Türkiye'nin en güncel forumlardan olan forumdas.com.tr'de forumda aktif ve katkısı olabilecek kişilerden gönüllü katkıda sağlayabilecek kişiler aranmaktadır.
Yaşlanmanın aslında yirmili yaşlarda başladığını söyleseler reaksiyonunuz ne olurdu ? bir düşünün. Bunun bilimsel bir gerçek olduğunu biliyoruz. İnsanın gelişmesini sağlayan hormonların üretiminin azalması bu süreci başlatıyor. Hastalıkların organ ve dokuların yaşlanması temel olgusu üzerinden değerlendirildiği yeni bakış açısında sağlıklı kalmakla ilgili çalışmalar yaşlanmanı aksiliği üzerine ağırlaşmış durumda.
DNA mızdaki telomerlerin uzunluğu canlının ömür mühletini belirleyen en kıymetli faktör yada gösterge olduğu düşünülüyor. Son yıllarda ölümsüzlük yada uzun hayat üzerine yapılan çalışmalar telomerler üzerine ağırlaşmış durumda.
Bu bilgileri neden verdim mevzu nereye gelecek diye düşünüyor olmalısınız.
Bu bilgiler bize sağlıklı kalma ve hastalıkların tedavisinde çok farklı bir bakış açısı sunuyor. Aslında yaşlanmayı geciktirici tıp alanında yapılan çalışmalar bugün için yorumlandığında , bilhassa ileri yaşla bağlı hastalık riskini değerli ölçüde azaltmayı yahut büsbütün önlemeyi amaçlayan bir tıbbi uygulama alanı olarak ortaya çıkıyor.
Geleceğin tıbbi yaklaşımı büsbütün bu kurgu üzerinde yapılıyor. Temeli hücre hasarının azaltılması yahut yavaşlatılması ile hücre yenilenmesinin daha uzun perioda yayılması, yaşlanma kriteri olarak görülen azalan hormonların tamamlanması yahut tekrar artışının yaşlanma belirteci olduğu düşünülen hormonların istenen düzeye regülasyonu.
Hızlanmış hücre yıkım ve imalinin azaltılmasında aslında daima konuştuğumuz sağlıklı ömür için anlattığımız; epigenetik kuralların idaresi kelam konusu.
Yani;
-
Ferdî bedensel ve ruhsal özelliklerin tespiti ve yönetilmesi, -
Bedenin muhtaçlığı olan mikro besinlerin tamamlanması. -
Sağlıklı beslenme: bireyin biyolojik ve hatta ruhsal özelliklerine özel beslenme modelinin oluşturulması. -
Yetrli antrenman. -
Uyku sıhhatini düzenlenmesi, -
Gerilim idaresi. -
Çevresel sağlıklı ömür şartlarının oluşturulması.
Pekala biz bu süreci yönetirken nasıl yol izliyoruz.
Burada bilhassa 1. Hususun gerçek anlaşılması, hastaya danışana hakikat, tam anlatılması gerekiyor.
Kişisel genetik faktörler, ferdî ruhsal faktörler, ferdî biyolojik faktörler başlıkları başta olmak üzere aslında bireyin şu andaki durumun tam bir tespiti yapılarak başlanması gerekiyor tüm bu sürecin idaresine. Temel hedeflenen kronik , otoimmün, metabolik vb hastalıklar başlamadan sağlıklı ve anti aging hayat planının oluşturularak takip edilmesi.
Bu plan nasıl oluşturuluyor:
-
Öncelikle çok güzel ve detaylı bir hasta hikayesinin çıkarılması. -
Bireyin 2. Hatta 3 derece aile bireyi bilgilerinide kapsayacak formda soy özelliklerinin alınması. -
Ferdî biyolojik faktörlerin hormonal pahaları de içeren detaylı bir laboratuvar değerlendirmesinin yapılması. -
Bireyin fizikî ve ruhsal durum tespitinin yapılması. -
Varsa mevcut hastalıkların ve hastalık risklerinin tespiti. -
Beslenme alışkanlıklarının tahlili yapılarak başlanıyor.
Bu başlangıcın üzerine birlikte bir plan oluşturuluyor. Bu planın birlikte oluşturulması ve işbirliği çok değerli. Zira bir tedavi planından daha fazlası : sağlıklı bir hayat planı oluşturmak hedeflenmekte.
Bu mevzuda çok konuşulacak ve yazılacak detay var. Bunları sizlerle paylaşmaya devam edeceğim lakin şu üç kıymetli tespitle bu yazıyı kapatalım:
-
Genetik hastalıklar ve acil durum hastalıkları dışındaki hastalık bir süreç sonucu oluşur, bedenin güzelleşmesi yahut rejenerasyonu da bir süreçtir. -
Güzellik halini devamı için bedenimize uygun bir ömür tarzı oluşturulmalıdır. Yani bu plan süreç içerisinde güncellenerek sürdürülmelidir. -
Yaşlanma zıddı ve rejeneratif bir gerçek güzelleşme planı kapsüllere yada şişelere yerleştirilmiş özel formüllerle sağlanamaz.
