iltasyazilim
FD Üye
Yalovanın tarihi mekanları
Yalovanın tarihi Eserleri
Yalova tarihi ve turistik yerleri
Müzeler
AÇIK HAVA MÜZESİ
Yaşar Okuyan Bulvarı Sanat Sokağı köşesinde, Kültür Bakanlığı Anıtlar ve Müzeler Genel Müdürlüğü ’nün 18032002 tarih ve 003448 sayılı onayları ile Açık Hava Müzesi kurulmuştur 6000 yıllık geçmişe sahip olan İlimizin dağıtılmış yerlerinde çıkan ve öbür yerlerde muhafaza edilen tarihi eserlerin toplanarak sergilendiği güzel bir mekân oluşturulmuştur 29 Ekim 2003 tarihinde açılan müzede Roma, Bizans ve Osmanlı Dönemine ait eserler yer almakla birlikte Yalova ’nın farklı alanlara yönlendirilmiş bölgelerinde yer alan eserlere ait maketler de yer almaktadır İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü göre kurulan Açık Hava Müzesi; Bursa Müzesi Uzman elemanları tarafından tasarı edilmiş olup, 2005 yılsonu itibariyle, İlimizde farklı alanlara yönlendirilmiş tarihlerde çıkarılan 46 adet mevcut tarihi eserlerin döküm bilgileri hazırlanmıştır
Yalova Belediyesi personeline zimmetle teslim edilen eserler 24 saat koruma aşağı olup, mesai saatleri içerisinde ziyarete gitmek mümkündür
TERMAL ATATÜRK KÖŞKÜ
Termal Atatürk Köşkü 1929 Yılında 38 günde yaptırılmıştır Mimarı ProfSHakkı Eldem ’dir Köşk ’te ilk tanıdık olmayan devlet adamı olarak İran Şahı ağırlanmıştır Köşk ayrıntılarıyla ahşaptan üretilmiş olup, iki katlıdır Üç haysiyet salonu ve onbir odası vardır Dönemin kullanılan eşyası ile birlikte korunan Köşk müze olarak halka açıktır Çok partili sisteme geçiş, Yerli Malı Haftası, Türk Tarih ve Dil Kurumlarının kurulması, Kuran ’ıKerim ’in Türkçeleştirilmesi çalışmaları gibi zamanın birçok önemli kararları burada alınmıştır Köşk ’te bulunan bir takım eşyalar ve özellikleri; Kurşunlu banyo ve kadınlar tablosu (Nurettin Niyazi 1930) Bir dağ yamacı ve bazı hayvanları temsilci bir resim (Ayvazoski–1875) Halılar: İran, Hereke Vazolar: Yıldız porselen, Fransa, Japon ve Çin, hem bir tanesine Darı yapımın Hiyeroğlif yazılarla süslü pirinç ve abanoz ağacından üretilmiş Karyolalar: Pirinç yatak odası takımı, Fransız lake sandalyeler ceylan derisi ile kaplanmıştır Radyo: Alman (RCA) marka Piyano: Wilheelm Spaethe (Gera) Anneannesinden kalan kanaviçeli seccade Masa: iki tarafı da eşdeğer üretilmiş, her iki tarafa kullanılıyor, İngiliz yapımı demir aksamları, yaldız altından kaplama Dosya Dolabı: Kaplama, gül ağacı, demir aksamları yaldız altın İran Şahı ’nın hediyesi saat, şamdan altın, yaldız kaplama
Termal Atatürk Köşkü; Gayrimenkul Eski Eserler ve Anıtlar Yüksek Kurulu kadar 1551983 tarih ve 14971 sayılı kararla Korunması Zorunlu Kültür Varlığı olarak tescil edilmiştir Termal Atatürk Köşkü, TBMM Milli Saraylara yan olarak hizmet vermektedir
YÜRÜYEN KÖŞK
