Tibet muncağının Hani adında bir papağanı vardı Muncak, Hani ’yi satmak istiyordu fakat kimse Hani ’yi almaya yanaşmıyordu İşte, az once tavşanın biri Hani ’yi satın almak istemiş ama Hani olur olmaz yerde soze karışarak bu satışı engellemişti Tavşan gittikten sonra, onların arasında şu konuşma gecti:
“ Kızma be MuncakNe olmuş yani iki cift de soz biz ettiysek Ben sadece kendimi tanıtmaya calıştım Bunun icin ceşitli konularda fikir ileri surup, yorum yaptım Kime ne zararı var benim fikirlerimin Beyinsel fonksiyonlarımın bir urunu bu fikirler, yani işleyen beyin fikir uretiyor, fikir soz şeklinde ağızdan cıkıyor Hem tavşan beni beğenmediğinden değil, seninle olmam cok daha faydalı olacağı icin, beni satın almadı ve tavşan beni satın almadı diye bana kızmak hakkına sahip değilsin “
Bunun uzerine Muncak, Hani ’nin bulunduğu kafese sarıldı:
“ Canım Hani, seni satmak benim zoruma gitmiyor mu sanıyorsun? Yureğim parcalansa da seni satmaya mecburum Tavşan cok zengindi, super para teklif etti Bir ev alır, icini dayar doşer, kalanla iş kurardım, hayatım kurtulurdu Keşke her soze limon sıkıp tavşanı vazgecirmeseydin “
“ Tamam, Muncak Beni sevdiğini ispatladın Şimdi bir adım geriye git de, havasız kalmaktan kurtulayım İki adım demedim yakışıklı geyik, bir adım dedim Bir adım ileri gelirsen soyleyeceklerimi daha yakından dinlemek ve daha iyi anlamak şansına kavuşursun Eee ne diyordun, beni satıp dayalı doşeli ev alıyordun, iş kuruyordun Ya ben ne oluyorum? “
“ Ne demek, ben ne oluyorum? Sen zengin birinin yanına gidiyorsun ve luks icinde yaşıyorsun Yeni sahibin belki seni altın bir kafese koyar Hayatın değişir, gercek mutluluk neymiş oğrenirsin “
“ Altın kafes ve gercek mutluluk Altın kafesi anladım da, gercek mutluluk ne demekmiş? Şu mutluluk denen olgunun gerceği nasıl oluyor? “
“ Bak Hani, şimdiye kadar sevincli olduğumuz, mutlu olduğumuz zamanlar vardı Arada mutsuz olduğumuz durumlar da bulunuyor Bazen ne mutluluğu, ne mutsuzluğu duşunmeden yaşarız İşte, bu mutluluk hayali mutluluktur; bir gorunur, bir yok olur Gercek mutluluk ise, suregelir yani hep mutlu olursun “
“ Zengin tavşan beni almış olsaydı, altın kafese koymuş olsaydı, en guzel yiyeceklerle besleseydi gercek mutluluk neymiş oğrenemezdim, cunku sen yanımda yoksun diye mutsuz olurdum “
Hani ’nin boyle konuşması uzerine Muncak derinden etkilendi İci cız etti Onu satarsam mutsuz olacak, diye duşundu Satmasa ne kaybederdi? Yatacak yeri vardı Yiyecek, icecek ormanda boldu Hem Hani gibi bir dostu arasan bulamazdın Soyledikleri ise, yabana atılır cinsten değildi Anlayana cok şey oğretirdi Muncak, seni satmaktan vazgectim deyince Hani bir sevindi, bir sevindi ki, sormayın
Aradan aylar gecti Sonbaharın son gunleriydi Havalar soğumaya başlamıştı Tibet Dağları ’nda yaşayan geyiklerin bolge temsilcilerinin toplanıp, kış icin gerekli hazırlıkları konuşacakları gun gelmişti Toplantı alanına geyikler uclu gruplar halinde geliyordu Muncak ise, Hani ’yi mağarada bırakmıştı İki arkadaşıyla birlikte toplantı alanına gelince geyiklerin sevgi gosterisiyle karşılandı Muncak biraz sonra toplantı başkanlığı icin aday olduğunu acıkladı
