nicebayan
FD Üye
- Katılım
- Ara 24, 2016
- Mesajlar
- 94,678
- Etkileşim
- 2
- Puan
- 38
- Yaş
- 37
- Web sitesi
- nicebayan.com
- F-D Coin
- 95
yardımlaşma ve dayanışmanın toplum hayatındaki önemi
Yardımlaşmanın Önemi:
Çoğunlukla ifâde edildiği gibi İslâmiyet bir yardımlaşma dinidir İslâmiyetten önce de sonra da hiç bir din ve hafıza sistemi onun dek bu konuya eğilmemiş yardım anlayışını ve bu anlayışın uygulanışını bu kadar geniş boyutlara ulaştıramamıştır
Kur ’lahzaı Kerim ’den öğrendiğimiz bu gerçeği, hayatımızın her anında görüyoruz Geçmişte olduğu gibi, acilen de hayatı paylaşan ahali, aynı düzeyde değillerdir, mesela zayıfı, güçlüsü, fakiri, zengini,erkeği, kadını gibi Böyle insan toplulukları beraber doğup, beraber ölürler Bu birliktelik “hayatın kaynağını oluşturuyor
Fakat bu bambaşka halk, yaşadıkları vakit içinde birbirlerine ihtiyaç duyarlar Zenginler bile fakirlere ihtiyaç duyar Hiç bir varlıklı benim kimseye ihtiyacım yoktur diyemez O insan servetini çalıştırdığı insanların gücü ile kazanır Zira kimi çalıştırıyorsa ona muhtaç demektir
İnsanların birbirlerine fakir olmaları, aralarındaki yardımlaşmaları zorunluluğunu ortaya çıkarırYardımlaşma toplum halinde yaşamanın sonucudur
Cenâbı Hakk: “İyilikte ve kötülükten sakınmakta birbirinizle yardımlaşın, günah ve düşmanlıkta yardımlaşmayın buyuruyor Zekat vermenin, hoş söz söylemenin, ve daha öyle fazla şeyin, iyi olarak kabul edersek, yardımlaşmanın sınırını sonsuz olduğunu anlarız
Yardımlaşmanın konusunun içinde, maldan sevgiye dek herşey verilebilir Verme işi bazan zekat fitre gibi zoraki olduğu halde, bazan adamakıllı isteğe bağlıdır Bu vermenin sınırı yokturBu yardımın dışarıya, müslümanlar birbirlerine sevgi ile kopamamak zorundadırlar *
Yardımlaşmanın Önemi:
Çoğunlukla ifâde edildiği gibi İslâmiyet bir yardımlaşma dinidir İslâmiyetten önce de sonra da hiç bir din ve hafıza sistemi onun dek bu konuya eğilmemiş yardım anlayışını ve bu anlayışın uygulanışını bu kadar geniş boyutlara ulaştıramamıştır
Kur ’lahzaı Kerim ’den öğrendiğimiz bu gerçeği, hayatımızın her anında görüyoruz Geçmişte olduğu gibi, acilen de hayatı paylaşan ahali, aynı düzeyde değillerdir, mesela zayıfı, güçlüsü, fakiri, zengini,erkeği, kadını gibi Böyle insan toplulukları beraber doğup, beraber ölürler Bu birliktelik “hayatın kaynağını oluşturuyor
Fakat bu bambaşka halk, yaşadıkları vakit içinde birbirlerine ihtiyaç duyarlar Zenginler bile fakirlere ihtiyaç duyar Hiç bir varlıklı benim kimseye ihtiyacım yoktur diyemez O insan servetini çalıştırdığı insanların gücü ile kazanır Zira kimi çalıştırıyorsa ona muhtaç demektir
İnsanların birbirlerine fakir olmaları, aralarındaki yardımlaşmaları zorunluluğunu ortaya çıkarırYardımlaşma toplum halinde yaşamanın sonucudur
Cenâbı Hakk: “İyilikte ve kötülükten sakınmakta birbirinizle yardımlaşın, günah ve düşmanlıkta yardımlaşmayın buyuruyor Zekat vermenin, hoş söz söylemenin, ve daha öyle fazla şeyin, iyi olarak kabul edersek, yardımlaşmanın sınırını sonsuz olduğunu anlarız
Yardımlaşmanın konusunun içinde, maldan sevgiye dek herşey verilebilir Verme işi bazan zekat fitre gibi zoraki olduğu halde, bazan adamakıllı isteğe bağlıdır Bu vermenin sınırı yokturBu yardımın dışarıya, müslümanlar birbirlerine sevgi ile kopamamak zorundadırlar *