Yara izlerine dair yanlış bilinenler

İzsiz ameliyat veya lazerli dikiş gibi kavramları etrafınızda çok sık duyabilirsiniz. Ancak gerçek olan şudur ki cilt üzerinde kesi ile yapılan her ameliyatta mutlaka iz kalacaktır. Yara izinin belirgin veya silik olmasında kullanılan dikiş materyali, seçilen dikiş tekniği gibi faktörler kadar sizin yara iyileşme potansiyeliniz de önemlidir. Yara iyileşme yanıtınız kötü ise cerrahınız ne kadar itinalı bir teknik ve doğru dikiş materyali kullansa da istenilen düzeyde iyi sonuçlar alamayabilirisiniz.

Bir ameliyatın efektif yapıldığının göstergesi yara izinin görünümü olmadığı gibi ameliyatın büyüklüğü veya ciddiyeti için de dikiş sayısı asla bir kriter değildir. Lazerle dikiş söz konusu olmayıp genellikle dikiş ipliğinin deri altında gizlenerek yaranın kapatılması şeklindeki dikiş yöntemine yanılgıyla ve bazen de sempati kazanmak için lazerli dikiş denilebilmektedir. Bu sebeple 'lazerle dikecem iz kalmayacak’ gibi vaatlere itimat etmemenizi öneririm.

Ameliyat olacak iseniz en önemli faktör cerrahınız ile kuracağınız güven ilişkisidir. Aklınızdaki soruları ameliyat öncesi sormanız, ameliyat sonrası seyrin olumlu ve olumsuz ihtimallerini bilerek ameliyata karar vermeniz çok önemlidir. Yara izi konusundaki hassasiyetinizi belirtmenizde kesinlikle sakınca yoktur ancak cerrahınızın sizin bu hassasiyetiniz ile hastasındaki ideal yara iyileşmesine olan gereksinimi birlikte değerlendirerek en uygun yöntemi seçeceğine de güven duymalısınız.

Yara izlerini en aza indirmek için size planlanan takip ve yara bakım önerilerine uymanız gereklidir. En az 3 ay süre ile yaranın güneş ışığına direkt maruziyetinden kaçınmanız, gerekli hallerde de yüksek faktörlü koruyucu kremler kullanmanız da fayda vardır. Mutlaka cerrahınızın kontrolünde ve önerisi doğrultusunda olmak şartı ile krem veya pomad formdaki bazı medikal ürünleri de kullanabilirisiniz.