Yanılıyor muyuz? Ekonomide Gerçekten Sorun Yok mu?

Ekonomistler iktidarın ekonomik meseleleri geçiştirme sistemi izlediğini, bunun da çözümsüzlükten ileri geldiğini belirtiyorlar.


Ekonomistler enflasyondaki yükseliş daha da artarken, iktidar tarafında sorunun normalleştirildiğini belirtiyor.



Uzmanlar ise AKP iktidarının sorunu normalleştirip toplumu oyalamaya yönelik adımlar attığını lakin büyük bir yanılgı içerisinde olduğunu belirtti. Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati'nin açıklamalarında yüzde 61 oranındaki enflasyonun olağan karşılandığı, Erdoğan'ın da giderek fakirleşen, fiyatları daha yılın birinci ayından eriyen işçilere yönelik “Enflasyona ezdirmedik, ezdirmeyeceğiz” şeklindeki sözlerini tekrarladı. 

Birgün haberine göre, Prof. Dr. Oğuz Oyan iktidarın enflasyona yönelik gayretinin süreksiz ataklar üzerine kurulduğunu söyleyerek şöyle konuştu: 

Türkiye’de enflasyon AKP öncesi periyoda çıktı. Lakin şöyle bir fark var. AKP iktidara geldiğinde enflasyon gerileme eğilime girmişti. Üretici enflasyonu düşük tüketici enflasyonu yüksekti. Artık durumun tam aykırısı olduğunu görüyoruz.

İktidarın siyasetlerinin halkın alım gücüne yönelik olduğunu aktaran Oyan, taban fiyata yapılan artırımın kâfi görüldüğünü iletti.



Halkın fakirleşmeye ve açlığa sürüklendiğini aktaran Oyan kelamlarına şöyle devam etti: 

Orta sınıfın değerli bir kısmı alt-orta sınıf fakirleştiğini hissediyor. Bu sınıfa mensup muhakkak bir refah seviyesinde olan insanların elektrik faturasını ödeyemediğini görmezdik. Artık bunlar yaşanıyor. Son olarak 20 eserin fiyatının sahiplenmesi üzere bir cin fikir çıktı. Un, yağ, şeker ya da paklık eserleri üzere TÜİK’in genel olarak tüketici sepetine giren eserlerin bir kısmında fiyatların sabitlenebileceği konuşuluyor. Bu nasıl olacak? Kapitalizm öncesi toplumlarda bile denenmiş ve yürütülememiş. 10 liraya üreten 5 liraya nasıl satacak? Ortadaki farkı devlet verecekse bu tekrar sorunu çözmez, merdiven altı üretimler olur lakin onun ötesinde bu vergi mükelleflerinin cebinden ödenecek. Pekala bu bedeli neden ödüyor toplum?

Ücretlerin aylık olarak belirlenmesi gerekiyor!



Yaşanan krizin kesinlikle bir toplumsal ve siyasal yansısı olacağını aktaran Oyan, “Türk-İş taban fiyat için aralık ayını gösteriyor. Bu noktada konfederasyonun sallanması lazım. Türk-İş tabanının reaksiyon üretmesi gerekir. Siyaseten muhalefet partileri enflasyonu sıkça lisana getiriyor fakat reaksiyonun örgütlenmesi lazım. Miting meydanları ne güne duruyor” derken, 'Yılda 2 kez belirlenmesi konusunda bile tereddütler var. Aylık endekslemenin kaide olduğu bir enflasyon var. Kitleleri sefaletten kurtarmak için bu kaide. Artık yoksulluğu da geçti açlık noktasına gitmekte durum” ifadelerini kullandı.

Oyan, iktidarın bitiş noktasına geldiğini ve sorunu olağanlaştırmaya yönelik telaffuzlar ve siyasetlerin üretildiğini aktardı.



“Bakan Nebati’nin enflasyona yönelik ‘Ne var yani yüzde 61 enflasyonda’ diyerek efelenmesinin nedeni araçsızlığıyla ilgili. Ayrıyeten topluma bunu kanıksatma amacı taşıyor. Temmuz ayında taban fiyata, emekli maaşlarına bir ayarlamayla kitleleri teskin etmeye çalışabilirler.” diyerek Oyan, şu an iktidar değişimi olsa ve faizlerin yüzde 14'ten yüzde 30-35’lere çıksa, kurda gerilemenin olacağını ve ithal mallarda ucuzlayacağını öngördü. Oyan şöyle devam etti:

Bunlar süreksiz tedbirler. Kalıcı düşürme için kemer sıkma siyasetlerine gidecektir yeni iktidar. Halkın kemerini sıkarsa AKP’den farkı olmaz. Tasarruf sahiplerinin kemerini sıkması lazım. Evvel sermaye kaçışlarını önlemek için sermaye hareketlerinin denetim altına alınması gerekir. Sonra sermayenin vergilendirilmesi, yüksek oranlı gelir vergileri, servet vergileriyle bunun yapılması lazım.

Ekonomist Uğur Civelek, iktidarın önemli bir yanılgı içerisinde olduğunu vurguladı.



Dünyada yeni bir ekonomik periyoda girildiğini aktaran Civelek, iktidarın dünya iktisadında yaşanan inanılmaz durumun sona ereceğini ve bu durumun Türkiye’yi de rahatlatacağı niyetinde olduğunu belirterek şöyle konuştu:

Ukrayna ve Rusya ortasındaki çekişme ile dünya yeni bir periyoda girdi. Bu çeşit çatışmaların yaygınlaşabileceğini söylemek mümkün. Ödemeler istikrarında önemli bir değişim var. Yeni iktisat modelleri ortaya çıkacak. Lakin iktidar dünyada işlerin düzeleceğini ve böylelikle Türkiye’nin de toparlanacağı yanılgısı içerisinde. İçerideki enflasyona yönelik ise toplumu kandırmaya, oyalamaya yönelik adımlar atıyorlar. Kemer sıkma siyaseti da uygulayamaz. Zira bıçak aslında kemikte, bunu kaldıracak bir toplum yok.