Hayat şartları, artan sorumluluklar derken kendimizi birçok işe yetişmeye çalışırken bulabiliriz. Sorumluluklarımızı yerine getirebiliyor olmak işlevseldir, sağlıklı olduğumuzun birer göstergesidir. Kendimize es verme, hata yapabilme, her şeye yetişme zorunluluğu tanımıyorsak iyidir.
Ancak, kendimizi işkolik gibi tanımladığımız oluyor mu? Sanki yarıştaymışçasına bir şeylere yetişmeye zorunlulu hissettiğimiz, meli malı cümleleriyle '' yapmalıyım, düşünmeliydim, yetiştirmeliyim'' gibi kendimizden yüksek beklentilerde olduğumuz, kendi sorumluluklarımızı üst düzeyde yerine getirmeye çalışıp bir de başkalarının yapabileceklerine koşarken kendimi bulduğumuz, tüm bunları yaşarken ise yine de tatmin olmadığımız ve yoğun gerginlik duygusu hissettiğimiz zamanlar oluyorsa bilmeliyiz ki çocukluğumuzdan gelen sesler günümüze eşlik ediyordur. Aile üyelerimizden birileri bizden yüksek beklentide bulunan, onay ve tebriği zor veren, tatmin olmayan, sorumluluklar konusunda zorlayıcı davranan kimseler olabilirler. Buna talepkar ebeveyn sesi diyebiliriz. Aslında onlardan duyduklarımız artık iç sesimiz olmuştur diye özetlenebilir.