iltasyazilim
FD Üye
Yansıma ve Kırılma Hakkında Veri
Işığın yansıması ve kırılması
Bütün Yansıma nedir
Yansıma ve Kırılma
Işık ve diğer elektromagnetik ışınım türlerinin en kayda değer özelliklerinden ikisi yansıma ve kırılmadır Her iki olgunun da kayda değer tatbik alanları vardır
Yansıma
Kendisi ışık salmayan bir cismin görülebilme*si için, bu cismin üzerine bir ışığın düşmesi ve cismin bu ışığı yansıtması, yani geri yollaması gerekir Cismi görülebilir kılan, o cisimden yansıyıp göze gelen ışıktır Isı, ses ve radyo dalgaları ile öteki elektromagnetik dalgalar da yansıyabilir
Yansıtıcı yüzeydeki pürüzler yansıyan dal*ga boyuna oranla çok küçük değilse, akıcı bir yansıma gerçekleşmez (Dalga boyu, bir*birini izleyen iki dalganın tepecik noktalan arasındaki uzaklıktır) Girintili çıkıntılı veya parçalanmış kayalıklar deniz dalgalarını emrindeki*sıtmaz Aynı biçimde, dalga boyu aralığı takriben 400740 nanometre (1 nanometre 0,0000001 cm) olan ışık dalgalarını da an*cak son derece iyi parlatılmış yüzeyler akıcı biçimde yansıtır Daha barbar yada pürüzlü yüzeyleri ise ışığı saçılıma uğratır; çünkü bu cins yüzeyleri eğim açıları birbirinden ayrı, fazla sayıda, fazla ufak yüzey parçacığından oluşur ve bu parçacıkların herkes, ışığı bir doğrultuda yansıtan bir yansıtıcı işlevi görür Bu maddenin basılı olduğu sayfa buna bir ör*nektir; sayfa beyaz gözükür, çünkü yüzeyin*deki fazla sayıda küçük pürüz her doğrultuda beyaz ışık yansıtır
Işık yada diğer türden bir dalga hareketi düzgün bir yansıtıcıya çarptığında, yansıtıcı yüzeye hangi açıyla gelmişse o kadarlık bir açıyla geri bükülür Düzlem (düz) aynaya bakan biri kendisinin doğal büyüklükteki görüntüsünü görür; lakin, sol gözü bakış*nün sağ gözü, sağ gözü ise görüntünün sol gözü haline gelmiştir Ayrıca kendisi aynanın ne kadar önündeyse, görüntüsü de aynanın pek ardındagözükür Bu sonuçları doğu*ran yansıma yasalarıdır Yasalardan biri, ci*simden gelen ışın hangi açıyla aynaya çarpmışsa, yansıyan ışığın da buna eşit bir açıyla aynadan ayrılacağını söyler Her iki ışın da benzer düzlem üzerindedir; yani bu iki ışın düz bir kâğıt üzerine çizilebilir Düz aynada olu*şan gösterme ekran üstüne düşürülemez; bu, bir sanal görüntüdür Düz aynadan yansıma kolay bir periskopta kullanılabilir
Çarpık aynalar (yada çarpık yüzeyli aynalar), tümsek (dışbükey) yada çukur (içbükey) olabilir Tümsek aynanın ortası tümsek , çu*kur aynanınki ise çukur olur Çukur ayna yakınındaki cismin büyütülmüş görüntüsünü verir ve böyle bir ayna bu özelliğiyle, sakal tıraşı edinmek için, ayrıca diş hekimleri ve doktorlarca hastaların dişlerini, boğazını ve öbür organlarını tetkik etmek için kullanı*labilir Yüzeyi paraboloit biçimindeki bir çukur ayna, odak noktasında tutulan bir ışık kaynağından gelen ışığı paralel bir demet halinde yansıtır böylece paraboloit yü*zeyli aynalar, ışıldaklar (projektörler), oto*mobil farları ve uzun demetli el fenerlerinde kullanılır Tümsek aynaların verdiği manzara cismin kendisinden daha küçüktür ve bu cins aynalar, örneğin bir taşıtın ardında kalan yolu tüm genişliğiyle gösterebilen dikiz aynası olarak kullanılır
