Forumda yenilikler devam etmektedir , çalışmalara devam ettiğimiz kısa süre içerisinde güzel bir görünüme sahip olduk daha iyisi için lütfen çalışmaların bitmesini bekleyiniz. Tıkla ve Git
x

Son konular

Yaz Mevsiminde Rûh İçin Gıdâ Tertîbi

Yaz Mevsiminde Rûh İçin Gıdâ Tertîbi

iltasyazilim

FD Üye
Katılım
Ara 25, 2016
Mesajlar
0
Etkileşim
17
Puan
38
Yaş
36
F-D Coin
58
Bu mevsim sıcak ve kuraktır Ve sıcaklık ile kuraklık ateşin tabîatıdır
Bu yaz mevsiminde dışarıdaki halleri bırakıp bineğin olan madde bedenine bulaşacak olan ihtiyarlık hâlini düşün
Yaşının ilerlemesi sebebiyle bu madde bedene gelecek olan zayıflığın, âhiret hayâtına faydası olacak olan sâlih amelleri yapmaya engel olacağını tefekkür et!

Ve HAK Teâlâ’nın Tekvîr sûresindeki;
“Ve izel cahîmu su’ıret (Tekvîr, 8112) ya'nî “Cehennem kızıştırıldığı vakit âyetindeki mübârek söze bakıp cehennemi ve onun şiddetini ve kızgınlığını düşün!

Ve kıyâmet gününde yeryüzünün değişmesini ve güneşin yakınlaşması sebebiyle olacak olan sıcaklığın şiddetini;

Ve o sıcaklık sebebiyle cisimlere gelecek olan susama husûsunu; ve o esnâda susuzluğun giderilmesinin, ancak bir havuzla sınırlandırılıp ve kötü amelleri dolayısıyla bir takım insanların o havuzdan melekler tarafından uzaklaştırılmasını ve bu sıcaklık yüzünden insanların tepeden tırnağa kadar terlere dalmış olmasını düşün!

Çünkü yaz mevsimi, bu hâlin yüz binde birini bizzat kendinde yaşamayı görmen için konulmuş olan bir mevsimdir

Bundan dolayı bu mevsimde bu gibi düşünceler senin üzerine gâlib gelsin Ve bunlar bu mevsimde nefsinin gıdâsı olsun

Çünkü bu gibi düşünceler seni dehşete düşürüp nefsini sâlih amellere sevk eder Ve bu ameller nefsinin âhiret yurdunda saâdet âlemine katılması için ona uygun olur

Eğer bu mevsimde bu tefekkürlere dalar isen güzel ve sâf ve pâk olan bir hâl içinde olursun

Şimdi ey muhterem okuyucu!

Bu nasîhatlar kıyâmete ve onun hallerine ve ürküntü veren durumlarına îmân edenleredir

Buna îmân etmeyenlere hitâb mümkün değildir

Çünkü bu inkârcılar hem kendi nefislerinden hem de dışarıdaki hallerden gâfil ve habersizdirler

Onlar kendi vücûdlarının, babalarının vücûdunda var olan küçük bir canlı olup, nutfe ile anne rahmine aktarıldığını ve anne karnında yavaş yavaş gelişerek cenîn hâline geldiklerini;

ve daha sonra a'zâları tam bir halde annenin vücûdundan çıkıp dünyevî hayâta karıştıklarını;

ve daha sonra yavaş yavaş olgunlaşarak bilmediklerini öğrendiklerini;

ve ondan sonra kemâle gelip kiminin şâir, kiminin yazar, kiminin mühendis ve kiminin mi'mâr olduğunu;

ve bunların hepsinin bir takım değişmelerden ibâret olup bundan sonra yine o değişmelerin devâm edip gideceğini tefekkür edemeyen düşünceleri sınırlı kimselerdir

Onların sınırlı düşüncelerine bu değişmelerin öldükten sonra dahi devâm edeceğini ve güneş sistemimizin de hâlen değişimde olduğunu aktarabilmek mümkün değildir

Çünkü onlar dünyevî ilimlerde ne kadar görünüşte zekâlarını gösterseler bile yine ahmaktırlar

Çünkü geçerli bir ayırt edicilik sâhibi değildirler Bildikleri şeylerden geçerli netîceleri çıkaramazlar

Mesnevi:Tercüme:

“Böyle bir kimse her ne kadar mutlak zekî olsa bile, mâdemki bu ayırt edicilik yoktur, ahmaktır

Muhiddin İbnü'l Arabi (ks)
Ahmed Avni Konuk Şerhi


?

 
858,496Konular
981,659Mesajlar
29,728Kullanıcılar
berat21321Son üye
Üst Alt