray'ın hayatını anlattığı 'Sümbül Sokağın Tutsak Kadını' adlı kitabında Karataş'ın topladığı bilgilerden faydalanılmış
Bir buçuk yıl öncesine değin kayıtlarını yaptığı filmleri biriktirmemiş Kayıtlarını aldıktan daha sonra iade etmiş Bundan nedeniyle elinde bilgisi bulunan film sayısı 5 bin 910 iken arşivinde yalnızca bin film bulunuyor
Beğenmediği yönleri
Karataş'ın, Türk filmlerinde gördüğü en büyük eksiklik senaryo Senaryoların hep birbirine benzediğini ya da Avrupa ve Amerikan filmlerinin senaryolarının uyarlandığını söylüyor Ayrıca fazla sayıda teknik ve mantık hatasının bulunduğunu açıklama ediyor Bir oyuncuyu üç bambaşka kişinin seslendirdiği filmler bile bulduğunu anlatan Karataş, sinema tutkusunu ise şöyle dile getiriyor:
Tüm anlamsız zamanımı Türk sinemasına ayırıyorum Bugün benim bulduklarımın bir geçmişi aydınlatacağını göz önünde bulundurmak bana şımartma veriyor Ancak henüz ulaşamadığım daha fazla film var Ben yaklaşık 6 bin 500 Türk filmi olduğunu tahmin ediyorum Irk beni anlamakta zorlanıyor Türkiye'de çekilen filmlerin büyük çoğunluğu kazanç temin etmek için çekilmiş, piyasa filmleri Ama onlar duygusal masallar Bu yüzden halen televizyonda oynatıldığında yüksek reyting alıyor Ben de bu masalları çok seviyorum Türkan Şoray ve Hülya Koçyiğit en çok sevdiğim sanatçılar
seçme parça *