Yoğun bakımlar büyük oranda doldu, 5 ilde sokağa çıkma yasağı olabilir'

Sıhhat Bakanı Fahrettin Koca daha evvel yaptığı açıklamada, yoğun bakımların doluluk oranının yüzde 63 olduğunu söyledi. İstanbul’da da ağır bakımların büyük oranda dolu olduğu, birtakım yerlerde ise ameliyathanelerin de ağır bakım olarak hazırlandığı, agresif bir artışta buraların da kullanılabileceği belirtilmişti.

Cumhuriyet'ten Sibel Bahçetepe'nin haberine nazaran, uzmanlar, ağır bakım yatak ve ekipman meselesinden değerlisinin bireylerin ağır bakıma gelecek kademeye gelmemesi olduğuna dikkat çekerek “Bu işten kurtulmak istiyorsak öncelikle birbirimize hastalığı bulaştıracak her türlü koşulu ortadan kaldırmamız gerek. Olayların en çok görüldüğü beş vilayette sokağa çıkma yasağı olabilir” görüşünü lisana getirdi.



Türkiye’de yetişkinler için 24 bini aşkın ağır bakım yatağı bulunuyor. Lakin hadise artış süratiyle birlikte ağır bakımda tedavi gören hasta sayısının artması nedeniyle bu servislerin yetersiz kalabileceği kaygısı de yaşanıyor.

'VAKALARIN AĞIR OLDUĞU BEŞ VİLAYETTE SOKAĞA ÇIKMA YASAĞI OLABİLİR'

Türk Ağır Bakım Derneği Lideri Prof. Dr. İsmail Cinel, bulaşıcılığı önlemek için sıkı tedbirler alınması gerektiğini belirterek “Belki tüm Türkiye’de değil ancak olayların en çok görüldüğü beş vilayette sokağa çıkma yasağı olabilir. Koronavirüs salgınının pik noktasının nasıl gerçekleşeceğini bilmiyoruz. Yavaş yavaş hastaneler ve hasebiyle ağır bakımlar doluyor. Bir taktik ile muhtemel büyük dalgaya hazırlık yapılıyor; yeni ağır bakım yatakları devreye sokuluyor, yeni hastane binalarının kısım kısım açılması planlanıyor. Ne var ki dalganın boyutunun ne olacağı, pik noktasının nereye varacağı aşikâr değil, Fransa’da bir günde 1400 kişi öldü. İkinci dalganın gelme mümkünlüğü da kelam konusu olabiliyor” diye konuştu.

Marmara Üniversitesi Pendik Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde 24 ameliyathanenin 14’ünün hadiselerin artması durumunda ağır bakım olarak kullanılmak üzere ayrıldığını anlatan Cinel, birincil maksadın “bulaşıcılığı” önlemek olduğunu vurguladı.

Cinel, ağır bakımın yatak ve teneffüs aygıtından ibaret olmadığını belirterek “Yalnızca ağır bakım grubunun sıhhatini korumak ve ağır bakım yatak sayısını artırmak da tahlil olamayabilir; ‘yoğun bakımların akılcı kullanımının’ ön plana çıkarılması bu üzere harika pandemi günlerinde kaidedir. Vilayetlerde ağır bakım takımları kurulmalı. Bu takımlar, Covid-19 dışındaki ağır bakım hastalarını özel hastanelere tahliye edebilir” dedi.

'YOĞUN BAKIMLAR BÜYÜK ORANDA DOLU'



Ankara Üniversitesi Ağır Bakım Bilim Kısmı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Necmettin Ünal ise İstanbul’da ağır bakımların büyük oranda dolu olduğu istikametinde bilgilerin geldiğini belirterek, “Türkiye’deki temel sorun şeffaf olunmaması. Duyumlarımıza nazaran İstanbul’da ağır bakımların büyük oranda dolu olduğu istikametinde bilgi geliyor. Hatta kimi hastanelerin ameliyathanelerinin de yavaş yavaş ağır bakıma çevrildiği konusunda bilgim var. İstanbul için genel kanaat şu: İşler çok düzgün gitmiyor, birtakım kentler nispeten daha yeterli. Çok ağır hasta geldiği takdirde tüm sıhhat sistemlerinde olduğu üzere bizim de sistemimizin çökmekten öbür dermanı olamaz” dedi.

“Çözüm ağır bakıma hasta yollamamaktan geçiyor” diyen Ünal, “İzole halde yaşar hale geçmemiz gerek. Hastayı vakte yaymak zorundayız, en yanlışsız siyaset budur” diye konuştu.