iltasyazilim
FD Üye
Çocuk , 9 yaşlarında güçsüz…saçları uzun, altın sarısı renklerinde, gözleri anlamlı kavramak gibi korkak fakat bir o kadarda şirin…
Huzursuz , çevreye bakışı korkak fakat hayata bakışı dayanıklı…
Bir gün diyor içinden , bu fakirlik bitecek ben de istediğimi alabileceğim bakkaldan ver bana da şu leblebi tozlarından yanında da gazoz ver hem de en soğuğundan … hasta olma pahasına…
Hafta içinde BALIKLI ŞEKER satıyor, ailesine destek olmak için ama dedik Ya varlık içinde sefalet diye Babası direniyor inat etmiş istemem onların hiçbir şeyini , Verdim! Ve sildim diyor
Dedik ya varlık içinde sefalet diye yetmiyor mutlu olması için o gözlerindeki sevecen manzara , gönül neler istiyor…
Biliyor babasının da ona neler olmak istediğini lakin oda çaresiz yapacak bir şeyi değil elinde bir o kadarda inat…
Hafta sonları izinde varsa ailesinden oyun oynuyor oda her çocuk gibi mahallede arkadaşlarıyla…kendilerine özgü oyunlarıyla yok o zamanlar daha GAMEBOYLAR TETRİSLER BİLGİSAYARLAR ,
Acayipte zevk alıyor oynadığı oyunlarla annesinden yiyeceği fırçayı bildiği halde çamurlarda yuvarlanıyor elindeki ÇİVİYLE toprağa saplayarak yollar çiziyorlar namına da oyun diyorlar
Yere yatıp paça yırtmaca oynuyorlar çimen lekesi yüzünde yiyeceği fırçayı bile , bile fakat zevk alıyor oyundan keza de ne HAZ !
Dedik ya ! varlığın içinde fakirlik diye ara sıra ablalarının küçülen bol paçalı pantolonlarını daralttırıp giydiriyorlar , ona bile razı o…Arkadaşları bazen dalga geçse bile …
Ondan bile mutlu oluyor en azından yırtık pırtık giydirmiyor annem diye geçiriyor içinden…
Ama o kadar zamanlar geliyor oysa umutları kırılıyor yüreği acıyor hatta can çekişiyor yüreği…O da okula yeni kıyafetler ile gitmeyi istiyorO da okulda her şeyi tam olsun istiyor ama olmuyor
eziliyor burkuluyor…yalnızca izliyor, bitecek diyor bir gün bu ızdırap
Aç kalmak ise en ağırı , aç aç uyuklamak koyuyor o küçücük yüreğine işte o an anlayamıyor beklide anlamak istemiyor neden AÇ KALDIĞINI niçin AÇ UYUDUĞUNU en çokta bu koyuyor
yüreğine küçüldükçe küçülüyor midesiyle beraber yüreği…Ağlama ! diyor ağlamak yakışmaz sana
Bir gün babası evin dış kapısından elinde ÇARŞI EKMEĞİYLE görünüyor hemde 5 tane yani herkeze 1 er tane sevinçten içi içine sığmıyor babasının yanına koşuyor alıyor
ekmekleri kucağından çarşı ekmeğinin kokusu bundan böyle verdiği sözü unutturuyor çıkarken merenlerden yukarı ağlamaya başlıyorlakin sevinçten , kucağında sımsıkı tutuyor
çıkarken merenlerden …ve sözler veriyor kendine UNUTMAYACAKSIN ! UNUTANLARADA HATIRLATACAKSIN!! *
Huzursuz , çevreye bakışı korkak fakat hayata bakışı dayanıklı…
Bir gün diyor içinden , bu fakirlik bitecek ben de istediğimi alabileceğim bakkaldan ver bana da şu leblebi tozlarından yanında da gazoz ver hem de en soğuğundan … hasta olma pahasına…
Hafta içinde BALIKLI ŞEKER satıyor, ailesine destek olmak için ama dedik Ya varlık içinde sefalet diye Babası direniyor inat etmiş istemem onların hiçbir şeyini , Verdim! Ve sildim diyor
Dedik ya varlık içinde sefalet diye yetmiyor mutlu olması için o gözlerindeki sevecen manzara , gönül neler istiyor…
Biliyor babasının da ona neler olmak istediğini lakin oda çaresiz yapacak bir şeyi değil elinde bir o kadarda inat…
Hafta sonları izinde varsa ailesinden oyun oynuyor oda her çocuk gibi mahallede arkadaşlarıyla…kendilerine özgü oyunlarıyla yok o zamanlar daha GAMEBOYLAR TETRİSLER BİLGİSAYARLAR ,
Acayipte zevk alıyor oynadığı oyunlarla annesinden yiyeceği fırçayı bildiği halde çamurlarda yuvarlanıyor elindeki ÇİVİYLE toprağa saplayarak yollar çiziyorlar namına da oyun diyorlar
Yere yatıp paça yırtmaca oynuyorlar çimen lekesi yüzünde yiyeceği fırçayı bile , bile fakat zevk alıyor oyundan keza de ne HAZ !
Dedik ya ! varlığın içinde fakirlik diye ara sıra ablalarının küçülen bol paçalı pantolonlarını daralttırıp giydiriyorlar , ona bile razı o…Arkadaşları bazen dalga geçse bile …
Ondan bile mutlu oluyor en azından yırtık pırtık giydirmiyor annem diye geçiriyor içinden…
Ama o kadar zamanlar geliyor oysa umutları kırılıyor yüreği acıyor hatta can çekişiyor yüreği…O da okula yeni kıyafetler ile gitmeyi istiyorO da okulda her şeyi tam olsun istiyor ama olmuyor
eziliyor burkuluyor…yalnızca izliyor, bitecek diyor bir gün bu ızdırap
Aç kalmak ise en ağırı , aç aç uyuklamak koyuyor o küçücük yüreğine işte o an anlayamıyor beklide anlamak istemiyor neden AÇ KALDIĞINI niçin AÇ UYUDUĞUNU en çokta bu koyuyor
yüreğine küçüldükçe küçülüyor midesiyle beraber yüreği…Ağlama ! diyor ağlamak yakışmaz sana
Bir gün babası evin dış kapısından elinde ÇARŞI EKMEĞİYLE görünüyor hemde 5 tane yani herkeze 1 er tane sevinçten içi içine sığmıyor babasının yanına koşuyor alıyor
ekmekleri kucağından çarşı ekmeğinin kokusu bundan böyle verdiği sözü unutturuyor çıkarken merenlerden yukarı ağlamaya başlıyorlakin sevinçten , kucağında sımsıkı tutuyor
çıkarken merenlerden …ve sözler veriyor kendine UNUTMAYACAKSIN ! UNUTANLARADA HATIRLATACAKSIN!! *