Forumda yenilikler devam etmektedir , çalışmalara devam ettiğimiz kısa süre içerisinde güzel bir görünüme sahip olduk daha iyisi için lütfen çalışmaların bitmesini bekleyiniz. Tıkla ve Git
x

Son konular

Yeme Bozuklukları

Yeme Bozuklukları
0
43

ahmet0135

FD Üye
Katılım
Nis 13, 2018
Mesajlar
3,764
Etkileşim
86
Puan
48
F-D Coin
0
Yeme Bozuklukları Yeme davranışındaki ciddi bozulmayla karakterize olan yeme bozukluklarıiki klinik tabloyu içermektedir : Anoreksiyo Nervoza (LAHZA) ve Bulimia Nervoza (BN) Her ikiside biyoloji ile ilgili, ruhsal ve sosyal yönü olan bozukluklardır ANda hastanın yemek yemeyi reddetmesi, aşırı derecede kilo kaybı ve zayıflık söz konusudur Buna karşın cisim imgesindeki bozulmaya tabi olarak hasta gerçi kendisini kilolu olarak algılar BN ise nöbetler şeklinde aşırı yemek yeme davranışıyla kendini gösterir Bu bozuklukta da hasta beden imgesi ile aralıksız zihinsel bir çaba içinde olup, fazla yemeyi telafiye yönelik davranışlar geliştirir İstemli, istemsiz kusma, diüretik ve laksatif kötüye kullanımı, fazla somut hareketler gibi Her iki bozukluk da, özellikle AN, genel olarak erginlik döneminde başlayan bozukluklardır aynı zamanda BN daha fazla olarak genç erişkinlikte da ortaya çıkabilmektedir Her ikisi de kadınlarda daha sık görülmektedir ANOREKSİYA NERVOZA Erginlik yıllarında en önemli psikolojik problemlerden biri olarak kabul edilen problem anoreksiyadır Obezite yemeyle ilgili en sık görülen sorunu oluştururken, bunun tam tersi olan sorun anoreksiya nervoza ve blumia şeklinde ortaya çıkmıştır Bu hastalıkların her ikisi de kilo almamak için duyulan patolojik bir arzunun sonucudur Erginlik ve genç çoğunluk dönemindeki kızlara görülen anareksiya nervozanın esas belirtisi iştahsızlık yok, şişmanlamaktan aşırı korkma sonucu zayıflamak için sürekli çaba göstermektir Anoreksiya nervoza, kilo almaktan fazla korkma, bireyin beden ağırlığını ve biçimini yanlış değerlendirmesi, bir deri bir kemik haline geldiği halde kendini hala şişman olarak değerleme gibi belirtilerle görülen bir ruhsal rahatsızlıktır Anoreksiya nevroza, aşırı zayıflamaya karşın kilolu olmaktan yoğun bir şekilde korkma, vücut imgesinde bozukluk, adi gövde ağırlığının minimum %25i değin önem kaybetme, yaşa ve badana göre minimal sıradan ağırlığa erişmeyi yalanlama ve siklet azalmasına neden olabilecek bir maddesel hastalığın bulunması koşulları ile belirli bir yeme bozukluğu biçiminde tanımlanmaktadır Anoreksiya nervoza 1030 yaşları aralarında, çoğunlukla 1218 yaşlarında görülen, kadınlardaki görülme sıklığı erkeklere tarafından %95 fazla olan bir bozukluktur Sıklığı bilinmemekle birlikte eskiden sanıldığı gibi fazla nadir bir rahatsızlık değildir 1218 yaş arasındaki nüfus içinde 18003800 arasında değişen oranlar bildirilmiştir Yüksek ve orta sosyokültürel düzeyde daha sık görüldüğü bildirilmektedir Son 2030 yılda görülme sıklığının arttığı sanılmaktadır AN, biyolojik, psikolojik ve sosyal etmenlerin bir arada rol oynadığı epeyce karışık ruhsal bir bozukluktur LAHZA hastalarında tiroit işlevlerinde de bir azalma söz konusudur Kız kardeşlerde AN görülmesi nadir