Isı dalgalarının dalga boyu ışık dalgalarınınkinden birazcık daha büyüktür Isı dalgaları da düzgün yüzeylerce yansıtılabilir; elektrikli so*balarda genellikle eğri yada çanak biçiminde bir yansıtıcı bulunur Sesin yansıması yankıya neden olur Mikrodalga fırınları, mikrodalgaların fırı*nın iç yüzeyinden yansımasına dayalı olarak çalışır Yapma uydular*dan gelen radyo dalgalarını ve mikrodalgaları odaklamak için çukur yansıtıcılar kullanılır Astronomi teles*koplarının çoğunda yansıtıcılardan yararlanı*lır Işık birleştirme gücü 24000 km uzaktaki bir mumdan gelen ışığı saptayabilecek yeterlikte olan dünyanın en büyük aynalı teleskopunun, 6 metre çapında bir aynası vardır
Kırılma
Kırılma, bir ışık ışınının (yada bir diğer elektromagnetik ışınımın) bir şeffaf madde*den bir başkasına, örneğin havadan suya yada cama geçerken doğrultusunu değiştirmesi*dir Kırılmaya ışık hızındaki değişme neden olur Işık uzayda yada boşlukta saniyede takriben 300000 km çabuk ilerler Fakat suda saniyede takriben 225000 km yol alır Çağrıda Bulunmak oysa ışık ışınları suya girdiğinde yavaşlar ve su yüzeyine dik açıyla (90°Tik açıyla) gelmemişse bükülmeye uğrar Yarısı suyun içinde, yarısı dışarıya olan bir kalem yada güya bir cismin, açıklanmış açılardan bakıldığında suyun yüzeyinde bir kıvrım yapıyormuş gibi gözük*mesinin nedeni budur Sualtında yer alan bir cisimden göze gelen ışık ışınları da, sudan ayrılırken bükülmeye uğrar Yüzme havuzla*rının yada suyu berrak ırmakların sahiden olduğundan daha eksik derin gözükmesi ve bir göl yada dere dibinde yer alan bir cisme uzun bir sırıkla ilk denemede dokunabilmenin güçlüğü bu durumdan kaynaklanır
Sırça ve yarı saydam katılar da ışığı kırar Her maddeye kadar değişen bu kırılma*nın büyüklüğü, maddenin kırılma indisCne bağlıdır Pencerenin dışındaki bir cisimden gelen ışık keza pencere camına girerken, hem de camdan çıkarken bükülür Camın iki yüzü paralel olduğu için gelen ve kırılan ışınlar camın her iki yanında da benzer doğrultuda yol alır ve dışarıdaki beden gerçek konumunda görülür Özel olarak biçimlendirilmiş cam parçaları olan mercekler, ışık ışınlarını kırıl*maya uğratarak ya onların bir araya toplan*masına (yakınsamasına) yada dışa dürüst yayılmasına (ıraksamasına) niçin olur Mer*cekler ve merceklerin optik aletlerdeki kulla*nımı MERCEK maddesinde ayrıntılı olarak anlatılmıştır Teleskoplarda mercek kullanımı konusu ise TELESKOP maddesinde ele alın*mıştır 300 yılı aşkın bir zaman önce Isaac Newton beyaz ışığın kırılmaya uğratılabileceğini ve gökkuşağını yada görünür tayfı yaratıcı ayrı renklerdeki ışınlara ayrıştırılabileceğini göstermişti Bu ayrışma, kırılma büyüklüğü*nün dalga uzunlamasına da alt olmasından kay*naklanır; kırmızı ışık görünür ışığın en uzun dalga boylusu ve en az kırılmaya uğrayanı iken, mor ışık en kısa dalga boylusu ve en fazla kırılmaya uğrayanıdır
Tam Yansıma
Işık camdan havaya (yada kırılma indisi daha düşük olan bir ortamdan, kırılma indisi daha yüksek bir ortama) geçerken bir kritik açı vardır; ışığın geliş açısı eğer bu kritik açıya eşitse, büyük bir bölümü camın yüzeyinden derinlemesine yansırken bir bölümü de bütün anlamıyla bu yüzeyi sıyırarak, yani 90°'lik bir kırılma açısıyla camdan ayrılır Eğer gelen ışınlar kritik açıdan daha büyük bir açıyla camhava sınırına çarparsa, o süre ışık tamamiyle yansır Buna bütün yansıma denir Prizmalar tam yansıma için kullanılabilen, özel olarak biçimlendirilmiş (çoğu kez üçgen kesitli) cam parçalarıdır Bunlar ışığı aynalar*dan daha çok yansıtır ve dürbünlerde, bisiklet yansıtıcılarında ve bir takım periskoplarda kulla*nılır
