Türkiye'nin en güncel forumlardan olan forumdas.com.tr'de forumda aktif ve katkısı olabilecek kişilerden gönüllü katkıda sağlayabilecek kişiler aranmaktadır.
Gazete Duvar'dan Bahadır Özgür'ün haberine göre Bodrum, Milas'ta geçtiğimiz aylarda gerçekleşen yangınınların ardından Ali Ağaoğlu ve Besim Tibuk'un 'şahsına özel bir kasaba' kuruluyor. 90'lı yıllardan bu yana parça parça edinilen araziler, 2008 yılında Çevre ve Orman Bakanlığı'nca ÇED sürecine takılmıştı. Detaylar için buyrun içeriğe...
Kaynak: Gazete Duvar, Bahadır Özgür
Bildiğiniz üzere ülkemizde geçtiğimiz aylarda çıkan ve hepimizin ciğerini yakan orman yangınlarının neticelerini yeni yeni almaya başlıyoruz ne yazık ki.
Geçtiğimiz haftalarda Sinpaş’ın Marmaris, Kızılbük koyuna yüzlerce villa ve otel yapacağı projeye ‘ÇED gerekli değildir’ kararı çıkmıştı.
Geçtiğimiz günlerde de Besim Tibuk’un Net Holding’ine aynı karar çıkmış oldu.
Gazete Duvar’dan Bahadır Özgür’ün haberine göre Bodrum, Milas’ta 30 bin kişilik bir kasaba kuruluyor. Ancak bu ‘kasaba’ Ağaoğlu ve Tibuk’un şahsına özel.
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde kumarhane ve otel işleten Besim Tibuk ile inşaat sektöründen yakınen tanıdığımız Ali Ağaoğlu dünyanın sayılı sulak alanlarından birinin olduğu bölgede Bodrum’un %2’sini büyüklüğünde bir alana bir ‘kasaba’ inşaa ediyorlar.
Bu ‘kasaba’ Milas nüfusunun 5’te 1’i kadar nüfusu doldurabilecek büyüklükte.
Gelin projenin detaylarını inceleyelim…
Projenin yapılacağı arazi Milas ilçesindeki Mandalya Körfezi’nin kıyısına bulunan özel bir mülk.
Tibuk bu araziyi 90’lı yılların başından beri parça parça da olsa topluyordu. Kendisi buraya bir turizm tesisi kurmak istiyordu ancak önünde pek çok yasal engel vardı.
Ağaoğlu ile 2006 yılında anlaşan Tibuk araziyi 100 bin dolar karşılığında Akdeniz İnşaat’a veriyor.
2008 yılında ise proje, Çevre ve Orman Bakanlığı'na veriliyor. Ancak ÇED süreci bakanlıkça Metruk Tuzlası Sulak Alanı sebebiyle durduruluyor.
Akabinde izin Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü’nden geliyor. Ancak bürokratik engellerin hepsi aşılabilmiş değil.
Bu nedenden dolayı 2013 yılında gerekli düzenlemeler yapılarak Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na proje tekrar sunuluyor.
Arazi, havaalanına 5 kilometre, Bodrum merkeze ise 25 kilometre uzaklıkta. Yani tam bir turizm merkezi.
Arazinin büyüklüğü ise 9 milyon 700 bin metrekare. Bu alanın ise 4 milyon 454 bin 395 metrekaresi yapılaştırılacak.
Peki Çed raporuna göre bu projede neler yer alıyor?
Gelir beklentisi ise şu şekilde:
Ancak tüm bu hesapların 2013 yılında yapıldığını belirtmemizde de yarar var.
Projede kaç kişinin yaşayacağına dair nüfus projeksiyonunu da buraya bırakalım:
Ancak bu hesap da 2008 yılına ait.
İhtiyaç duyulan alanların temin etme yöntemi ise burada mevcut:
Ancak havuzlar, park ve bahçeler, 8 yapay gölet ve golf sahasının su ihtiyacının deniz ve yağmurdan sağlanacağı söyleniyor…
İnşaattan çıkan hafriyatın ise 1 milyon 337 bin 448 ton olacağı öngörülüyor. 5 yıl sürecek bu projede çıkan bu tonlarca hafriyatın ise kesinlikle başka bir yere dökülmeyeceği iddia ediliyor.
Bahadır Özgür’ün yazısında belki de en dikkat çeken taraflardan biri de Tuzla Sulak Alanı.
Peki neden önemli bu kadar bu alan?
2001 yılında IBA bu bölgeyi tavizsiz korunması gereken dünyaca ünlü kuş bölgesi ilan etmiş. Ayrıca 2004 yılında da Ulusal Sulak Alan Komisyonu bölgeyi koruma kapsamına almış.
Bu alanda 197 kuş türü bulunuyor. Bu türlerden 52 tanesi ise bölgede ürüyor.
37 tür göç ve kış döneminde; 2 tür yaz göç döneminde; 11 tür ise ilkbahar ve sonbaharda bölgede bulunuyor. Toplamda 146 kuş türü ise Bern Sözleşmesi kapsamında koruma altında.
Ayrıca bölge soyu tükenmekte olan tepeli pelikanların da yuvası. Tabii kuşlar haricinde bölgedeki hayvanları da unutmamamız lazım.
4.4 milyon metrekarelik projenin 241 bin 565 metrekaresi doğrudan yapılaşmanın içinde, 3 milyon 365 bin 984 metrekaresi sulak alanda olacak.
Bahadır Özgür’ün haberinine ve detaylarına buradan ulaşabilirsiniz.
Peki siz bu konu hakkında ne düşünüyorsunuz? Yorumlarda buluşalım!
