Forumda yenilikler devam etmektedir , çalışmalara devam ettiğimiz kısa süre içerisinde güzel bir görünüme sahip olduk daha iyisi için lütfen çalışmaların bitmesini bekleyiniz. Tıkla ve Git
x

Son konular

Yeraltından Notlar - Fyodor Dostoyevski

Yeraltından Notlar - Fyodor Dostoyevski

iltasyazilim

FD Üye
Katılım
Ara 25, 2016
Mesajlar
0
Etkileşim
17
Puan
38
Yaş
36
F-D Coin
14
Fyodor Dostoyevski Yeraltından Notlar

Huysuzluğumla kimin canını yakacağımdan bahsetmeyeceğim muhakkak; çünkü bunu ben de bilmiyorum

Ben, hasta bir adamım İçi öfkeyle batmış, çekilmez bir adamım ben Sanırım, karaciğerimden de rahatsızım Doğrusu, hastalığımın ne olduğunu, hatta neremin ağrıdığını bile bilmiyorum Tıbba, doktorlara hürmet duyduğum halde çare almak için hiçbir şey yapmadım Üstelik, anlamsız inançlara bağlı olan biriyim; ayrıca de tıbba hürmet duyacak değin ( bir öğrenim gördüm; bunlara inanmamam gerekir lakin inanıyorum işte) Sırf inadımdan tedavi almak istemiyorum Siz, buna bir manâ veremiyorsunuzdur herhalde Fakat ben anlıyorum

Huysuzluğumla kimin canını yakacağımdan bahsetmeyeceğim elbette; çünkü bunu ben de bilmiyorum Bildiğim tek şey, böyle hareket etmekle sadece kendime zarar vereceğimdir Bunu bilmeme rağmen, sırf inadımdan tedavi olmuyorum

Karaciğerim ağnyormuş, varsın daha beter ağrısın!

Uzun bir süredir böyle yaşıyorum, belki yirmi yıldır Şu lahza kırk yaşındayım Eskiden çalışırdım, acilen işi bıraktım Huysuz bir memurdum, kabaydım; böyle faydalanmak, bana müsamaha verirdi Rüşvet almadığım için kaba davranma hakkını kendimde buluyor, bu nedenle avunuyordum (Fena bir mizah ama karalamayacağım üzerini Yazarken hoş olacağını sanmıştım; acilen bunun böyle olmadığını ve sözlerimin çirkin bir böbürlenmeden öteye geçmediğim gayet iyi biliyorum Böyle olduğunu bildiğim halde, yine de üzerini karalamayacağım!)


İşlerini yaptırmak üzere masama gelenlerle dişlerimi gıcırdatarak konuşur, birinin canını sıktım mı, büyük bir haz duyardım Bunda da birçok süre başanlı olurdum Böyleleri, genel olarak pısırık olur Yalnızca kendini beğenmiş bir subaydan nefret ederdim Bir türlü yola varmak bilmez, kılıcını şakırdatarak karşımda dikilirdi Onunla kılıcı yüzünden tam bir buçuk sene çaba ettim Sonunda şampiyon taraf ben oldum ve o da kılıcını şakırdatmaktan vazgeçti Gerçi bu, gençliğimde olmuş bir durum

Ama sevgili okuyucularım, benim asıl kötülüğümün nereden geldiğini biliyor musunuz? Ben, bu kepazeliğimi her anımda, hatta en kavgacı olduğum anlarda bile hissetmekten kendimi alamıyordum Aslına bakılırsa, ne kötü, ne de hırçın biriydim Tüm hareketlerim, ziyafet olsun diye yaptığım saçmalıklardan ibaretti Öfkemden ağzım köpürmüşken biraz olsun güleryüz gösterip, önüme şekerli bir bardak çay sürüldü mü yumuşayıverirdim Diğer Taraftan duygulanırdım da Ama daha sonra kendime kızar, utancımdan aylarca uyuyamazdım Huyum böyleydi işte

Birazcık önce somurtkan bir memur olduğumu söylemiştim ya, yalan! Hıncımdan böylece söyledim İşlerini yaptırmak için gelenlere de, subaya da meslek olsun diye diklenirdim; sahiden hiçbir vakit huysuz biri olamadım İçimde her an bunların tam tersi olan duyguların varlığını hissediyordum Bu duyguların yaşamım boyunca beni bırakmadıklarını, dışan taşmak için firsat kolladıklarını biliyordum Fakat buna müsade vermezdim; mahsus engel olurdum Bu yüzden utançtan yerin dibine giriyor, öfkemden patlayacak ülkü geliyordum Sonunda öylesine bir can sıkıntısı verdiler ancak, anlatamam! Bunları yazarken güya pişmanmışım, özür diliyormuşum gibi bir halim mi var beyler? Eminim, böylece düşünüyorsunuzdur Ama inanın bana, sizin ne düşündüğünüz umurumda bile yok

Fyodor Dostoyevski
(Yeraltından Notlar) *
 
858,505Konular
982,762Mesajlar
33,063Kullanıcılar
netflixdunySon üye
Üst Alt