Esas Britannica *
Işığın yansıması ve kırılması
Bütün Yansıma nedir
Yansıma ve Kırılma
Işık ve diğer elektromagnetik ışınım türlerinin en kayda değer özelliklerinden ikisi yansıma ve kırılmadır Her iki olgunun da kayda değer tatbik alanları vardır
Yansıma
Kendisi ışık salmayan bir cismin görülebilme*si için, bu cismin üzerine bir ışığın düşmesi ve cismin bu ışığı yansıtması, yani geri yollaması gerekir Cismi görülebilir kılan, o cisimden yansıyıp göze gelen ışıktır Isı, ses ve radyo dalgaları ile öteki elektromagnetik dalgalar da yansıyabilir
Yansıtıcı yüzeydeki pürüzler yansıyan dal*ga boyuna oranla çok küçük değilse, akıcı bir yansıma gerçekleşmez (Dalga boyu, bir*birini izleyen iki dalganın tepecik noktalan arasındaki uzaklıktır) Girintili çıkıntılı veya parçalanmış kayalıklar deniz dalgalarını emrindeki*sıtmaz Aynı biçimde, dalga boyu aralığı takriben 400740 nanometre (1 nanometre 0,0000001 cm) olan ışık dalgalarını da an*cak son derece iyi parlatılmış yüzeyler akıcı biçimde yansıtır Daha barbar yada pürüzlü yüzeyleri ise ışığı saçılıma uğratır; çünkü bu cins yüzeyleri eğim açıları birbirinden ayrı, fazla sayıda, fazla ufak yüzey parçacığından oluşur ve bu parçacıkların herkes, ışığı bir doğrultuda yansıtan bir yansıtıcı işlevi görür Bu maddenin basılı olduğu sayfa buna bir ör*nektir; sayfa beyaz gözükür, çünkü yüzeyin*deki fazla sayıda küçük pürüz her doğrultuda beyaz ışık yansıtır
Işık yada diğer türden bir dalga hareketi düzgün bir yansıtıcıya çarptığında, yansıtıcı yüzeye hangi açıyla gelmişse o kadarlık bir açıyla geri bükülür Düzlem (düz) aynaya bakan biri kendisinin doğal büyüklükteki görüntüsünü görür; lakin, sol gözü bakış*nün sağ gözü, sağ gözü ise görüntünün sol gözü haline gelmiştir Ayrıca kendisi aynanın ne kadar önündeyse, görüntüsü de aynanın pek ardındagözükür Bu sonuçları doğu*ran yansıma yasalarıdır Yasalardan biri, ci*simden gelen ışın hangi açıyla aynaya çarpmışsa, yansıyan ışığın da buna eşit bir açıyla aynadan ayrılacağını söyler Her iki ışın da benzer düzlem üzerindedir; yani bu iki ışın düz bir kâğıt üzerine çizilebilir Düz aynada olu*şan gösterme ekran üstüne düşürülemez; bu, bir sanal görüntüdür Düz aynadan yansıma kolay bir periskopta kullanılabilir
Çarpık aynalar (yada çarpık yüzeyli aynalar), tümsek (dışbükey) yada çukur (içbükey) olabilir Tümsek aynanın ortası tümsek , çu*kur aynanınki ise çukur olur Çukur ayna yakınındaki cismin büyütülmüş görüntüsünü verir ve böyle bir ayna bu özelliğiyle, sakal tıraşı edinmek için, ayrıca diş hekimleri ve doktorlarca hastaların dişlerini, boğazını ve öbür organlarını tetkik etmek için kullanı*labilir Yüzeyi paraboloit biçimindeki bir çukur ayna, odak noktasında tutulan bir ışık kaynağından gelen ışığı paralel bir demet halinde yansıtır böylece paraboloit yü*zeyli aynalar, ışıldaklar (projektörler), oto*mobil farları ve uzun demetli el fenerlerinde kullanılır Tümsek aynaların verdiği manzara cismin kendisinden daha küçüktür ve bu cins aynalar, örneğin bir taşıtın ardında kalan yolu tüm genişliğiyle gösterebilen dikiz aynası olarak kullanılır
