Yaşayarak öğrenmek Bir gün Napolyon düşman askerlerinden kaçarken, bir bakkal dükkanına girmiş Bakkala hemencecik kendisini saklamasını emretmiş Bakkal da Napolyon’u müsait bir yere saklayıp, birazcık daha sonra gelen düşmanları da ‘Eksik evvel biri koşarak şu tarafa kaçtı’ diye savuşturmuş Nihayet birazcık sonra Napolyon’un muhafızları yetişmişler Bakkal ömründe bir daha karşılaşamayacağı Napolyon’a sormuş: ‘Efendim, affetme buyurun ama merak ettim, ölümle bu denli burun buruna ulaşmak nasıl bir duygu?’ Napolyon ansızın öfkelenmiş ‘Sen kim oluyorsun da benimle böyle dalga geçercesine konuşabiliyorsun?’ diye bağırmış Hemencecik askerlerine, adamcağızı kurşuna dizmelerini emretmiş Askerler bakkalın gözünü bağlayıp, karşısına dizilmişler Mermiler namlulara sürülmüş, artık ‘alev’ emri verilecek Adamcağız içinden ‘Ah, ne yaptın sen? Hemen ölüp gideceksin diye düşünürken, arkadan bir çift el uzanmış, gözündeki bağı açmış Aleyhinde Napolyon varmış Tek cümleyle cevaplamış Napolyon: ‘İşte böyle bir duygu!’ Yaşayarak öğrenmek, bedeli en yüksek öğrenme biçimidir
Türkiye'nin en güncel forumlardan olan forumdas.com.tr'de forumda aktif ve katkısı olabilecek kişilerden gönüllü katkıda sağlayabilecek kişiler aranmaktadır.