Atatürk bir gün çiftliğe gittiğinde, Köşkün derhal yan Ulu Çınar ağacının dallarını kesmeye çalışan bir bahçıvan ile karşılaşır Hemencecik bahçıvanı yanına çağırarak bunun nedenini sorar Görevli bahçıvanın cevabı şöyledir: Ağacın dalları uzamış binanın duvarına dayanmıştır Aldığı cevaptan memnun etme olmayan Atatürk, düşünülmesi bile imkânsız olan bir dikte verir: “AĞAÇ KESİLMEYECEK, YAPI KAYDIRILACAK Ödev İstanbul Belediye ’sine intikal eder Belediye Fen İşleri Yollar Köprüler Şubesi sorumluluğu üstlenir Başmühendis Ali Galip Alnar yanında aldığı teknik elemanlarıyla Yalova ’ya gelerek çalışmaya başlar 8 Ağustos 1930 tarihinde önce yapi çevresindeki toprak büyük bir dikkatle kazılıp yapının temel seviyesine inilir İstanbul ’dan getirilen tramvay rayları döşenir Santim, santim çalışılarak yapi inşa altına sokulan raylar üzerine oturtulur Bundan Böyle binanın raylar üstünde kaydırılarak ağaçtan uzaklaştırılması aşamasına gelinmiştir
Güzel ve sıcak bir yaz akşamında Yüce Önder Atatürk ile birlikte, kardeşi Makbule Atadan, Vali vekili Muhittin Bey, Itimat Fen Müdürü Ziya Bey ve Cumhuriyet Gazetesi Baş muhabiri Yunus Nadi nezaretinde yapi 480 m Civarında kaydırılır Bu olağanüstü ve riskli meslek 10 Ağustos 1930 tarihinde tamamlanır ve Yüce Çınar Ağacıda kesilmekten kurtulur
O günden beri köşkün adı “Yürüyen Köşk olarak kalmıştır Kültür Bakanlığı Gayrimenkul Eski Eserler ve Anıtlar Yüksek Kurulu ’nun 12071980 gün ve 12238 sayılı kararı ile korunması gerekli Kültür ve Tabiat Varlıkları arasında sayılmış ve tescili yapılmıştır 2006 Yılında, Yalova Belediyesi göre restorasyonu yapılarak ziyaretçilere açılmıştır
HERSEKZADE AHMET PAŞA CAMİ
Yalova İli, Altınova İlçesi, Hersek Köyü ’nde bulunan, 15 yy Osmanlı dönemi eserlerinden Hersekzade Ahmet Paşa Camii ’nin mülkiyeti Vakıflar Genel Müdürlüğü ’ne ait olup, Bursa Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu ’nun 18031999 tarih ve 451 sayılı kararı ile kayıt edilmiştir
1458 Yılında doğan ve doğduğu BosnaHersek ’deri getirilerek saraylarda yetiştirilen devrinin meşhur sadrazamlarından Hersekzade Ahmet Paşa kadar XVII Yüzyılda, kendi adıyla anılan beldede yaptırılmıştır İzmit Körfezi ’nin en gizli uygun olması sebebiyle Herzekzade Ahmet Paşa, Hersek ’e minik bir liman, 700 konut, çift kubbeli büyük bir camii, 2 han, 1 imaret, 1 mescit 1 medrese ve 1 tekke yaptırmak suretiyle bu beldeyi ihya etmiştir Ne eyvah fakat camiin kubbeleri dâhil diğer bölümlerinin bazı kısımları depremde yıkılmıştır
Hersekzade Ahmet Paşa Camii mimarisinde kesme taş örmeciliği siklet kazanmaktadır Camii ’nin restorasyonu için gerekli çalışmalarda İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü göre başlatılmıştır
RÜSTEM PAŞA CAMİİ
Yalova merkezde yer alan Rüstem Paşa Camii Osmanlı dönemi mimari yapılardandır Mimar Sinan tarafından yapıldığı bilinen Rüstempaşa Camii; Osmanlı Paşası Rüstem Paşa tarafından 17 yüzyılda yaptırılmıştır Camii Kubbeli ve kare planlı olarak yapılmıştır Yalova Merkez, Rüstempaşa Mahallesi, 1 pafta, 35 ada 24 parsel ’de bulunan Rüstempaşa Camii; Gayrimenkul Eski Eserler Anıtlar Yüksek Kurulu kadar 1691973 gün ve 7412 sayılı kararı ile kayıt edilmiştir Marmara depremi sebebiyle zarar gören minaresi baştan üretilmiş olup diğer bölümlerde restorasyon yapılarak ibadete açılmıştır
HACI ALİ PAŞA CAMİ (AHMET ÇELEBİ) (Çarşı Cami)