Isı dalgalarının dalga boyu ışık dalgalarınınkinden birazcık daha büyüktür Isı dalgaları da düzgün yüzeylerce yansıtılabilir; elektrikli so*balarda genellikle eğri yada çanak biçiminde bir yansıtıcı bulunur Sesin yansıması yankıya neden olur Mikrodalga fırınları, mikrodalgaların fırı*nın iç yüzeyinden yansımasına dayalı olarak çalışır Yapma uydular*dan gelen radyo dalgalarını ve mikrodalgaları odaklamak için çukur yansıtıcılar kullanılır Astronomi teles*koplarının çoğunda yansıtıcılardan yararlanı*lır Işık birleştirme gücü 24000 km uzaktaki bir mumdan gelen ışığı saptayabilecek yeterlikte olan dünyanın en büyük aynalı teleskopunun, 6 metre çapında bir aynası vardır
Kırılma
Kırılma, bir ışık ışınının (yada bir diğer elektromagnetik ışınımın) bir şeffaf madde*den bir başkasına, örneğin havadan suya yada cama geçerken doğrultusunu değiştirmesi*dir Kırılmaya ışık hızındaki değişme neden olur Işık uzayda yada boşlukta saniyede takriben 300000 km çabuk ilerler Fakat suda saniyede takriben 225000 km yol alır Çağrıda Bulunmak oysa ışık ışınları suya girdiğinde yavaşlar ve su yüzeyine dik açıyla (90°Tik açıyla) gelmemişse bükülmeye uğrar Yarısı suyun içinde, yarısı dışarıya olan bir kalem yada güya bir cismin, açıklanmış açılardan bakıldığında suyun yüzeyinde bir kıvrım yapıyormuş gibi gözük*mesinin nedeni budur Sualtında yer alan bir cisimden göze gelen ışık ışınları da, sudan ayrılırken bükülmeye uğrar Yüzme havuzla*rının yada suyu berrak ırmakların sahiden olduğundan daha eksik derin gözükmesi ve bir göl yada dere dibinde yer alan bir cisme uzun bir sırıkla ilk denemede dokunabilmenin güçlüğü bu durumdan kaynaklanır
Sırça ve yarı saydam katılar da ışığı kırar Her maddeye kadar değişen bu kırılma*nın büyüklüğü, maddenin kırılma indisCne bağlıdır Pencerenin dışındaki bir cisimden gelen ışık keza pencere camına girerken, hem de camdan çıkarken bükülür Camın iki yüzü paralel olduğu için gelen ve kırılan ışınlar camın her iki yanında da benzer doğrultuda yol alır ve dışarıdaki beden gerçek konumunda görülür Özel olarak biçimlendirilmiş cam parçaları olan mercekler, ışık ışınlarını kırıl*maya uğratarak ya onların bir araya toplan*masına (yakınsamasına) yada dışa dürüst yayılmasına (ıraksamasına) niçin olur Mer*cekler ve merceklerin optik aletlerdeki kulla*nımı MERCEK maddesinde ayrıntılı olarak anlatılmıştır Teleskoplarda mercek kullanımı konusu ise TELESKOP maddesinde ele alın*mıştır 300 yılı aşkın bir zaman önce Isaac Newton beyaz ışığın kırılmaya uğratılabileceğini ve gökkuşağını yada görünür tayfı yaratıcı ayrı renklerdeki ışınlara ayrıştırılabileceğini göstermişti Bu ayrışma, kırılma büyüklüğü*nün dalga uzunlamasına da alt olmasından kay*naklanır; kırmızı ışık görünür ışığın en uzun dalga boylusu ve en az kırılmaya uğrayanı iken, mor ışık en kısa dalga boylusu ve en fazla kırılmaya uğrayanıdır
Tam Yansıma
Işık camdan havaya (yada kırılma indisi daha düşük olan bir ortamdan, kırılma indisi daha yüksek bir ortama) geçerken bir kritik açı vardır; ışığın geliş açısı eğer bu kritik açıya eşitse, büyük bir bölümü camın yüzeyinden derinlemesine yansırken bir bölümü de bütün anlamıyla bu yüzeyi sıyırarak, yani 90°'lik bir kırılma açısıyla camdan ayrılır Eğer gelen ışınlar kritik açıdan daha büyük bir açıyla camhava sınırına çarparsa, o süre ışık tamamiyle yansır Buna bütün yansıma denir Prizmalar tam yansıma için kullanılabilen, özel olarak biçimlendirilmiş (çoğu kez üçgen kesitli) cam parçalarıdır Bunlar ışığı aynalar*dan daha çok yansıtır ve dürbünlerde, bisiklet yansıtıcılarında ve bir takım periskoplarda kulla*nılır
Esas Britannica *