değildir Toplumun zayıflık ve cisim egzersizlerine verdiği yük LAHZA hastalarını destekleyen bir öğe olarak karşımıza çıkar Toplumdaki bu cereyan ergen kızlarda LAHZA �nin ortaya çıkmasında önemli rolü vardırLAHZA, ergende daha bağımsız olma beklentisine ve bununla beraber sosyal ve cinsel işlevsellikteki artmaya aleyhinde bir tepki olarak ortaya çıkmaktadır Bu hastalarda diğer alanlardaki zihinsel uğraşların yerini yeme ve kilo sorunları almaktadır Bu zihinsel uğraşlar obsesyonlarla benzerlik göstermektedirler O Kadar fazla hasta bedenlerinin yarı annebabalarının kontrolü aşağı olduğu duygusu içindedir Kendini yıkım, hastanın tek ve özel bir kişilik olarak layık kazanmak için gösterdiği bir mücadele olabilir Bu yolla hasta klasik dışı bir disiplinle özerklik ve kendilik duygusu geliştirme isteğindedir Kilo alma kaygısıyla başlayan yemek yemek yeme veya yiyememe durumu olarak ortaya çıkar İştahsızlıkla birlikte önceleri pütürlü gıdıları yiyememe şeklinde görülür sonra birey sulu gıdaları bile zorlukla yutabilir Bu koşul aşırı kilo kaybıyla sonuçlanır Gencin adeta bir deri bir kemik kalacak kadar, aşırı zayıflamasıyla belirginleşir Hastalığa yakalanan kişi ne dek aç olsa da yemiyor Bu kişiler tipik olarak tüketebilecekleri her şeyin kalori miktarını özenle hesaplayarak gıda maddeleri üstünde yoğunlaşmışlardır Bu ilgi, ara sıra saplantı düzeyine varır Mesela bir hasta terapistine şu yorumda bulunmuştur: Pasta pulunu yalamıyorum, çünkü pulda ne dek kalori olduğunu kimse bilmiyorYiyecek saplantısı ve kilo alma olasılığı bazı hastaları bazen günde birkaç saat süren zorunlu egzersizlere yöneltirLAHZA hastası tatmin edici miktarda yediği zamanda bunu hemencecik tekrar tekrar kusarak telafi eder Bu istemli olabileceği gibi istemsiz de olabilirAslında bu öyle iradeyle ilgili bir şey yok; çünkü hasta yiyemiyor ve yemekten korkuyor Bu koşul kişinin aynanın karşısına geçince kendisini şişman olarak algılaması ve rejim yapmaya karar vermesiyle başlıyor Aynanın karşısına her geçtiğinde önceleri ne kadar inceldiğinin farkına varabiliyor; gövde ölçüleri daralıyor; lakin sonraları aynadan gelen ses hiç değişmiyor Daha ince, daha inceAnoreksikler, kaç kilo olursa olsunlar defalarca kilolu olma korkusuyla yaşıyorlar ve ne dek zayıfladıklarının asla farkına varmıyorlar Bu gerçekte ağır ağır gerçekleşen bir intihardan ayırt edilemez Çünkü bu hastalığa yakalananların %10 ile 20si komplikasyonlar yüzünden bu hastalıktan kurtulamadan ölüyorAnoreksikler mükemmeliyetçidirler ve yaşam standartlarını yüksek tutmaya çalışırlar Fakat bunu gerçekten kendileri için yapmazlar; bir bakıma başkaları için yaşadıkları söylenebilir; başkalarının gereksinimlerini yerine getirmek, kendi gereksinimlerini karşılamaktan önce gelir Ayrıca kendileri ve yaşamlarıyla ilgili olarak tek teftiş edebildikleri şeyin yemek ve kilo olduğunu düşünürler Eğer çevrelerinde olan bitenleri denetim altına alamıyorlarsa, yemelerini teftiş altına alırlar ve kilo kaybettikçe kendilerini daha dinç hissederler Her sabah baskülün ibresinde gördükleri başarıp başaramadıklarıdır ANda hastalık süresi fazla değişkenlik