Yanlış yapıyoruz... Evet dıye bır ses'mı duydum acaba...

Hatalı yapıyoruz Evet dıye bır ses'mı duydum acaba Arayışlar, yanlış seçimler, beklentiler, ayrılıklar ve bir istif mutsuzluk Peki nerede hatalı yapıyoruz? Gelin, aşka en başından başlayalım Neden yanlış insanlara aşık oluruz? Yanlış insanlara aşık oluyoruz çünkü kafamızın içinde dürüst insandiye bir kavram var Zihnimizde muhakkak ölçülerden, daha doğrusu kalıplardan meydana gelen bir şema oluşturuyoruz Aralıksız Olarak hayatımızın erkeğini arıyoruz ve onu bulgu konusunda oldukça sabırsız davranıyoruz Ayrıca kabul edin ki, aşk laf konusu olduğunda yasakların ve engellerin ayrı bir çekiciliği oluyor Imkansızlık aşka ayrı bir lezzet katıyor Biz de fiilen içten içe bu imkansızlığı yaşamaktan hoşlanıyor, bunun içimizdeki tutkuyu arttırmasına göz yumuyor bir yana da bir türlü ahenkli ve uzun bir ilişki kuramamanın acısını çekiyoruz Aşkla ** neden birbirine karışıyor? Çünkü seksin hayatımızda fazla kayda değer bir yeri var Lakin cinsel dürtülerimizi kesintisiz zorlama aşağı tutmak zorunda olduğumuz için bu dürtüleri aşk kisvesi aşağıda ortaya koyuyor, keza kendimizi, hem de çevremizdekileri kandırıyoruz Ancak **, özünde somut boşalma ihtiyacından kaynaklanan ve cinsel organlarda şekillenen bir içgüdü Aşk ise en ince ayrıntısına kadar duygusal boyutta biçimlenen ve genişleyen bir duygu Aşk, fedakarlık mı çağrıda bulunmak? Elbette hayır Bir tarafın diğeri için kendini hiçe sayması aşk değildir Aşk iki karakter bir egoizm ve gerçekte insanın tamamen kendi egosunu hoşnutluk etmek, ruhunu beslemek, yürek çiçeğinin suyunu saptamak için yaşamaya gereklilik duyduğu bir süreç Ama bu egoizmi negatif anlamda ele almamak lüzum Birbirine aşık olan iki insanın ilişkileri bir yönüyle dünyanın geri kalanına kapalıdır Onların kendilerine özgü bir dilleri, bir iletişim biçimleri, ara sıra etraflarındaki hiç kimsenin, en yakınlarının bile içine giremediği bir dünyaları vardır Aşkın egoist yanı, banal bir bencillikten çok bir kabuğuna çekilmişlikten ve mahremiyetten kaynaklanır Fakat bir tarafın kendini parçalaması ve diğerinin bundan faydalanması aşkın değil, tek yönü olan bir bağımlılığın işaretidir Aşk filmlerinin hayatımızdaki önemi nedir? Özellikle biz kadınların zaafı sayılabilecek bu filmler, aşkı daha iyi algılamak üzere gözümüzü açmamızı sağlar, içimizdeki yoğun duyguya karşı olan güvenimizi arttırır Aşk filmlerine çok meraklıyız çünkü bizi zaman zaman ümitsizliğe, kuruntulara, endişelere, korkulara, acı çekmeye ve yenilgiye sürükleyen bu hissin bir anlamı olduğunu daima görmemiz lüzum Beyazperdede bu duygu her zaman daha kolay görünür ve bu basitlik bizi içine girdiğimiz açmazlardan biraz olsun çıkarır Aşkın tehlikeye girdiği zamanlar var mı? id İlişkiye üçüncü bir kişinin girmesi ama bunun mutlaka diğer bir bayan veya erkek olması gerekmez aşkı en çok tehlikeye sokan durumdur Bunun en güzel örneği çocuk sahibi elde etmek Aşkın var oluşuna katkıda bulunan o özgür duygusu aniden biter ve çiftin üstüne artık bir aile olmanın sorumlulukları yığılır Eğer birbirine aşık