iltasyazilim
FD Üye
Bu mevsim sıcak ve kuraktır Ve sıcaklık ile kuraklık ateşin tabîatıdır
Bu yaz mevsiminde dışarıdaki halleri bırakıp bineğin olan madde bedenine bulaşacak olan ihtiyarlık hâlini düşün
Yaşının ilerlemesi sebebiyle bu madde bedene gelecek olan zayıflığın, âhiret hayâtına faydası olacak olan sâlih amelleri yapmaya engel olacağını tefekkür et!
Ve HAK Teâlâ’nın Tekvîr sûresindeki;
“Ve izel cahîmu su’ıret (Tekvîr, 8112) ya'nî “Cehennem kızıştırıldığı vakit âyetindeki mübârek söze bakıp cehennemi ve onun şiddetini ve kızgınlığını düşün!
Ve kıyâmet gününde yeryüzünün değişmesini ve güneşin yakınlaşması sebebiyle olacak olan sıcaklığın şiddetini;
Ve o sıcaklık sebebiyle cisimlere gelecek olan susama husûsunu; ve o esnâda susuzluğun giderilmesinin, ancak bir havuzla sınırlandırılıp ve kötü amelleri dolayısıyla bir takım insanların o havuzdan melekler tarafından uzaklaştırılmasını ve bu sıcaklık yüzünden insanların tepeden tırnağa kadar terlere dalmış olmasını düşün!
Çünkü yaz mevsimi, bu hâlin yüz binde birini bizzat kendinde yaşamayı görmen için konulmuş olan bir mevsimdir
Bundan dolayı bu mevsimde bu gibi düşünceler senin üzerine gâlib gelsin Ve bunlar bu mevsimde nefsinin gıdâsı olsun
Çünkü bu gibi düşünceler seni dehşete düşürüp nefsini sâlih amellere sevk eder Ve bu ameller nefsinin âhiret yurdunda saâdet âlemine katılması için ona uygun olur
Eğer bu mevsimde bu tefekkürlere dalar isen güzel ve sâf ve pâk olan bir hâl içinde olursun
Şimdi ey muhterem okuyucu!
Bu nasîhatlar kıyâmete ve onun hallerine ve ürküntü veren durumlarına îmân edenleredir
Buna îmân etmeyenlere hitâb mümkün değildir
Çünkü bu inkârcılar hem kendi nefislerinden hem de dışarıdaki hallerden gâfil ve habersizdirler
Onlar kendi vücûdlarının, babalarının vücûdunda var olan küçük bir canlı olup, nutfe ile anne rahmine aktarıldığını ve anne karnında yavaş yavaş gelişerek cenîn hâline geldiklerini;
ve daha sonra a'zâları tam bir halde annenin vücûdundan çıkıp dünyevî hayâta karıştıklarını;
ve daha sonra yavaş yavaş olgunlaşarak bilmediklerini öğrendiklerini;
ve ondan sonra kemâle gelip kiminin şâir, kiminin yazar, kiminin mühendis ve kiminin mi'mâr olduğunu;
ve bunların hepsinin bir takım değişmelerden ibâret olup bundan sonra yine o değişmelerin devâm edip gideceğini tefekkür edemeyen düşünceleri sınırlı kimselerdir
Onların sınırlı düşüncelerine bu değişmelerin öldükten sonra dahi devâm edeceğini ve güneş sistemimizin de hâlen değişimde olduğunu aktarabilmek mümkün değildir
Çünkü onlar dünyevî ilimlerde ne kadar görünüşte zekâlarını gösterseler bile yine ahmaktırlar
Çünkü geçerli bir ayırt edicilik sâhibi değildirler Bildikleri şeylerden geçerli netîceleri çıkaramazlar
Mesnevi:Tercüme:
“Böyle bir kimse her ne kadar mutlak zekî olsa bile, mâdemki bu ayırt edicilik yoktur, ahmaktır
Muhiddin İbnü'l Arabi (ks)
Ahmed Avni Konuk Şerhi
?