gösterir Hasta herhangi bir tedavi görmediği halde kendiliğinden düzelebilir Bazı vakalarda tedaviden sonradan kilo bölge hastada her yerde alevlenmeler olabilir Bir Takım vakalarda aşırı kilo kaybı ve yıkım sonucu meydana gelen komplikasyonlarda ast olarak ölümle sonuçlanabilir Ölüm oranı %69 olarak bildirilmiştir Hastaların çoğu hastane tedavisinden kaçarlar Bunlarda gidiş ve sonlanışın nasıl olduğu bilinmemektedir Hastaneye yatanların %40ı bütün, %30u oldukça iyileşir Yinelemeler olabilirAn hastalarının % 50 �si bununla beraber bulimia belirtileri de gösterir Genel Olarak bulimia belirtileri hastalık başladıktan 15 sene dek sonradan ortaya çıkar Anoreksiya nervozanın teşhisinde kullanılan kriterleri şu şekilde özetleyebiliriz: id Anoreksiya genellikle 25 yaşından önce başlar Karoser ağırlığının minimum 14ü dek bir kilo kaybıyla gelişir Yeme faaliyetine, gıdalara veya kilo almaya karşı olumsuz çarpıkçabir tavır yerleşir Bu uyuşmaz tutum dolayısıyla kişiyi istek etkilemediği gibi örgütlerin, telkinlerin, hayatını tehlikeye soktuğunu söylemenin de böylece etkisi olmaz İştah ve kilo kaybıyla ilgili olarak herhangi bir tıbbi sebebin bulunmaması Aşina sınıflama ve tariflere tarafından psikiyatrik bir rahatsızlığın bulunamaması Aşağı belirtilen arazların görülmesi: a Amenorea (adet devresinin olmaması) b Saç tellerinin tüyü andırması (lanugo) c Devreler halinde aşırı hareketlilik ç ara sıra ortaya meydana çıkan kontrolsüz ve fazla yeme devreleri d Hastanın kendi müdahalesiyle de meydana gelebilen kusma nöbetleri OLUŞ NEDENLERİ Anoreksiya nervozanın nedenleri bütün olarak bilinmemektedir Biyolojik ve psikososyal etkenlerin birlikte rol oynadığı sanılmaktadır Psikososyal Etkenler Psikosomatik açıdan, anoreksiya nervozada ağır cinsel çocuksuluk, cinsel ilişki kurma ve gebe kalmaya karşı fazla nefret, büyüme, anneden ayrılma, bireyleşmeye karşısında aşırı nefret gibi çekirdek çatışmalar tanımlanmıştır Bu hastalar erginlik çağında göğüsleri, kalçaları adi olarak gelişen, cinsel istekleri yer alan genç bir kız olmaya ve böyle görünmeye; yani cinsel kimlik ve çekicilik kazanmaya karşı fazla bir direnç göstermektedir Güya bir deri bir kemik kalarak bütün cinsel çekicilikten ve cinsel isteklerden arınmış olmaktadırlar Entelektüel başarıya, cinsellik açık havada beğenilmeye büyü özen bildiren bu hastalar cinsellikle ilgili herşeyden (açlık, çekicilik, aybaşı görme) kaçınmaktadırlar Anoreksiya nervozayı bir depresyon eşdeğeri olarak yorumlayan ve buhran psikopatolojisinin bunda da geçerli olduğunu savunan görüşler vardır Bu hastalarda çocuğun özerk gelişmesini güçleştiren, onun çocuksu kalmasını destekleyen bir aile patolojisinin bulunduğunu savunanlar vardır Toplumsal olarak zayıflığa, kilolu olmamaya çok layık veren kesimlerde bu hastalığın sık görüldüğü ve zayıflıkşişmanlık konusunda toplumsal bedel yargıları ile bir miktar bağlantısı olabileceği ileri sürülmüştür Kilolu olmaya aleyhinde aşırı bedel yargıları olmayan toplumlarda da anoreksiya görülebilmektedir Kaynak: DonusumSokagi  
 
858,496Konular
981,661Mesajlar
29,728Kullanıcılar
berat21321Son üye
Üst Alt