Hani mağaranın dışında gurultuler duydu Kulak kabarttı Pek cok ayak sesi gittikce yakınlaştı ve duruldu Artık tek bir ses duyuluyordu O da, bir insan sesiydi Ses ozet olarak, geyiklerin yaptıkları toplantının basılacağını ve butun geyiklerin kurşunlanacağını soyluyordu Gelenler, yarım saat sonra gidince, Hani toparlandı Bunlar kotu insanlardı Bir katliam yapacaklardı Oysa Muncak giderken neşeliydi Başkan secilirim diyordu Muncak olmemeliydi, hicbir geyik olmemeliydi Yazıktı onlara Katliam olmayacaktı Kafesten cıkar, ucarak gider, duyduklarını soyler, onları kurtarırdı
Hani cok uğraştı demir kafesin kilidini kırmak icin Kanatlanıp kanatlanıp kafesi taş duvara carptı Her tarafı yarabere icinde kaldı Tuyleri birer birer kopup yere duşuyordu Hani ’nin bu inanılmaz guc gosterisine kilit dayanamadı ve kırıldı Hani kafesten fırlayıp, mağaranın dışına cıktı Fakat Hani bir turlu ucmayı başaramadı Yardıma koşamadı Bunda Hani ’nin kafeste doğup buyumesinin rolu vardı Zaten Hani hayatı boyunca hic ucmamıştı Kotu insanların yaptığı katliam korkunc oldu Geyiklerin coğu toplantı alanında can verdi Sadece Muncak ve dort Barasinga geyiği kurtulmayı başardı
Muncak, Barasinga geyikleriyle birlikte, mağaraya geldiğinde Hani ’yi bulamadı Demir kafes yerde, kilidi kırılmış, mağara Hani ’nin guzelim tuyleriyle doluydu Muncak dışarı cıkınca ayak izlerini fark etti İnsanların ayak izlerini Oysa bu izler mağarada yoktu İzler aşağıdan geliyor, toplantı alanına doğru gidiyordu Demek ki, insanlar burada mola vermişlerdi ve Hani konuşmaları duyup yardıma gelmek amacıyla kafesin kilidini zorlukla kırmıştı Hani ucamazdı, yardıma gelemezdi, o zaman neredeydi? Muncak once Hani ’yi bulacak ve sonra başarılması olanaksız gibi gorunen planını uygulayıp, tam toplantı başkanı secildiği anda ortalığı kan golune ceviren, masum geyikleri katleden insanları cezalandıracaktı Muncak, ayak izlerini takip ederek, Hani ’yi buldu Zaten fazla uzağa gidememiş, biraz ilerdeki calıların dibinde baygın yatıyordu Yaraları sarıldıktan sonra mağaraya bırakıldı
Muncak ve Barasinga geyikleri gece yarısı toplantı alanını rahatca gorebilecekleri bir tepeye cıkarak durum değerlendirmesi yaptılar İnsanlar, cadırlarda uyuyorlardı Sadece uc nobetci bırakmışlardı Muncak işin bu gece bitmesini istiyordu Fakat Barasinga geyikleri yarın oğle vakti, gunduz gozuyle diyorlardı Muncak, onlarla fazla tartışmadı Tamam, sizin dediğiniz olsun, diyerek sozu bağladı Daha sonra geyikler bir mağaraya girip yattılar Barasinga geyikleri uyur, Muncak uyumazdı Sessizce mağaradan cıkarak, toplantı alanına geldi Nobetcileri kollayarak cadırlara yaklaştı Ustun koku alma gucunu kullanarak cephanelik cadırını buldu Kapıdaki nobetciyi bayıltarak cadıra girdi Dinamit dolu cantayla bir kutu kibrit alarak kactı Muncak tepeye cıktı Oradaki golun toplantı alanına bakan yamaclarındaki kayaların arasına dinamitleri yerleştirdi ve fitili ateşledi Biraz sonra patlayan dinamitler buyuk kaya parcalarını ve tonlarca suyu toplantı alanına indirdi
