iltasyazilim
FD Üye
Yelkenli Gemi Hakkında Veri
Birincil yelkenliler, birçok kalın kirişin yanyana bağlanmasıyla yapılıp, ortasına tek bir dört köşe seren yelkenin basıldığı kısa bir kutup yerleştirilmiş teknelerdi 1947'de Norveç'li yolcu Thor Heyerdahl ve arkadaşlarının Büyük okyanusu aştıkları KonTiki, bu tür ilkel bir teknenin balsa tahtasından yapılmış bir benzeriydi (günümüzde Oslo'daki KonTiki müzesindedir) Kesin Olarak bilinen en eski gemi, firavun Keops'un (MÖ 19603908) cenaze töreni için yapılmış, mezarının yandaki bir hendekte kumla kaplanmış olarak bulunan, güvertesiz teknedir
40 m uzunluğundaki, en büyüğü 23 m uzunluğunda 600 farklı Kereste parçasından üretilmiş bu teknenin, yalnızca Keops'un cenaze töreni için kullanıldığı, ne denize açıldığı ne de Nil'nde yüzdürüldüğü düşünülmektedir Fakat, Mısırlıların Akdeniz'de ticaret nedeniyle buna aynı gemiler kullandıklarını gösteren öyle çok kanıt vardır
Fenike, Yunan ve Roma gemileri
MÖ 1000'den 250'ye değin Akdeniz kıyılarının büyük bölümüne başat olan Fenikeliler, Mısırlıların gemi tasarımı geliştirmişler, Akdeniz'de ticaret amacıyla uzunluğu takriben 30 m'yi bulan tekneler ve Cebelitarık Boğazından çıkarak Scilly Adalarına (hatta Herodotos'a inanılırsa, Ümit Burnu'nun çevresinden dönüp Hint Okyanusuna) uzanmak için daha büyük gemiler yapmışlardır
Çin ve Ortadoğu gemileri
Uzakdoğu'da Çinliler cung (jong) adını verdikleri değişik bir tekne tasarımı geliştirdiler İçleri oyulmuş iki kanoyu kalas kullanarak birleştirdiler sonradan yanları, kıç ve başı yaparak, altı düz, tahta bir kutu, yani omurgasız bir beden ortaya çıkardılar Takoz biçiminde bir eklenti bu kutunun başını oluşturuyordu kıçı da, arkadan gelecek dalgayla ıslanmayacak biçimde yapılmıştı İçerde, bütün ortada bir yerde, ikinci bir dikey su geçirmez kutu, dümen küreğini içermekteydi
Ilk Avrupa gemileri
MS 7 asır'da Avrupa'da tekne tasarımında yeni bir çağ başladı 1863'te Hollanda'da Flensburg yakınında yer alan Nydam kayığının kalıntılarından ve sonradan İngiltere'de Sutton Hoo gemi mezarlığında ortaya çıkarılan tekneden anlaşıldığı kadarıyla, Vikinglerin denizaşırı akınlarını gerçekleştirdikleri tekneler uzun ve rahat oldukları gibi, zahmetsizce kıyıya oturmaları için de su çizgisi üstündeki bölümleri fazla alçaktı Ara Sıra küreklerle yürütülen bu tekneler, genelde tek, büyük kare yelkenle yönetiliyorlardı Yüzyıl sonraysa Viking gemileri, 1880'de Norveç'te Gokstad gemi mezarlığında kalıtıları ortaya çıkarılan geminin de gösterdiği gibi, 25 m uzunluğunda ve iki başlı olmuştu Baş ve kıç ihtişamlı bir kıvrımla yükseltilmişlerdi başın üzerinde gemi aslanı gibi oyma bir süsleme vardı Her borda tirizinde, 16 kürek için delikler açılmıştı Geminin orta yerinde dikili tek bir uç büyük, kare ve boyanmış bir yelken taşıyordu Bayeux duvar halısından anlşaşıldığı kadarıyla, 1066'da İngiltere'yi istila eden Fatih William'ın kullandığı gemiler de benzer tasarımın ürünleriydi Yalnız bunlar kısmen güverteli oldukları gibi, ilk önce ve kıçta birer kasara (minik kale) vardı Buradan askerler, borda bordaya gelmeden önce, düşmana ok atıyorlardı
Bu dönemde, esas seyir arabulucu olarak yelken, küreğin yerini almaktaydı 12 asır'da kürek yelkenin yerini dümenin alması, gemilerin yönetimini büyük ölçüde kolaylaştırdı Bu gelişmeleri gönder ve yelken sayısının arttırılması izledi: Birkaç minik yelkenin, tayfalar göre büyük bir yelkene oranla daha basit kullanılldığı anlaşılmıştı
