Yaramaz Kardesler Okuyun Yaşadığımız kentten kilometrelerce uzakta bir İngiliz kasabasında yaşamış iki haylaz kardeşin hikayesi Yaşadıkları bölgede kırık cam, kuyruğuna teneke bağlanmış kedi, inik araba lastiği, kapıdan çalınan sütler gibi pekçok hadisenin faili olarak bu iki afacan kardeş gösterilmekteydi Kasaba halkı artık illallahdemişlerdi haylaz kardeşlerden, haklıydılar Ailesinin bile zaptetmekte zorlandığı bu afacanları yola getirmek için kilise fikri ortaya atıldı Bunları fakat asabiyetiyle nam salmış rahip dizginleyebilirdi Ailesi iki yaramaz kardeşi kiliseye rahibin yanına götürdü Önce büyük kardeş rahiple başbaşa kaldı Rahip karşısındaki çocuğu ödünü koparmak istemeyen bir tavırla sordu: Söyle yavrum, tanrımız nerde?Minik yaramaz başını öne eğerek sustu Rahip sakinliğini koruyarak: Söylesene evladım tanrımız nerde? Huh? Evladım sana soruyorum tanrımız nerde? Huh?Asabi rahibin sinirleri bozulmaya başlamıştı: Söylesene yav tanrımız nerde? Huh? Seni aşağılık yaramaz benim sorularıma yanıt ver tanrımız neeerdeeeee!!!!!!! Rahibin sinirden kıpkırmızı olduğunu görebilen yaramaz çocuk çabucak kiliseden kaçtı Kapıda sırasını bekleyen kardeşinin elinden tutarak evlerine doğru koşmaya başladı İki afacan odalarına girip kapılarını kapattığında küçük kardeş ağabeyine: Biz kimden ve niçin kaçıyoruz?diye sordu soluk soluğa kalan büyük kardeş ise: Bu sefer başımız aslında dertte Tanrı kaybolmuş, bizden biliyorlar