Muncak sabah olunca toplantı alanına şoyle bir baktı Cadırlar yoktu, ortalıkta insan gorunmuyordu İnsanların hepsi olmuş muydu? Sağ kalanlar varsa garanti peşine duşeceklerdi O zaman Barasinga geyiklerini yanına alarak tepenin arkasındaki bataklığa sığınacaktı
Muncak, Barasinga geyiklerini mağarada buldu Onlar, gece yarısı yer sarsıntısı olduğunu zannetmişler ve dışarı cıkmamışlardı Olanları Muncak ’tan dinleyince cok kızdılar Dordu birlik olup Muncak ’ın ustune yuruduler Muncak mağaradan kendini dışarı zor attı Barasingalar, laf anlamıyordu Amac, hunharca oldurulen geyiklerin intikamını almak değil miydi? İşte, intikam alınmıştı Bu nefret nedendi? Gunduz gozuyle zaten bir şey yapılamazdı Barasingaların belli bir planı yoktu Gupegunduz eli silahlı onca insanın ustune tekmeyumruk yuruyemezdin ya Bol bol yiyip, bel bel bakınmakla intikam alınamazdı Masum geyiklerin kanı yerde kalırdı Birbiri ardınca patlayan silahlar anlamsız tartışmaya son verdi Muncak ve Barasingalar, hızla tepeyi aşıp, bataklığa doğru kactılar Peşlerinde buyuk patlamadan sağ kalan uc insan vardı Gozleri donmuş, acımasız, katil ruhlu insanlardı
Bataklıkta Muncak ’la Barasingalar arasında yeni bir anlaşmazlık cıktı Barasingalar, uc insandan kacmayı gururlarına yedirememişti Onların silahları varsa bizim boynuzlarımız var diyorlardı Geri donup saldıracaklardı Muncak cok diretti donmeyin diye ama dinletemedi Muncak ’ın boş bulunduğu bir anda onu bataklığın camurlu sularına ittiler Muncak ağır ağır bataklığa gomulurken, bir kez olsun yardım edin demedi Butun Barasinga geyikleri boyle değildi ama, bu dort terso nasıl bir araya gelmişti, hayret!Barasingalar, bataklığın cıkışında namlulara hedef oldular ve birer birer cansız yere serildiler
Aradan altı ay gecti İnsanlar gitmiş, olanlar unutulmuştu Papağan Hani iyileşmiş, ucmayı oğrenmişti Muncak ’ı arıyordu, neredeydi Muncak? Hani, bir gun bataklıktaki ağacların birinin ustunde dinleniyordu Uzaklarda bir geyik gordu İster misin bu Muncak olsundu? Hani, heyecan icindeydi, yakındaki bir ağaca kondu Artık emindi, Muncak karşısındaydı Hani, sevinc cığlıkları atarak, Muncak ’la kucaklaştı Muncak ise, Hani ’ye hic beklemediği bir anda kavuşmuştu Olanı, biteni anlattı Barasingalar tarafından bataklığa itildikten sonra hayattan umit kestiğini soyledi Bunun uzerine Hani:
“ Peki, nasıl kurtuldun? “ diye sordu
Muncak:
“ Kurtulmadım, kurtarıldım… dedi
“ Seni kim kurtardı? “
“ Su yılanı Rave Dort metre boyunda, iri bir su yılanı Beni yeniden hayata dondurdu Onunla cok iyi arkadaş olduk Guclu bir karakter yapısına ve sağlam bir iradeye sahip Ağzından kırıcı soz duyamazsın, yalan soylemez, kotuluk bilmez “
“ Rave şimdi nerede? “
“ Buralardadır Bazen benden ayrılır, şoyle bir dolaşıp geleyim, der gider İki, uc saat ortada gorunmez Nereye gider, ne yapar bilmem “
“ Sorsan ya, arkadaş neredeydin, diye “
“ O kadarı da fazla Ozel hayatına karışamam Dostları, arkadaşları vardır, onların yanına gidiyordur Herhalde butun zamanını bana ayıracak değildi “
“ Gel Muncak, takip edelim şu Rave ’yi Bakalım nerelere gidiyor, neler yapıyor? “
“ Takip edelim de, ayıp etmiş olmaz mıyız? Belki bizim bilmememiz gereken durumlar vardır Hem Rave, takip edildiğini fark ederse bize kızabilir “
“ Kızmaz, kızmaz Yardıma ihtiyacı olabilir Rave ’nin, ama bunu sana soyleyememiştir Aniden ortaya cıkarız, Rave sevinir Eğer yanlış yapmışsak suc benim, seni ben zorladım Sen beni kırmamak icin, bu işe girdin Tamam mı? “
“ Tamam değil Senin onsezilerine guvenirim Boşuna konuşmazsın Macera olsun diye hicbir işe kalkışmazsın Garanti Rave ’nin yardıma ihtiyacı vardır Dikkat ediyorum da, son gunlerde daha az konuşur oldu Gittiği yerden donunce hep duşunceli oluyor, dalıp gidiyor Ben konuşuyorum, o dinliyor Aradan birkac saat gecmeden kendine gelemiyor Rave ’yi takip ederiz ama bir şartla: Yanlışa duşersek suc ikimizin olur “
“ Aslanım Muncak, seni seviyorum, şartını kabul ediyorum “
Muncak daha sonra hayatını borclu olduğu su yılanı Rave ’yi Hani ile tanıştırdı Hani ilk anda cekindi Rave ’den
‘ Ne kadar kocamanmış Falso yaparsak ve bir kızarsa yutar beni bu Rave ‘ diye duşundu Plan, kusursuz olmalıydı Rave hicbir şeyin farkına varmamalıydı Kolay değildi, Muncak olumden donmuştu Daha tam olarak toparlanamamıştı O, bataklıkta kısılıp kalacak bir geyik olamazdı Bataklıktaki yaşam eski Muncak ’tan pek cok şeyi alıp goturmuştu Yurumesi yavaşlamıştı, hızlı koşamıyordu Neredeydi o ruzgarla yarışan geyik? Zayıflamıştı azıcık, eskisi gibi heybetli değildi Ayrıca boynuzunun biri ortadan kırıktı Muncak, Barasingalar mağarada kendisine saldırdığında boynuzunun kırıldığını soylemişti Muncak ’ı bu işe fazla karıştırmadan Rave ’nin durumunu araştırmalı, yardıma ihtiyacı varsa yardım etmeli, Muncak ’ın Rave ’ye can borcu odenmeli ve Muncak ’ı bataklıktan kurtarıp ormana goturmeliydi İşte, o zaman Muncak yine ruzgarla yarışırdı Eğer Muncak isterse, yeniden bir kafese girer, Muncak ’ın onu iyi bir fiyata satmasını beklerdi Yeter ki, Muncak bataklıktan kurtulsundu Arkadaşlık dediğin boyle olurdu
Bir gun Hani başının ağrıdığını soyleyerek bataklıktaki mağarada kaldı Muncak ile Rave gezmeye cıktılar Bir saat sonra Rave, şoyle bir dolaşıp geleyim, dedi ve Muncak ’tan ayrıldı Rave bataklık suyuna girdi ve yuzmeye başladı Hani ise, gokyuzunde yukseklerde ucarak, Rave ’yi izliyordu O, bugun Rave ’nin nereye gittiğini, ne yaptığını oğrenmeye kararlıydı
Rave uzun sure yuzdukten sonra kucuk bir adaya cıktı Yanına kendi kadar bir su yılanı ve on tane yavru su yılanı geldi İki saate yakın onların yanında kalan Rave, daha sonra geldiği yoldan Muncak ’ı bıraktığı yere doğru yuzmeye başladı Hani, Rave ’den once, Muncak ’ı buldu Olanları anlattı Her şey apacık ortadaydı Rave eşini ve yavrularını gormeye gidiyordu
Muncak, Rave gelince, artık ormana gitmek istediğini, ormanı ozlediğini soyledi Rave ısrar etti Muncak ’a kal diye ama Muncak, kesin kararını verdiğini, gideceğini, ara sıra ziyarete geleceğini soyledi Daha sonra Muncak ile Hani, Rave ’ye bol şans dileyerek ayrıldılar Muncak ormanda birkac ayda kendine geldi Guclendi Hızlı koşmaya başladı Hem oyle hızlı koşmaya başladı ki, Hani ucarak O ’nu gecmekte zorlanıyordu