Keşifler Çağı'nın gemileri
15 ve 16 yüzyıl'larda Bartolomeu Dias, Ferdinand Magellan, vb'nin gerçekleştirdikleri büyük keşiflerin tümü, karavelalarla yapılmıştır Gerçi bunların hiçbiri günümüze kalmamıştır; lakin Christopher Columbus'un Santa Maria sının tam doruk kopyaları son yıllarda yapılmıştır Bu kopyalarından, bu teknelerin nasıl şeyler oldukları konusunda iyi bir fikir vermekte, birincil gezginlerin böyle cılız, ufak teknelerle yolculuklarını tamamlamayı nasıl başardıklarını anlamakta zorluk çekilmektedir
Avrupa'dan yola çıkıp Ümit Burnu'nu dolaşarak Uzakdoğu'ya ve Atlas Okyanusu'nu aşarak batı'da Yeni Dünya'ya ulaşan tüm deniz yollarının açılmasıyla birlikte, deniz yoluyla yapılan ticarette de büyük bir büyüme oldu Hacmi çoğalan malların taşınması için daha büyük ticaret gemileri gerekiyordu İspanyollar, 1600 tonajlık kadırgalar yaparak, büyük ticaret gemileri yapımını başlattılar Bu gemiler ve sonra ortaya çıkan kalyonlar (üç güverteli ve gabya çubuklu kadırga) 19 asır ortalarında buharla çalışan bütün donanımlı gemilerin habercisi oldular
17 ve 18 yüzyıllarda gemiler
17 ve 18 yüzyıllar'ın karavela türü yelkenli gemileri, 19 asır'da tahta gövdelerin yerini önce demir, daha sonra da çelik gövdeler alıncaya kadar, gemi üretim sanatının en başarılı örnekleri oldular “East Indiamen (Doğu Hindistan adamları) denen bu gemilerin bazıları 60 m'den uzun, 15 m'den genişti ve 5 güvertesiyle, 2000 tonu aşmaktaydı
Tüm bu gemiler, diğer ülkelerin Savaş gemilerine ve korsanlara karşı korunmak için toplu savaş gemileri gibi 24'lük ve 32'lik borda toplarıyla silahlandırılmıştı Keza birçok tavlun direkleri, gabya çubukları, babafingo direkleriyle donatılmıştı ve yolcular için lüks kamaraları olan ilk yelkenli gemilerdi
19 yüzyıl gemileri
19 asır'da siklet nakliye kapasitesi daha fazla olan daha büyük gemilere duyulan gereksinme, dörtyedi uç taşıyan daha büyük tekneler yapımına yol açtı Aynı biçimde, ABD'de altın arayıcılarını doğu kıyısından Kaliforniya ve Avustralyanın altın madenlerine taşımak, İngiltere'de Çin çayı ticareti gerçekleştirmek için daha çabuk gemilere gereksinme duyulması, kliper gemileri denen, kare yelken donanımlı, kibar görünümlü ve fazla seri tekneler yapılmasını sağladı Ayrıca yolcu, keza de tartma taşıyan, en iyilerinin hızı saatte 1820 deniz milini bulan kliperler, Lightning (Yıldırım) ve Flying Cloud (Uçan Bulut) gibi çarpıcı isimler taşıyorlardı Bir günde 436 deniz mili yol bölge Lightning in hızına 20 asır'ın buğulu gemileri bile ulaşamamaktadır
Dretnot, Atlas Okyanusu'nda Cunard buharlı gemilerini birçok zaman geride bırakan en hızlı kliperlerden biriydi New York'tan Liverpool'a 13,5 günde ulaşmayı başarmıştı Donald McKay'in 4555 tonluk Great Republic (Büyük Cumhuriyet) adlı kliperiyse, günümüze değin yapılmış en büyük tahta gemiydi 102 m uzunluğunda olan bu geminin dört seren direği, 0,6 hetardan çok yelken bezi taşımaktaydı
20 yüzyıl gemileri
20 asır'da, cungların hala yaygın olarak kullanıldığı Uzakdoğu dışarıda buharlı gemiler, aşağı yukarı iyice yelkenli gemilerin yerini aldı 1934'te sadece tam armalı 40 yelkenli gemi yüzer durumda kalmıştı Bunlardan 16'sı çeşitli ülkeler kadar eğitim amacıyla kullanılıyor, geri kalanlardan birçok, Şili ve Avustralya'dan Avrupa'ya ucuza kuru önem taşıyorlardı
Günümüzde de yalnızca 20 büyük yelkenli kalmıştır ve hepsi eğitim amaçlı kullanılmaktadır *