Armutlu ilçe merkezinde bulunan Hacı Ali Paşa Cami (Ahmet Çelebi) bununla birlikte Çarşı Cami olarak ta bilinmektedir Yapım tarihi muhakkak değildir Orhan Gazi döneminde yapıldığı tahmin edilmektedir Mülkiyeti Vakıflar Bölge Müdürlüğüne ait 24 pafta 4475 parselde bulunan Camii; İstanbul II Nolu Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu ’nun 12111998 tarih ve 4967 sayılı kararı ile Korunması zorunlu kültür varlığı olarak kayıt edilmiştir İbadete açık olan caminin iç ahşap dizaynı ve dış ahşap saçakları, ince bir ahşap işçilik örneğini sergilemektedir
Köprüler
TAŞKÖPRÜ
Yalova İli, Çiftlikköy İlçesi, Taşköprü Beldesi ’nin adının Taşköprü olarak anılmasına sebep olan ve halen kullanılan tarihi köprüdür Köyün kuzeyinde akan bir derenin üstüne yarım daireler şeklinde biçimlendirilen ayaklar üzerine oturtulmuş ve kesme taşlarla yapılmıştır Köprünün belli tarihi bilinmemekle beraber yaklaşık 400 takvim olduğu söylenti olunmaktadır Köprünün, tarihi değer taşıması nedeniyle; İstanbul II Numaralı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu tarafından 231993 tarih ve 3026 sayılı karar ile korunması gerekli kültür varlığı olarak tescil edilmiştir
Kaleler
ÇOBAN KALE
Çoban Kale, Yalova ili Altınova İlçesi ’nde, Hersek ’deri güneye doğru uzanan vadi içindeki tarihi Ipekli Yolu üzerindedir Hersek ’ten yaklaşık 7 km, Soğuksu (Ayazma) Köyü ’nden 2 km güneydedir Kale, 150 rakımlı bir tepenin zirvesinde, 150x120 metre ebadında bir alanı işgal eder Bir görüşe tarafından, belirlenemeyen bir tarihte Cenevizliler göre yapıldığı ileri sürülmektedir
ELMALIK KALESİ
Ne vakit ve kimler kadar yapıldığı belirlenememiş olan Elmalık Kalesi, köyün 500 metre kadar güneyinde, 270 rakımlı Bahçe Yokuş üzerinde, her 2 kadar geçen yolu kontrol edebilen hâkim bir noktadadır Kuzey Güney uzunluğu takriben 80 metre, DoğuBatı uzunluğu takriben 40 metredir Güney yönünden çıkılması kolay, diğer yönlerden çıkılması zordur Özellikle kuzey ve doğu yönü fazla sarptır Kale içinde su sarnıcı, tünel, ambar gibi yapılanmalar bulunmadığından buranın savunma amaçlı yapılmadığı düşünülmektedir Kale, etrafından geçen iki yola da hâkim olduğu için denetleme ve güvenlik amaçlı yapıldığı düşünülmektedir Kurtuluş Savaşı ’na dek sağlam durumda bulunan kale bugün tamamen mahvolmuş olmuştur Sadece güneydeki kapının bir bölümü ile batı tarafında bulunan burçlardan birkaçının izlerini görebilmek muhtemel olmaktadır
Kale köyden ayrım edilememekte, oysa kaleden Marmara denizi rahatlıkla görülebilmekte, sahilin kontrolü mümkün olabilmektedir Eski köylülerin ifadesiyle kale az daha Karakilise (Çiftlikköy ’de yer alan) ’ye bakar durumdadır
Batısındaki ve güneyindeki tepeler daha yüksektir Doğusunda bir vadi yer almaktadır Batıdaki eğim daha hafiftir Ayakta kalan burçlardan en iyi durumda olanın dışta örgü sistemi görülebilmektedir Burada taşlar akıcı olmamakla birlikte yerden belirli bir kesime dek iki sıra tuğla, bir sıra taş şeklinde örülmüştür Daha üstteki kısımlarda olağan taş örgü devam etmektedir
11 ve 12 yüzyıllarda kayda değer olduğu tahmin edilen Elmalık Kalesi, Pylai sahil kentinin kalesi durumunda olup, sahildeki yerleşimin risk anında sığındığı yer olduğu düşünülmektedir *