Yazan : S Y
“ Kızma be MuncakNe olmuş yani iki cift de soz biz ettiysek Ben sadece kendimi tanıtmaya calıştım Bunun icin ceşitli konularda fikir ileri surup, yorum yaptım Kime ne zararı var benim fikirlerimin Beyinsel fonksiyonlarımın bir urunu bu fikirler, yani işleyen beyin fikir uretiyor, fikir soz şeklinde ağızdan cıkıyor Hem tavşan beni beğenmediğinden değil, seninle olmam cok daha faydalı olacağı icin, beni satın almadı ve tavşan beni satın almadı diye bana kızmak hakkına sahip değilsin “
Bunun uzerine Muncak, Hani ’nin bulunduğu kafese sarıldı:
“ Canım Hani, seni satmak benim zoruma gitmiyor mu sanıyorsun? Yureğim parcalansa da seni satmaya mecburum Tavşan cok zengindi, super para teklif etti Bir ev alır, icini dayar doşer, kalanla iş kurardım, hayatım kurtulurdu Keşke her soze limon sıkıp tavşanı vazgecirmeseydin “
“ Tamam, Muncak Beni sevdiğini ispatladın Şimdi bir adım geriye git de, havasız kalmaktan kurtulayım İki adım demedim yakışıklı geyik, bir adım dedim Bir adım ileri gelirsen soyleyeceklerimi daha yakından dinlemek ve daha iyi anlamak şansına kavuşursun Eee ne diyordun, beni satıp dayalı doşeli ev alıyordun, iş kuruyordun Ya ben ne oluyorum? “
“ Ne demek, ben ne oluyorum? Sen zengin birinin yanına gidiyorsun ve luks icinde yaşıyorsun Yeni sahibin belki seni altın bir kafese koyar Hayatın değişir, gercek mutluluk neymiş oğrenirsin “
“ Altın kafes ve gercek mutluluk Altın kafesi anladım da, gercek mutluluk ne demekmiş? Şu mutluluk denen olgunun gerceği nasıl oluyor? “
“ Bak Hani, şimdiye kadar sevincli olduğumuz, mutlu olduğumuz zamanlar vardı Arada mutsuz olduğumuz durumlar da bulunuyor Bazen ne mutluluğu, ne mutsuzluğu duşunmeden yaşarız İşte, bu mutluluk hayali mutluluktur; bir gorunur, bir yok olur Gercek mutluluk ise, suregelir yani hep mutlu olursun “
“ Zengin tavşan beni almış olsaydı, altın kafese koymuş olsaydı, en guzel yiyeceklerle besleseydi gercek mutluluk neymiş oğrenemezdim, cunku sen yanımda yoksun diye mutsuz olurdum “
Hani ’nin boyle konuşması uzerine Muncak derinden etkilendi İci cız etti Onu satarsam mutsuz olacak, diye duşundu Satmasa ne kaybederdi? Yatacak yeri vardı Yiyecek, icecek ormanda boldu Hem Hani gibi bir dostu arasan bulamazdın Soyledikleri ise, yabana atılır cinsten değildi Anlayana cok şey oğretirdi Muncak, seni satmaktan vazgectim deyince Hani bir sevindi, bir sevindi ki, sormayın
Aradan aylar gecti Sonbaharın son gunleriydi Havalar soğumaya başlamıştı Tibet Dağları ’nda yaşayan geyiklerin bolge temsilcilerinin toplanıp, kış icin gerekli hazırlıkları konuşacakları gun gelmişti Toplantı alanına geyikler uclu gruplar halinde geliyordu Muncak ise, Hani ’yi mağarada bırakmıştı İki arkadaşıyla birlikte toplantı alanına gelince geyiklerin sevgi gosterisiyle karşılandı Muncak biraz sonra toplantı başkanlığı icin aday olduğunu acıkladı