Birincil yelkenliler, birçok kalın kirişin yanyana bağlanmasıyla yapılıp, ortasına tek bir dört köşe seren yelkenin basıldığı kısa bir kutup yerleştirilmiş teknelerdi 1947'de Norveç'li yolcu Thor Heyerdahl ve arkadaşlarının Büyük okyanusu aştıkları KonTiki, bu tür ilkel bir teknenin balsa tahtasından yapılmış bir benzeriydi (günümüzde Oslo'daki KonTiki müzesindedir) Kesin Olarak bilinen en eski gemi, firavun Keops'un (MÖ 19603908) cenaze töreni için yapılmış, mezarının yandaki bir hendekte kumla kaplanmış olarak bulunan, güvertesiz teknedir
40 m uzunluğundaki, en büyüğü 23 m uzunluğunda 600 farklı Kereste parçasından üretilmiş bu teknenin, yalnızca Keops'un cenaze töreni için kullanıldığı, ne denize açıldığı ne de Nil'nde yüzdürüldüğü düşünülmektedir Fakat, Mısırlıların Akdeniz'de ticaret nedeniyle buna aynı gemiler kullandıklarını gösteren öyle çok kanıt vardır
Fenike, Yunan ve Roma gemileri
MÖ 1000'den 250'ye değin Akdeniz kıyılarının büyük bölümüne başat olan Fenikeliler, Mısırlıların gemi tasarımı geliştirmişler, Akdeniz'de ticaret amacıyla uzunluğu takriben 30 m'yi bulan tekneler ve Cebelitarık Boğazından çıkarak Scilly Adalarına (hatta Herodotos'a inanılırsa, Ümit Burnu'nun çevresinden dönüp Hint Okyanusuna) uzanmak için daha büyük gemiler yapmışlardır
Çin ve Ortadoğu gemileri
Uzakdoğu'da Çinliler cung (jong) adını verdikleri değişik bir tekne tasarımı geliştirdiler İçleri oyulmuş iki kanoyu kalas kullanarak birleştirdiler sonradan yanları, kıç ve başı yaparak, altı düz, tahta bir kutu, yani omurgasız bir beden ortaya çıkardılar Takoz biçiminde bir eklenti bu kutunun başını oluşturuyordu kıçı da, arkadan gelecek dalgayla ıslanmayacak biçimde yapılmıştı İçerde, bütün ortada bir yerde, ikinci bir dikey su geçirmez kutu, dümen küreğini içermekteydi
Ilk Avrupa gemileri
MS 7 asır'da Avrupa'da tekne tasarımında yeni bir çağ başladı 1863'te Hollanda'da Flensburg yakınında yer alan Nydam kayığının kalıntılarından ve sonradan İngiltere'de Sutton Hoo gemi mezarlığında ortaya çıkarılan tekneden anlaşıldığı kadarıyla, Vikinglerin denizaşırı akınlarını gerçekleştirdikleri tekneler uzun ve rahat oldukları gibi, zahmetsizce kıyıya oturmaları için de su çizgisi üstündeki bölümleri fazla alçaktı Ara Sıra küreklerle yürütülen bu tekneler, genelde tek, büyük kare yelkenle yönetiliyorlardı Yüzyıl sonraysa Viking gemileri, 1880'de Norveç'te Gokstad gemi mezarlığında kalıtıları ortaya çıkarılan geminin de gösterdiği gibi, 25 m uzunluğunda ve iki başlı olmuştu Baş ve kıç ihtişamlı bir kıvrımla yükseltilmişlerdi başın üzerinde gemi aslanı gibi oyma bir süsleme vardı Her borda tirizinde, 16 kürek için delikler açılmıştı Geminin orta yerinde dikili tek bir uç büyük, kare ve boyanmış bir yelken taşıyordu Bayeux duvar halısından anlşaşıldığı kadarıyla, 1066'da İngiltere'yi istila eden Fatih William'ın kullandığı gemiler de benzer tasarımın ürünleriydi Yalnız bunlar kısmen güverteli oldukları gibi, ilk önce ve kıçta birer kasara (minik kale) vardı Buradan askerler, borda bordaya gelmeden önce, düşmana ok atıyorlardı
Bu dönemde, esas seyir arabulucu olarak yelken, küreğin yerini almaktaydı 12 asır'da kürek yelkenin yerini dümenin alması, gemilerin yönetimini büyük ölçüde kolaylaştırdı Bu gelişmeleri gönder ve yelken sayısının arttırılması izledi: Birkaç minik yelkenin, tayfalar göre büyük bir yelkene oranla daha basit kullanılldığı anlaşılmıştı