Bu yaz mevsiminde dışarıdaki halleri bırakıp bineğin olan madde bedenine bulaşacak olan ihtiyarlık hâlini düşün
Yaşının ilerlemesi sebebiyle bu madde bedene gelecek olan zayıflığın, âhiret hayâtına faydası olacak olan sâlih amelleri yapmaya engel olacağını tefekkür et!
Ve HAK Teâlâ’nın Tekvîr sûresindeki;
“Ve izel cahîmu su’ıret (Tekvîr, 8112) ya'nî “Cehennem kızıştırıldığı vakit âyetindeki mübârek söze bakıp cehennemi ve onun şiddetini ve kızgınlığını düşün!
Ve kıyâmet gününde yeryüzünün değişmesini ve güneşin yakınlaşması sebebiyle olacak olan sıcaklığın şiddetini;
Ve o sıcaklık sebebiyle cisimlere gelecek olan susama husûsunu; ve o esnâda susuzluğun giderilmesinin, ancak bir havuzla sınırlandırılıp ve kötü amelleri dolayısıyla bir takım insanların o havuzdan melekler tarafından uzaklaştırılmasını ve bu sıcaklık yüzünden insanların tepeden tırnağa kadar terlere dalmış olmasını düşün!
Çünkü yaz mevsimi, bu hâlin yüz binde birini bizzat kendinde yaşamayı görmen için konulmuş olan bir mevsimdir
Bundan dolayı bu mevsimde bu gibi düşünceler senin üzerine gâlib gelsin Ve bunlar bu mevsimde nefsinin gıdâsı olsun
Çünkü bu gibi düşünceler seni dehşete düşürüp nefsini sâlih amellere sevk eder Ve bu ameller nefsinin âhiret yurdunda saâdet âlemine katılması için ona uygun olur
Eğer bu mevsimde bu tefekkürlere dalar isen güzel ve sâf ve pâk olan bir hâl içinde olursun
Şimdi ey muhterem okuyucu!
Bu nasîhatlar kıyâmete ve onun hallerine ve ürküntü veren durumlarına îmân edenleredir
Buna îmân etmeyenlere hitâb mümkün değildir
Çünkü bu inkârcılar hem kendi nefislerinden hem de dışarıdaki hallerden gâfil ve habersizdirler
Onlar kendi vücûdlarının, babalarının vücûdunda var olan küçük bir canlı olup, nutfe ile anne rahmine aktarıldığını ve anne karnında yavaş yavaş gelişerek cenîn hâline geldiklerini;
ve daha sonra a'zâları tam bir halde annenin vücûdundan çıkıp dünyevî hayâta karıştıklarını;
ve daha sonra yavaş yavaş olgunlaşarak bilmediklerini öğrendiklerini;
ve ondan sonra kemâle gelip kiminin şâir, kiminin yazar, kiminin mühendis ve kiminin mi'mâr olduğunu;
ve bunların hepsinin bir takım değişmelerden ibâret olup bundan sonra yine o değişmelerin devâm edip gideceğini tefekkür edemeyen düşünceleri sınırlı kimselerdir
Onların sınırlı düşüncelerine bu değişmelerin öldükten sonra dahi devâm edeceğini ve güneş sistemimizin de hâlen değişimde olduğunu aktarabilmek mümkün değildir
Çünkü onlar dünyevî ilimlerde ne kadar görünüşte zekâlarını gösterseler bile yine ahmaktırlar
Çünkü geçerli bir ayırt edicilik sâhibi değildirler Bildikleri şeylerden geçerli netîceleri çıkaramazlar
Mesnevi:Tercüme:
“Böyle bir kimse her ne kadar mutlak zekî olsa bile, mâdemki bu ayırt edicilik yoktur, ahmaktır
Muhiddin İbnü'l Arabi (ks)
Ahmed Avni Konuk Şerhi
?