Hani mağaranın dışında gurultuler duydu Kulak kabarttı Pek cok ayak sesi gittikce yakınlaştı ve duruldu Artık tek bir ses duyuluyordu O da, bir insan sesiydi Ses ozet olarak, geyiklerin yaptıkları toplantının basılacağını ve butun geyiklerin kurşunlanacağını soyluyordu Gelenler, yarım saat sonra gidince, Hani toparlandı Bunlar kotu insanlardı Bir katliam yapacaklardı Oysa Muncak giderken neşeliydi Başkan secilirim diyordu Muncak olmemeliydi, hicbir geyik olmemeliydi Yazıktı onlara Katliam olmayacaktı Kafesten cıkar, ucarak gider, duyduklarını soyler, onları kurtarırdı
Hani cok uğraştı demir kafesin kilidini kırmak icin Kanatlanıp kanatlanıp kafesi taş duvara carptı Her tarafı yarabere icinde kaldı Tuyleri birer birer kopup yere duşuyordu Hani ’nin bu inanılmaz guc gosterisine kilit dayanamadı ve kırıldı Hani kafesten fırlayıp, mağaranın dışına cıktı Fakat Hani bir turlu ucmayı başaramadı Yardıma koşamadı Bunda Hani ’nin kafeste doğup buyumesinin rolu vardı Zaten Hani hayatı boyunca hic ucmamıştı Kotu insanların yaptığı katliam korkunc oldu Geyiklerin coğu toplantı alanında can verdi Sadece Muncak ve dort Barasinga geyiği kurtulmayı başardı
Muncak, Barasinga geyikleriyle birlikte, mağaraya geldiğinde Hani ’yi bulamadı Demir kafes yerde, kilidi kırılmış, mağara Hani ’nin guzelim tuyleriyle doluydu Muncak dışarı cıkınca ayak izlerini fark etti İnsanların ayak izlerini Oysa bu izler mağarada yoktu İzler aşağıdan geliyor, toplantı alanına doğru gidiyordu Demek ki, insanlar burada mola vermişlerdi ve Hani konuşmaları duyup yardıma gelmek amacıyla kafesin kilidini zorlukla kırmıştı Hani ucamazdı, yardıma gelemezdi, o zaman neredeydi? Muncak once Hani ’yi bulacak ve sonra başarılması olanaksız gibi gorunen planını uygulayıp, tam toplantı başkanı secildiği anda ortalığı kan golune ceviren, masum geyikleri katleden insanları cezalandıracaktı Muncak, ayak izlerini takip ederek, Hani ’yi buldu Zaten fazla uzağa gidememiş, biraz ilerdeki calıların dibinde baygın yatıyordu Yaraları sarıldıktan sonra mağaraya bırakıldı
Muncak ve Barasinga geyikleri gece yarısı toplantı alanını rahatca gorebilecekleri bir tepeye cıkarak durum değerlendirmesi yaptılar İnsanlar, cadırlarda uyuyorlardı Sadece uc nobetci bırakmışlardı Muncak işin bu gece bitmesini istiyordu Fakat Barasinga geyikleri yarın oğle vakti, gunduz gozuyle diyorlardı Muncak, onlarla fazla tartışmadı Tamam, sizin dediğiniz olsun, diyerek sozu bağladı Daha sonra geyikler bir mağaraya girip yattılar Barasinga geyikleri uyur, Muncak uyumazdı Sessizce mağaradan cıkarak, toplantı alanına geldi Nobetcileri kollayarak cadırlara yaklaştı Ustun koku alma gucunu kullanarak cephanelik cadırını buldu Kapıdaki nobetciyi bayıltarak cadıra girdi Dinamit dolu cantayla bir kutu kibrit alarak kactı Muncak tepeye cıktı Oradaki golun toplantı alanına bakan yamaclarındaki kayaların arasına dinamitleri yerleştirdi ve fitili ateşledi Biraz sonra patlayan dinamitler buyuk kaya parcalarını ve tonlarca suyu toplantı alanına indirdi
Muncak sabah olunca toplantı alanına şoyle bir baktı Cadırlar yoktu, ortalıkta insan gorunmuyordu İnsanların hepsi olmuş muydu? Sağ kalanlar varsa garanti peşine duşeceklerdi O zaman Barasinga geyiklerini yanına alarak tepenin arkasındaki bataklığa sığınacaktı
Muncak, Barasinga geyiklerini mağarada buldu Onlar, gece yarısı yer sarsıntısı olduğunu zannetmişler ve dışarı cıkmamışlardı Olanları Muncak ’tan dinleyince cok kızdılar Dordu birlik olup Muncak ’ın ustune yuruduler Muncak mağaradan kendini dışarı zor attı Barasingalar, laf anlamıyordu Amac, hunharca oldurulen geyiklerin intikamını almak değil miydi? İşte, intikam alınmıştı Bu nefret nedendi? Gunduz gozuyle zaten bir şey yapılamazdı Barasingaların belli bir planı yoktu Gupegunduz eli silahlı onca insanın ustune tekmeyumruk yuruyemezdin ya Bol bol yiyip, bel bel bakınmakla intikam alınamazdı Masum geyiklerin kanı yerde kalırdı Birbiri ardınca patlayan silahlar anlamsız tartışmaya son verdi Muncak ve Barasingalar, hızla tepeyi aşıp, bataklığa doğru kactılar Peşlerinde buyuk patlamadan sağ kalan uc insan vardı Gozleri donmuş, acımasız, katil ruhlu insanlardı
Bataklıkta Muncak ’la Barasingalar arasında yeni bir anlaşmazlık cıktı Barasingalar, uc insandan kacmayı gururlarına yedirememişti Onların silahları varsa bizim boynuzlarımız var diyorlardı Geri donup saldıracaklardı Muncak cok diretti donmeyin diye ama dinletemedi Muncak ’ın boş bulunduğu bir anda onu bataklığın camurlu sularına ittiler Muncak ağır ağır bataklığa gomulurken, bir kez olsun yardım edin demedi Butun Barasinga geyikleri boyle değildi ama, bu dort terso nasıl bir araya gelmişti, hayret!Barasingalar, bataklığın cıkışında namlulara hedef oldular ve birer birer cansız yere serildiler
Aradan altı ay gecti İnsanlar gitmiş, olanlar unutulmuştu Papağan Hani iyileşmiş, ucmayı oğrenmişti Muncak ’ı arıyordu, neredeydi Muncak? Hani, bir gun bataklıktaki ağacların birinin ustunde dinleniyordu Uzaklarda bir geyik gordu İster misin bu Muncak olsundu? Hani, heyecan icindeydi, yakındaki bir ağaca kondu Artık emindi, Muncak karşısındaydı Hani, sevinc cığlıkları atarak, Muncak ’la kucaklaştı Muncak ise, Hani ’ye hic beklemediği bir anda kavuşmuştu Olanı, biteni anlattı Barasingalar tarafından bataklığa itildikten sonra hayattan umit kestiğini soyledi Bunun uzerine Hani:
“ Peki, nasıl kurtuldun? “ diye sordu
Muncak:
“ Kurtulmadım, kurtarıldım… dedi
“ Seni kim kurtardı? “
“ Su yılanı Rave Dort metre boyunda, iri bir su yılanı Beni yeniden hayata dondurdu Onunla cok iyi arkadaş olduk Guclu bir karakter yapısına ve sağlam bir iradeye sahip Ağzından kırıcı soz duyamazsın, yalan soylemez, kotuluk bilmez “
“ Rave şimdi nerede? “
“ Buralardadır Bazen benden ayrılır, şoyle bir dolaşıp geleyim, der gider İki, uc saat ortada gorunmez Nereye gider, ne yapar bilmem “
“ Sorsan ya, arkadaş neredeydin, diye “
“ O kadarı da fazla Ozel hayatına karışamam Dostları, arkadaşları vardır, onların yanına gidiyordur Herhalde butun zamanını bana ayıracak değildi “
“ Gel Muncak, takip edelim şu Rave ’yi Bakalım nerelere gidiyor, neler yapıyor? “
