nicebayan
FD Üye
- Katılım
- Ara 24, 2016
- Mesajlar
- 94,678
- Etkileşim
- 2
- Puan
- 38
- Yaş
- 36
- Web sitesi
- nicebayan.com
- F-D Coin
- 90
Yahya Kemal Beyatlı,
Yahya Kemal Beyatlı kimdir,
Yahya Kemal Beyatlı hayatı,
Yahya Kemal Beyatlı Hakkında Data
Yahya Kemal Beyatlı 2 Aralık 1884 yılında Üsküp'te doğdu Esas adı Ahmed Agâh'tır Birincil öğrenimini İstanbul ’da Vefa Lisesi ’nde tamamladı Paris ’e gitgide artarak (1903) bir sene bir kolejde Fransızca ’sını ilerlettikten sonra Siyasal Bilgiler Fakültesi ’ne girdi Dokuz sene kaldığı Paris ’cilt döndükten (1912) sonradan, İstanbul ’da üniversitede farklı alanlara yönlendirilmiş dersler okuttu (19151923),
Urfa milletvekili oldu (1923); Varşova (1926), Madrid (1929) Ortaelçiliklerine atandı, Tekirdağ (19351942) ve İstanbul (19431946) milletvekilliklerinde bulundu
Büyükelçi olarak Pakistan ’a gitti (1948), bir yıl sonradan emekliye ayrılarak yurda döndü (1949) Rumelihisarı mezarlığında gömülü Spor ve Sergi Sarayı civarındaki parka bir anıtı dikildi (1968) Kişiliğini Paris ’te okurken ünlü tarihçi Albert Sorel ’in derslerinden aldığı tarih zevkiyle, Fransız şairlerinin (Jean Moreas, Baudelaire, Verlaine, vb) ölçü ve biçim güzelliklerinde buldu
Paris ’e gidişi, II Abdülhamit baskısından bir kaçış olduğu halde, orada siyasi faaliyetlere katılmayarak sanat çevrelerinde kendini yetiştirdi Paris öncesi Hamid ve Mal Varlığıi fünun şiiri etkisinden kendisini böylelikle kurtardı, alışılmış an şiirimizi Batı şiirindeki tamlık anlayışıyla ele aldı Avrupa dönüşü Yeni Mecmua ’da bulunmuş sayfalarbaşlığıyla yayımladığı gazel ve şarkılarla tanındı (1918) Bu neoklasik şiirler, onun çıkış noktasının Osmanlı tarih ve şiiri olduğunu gösterdiği gibi, sonradan yeni şekiller ve sade dille yazdıklarında da şairin genellikle Osmanlı medeniyet ve kültürüne ast kaldığı görülür
Onda tarih, vatan, ahali ve İstanbul sevgisi, defalarca bu açıdan işlenir Osmanlı medeniyeti yüzyıllar boyu en ulu eserlerini İstanbul ’da yarattığı için, Yahya Kemal ’deki İstanbul, Boğaziçi ve Türk musikisi hayranlığına, tabiat güzellikleri yanı sıra, tarih değerleri de girer Duygu, düşünce ve hayali ustalıkla kaynaştıran şair, o kadar çoğuna öykü karakteri verdiği lirikepik şiirlerinin konularını aşk, tabiat, deniz, vefat ve sonsuzluktan da alır İç ahengi her şeyden üstün tutuşu, şiiri musikiden diğer türlü bir musikikabul edişi; Okşiiri bir yanlamasına, tüm şiirlerini, bu ahengin sağlanmasına daha elverişli gördüğü aruzla yazmasına sebep oldu Yahya Kemal, şiirlerini, makale ve hikayelerini sağlığında kitaplarda toplamamış, eserleri dergilerde, düzensiz kalmıştı
Ölümünden sonradan dostları ve hayranları kadar bir Yahya Kemal ’i Sevenler Cemiyeti kurulduğu gibi, İstanbul Fetih Cemiyeti ’ne alt diğer taraftan Yahya Kemal Enstitüsü ve Müzesi açıldı (1961) Bu Enstitü ’nün yayımlamaya başladığı Yahya Kemal Külliyatı ’nda şairin birincil üçü şiirlerini; diğeri makale, test ve anılarını derleyen şu eserleri çıktı: Kendi Gök Kubbemiz (1961), Eski Şiirin Rüzgariyle (1962), Rübailer ve Hayyam Rübailerini Türkçe Söyleyiş (1963), Aziz İstanbul (1964), Eğil Dağlar (1966), Siyasi Hikayeler (1968), Siyasi ve Edebi Portreler (1968), Edebiyata Dair (1971), Çocukluğum, Gençliğim, Siyasi ve Edebi Hatıralarım (1973), Tarih Müsahabeleri (1975), Bitmemiş Şiirler (1976), MektuplarMakaleler (1977) Hakkında yayımlanan kitapların sayısı yirmiyi geçer *