Yalovanın tarihi Eserleri
Yalova tarihi ve turistik yerleri
Müzeler
AÇIK HAVA MÜZESİ
Yaşar Okuyan Bulvarı Sanat Sokağı köşesinde, Kültür Bakanlığı Anıtlar ve Müzeler Genel Müdürlüğü ’nün 18032002 tarih ve 003448 sayılı onayları ile Açık Hava Müzesi kurulmuştur 6000 yıllık geçmişe sahip olan İlimizin dağıtılmış yerlerinde çıkan ve öbür yerlerde muhafaza edilen tarihi eserlerin toplanarak sergilendiği güzel bir mekân oluşturulmuştur 29 Ekim 2003 tarihinde açılan müzede Roma, Bizans ve Osmanlı Dönemine ait eserler yer almakla birlikte Yalova ’nın farklı alanlara yönlendirilmiş bölgelerinde yer alan eserlere ait maketler de yer almaktadır İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü göre kurulan Açık Hava Müzesi; Bursa Müzesi Uzman elemanları tarafından tasarı edilmiş olup, 2005 yılsonu itibariyle, İlimizde farklı alanlara yönlendirilmiş tarihlerde çıkarılan 46 adet mevcut tarihi eserlerin döküm bilgileri hazırlanmıştır
Yalova Belediyesi personeline zimmetle teslim edilen eserler 24 saat koruma aşağı olup, mesai saatleri içerisinde ziyarete gitmek mümkündür
TERMAL ATATÜRK KÖŞKÜ
Termal Atatürk Köşkü 1929 Yılında 38 günde yaptırılmıştır Mimarı ProfSHakkı Eldem ’dir Köşk ’te ilk tanıdık olmayan devlet adamı olarak İran Şahı ağırlanmıştır Köşk ayrıntılarıyla ahşaptan üretilmiş olup, iki katlıdır Üç haysiyet salonu ve onbir odası vardır Dönemin kullanılan eşyası ile birlikte korunan Köşk müze olarak halka açıktır Çok partili sisteme geçiş, Yerli Malı Haftası, Türk Tarih ve Dil Kurumlarının kurulması, Kuran ’ıKerim ’in Türkçeleştirilmesi çalışmaları gibi zamanın birçok önemli kararları burada alınmıştır Köşk ’te bulunan bir takım eşyalar ve özellikleri; Kurşunlu banyo ve kadınlar tablosu (Nurettin Niyazi 1930) Bir dağ yamacı ve bazı hayvanları temsilci bir resim (Ayvazoski–1875) Halılar: İran, Hereke Vazolar: Yıldız porselen, Fransa, Japon ve Çin, hem bir tanesine Darı yapımın Hiyeroğlif yazılarla süslü pirinç ve abanoz ağacından üretilmiş Karyolalar: Pirinç yatak odası takımı, Fransız lake sandalyeler ceylan derisi ile kaplanmıştır Radyo: Alman (RCA) marka Piyano: Wilheelm Spaethe (Gera) Anneannesinden kalan kanaviçeli seccade Masa: iki tarafı da eşdeğer üretilmiş, her iki tarafa kullanılıyor, İngiliz yapımı demir aksamları, yaldız altından kaplama Dosya Dolabı: Kaplama, gül ağacı, demir aksamları yaldız altın İran Şahı ’nın hediyesi saat, şamdan altın, yaldız kaplama
Termal Atatürk Köşkü; Gayrimenkul Eski Eserler ve Anıtlar Yüksek Kurulu kadar 1551983 tarih ve 14971 sayılı kararla Korunması Zorunlu Kültür Varlığı olarak tescil edilmiştir Termal Atatürk Köşkü, TBMM Milli Saraylara yan olarak hizmet vermektedir
YÜRÜYEN KÖŞK
