Kac baharı gercek sanıp kandık soylesenize
Kacına Nihayethasretle kucak actık ve kacında yanıldık
Kac kez ayaz vurmuş dallarımızda filizlerimiz sondu
Yine de uslanmadık
Yine geveze bir dosta sırlarımızı acar gibi acıldık yalancı bahara
Yine yanıldık Peşinden bastıran tipiyle ayıldık
Ne yapalım ki, dalında patlamayı bekleyen bir tomurcuk gibi susamıştık ilkyaza Kac zaman olmuştu kendimizi guneşin kollarına bırakıp, ormanda yayılan kekik kokularıyla sarhoş olmayalı
Tahmin ediyorduk, uzerimize katran rengi bir kafes gibi coken bulutların ardında guneşin gulumsediğini
Daha ilk ışınları deler delmez kafesi, actık iştahla ruhumuzun pencerelerini
Bahar oyle kolay gelmezdi aslında; biliyorduk; yanlış baharlarda az mı ayaz yemiştik
Kacımız mart guneşine aldanıp acılmış ve kara kafesin ağına duşmuştu yeniden
Bahar, ilanı aşk mevsimiydi; astık aşklarımızı ilan panolarına, sevdalar yasakken daha
Bahar, barışın mevsimiydi; mujdeledik barışı, silahlar konuşurken hala
Soyledik, ancak yazın soylene*cekleri, guneş henuz toprağı ısıtmamışken cemreler duşmemişken ilkyazın koynuna
Yalanmış meğer bahar; daha vakti değilmiş, aşkın da barışın da
Guneşe kananlar, yazı beklerken bahardan oldular; kesildi sesi soluğu, erken oten horozların
İyisi mi itirafcı olalım; biliyorduk İşte baharderken, ardından gelecek ayazı
Yalan bu cıkmademişti temkinliler, tedbirli*ler, cıkarken ustune kalın bir şey alanlar, başına bir iş gelmesinden urkenler
Ama bahar, olanca işvesiyle sokağa cağırıyordu
Aşk, ilan panosuna asıl*mayı bekliyordu, barış bir kuş gagasında mujdelenmeyi
Erken mi gec mihesabına gelmezdi ikisi de Peşlerine duşulmeli, ilan edilmeli, mujdelenmeliydiler
Guneşi gorur gormez seranada ve barış turkulerine başladık Vakti gelmeden acıldık, gec kalmadan davranma telaşında
Erkenmiş
Kursağımızda kaldı bahar sevincleri
Erken oten horozlar, erken acmış cicekler, erken doğmuş bebekler gibi kesildik, solduk, olduk
Yine tedbirliler ulaşacak salimen yaza; biz yakalandık, zalim ayaza
Ama itirafcı olsak da pişman olmadık
Az da olsa ısındık hic olmazsa Vakitsiz de olsa soyledik, soylenmesi gerekeni
Bahar yalan mıymış gercek midinlemedik Guneşin ilk dokunuşuyla haber verelim dedik, ardından gelecek mujdeyi
Aşk icin erkendi belki; barış henuz uzak
ama ikisi de gelecekti nasılsa sonunda
Hep bildik ki, habercisidir yalancı bahar, sahicisinin
Bazen vaat, hediyeden de kıymetlidir
Kesilmeyi goze alıp erken otmek yeğdir coğu zaman, susup doğru zamanı kollamaktan
Sonunda olan yalana kananlara olur, onlar mujdeledikleri şeyi goremeden giderler
Lakin coğu buna gonulludur
Guneşe en erken onlar dokunmuşlardır, elbet en erken yanan onlar olacaktır
Belki İkinci Baharı yaşayanlar bilir kıymetlerini
Can Dundar 11031999
SEShttp:wwwcandundarcomtrmedia114mp3SES
Kacına Nihayethasretle kucak actık ve kacında yanıldık
Kac kez ayaz vurmuş dallarımızda filizlerimiz sondu
Yine de uslanmadık
Yine geveze bir dosta sırlarımızı acar gibi acıldık yalancı bahara
Yine yanıldık Peşinden bastıran tipiyle ayıldık
Ne yapalım ki, dalında patlamayı bekleyen bir tomurcuk gibi susamıştık ilkyaza Kac zaman olmuştu kendimizi guneşin kollarına bırakıp, ormanda yayılan kekik kokularıyla sarhoş olmayalı
Tahmin ediyorduk, uzerimize katran rengi bir kafes gibi coken bulutların ardında guneşin gulumsediğini
Daha ilk ışınları deler delmez kafesi, actık iştahla ruhumuzun pencerelerini
Bahar oyle kolay gelmezdi aslında; biliyorduk; yanlış baharlarda az mı ayaz yemiştik
Kacımız mart guneşine aldanıp acılmış ve kara kafesin ağına duşmuştu yeniden
Bahar, ilanı aşk mevsimiydi; astık aşklarımızı ilan panolarına, sevdalar yasakken daha
Bahar, barışın mevsimiydi; mujdeledik barışı, silahlar konuşurken hala
Soyledik, ancak yazın soylene*cekleri, guneş henuz toprağı ısıtmamışken cemreler duşmemişken ilkyazın koynuna
Yalanmış meğer bahar; daha vakti değilmiş, aşkın da barışın da
Guneşe kananlar, yazı beklerken bahardan oldular; kesildi sesi soluğu, erken oten horozların
İyisi mi itirafcı olalım; biliyorduk İşte baharderken, ardından gelecek ayazı
Yalan bu cıkmademişti temkinliler, tedbirli*ler, cıkarken ustune kalın bir şey alanlar, başına bir iş gelmesinden urkenler
Ama bahar, olanca işvesiyle sokağa cağırıyordu
Aşk, ilan panosuna asıl*mayı bekliyordu, barış bir kuş gagasında mujdelenmeyi
Erken mi gec mihesabına gelmezdi ikisi de Peşlerine duşulmeli, ilan edilmeli, mujdelenmeliydiler
Guneşi gorur gormez seranada ve barış turkulerine başladık Vakti gelmeden acıldık, gec kalmadan davranma telaşında
Erkenmiş
Kursağımızda kaldı bahar sevincleri
Erken oten horozlar, erken acmış cicekler, erken doğmuş bebekler gibi kesildik, solduk, olduk
Yine tedbirliler ulaşacak salimen yaza; biz yakalandık, zalim ayaza
Ama itirafcı olsak da pişman olmadık
Az da olsa ısındık hic olmazsa Vakitsiz de olsa soyledik, soylenmesi gerekeni
Bahar yalan mıymış gercek midinlemedik Guneşin ilk dokunuşuyla haber verelim dedik, ardından gelecek mujdeyi
Aşk icin erkendi belki; barış henuz uzak
ama ikisi de gelecekti nasılsa sonunda
Hep bildik ki, habercisidir yalancı bahar, sahicisinin
Bazen vaat, hediyeden de kıymetlidir
Kesilmeyi goze alıp erken otmek yeğdir coğu zaman, susup doğru zamanı kollamaktan
Sonunda olan yalana kananlara olur, onlar mujdeledikleri şeyi goremeden giderler
Lakin coğu buna gonulludur
Guneşe en erken onlar dokunmuşlardır, elbet en erken yanan onlar olacaktır
Belki İkinci Baharı yaşayanlar bilir kıymetlerini
Can Dundar 11031999
SEShttp:wwwcandundarcomtrmedia114mp3SES