“ Takip edelim de, ayıp etmiş olmaz mıyız? Belki bizim bilmememiz gereken durumlar vardır Hem Rave, takip edildiğini fark ederse bize kızabilir “
“ Kızmaz, kızmaz Yardıma ihtiyacı olabilir Rave ’nin, ama bunu sana soyleyememiştir Aniden ortaya cıkarız, Rave sevinir Eğer yanlış yapmışsak suc benim, seni ben zorladım Sen beni kırmamak icin, bu işe girdin Tamam mı? “
“ Tamam değil Senin onsezilerine guvenirim Boşuna konuşmazsın Macera olsun diye hicbir işe kalkışmazsın Garanti Rave ’nin yardıma ihtiyacı vardır Dikkat ediyorum da, son gunlerde daha az konuşur oldu Gittiği yerden donunce hep duşunceli oluyor, dalıp gidiyor Ben konuşuyorum, o dinliyor Aradan birkac saat gecmeden kendine gelemiyor Rave ’yi takip ederiz ama bir şartla: Yanlışa duşersek suc ikimizin olur “
“ Aslanım Muncak, seni seviyorum, şartını kabul ediyorum “
Muncak daha sonra hayatını borclu olduğu su yılanı Rave ’yi Hani ile tanıştırdı Hani ilk anda cekindi Rave ’den
‘ Ne kadar kocamanmış Falso yaparsak ve bir kızarsa yutar beni bu Rave ‘ diye duşundu Plan, kusursuz olmalıydı Rave hicbir şeyin farkına varmamalıydı Kolay değildi, Muncak olumden donmuştu Daha tam olarak toparlanamamıştı O, bataklıkta kısılıp kalacak bir geyik olamazdı Bataklıktaki yaşam eski Muncak ’tan pek cok şeyi alıp goturmuştu Yurumesi yavaşlamıştı, hızlı koşamıyordu Neredeydi o ruzgarla yarışan geyik? Zayıflamıştı azıcık, eskisi gibi heybetli değildi Ayrıca boynuzunun biri ortadan kırıktı Muncak, Barasingalar mağarada kendisine saldırdığında boynuzunun kırıldığını soylemişti Muncak ’ı bu işe fazla karıştırmadan Rave ’nin durumunu araştırmalı, yardıma ihtiyacı varsa yardım etmeli, Muncak ’ın Rave ’ye can borcu odenmeli ve Muncak ’ı bataklıktan kurtarıp ormana goturmeliydi İşte, o zaman Muncak yine ruzgarla yarışırdı Eğer Muncak isterse, yeniden bir kafese girer, Muncak ’ın onu iyi bir fiyata satmasını beklerdi Yeter ki, Muncak bataklıktan kurtulsundu Arkadaşlık dediğin boyle olurdu
Bir gun Hani başının ağrıdığını soyleyerek bataklıktaki mağarada kaldı Muncak ile Rave gezmeye cıktılar Bir saat sonra Rave, şoyle bir dolaşıp geleyim, dedi ve Muncak ’tan ayrıldı Rave bataklık suyuna girdi ve yuzmeye başladı Hani ise, gokyuzunde yukseklerde ucarak, Rave ’yi izliyordu O, bugun Rave ’nin nereye gittiğini, ne yaptığını oğrenmeye kararlıydı
Rave uzun sure yuzdukten sonra kucuk bir adaya cıktı Yanına kendi kadar bir su yılanı ve on tane yavru su yılanı geldi İki saate yakın onların yanında kalan Rave, daha sonra geldiği yoldan Muncak ’ı bıraktığı yere doğru yuzmeye başladı Hani, Rave ’den once, Muncak ’ı buldu Olanları anlattı Her şey apacık ortadaydı Rave eşini ve yavrularını gormeye gidiyordu
Muncak, Rave gelince, artık ormana gitmek istediğini, ormanı ozlediğini soyledi Rave ısrar etti Muncak ’a kal diye ama Muncak, kesin kararını verdiğini, gideceğini, ara sıra ziyarete geleceğini soyledi Daha sonra Muncak ile Hani, Rave ’ye bol şans dileyerek ayrıldılar Muncak ormanda birkac ayda kendine geldi Guclendi Hızlı koşmaya başladı Hem oyle hızlı koşmaya başladı ki, Hani ucarak O ’nu gecmekte zorlanıyordu
Yazan : S Y