olan iki insan ilişkileri süresince zorlama durumlarla başa çıkmayı öğrenememişler, kendilerini bu konuda geliştirememişlerse, bu yeni yaşam tarzı onları birbirlerini kırmaya iter ve aşklarının tartışmalar, gerginlikler, yıpranmalar, asap krizleri ve isyanlar arasında yitip gitmesine neden olur Sadakat kayda değer mi? Erkekler için evet Bir erkek birlikte olduğu kadını fazla sevip gerçi aldatabilir, çoğunlukla da cinsellikten kaynaklanan sebeplerle Kadınlar kandırma olayına farklı amaçlarla, planlı programlı girerler Başlıca da bunu birlikte oldukları erkekten intikam olmak için yaparlar Kadının içinde sadakat duygusuna yer olmayan bir aşk yaşaması, çok daha düşük bir ihtimaldir Aşkın ne dek yakınlığa ihtiyacı var? Birbirini tek bir bakışla anlayacak kadar yakın ve bir birey olarak var olmaya devam edebilecek dek uzaktan Aradaki hudut epeyce incedir ve o kadar fazla çift bu sınırı tutturmayı beceremez Ya ilişkileri yeterince derin değildir ya da bütün aksine bundan böyle birleşip tek bir varlık haline gelmiş, kişiliklerini kaybetmişlerdir Ancak aradaki mesafenin doğru atama edilmesi durumunda aşkın ömrü çok daha uzun olur Aşkla ilgili en büyük yanılgılar neler? Çoğumuz onu avucumuzun içine alıp denetleme edebileceğimizi, isteklerimiz doğrultusunda yönlendirebileceğimizi ve istediğimiz vakit atabileceğimizi sanırız Fazla beğenme, beğeni ve etkilenme gibi duygularımızı hemencecik aşkla karıştırırız En büyük yanılgılarımızdan biri ise şudur: Hayatımızın bir takım dönemlerinde şefkate, ilgiye, sıcak bir dokunuşa pek büyük bir özlem duyarız ki, karşımıza çıkan birincil erkeğe aşık olduğumuzu sanırız Doğrusu içimizdeki his sevmekten çok, sevmeyi sevmektir Midede uçuşan kelebeklerinbiyolojik açıklaması yapılabilir mi? Ayrıca de zahmetsizce Aşık olduğumuz sürece kanımızda phenyiethylamin yani aşk hormonu vardır Fakat süre içinde bu hormonun seviyesi düşer, ilişkinin ileri aşamalarında aşk, kimyasal etkisini kaybeder ve midede uçuşan kelebekler bir sonraki aşka dek tarihe karışır Oysa eğer bu ilk heyecanın yerine karşılıklı güven, şefkat, anlayış, hürmet ve dostluktan oluşan bir karışım koyabilmişsek, aşk sevgiye dönüşür ve bu sevgi bir ömür boyu bile sürebilir Niçin bazıları aşık olmakta zorluk çekiyor? Bir insan aşık olmakta zorlanıyorsa bunun farklı sebepleri olabilir En klasik sebep, kişinin daha önce yaşadığı ilişkilerden kaynaklanan güvensizliği ve aleyhinde tür hakkındaki negatif yargılarıdır bunun dışında üstelik aşkı her yönüyle yaşayamayanlara, daha açıkçası yaşamaktan keyif almayı beceremeyenlere rastlanır Bunlara aşka kabiliyeti olmayanlardiyebiliriz Ne kendileri o sihirli sinyalleri gönderebilirler, ne de gönderilenleri alabilirler diğer taraftan aşkın beraberinde getirdiği zorluklardan kaçan ve bireysel mahremiyetinin azalmasından korkanlar vardır Kendi kendilerine yeten bu insanlar daha seçici davranırlar ve bulundukları herhangi bir ortamda aşk arayışına girmezler Yani olaya mantık yönünden bakmayı seçim ederleryanlisyapiyoruzevetdiyebirsesmiduydumacaba5c51846f9ce8agifalt :shootout: Shootout :shootout: