Yasaklanmış Kent Son İmparator filmini başta 1987'de izlemiştim Çin İmparatorluğu'nun son varisi Pu Yi'nin kişiliğinde, yüzyılın başından 1970'lere değin Çin tarihinin kısa bir özetini de veren bu filmde en aklımda kalan sahne şu olmuştu: Minik Pu Yi, Saray'da yaramazlık yapıp hizmetkarların elinden kaçarken, birdenbire kendisini, aşağıda dönüp durduğu sarı ipeklerle örtülü kapının dıştan bulur Dışarı çıktığında gördüğü sahne ise muhteşemdir: Heybetli bir avluda, rengarenk giysilere bürünmüş binlerce görevli kendisini selamlamaktadır Yıllar sonradan yolum Çin'e düşüp Pekin'de yaşamaya başlayınca, doğal olarak başta adını fazla duyup hakkında fazla birşey bilmediğim bu gizemli mekanı bakmak istedim Fakat Yasak Şehir'i ilk gezdiğimde edindiğim intiba hiç de umduğum gibi değildi Ne filmdeki o büyülü havayı yakalamıştım, ne de bu koca saray bende binlerce takvim Çin İmparatorluğu'nun ihtişamına dair herhangi bir iz bırakmıştı 1549066826 1549066826 yasaksehir5c54e24f60c58yasaksehir5c54e24f60c58 http:img119imageshackusimg1196200yasakwx0 Daha Sonra, sarayı birlikte gezdiğimiz bütün arkadaşlarımın ve misafirlerimin de aynı düşüncelerini paylaştıklarını gördüm: Bu muydu Yasaklanmış Büyük Kasaba, Yasak Şehir dedikleri? Ama ne olursa olsun, gerçi hiçbirşey Yasak Büyük Kasaba'in Çin tarihindeki önemini ve konumunu gözardı ettiremez böylece, Ekim 2005'de müze olarak açılışının 80 yıldönümünü kutlayan Yasaklanmış Şehir'i isterseniz hep birlikte gezmeye başlayalım Yasaklanmış Kent deyimi birçok Batı diline olduğu gibi bize de İngilizceden geçmiş İmparatorluk döneminde halkın buraya girmesi yasak olduğu için Batılılar bu heybetli büyüklükteki mekanı Forbidden Cityolarak isimlendirmişler Bu yapının Çincedeki adı ise eski saray ya da antik saray anlamına gelen Gu Gong Çinliler İngilizce kullandıklarında süre da buraya The Palace Museumdemeyi seçim ediyorlar Türkçe başvuru formu açısından en uygunu ise galiba burayı İmparatorluk Sarayı olarak adlandırmak Bir Takım kaynaklarda buradan Purple Forbidden Citydiye bahsedildiğini de görebilirsiniz Çünkü, 15 yüzyılda Pekin başkent olarak ilan edilip yeni şehrin imarı başlayınca Saray için en uygun yerin seçimi dönemin alimlerine bırakılmış Bilim adamları da ölçüp biçmişler ve bugünkü yerin bu dünyanın ekseni, merkezi olduğunu saptamışlar! Ve Sarayın yapım alanı olarak burayı önermişler Çünkü Çinlilere kadar, değişik dünyanın, göklerin veya evrenin merkezinde Direk Yıldızı yer alırken, bu dünyanın merkezinde de İmparator yani Tanrı'nın oğlu oturmalıdır Direk Yıldızı'nın rengi de mordur Dolayısıyla; göklerin merkezi Yelken Direği Yıldızı, yerkürenin merkezi ise İmparatorluk Sarayı: Ve işte size Mor Yasaklanmış Şehir! Görüldüğü gibi, Yasak Büyük Kasaba'e, Pekin'in, Çin'in ve hatta dünyanın merkezi çağırmak fazla da yanlış değil! Zaten bu merkezilik deyimi coğrafi olarak da uygun düşüyor Çünkü 500 sene önce Saray'ı merkez kabul ederek onun çevresine çoğalan Pekin, bu anlayışı Çin Millet Cumhuriyeti'nin kurulduğu 1949'dan sonra da devam ettirmiş Kentin imarı için yapılan çalışmalarda, Yasak Şehir çevresindeki su kanalları 1 çevre yolu olarak kabul edilmiş ve diğer yollar bunu saracak şekilde tasarlanmış Halen kullanılan ve bu merkezi saran dairevi çevre yollarına yakında 7 cisinin de ekleneceğini söylersem, her hâlükarda kentin ne kadar santralize olduğu konusunda kafanızda bir zihin oluşur Bilmeyenler için ekleyelim Çinliler kendi ülkelerine de Merkezdeki Ülke ya da Merkezi Krallık anlamında Conggo diyorlar Bir diğer manâlı anekdot: Yasak Şehir'in hemencecik batısında yeralan, yaklaşık olarak onun değin bir alanı kaplayan ve Congnanhay diye bilinen kompleks ise bugünkü Çin'in kalbi, yani Çin'in devlet ve hükümet merkezi Diğer bir deyişle Çin'in Kremlin'i veya 20 yüzyılın Yasaklanmış Şehir Halkı'i Yılda 78 milyon insanın ziyaret ettiği Yasaklanmış Büyük Kasaba, halen dünyadaki en