yapıştırıcıların hikayesi Yapıştırıcıların Yapıştırması Yapıştırıcıların sağladığı yapışma olayı gerçekte kimyasal bir reaksiyondan başka bir şey değildir Tabiatta evini yapan arı, kayalara ve gemilerin su altındaki kesimlerine tutunan midye gibi mükemmel yapıştırıcı üreten canlıların sayısı az değildir Yapıştırıcıların hikayesi tarih öncesi çağlara kadar uzanıyor Mağara duvarlarına resim sözde şekiller yapan atalarımız bunları duvarlara yumurta akı, kurumuş kan ve su bitkilerinin özleriyle sabitliyorlardı Sonraları, milattan önce 3 500 yıllarından başlayarak eski Mısırlılar ve Sümerler hayvan derilerini ve kemiklerini kaynatarak daha sağlam yapıştırıcılar yapmayı öğrendiler Günümüzde imalatçılar yapıştırıcıları sentetik malzemeler kullanarak yapıyorlar 250 esas maddeden binin çok üzerinde özel türler üretiyorlar Yapışma olayında benzer ya da öbür malzemeden iki madde, dahası yapışık gerekir Burada en önemli tahsis yapıştırıcıdadır Yapıştırıcının moleküllerinin öteki iki madde molekülleri ile birleşme eğilimi gösterir bir yapıda olmaları gerekmektedir Gerçekten iki maddeyi birbirlerine ideal bir şekilde yaklaştırabilsek yapıştırıcı bile kullanmadan birbirlerine yapışabilirler Her iki maddenin yüzeylerindeki atomların bambaşka kutupları birbirlerini çekerler Pratik Olarak ise bu oluşumu karşılamak olası değildir Atomların birbirlerini çekebilmeleri için iki cismin yüzeyleri arasındaki mesafenin milimetrenin 10 milyonda birini geçmemesi gerekir Fakat son derecede pürüzsüz olarak görülen bir cismin bile yüzeyinde milimetrenin on binde dördü dek yükseklikte girinti ve çıkıntılar vardır Bu durumda her iki malzeme aynı tür olsalar bile yüzeyleri hiçbir vakit ideal düzlükte olamayacağından, aradaki boşlukları doldurmak, maksimum miktarda tahvil oluşturarak moleküllerin birleşmesini sağlamak için araya bir yapıştırıcı gerekir Yapıştırıcının akan ama kuruduğunda katılaşıp basit kolay kopmayacak özellikte, yüzeylerin ıslanabilir, en ince ayrıntısına kadar temiz, toz ve yağdan ayrıntılarıyla arındırılmış olmaları gerekmektedir Peki nasıl oluyor da bu kadar dinç olan yapıştırıcılar tüpün içinde tüpe yapışmadan durabiliyorlar? Bir çok yapıştırıcının içinde iki cins katkı malzemesi vardır Biri yapıştırıcı sıvının moleküllerini birleşmeye zorlar, stabilizer denilen diğeri de tersi Tüpün içinde bunlar bir halatı birer ucundan çeken iki kişi gibidirler Tüpün iç yüzeyi adamakıllı nötr olduğundan biri diğerine üstün gelemez, denge halindedirler Yapıştırıcı tüpten çıkınca havadaki nem stabilizer kısmının etkinliğini değil eder, yapıştırıcı sertleşir ve sürüldüğü yere yapışır Yapıştırılacak yüzeylere yapıştırıcıdan ince bir katman sürülmesi tavsiye edilir çünkü fazlası yapıştırıcının kendi içinde bağlar oluşturup sertleşmesine yol açar Tüpün kapağı açıldıktan sonra ağız kısmında görülen ve tüpün kullanılması için delinen sızdırmaz kısım da yapıştırıcının hava ve nem alıp tüpün içine yapışmaması için dargın bir tedbirdir