Türkiye'nin en güncel forumlardan olan forumdas.com.tr'de forumda aktif ve katkısı olabilecek kişilerden gönüllü katkıda sağlayabilecek kişiler aranmaktadır.
Her yeni gün başka bir sürece giriyoruz. Yeni sürecimiz “Yeni Normal” yani normalleşme.
Yaşadığımız pandemi sürecini toplum olarak atlatmaya bazı alışkanlıklarımızı değiştirmeye hatta yeni alışkanlıklar eklemeye çalıştık.
Şimdi yine bir değişiklik yapıcaz ve eski sürecimize dönücez ama tam olarak değil.
İşte kafalar bu noktada karışabilir. Psikolojik olarak insanoğlu alışmaya hazırdır. Yapısı böyledir. Organizma aşırı ve yetersiz uyarımların etkisinden kurtulunca içinde bulunduğu ortama göre kendini ayarlar. Yani fizyolojik olarak duyu organları çevreye uyum sağlar ve tepki vermemeye başlar. Bu sürece duyusal uyum adı verilir. Duyu organlarının aynı şiddet seviyesini koruyan bir uyarıcıya sürekli maruz kalması sonucu bu uyarıcının ilk etkisini giderek kaybetmesi ve bu uyarıcıya karşı tepkinin giderek zayıflaması veya tepkinin ortadan kalkmasına ALIŞMA denir
Dolayısıyla insan duyusal olarak alışır ve bu alışma duyarsızlaşmaya yol açar. Corona virüs hakkında okuma yapanlar var ise zaten bu virüsün var olduğunu fakat yeni bir formda karşımıza çıktığını herkesin virüsü kapacağını fakat yapısı çözülüne kadar virüsü ne kadar geç kaparsak o kadar iyi olduğuna vakıf olmuştur. Bu nedenle Yeni Normal süreçte normalleşirken yine özellikle 65 yaş üzeri ve kronik rahatsızlığı olan kişilerin temkinli olması gerekmektedir. Çocuklar için henüz yasak kalmış değil fakat dışarı çıkma izinleri bulunmaktadır. Dikkat etmeye özen göstermeleri ve corona sürecindeki dezenfekte olma sürecini de alışkanlık haline getirmelidir. Süreç normalleşmeyi eski yaşantımıza geri dönmeyi gerektiriyor. Evet normalleşeceğiz ama bu hayatımıza bir virüsün dahil olabileceğini unutmadan. Bu düşünceyi takıntı ve kaygı düzeyinde değil hayatımızda daha önxe yaptığımız bir taşınma gibi, iş değiştirme gibi, başka bir şehire gitme düşüncesi gibi algılayıp alışma sürecini ona göre yönetmek ve kaygıyı paikolojik olarak sağlıklı olduğumuz noktada tutmalı. Unutmamalı ki anne ve babanın kaygısı çocuğa geçer, çocuğun anlatamadığı, aktaramadığı bir kaygı içinde büyür ve sorun olarak karşımıza çıkar. Dolayısyla psikolojik sağlık için minimum kaygı maximum tedbir ve dikkat .
Sağlıklı günler