Yahya Kemal Beyatlı kimdir,
Yahya Kemal Beyatlı hayatı,
Yahya Kemal Beyatlı Hakkında Data
Yahya Kemal Beyatlı 2 Aralık 1884 yılında Üsküp'te doğdu Esas adı Ahmed Agâh'tır Birincil öğrenimini İstanbul ’da Vefa Lisesi ’nde tamamladı Paris ’e gitgide artarak (1903) bir sene bir kolejde Fransızca ’sını ilerlettikten sonra Siyasal Bilgiler Fakültesi ’ne girdi Dokuz sene kaldığı Paris ’cilt döndükten (1912) sonradan, İstanbul ’da üniversitede farklı alanlara yönlendirilmiş dersler okuttu (19151923),
Urfa milletvekili oldu (1923); Varşova (1926), Madrid (1929) Ortaelçiliklerine atandı, Tekirdağ (19351942) ve İstanbul (19431946) milletvekilliklerinde bulundu
Büyükelçi olarak Pakistan ’a gitti (1948), bir yıl sonradan emekliye ayrılarak yurda döndü (1949) Rumelihisarı mezarlığında gömülü Spor ve Sergi Sarayı civarındaki parka bir anıtı dikildi (1968) Kişiliğini Paris ’te okurken ünlü tarihçi Albert Sorel ’in derslerinden aldığı tarih zevkiyle, Fransız şairlerinin (Jean Moreas, Baudelaire, Verlaine, vb) ölçü ve biçim güzelliklerinde buldu
Paris ’e gidişi, II Abdülhamit baskısından bir kaçış olduğu halde, orada siyasi faaliyetlere katılmayarak sanat çevrelerinde kendini yetiştirdi Paris öncesi Hamid ve Mal Varlığıi fünun şiiri etkisinden kendisini böylelikle kurtardı, alışılmış an şiirimizi Batı şiirindeki tamlık anlayışıyla ele aldı Avrupa dönüşü Yeni Mecmua ’da bulunmuş sayfalarbaşlığıyla yayımladığı gazel ve şarkılarla tanındı (1918) Bu neoklasik şiirler, onun çıkış noktasının Osmanlı tarih ve şiiri olduğunu gösterdiği gibi, sonradan yeni şekiller ve sade dille yazdıklarında da şairin genellikle Osmanlı medeniyet ve kültürüne ast kaldığı görülür
Onda tarih, vatan, ahali ve İstanbul sevgisi, defalarca bu açıdan işlenir Osmanlı medeniyeti yüzyıllar boyu en ulu eserlerini İstanbul ’da yarattığı için, Yahya Kemal ’deki İstanbul, Boğaziçi ve Türk musikisi hayranlığına, tabiat güzellikleri yanı sıra, tarih değerleri de girer Duygu, düşünce ve hayali ustalıkla kaynaştıran şair, o kadar çoğuna öykü karakteri verdiği lirikepik şiirlerinin konularını aşk, tabiat, deniz, vefat ve sonsuzluktan da alır İç ahengi her şeyden üstün tutuşu, şiiri musikiden diğer türlü bir musikikabul edişi; Okşiiri bir yanlamasına, tüm şiirlerini, bu ahengin sağlanmasına daha elverişli gördüğü aruzla yazmasına sebep oldu Yahya Kemal, şiirlerini, makale ve hikayelerini sağlığında kitaplarda toplamamış, eserleri dergilerde, düzensiz kalmıştı
Ölümünden sonradan dostları ve hayranları kadar bir Yahya Kemal ’i Sevenler Cemiyeti kurulduğu gibi, İstanbul Fetih Cemiyeti ’ne alt diğer taraftan Yahya Kemal Enstitüsü ve Müzesi açıldı (1961) Bu Enstitü ’nün yayımlamaya başladığı Yahya Kemal Külliyatı ’nda şairin birincil üçü şiirlerini; diğeri makale, test ve anılarını derleyen şu eserleri çıktı: Kendi Gök Kubbemiz (1961), Eski Şiirin Rüzgariyle (1962), Rübailer ve Hayyam Rübailerini Türkçe Söyleyiş (1963), Aziz İstanbul (1964), Eğil Dağlar (1966), Siyasi Hikayeler (1968), Siyasi ve Edebi Portreler (1968), Edebiyata Dair (1971), Çocukluğum, Gençliğim, Siyasi ve Edebi Hatıralarım (1973), Tarih Müsahabeleri (1975), Bitmemiş Şiirler (1976), MektuplarMakaleler (1977) Hakkında yayımlanan kitapların sayısı yirmiyi geçer *