Atatürk bir gün çiftliğe gittiğinde, Köşkün derhal yan Ulu Çınar ağacının dallarını kesmeye çalışan bir bahçıvan ile karşılaşır Hemencecik bahçıvanı yanına çağırarak bunun nedenini sorar Görevli bahçıvanın cevabı şöyledir: Ağacın dalları uzamış binanın duvarına dayanmıştır Aldığı cevaptan memnun etme olmayan Atatürk, düşünülmesi bile imkânsız olan bir dikte verir: “AĞAÇ KESİLMEYECEK, YAPI KAYDIRILACAK Ödev İstanbul Belediye ’sine intikal eder Belediye Fen İşleri Yollar Köprüler Şubesi sorumluluğu üstlenir Başmühendis Ali Galip Alnar yanında aldığı teknik elemanlarıyla Yalova ’ya gelerek çalışmaya başlar 8 Ağustos 1930 tarihinde önce yapi çevresindeki toprak büyük bir dikkatle kazılıp yapının temel seviyesine inilir İstanbul ’dan getirilen tramvay rayları döşenir Santim, santim çalışılarak yapi inşa altına sokulan raylar üzerine oturtulur Bundan Böyle binanın raylar üstünde kaydırılarak ağaçtan uzaklaştırılması aşamasına gelinmiştir
Güzel ve sıcak bir yaz akşamında Yüce Önder Atatürk ile birlikte, kardeşi Makbule Atadan, Vali vekili Muhittin Bey, Itimat Fen Müdürü Ziya Bey ve Cumhuriyet Gazetesi Baş muhabiri Yunus Nadi nezaretinde yapi 480 m Civarında kaydırılır Bu olağanüstü ve riskli meslek 10 Ağustos 1930 tarihinde tamamlanır ve Yüce Çınar Ağacıda kesilmekten kurtulur
O günden beri köşkün adı “Yürüyen Köşk olarak kalmıştır Kültür Bakanlığı Gayrimenkul Eski Eserler ve Anıtlar Yüksek Kurulu ’nun 12071980 gün ve 12238 sayılı kararı ile korunması gerekli Kültür ve Tabiat Varlıkları arasında sayılmış ve tescili yapılmıştır 2006 Yılında, Yalova Belediyesi göre restorasyonu yapılarak ziyaretçilere açılmıştır
HERSEKZADE AHMET PAŞA CAMİ
Yalova İli, Altınova İlçesi, Hersek Köyü ’nde bulunan, 15 yy Osmanlı dönemi eserlerinden Hersekzade Ahmet Paşa Camii ’nin mülkiyeti Vakıflar Genel Müdürlüğü ’ne ait olup, Bursa Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu ’nun 18031999 tarih ve 451 sayılı kararı ile kayıt edilmiştir
1458 Yılında doğan ve doğduğu BosnaHersek ’deri getirilerek saraylarda yetiştirilen devrinin meşhur sadrazamlarından Hersekzade Ahmet Paşa kadar XVII Yüzyılda, kendi adıyla anılan beldede yaptırılmıştır İzmit Körfezi ’nin en gizli uygun olması sebebiyle Herzekzade Ahmet Paşa, Hersek ’e minik bir liman, 700 konut, çift kubbeli büyük bir camii, 2 han, 1 imaret, 1 mescit 1 medrese ve 1 tekke yaptırmak suretiyle bu beldeyi ihya etmiştir Ne eyvah fakat camiin kubbeleri dâhil diğer bölümlerinin bazı kısımları depremde yıkılmıştır
Hersekzade Ahmet Paşa Camii mimarisinde kesme taş örmeciliği siklet kazanmaktadır Camii ’nin restorasyonu için gerekli çalışmalarda İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü göre başlatılmıştır
RÜSTEM PAŞA CAMİİ
Yalova merkezde yer alan Rüstem Paşa Camii Osmanlı dönemi mimari yapılardandır Mimar Sinan tarafından yapıldığı bilinen Rüstempaşa Camii; Osmanlı Paşası Rüstem Paşa tarafından 17 yüzyılda yaptırılmıştır Camii Kubbeli ve kare planlı olarak yapılmıştır Yalova Merkez, Rüstempaşa Mahallesi, 1 pafta, 35 ada 24 parsel ’de bulunan Rüstempaşa Camii; Gayrimenkul Eski Eserler Anıtlar Yüksek Kurulu kadar 1691973 gün ve 7412 sayılı kararı ile kayıt edilmiştir Marmara depremi sebebiyle zarar gören minaresi baştan üretilmiş olup diğer bölümlerde restorasyon yapılarak ibadete açılmıştır
HACI ALİ PAŞA CAMİ (AHMET ÇELEBİ) (Çarşı Cami)