büyük korunmuş antik ahşap yapılara sahipkültürel servet olarak biliniyor Toplam 720000 m2'lik bir alanı kaplayan, içinde 800 yapı ve 9999 oda barındıran bu SarayMüze, 1987 yılında da UNESCO göre Dünya Mirası listesine kaydedilmiş Tiananmen Meydanı'nın hemen kuzeyinde yeralan Saray'ın inşası 1406'da başlamış ve 1420'de sona ermiş Çin İmparatorluğu'nun son iki hanedanının yani Ming ve Qing (Çing) hanedanlarının idare merkezi olan Saray, toplam 24 imparatora da evsahipliği yapmış 1909'da demin 3 yaşındayken tahta geçen son imparator Pu Yi ise, 1911'de bu göz kamaştırıcı emperyal geçmişin tarihe gömülüşüne yalnızca tanıklık edebilmiş 1911'de İmparatorluk yıkılıp da, Sun Yat Sen önderliğinde Çin Cumhuriyeti duyuru edilince Pu Yi'nin hayatı bağışlanarak, Saray'da yaşamaya devam etmesine izin verilmiş Yani Son İmparatorda, tahttan feragatettiği yıldan, bir hükümet darbesinin gerçekleştiği 1924'e değin yeniden burada yaşamış Lakin seleflerinden ayrı olarak, bir cezaevi mahkumu biçiminde Yalnızca sembolik önemi olan bir tahtta oturan, İngiliz hocasının etkisiyle Batı hayat tarzına hayranlık besleyen ve yüksek duvarların dışına çıkması yasak olan bir İmparator Yani İmparatorluk döneminde halkın Saray'dan içeri girmesi olası değilken, İmparatorluk yıkıldıktan sonradan İmparatorun kendisi Saray'dan dışarı çıkamaz ışık halkası gelmiş Çin Cumhuriyeti (19111949) özellikle 1930'lardaki Japon işgaline kadar olan yıllarını, ayaklanmalar, darbeler ve emperyalist devletlerin müdahaleleriyle doymuş bir dönem olarak geçirmiş 1924 yılında Pekin bu darbelerden birisine daha tanıklık etmiş Ancak bu darbenin önemi, Pu Yi'nin zorunlu ikametinin de sonunu getirmiş olması ve Son İmparatoru Saray'ı terketmeye zorlamış olması Yani bundan böyle, Çin İmparatorluğu'nun yıkılmasının üstüne, İmparatorların 500 yıl süren Saray hayatı da tamamen sona ermiş 500 yıl boyunca Doğu'nun en büyük İmparatorluğu'nun merkezi olan ve paha biçilmez hazinelerle doymuş olan Saray, 5060 yıldır içi boşalmış bir halde ziyaretçilerini kabul ediyor Dünyanın en ünlü İmparatorluk Saraylarından birisi olan Yasaklanmış Şehir'i gezerken görecekleriniz, iri salonların ortasında tek başlarına duran birkaç taht, manâsız salonların tavanlarından aşağıya sallanan birkaç fener ve kırmızı boyalı duvarları, sütunları gizlemek ister gibi bir sağa bir sola dalgalanıp duran rengarenk ipekler Peki bu ihtişamlı geçmişe tanıklık etmiş hazineler nerede dersiniz? Zümrütler, altın, gümüş ve bronz süs eşyaları, seramikler, porselenler, ipekler, mine astarlı, lake buruşuk el işçilik ürünleri, bambu eşyalar, binlerce elyazması eser, hattatlık örnekleri, kitaplar, resimler Çalınmış mı, yakılmış mı yoksa savaşlar sırasında yağmaya mı uğramış? Hiçbirisi değil İmparatorluk Sarayı'nın hazineleri acilen Tayvan'daki Ulusal Müze'de sergileniyor Hazinelerin öyküsüne gelince Hanedan mensuplarının boşaltmasından sonradan, Saray bir kurul göre yönetilmeye başlanmış ve bir müze açılması hazırlıklarına girişilmiş O dönemde tutulan envanterlere göre hazinede belirli eser sayısı, 1200000'e yakın görünüyor Japonların Kuzeybatı Çin'deki Mançurya'dan Çin içlerine içten yayılmaya başladığı 1930'lu yıllarda, Japonların eline geçmesi ya da savaşta tahrip olması olasılığına aleyhinde, hazinenin en nadide parçaları paketlenerek binlerce sandık içinde Şanghay'a gönderilmiş Ve bundan sonra da hazineler kent kent dolaşmaya başlamış: Nanjing, Sıçuan, Çongçing ve tekrar Nanjing 19451949 arası süren İç Savaş'ta, Çin Komünist Partisi (gong çan dang) Milliyetçi Parti'ye (go min dang) şampiyon gelmeden anında önce de Milliyetçiler tarafından göre hazineler Tayvan'a nakledilmiş Bazıları bu olayı, ülke hazinesinin yurt dışına kaçırılması olarak yorumlarken, bazıları da Kültür Devrimigibi bir hengâme ve vandalizm döneminin yaşandığı bir ülke için bu durumu büyük bir kısmet olarak değerlendiriyor kaynak:uzaklarcom