Keşifler Çağı'nın gemileri
15 ve 16 yüzyıl'larda Bartolomeu Dias, Ferdinand Magellan, vb'nin gerçekleştirdikleri büyük keşiflerin tümü, karavelalarla yapılmıştır Gerçi bunların hiçbiri günümüze kalmamıştır; lakin Christopher Columbus'un Santa Maria sının tam doruk kopyaları son yıllarda yapılmıştır Bu kopyalarından, bu teknelerin nasıl şeyler oldukları konusunda iyi bir fikir vermekte, birincil gezginlerin böyle cılız, ufak teknelerle yolculuklarını tamamlamayı nasıl başardıklarını anlamakta zorluk çekilmektedir
Avrupa'dan yola çıkıp Ümit Burnu'nu dolaşarak Uzakdoğu'ya ve Atlas Okyanusu'nu aşarak batı'da Yeni Dünya'ya ulaşan tüm deniz yollarının açılmasıyla birlikte, deniz yoluyla yapılan ticarette de büyük bir büyüme oldu Hacmi çoğalan malların taşınması için daha büyük ticaret gemileri gerekiyordu İspanyollar, 1600 tonajlık kadırgalar yaparak, büyük ticaret gemileri yapımını başlattılar Bu gemiler ve sonra ortaya çıkan kalyonlar (üç güverteli ve gabya çubuklu kadırga) 19 asır ortalarında buharla çalışan bütün donanımlı gemilerin habercisi oldular
17 ve 18 yüzyıllarda gemiler
17 ve 18 yüzyıllar'ın karavela türü yelkenli gemileri, 19 asır'da tahta gövdelerin yerini önce demir, daha sonra da çelik gövdeler alıncaya kadar, gemi üretim sanatının en başarılı örnekleri oldular “East Indiamen (Doğu Hindistan adamları) denen bu gemilerin bazıları 60 m'den uzun, 15 m'den genişti ve 5 güvertesiyle, 2000 tonu aşmaktaydı
Tüm bu gemiler, diğer ülkelerin Savaş gemilerine ve korsanlara karşı korunmak için toplu savaş gemileri gibi 24'lük ve 32'lik borda toplarıyla silahlandırılmıştı Keza birçok tavlun direkleri, gabya çubukları, babafingo direkleriyle donatılmıştı ve yolcular için lüks kamaraları olan ilk yelkenli gemilerdi
19 yüzyıl gemileri
19 asır'da siklet nakliye kapasitesi daha fazla olan daha büyük gemilere duyulan gereksinme, dörtyedi uç taşıyan daha büyük tekneler yapımına yol açtı Aynı biçimde, ABD'de altın arayıcılarını doğu kıyısından Kaliforniya ve Avustralyanın altın madenlerine taşımak, İngiltere'de Çin çayı ticareti gerçekleştirmek için daha çabuk gemilere gereksinme duyulması, kliper gemileri denen, kare yelken donanımlı, kibar görünümlü ve fazla seri tekneler yapılmasını sağladı Ayrıca yolcu, keza de tartma taşıyan, en iyilerinin hızı saatte 1820 deniz milini bulan kliperler, Lightning (Yıldırım) ve Flying Cloud (Uçan Bulut) gibi çarpıcı isimler taşıyorlardı Bir günde 436 deniz mili yol bölge Lightning in hızına 20 asır'ın buğulu gemileri bile ulaşamamaktadır
Dretnot, Atlas Okyanusu'nda Cunard buharlı gemilerini birçok zaman geride bırakan en hızlı kliperlerden biriydi New York'tan Liverpool'a 13,5 günde ulaşmayı başarmıştı Donald McKay'in 4555 tonluk Great Republic (Büyük Cumhuriyet) adlı kliperiyse, günümüze değin yapılmış en büyük tahta gemiydi 102 m uzunluğunda olan bu geminin dört seren direği, 0,6 hetardan çok yelken bezi taşımaktaydı
20 yüzyıl gemileri
20 asır'da, cungların hala yaygın olarak kullanıldığı Uzakdoğu dışarıda buharlı gemiler, aşağı yukarı iyice yelkenli gemilerin yerini aldı 1934'te sadece tam armalı 40 yelkenli gemi yüzer durumda kalmıştı Bunlardan 16'sı çeşitli ülkeler kadar eğitim amacıyla kullanılıyor, geri kalanlardan birçok, Şili ve Avustralya'dan Avrupa'ya ucuza kuru önem taşıyorlardı
Günümüzde de yalnızca 20 büyük yelkenli kalmıştır ve hepsi eğitim amaçlı kullanılmaktadır *