Armutlu ilçe merkezinde bulunan Hacı Ali Paşa Cami (Ahmet Çelebi) bununla birlikte Çarşı Cami olarak ta bilinmektedir Yapım tarihi muhakkak değildir Orhan Gazi döneminde yapıldığı tahmin edilmektedir Mülkiyeti Vakıflar Bölge Müdürlüğüne ait 24 pafta 4475 parselde bulunan Camii; İstanbul II Nolu Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu ’nun 12111998 tarih ve 4967 sayılı kararı ile Korunması zorunlu kültür varlığı olarak kayıt edilmiştir İbadete açık olan caminin iç ahşap dizaynı ve dış ahşap saçakları, ince bir ahşap işçilik örneğini sergilemektedir
Köprüler
TAŞKÖPRÜ
Yalova İli, Çiftlikköy İlçesi, Taşköprü Beldesi ’nin adının Taşköprü olarak anılmasına sebep olan ve halen kullanılan tarihi köprüdür Köyün kuzeyinde akan bir derenin üstüne yarım daireler şeklinde biçimlendirilen ayaklar üzerine oturtulmuş ve kesme taşlarla yapılmıştır Köprünün belli tarihi bilinmemekle beraber yaklaşık 400 takvim olduğu söylenti olunmaktadır Köprünün, tarihi değer taşıması nedeniyle; İstanbul II Numaralı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu tarafından 231993 tarih ve 3026 sayılı karar ile korunması gerekli kültür varlığı olarak tescil edilmiştir
Kaleler
ÇOBAN KALE
Çoban Kale, Yalova ili Altınova İlçesi ’nde, Hersek ’deri güneye doğru uzanan vadi içindeki tarihi Ipekli Yolu üzerindedir Hersek ’ten yaklaşık 7 km, Soğuksu (Ayazma) Köyü ’nden 2 km güneydedir Kale, 150 rakımlı bir tepenin zirvesinde, 150x120 metre ebadında bir alanı işgal eder Bir görüşe tarafından, belirlenemeyen bir tarihte Cenevizliler göre yapıldığı ileri sürülmektedir
ELMALIK KALESİ
Ne vakit ve kimler kadar yapıldığı belirlenememiş olan Elmalık Kalesi, köyün 500 metre kadar güneyinde, 270 rakımlı Bahçe Yokuş üzerinde, her 2 kadar geçen yolu kontrol edebilen hâkim bir noktadadır Kuzey Güney uzunluğu takriben 80 metre, DoğuBatı uzunluğu takriben 40 metredir Güney yönünden çıkılması kolay, diğer yönlerden çıkılması zordur Özellikle kuzey ve doğu yönü fazla sarptır Kale içinde su sarnıcı, tünel, ambar gibi yapılanmalar bulunmadığından buranın savunma amaçlı yapılmadığı düşünülmektedir Kale, etrafından geçen iki yola da hâkim olduğu için denetleme ve güvenlik amaçlı yapıldığı düşünülmektedir Kurtuluş Savaşı ’na dek sağlam durumda bulunan kale bugün tamamen mahvolmuş olmuştur Sadece güneydeki kapının bir bölümü ile batı tarafında bulunan burçlardan birkaçının izlerini görebilmek muhtemel olmaktadır
Kale köyden ayrım edilememekte, oysa kaleden Marmara denizi rahatlıkla görülebilmekte, sahilin kontrolü mümkün olabilmektedir Eski köylülerin ifadesiyle kale az daha Karakilise (Çiftlikköy ’de yer alan) ’ye bakar durumdadır
Batısındaki ve güneyindeki tepeler daha yüksektir Doğusunda bir vadi yer almaktadır Batıdaki eğim daha hafiftir Ayakta kalan burçlardan en iyi durumda olanın dışta örgü sistemi görülebilmektedir Burada taşlar akıcı olmamakla birlikte yerden belirli bir kesime dek iki sıra tuğla, bir sıra taş şeklinde örülmüştür Daha üstteki kısımlarda olağan taş örgü devam etmektedir
11 ve 12 yüzyıllarda kayda değer olduğu tahmin edilen Elmalık Kalesi, Pylai sahil kentinin kalesi durumunda olup, sahildeki yerleşimin risk anında sığındığı yer olduğu düşünülmektedir *