Forumda yenilikler devam etmektedir , çalışmalara devam ettiğimiz kısa süre içerisinde güzel bir görünüme sahip olduk daha iyisi için lütfen çalışmaların bitmesini bekleyiniz. Tıkla ve Git
x

Son konular

Yorgun Seruvenci Şiir İncelemesi

Yorgun Seruvenci Şiir İncelemesi
0
856

ahmet0135

FD Üye
Katılım
Nis 13, 2018
Mesajlar
3,764
Etkileşim
87
Puan
48
F-D Coin
0
Yorgun Seruvenci Şiirinin incelenmesi
Yorgun Seruvenci Şiiri


YORGUN SERUVENCİ
ben yeşil bir su ictim on sekiz
emirganda ictim temmuzda
butun karadeniz akıyordu
ruzgar cozulmuştu ay yoktu
işte ben klor ictim on sekiz
bıyıklarımdan damlata damlata
buyuk rezilliğimizi ictim

saat yirmi bir demesin icim col
gozlerimi mumlar gibi sonduruyorum
sarhoşlar gitti on sekiz gitti
İstinyede gemiciler kahvesindeyim
avuclarımda kuru kafa işareti
oksijeni eksik başka bir gokteyim
başka bir karanlığa kan veriyorum
az sonra bobreklerim dokulecek
yabancı bir ıslık elektriklerde
ruzgar dudaklarımı kesiyor
şimdi git on beş yıl once gel
yalnızlar sokağında bekliyorum
tırnak uclarımdan kan sızıyor
kan burun deliklerimden sızıyor
butun camlarım kırılmış yorgunum
bir elektrikli gitar ulumaya gorsun
aseton kokuları gelmesin gelmesin
bir kadın sesi boşalmasın kulaklarıma
plastik bir merih gecesindeyim
seruvenlerin tutsağıyım yenilmişim
ciğneyip tukurduğum yoksa korku mu
yoksa bıyıklarımı kirleten bu yeşil
fosforlu saat kadranlarına eğilmişim
akşam gazeteleri cıktı mı titremek
icimdeki filmin artık koptuğu mu
sen bakma bulutlandığıma on sekiz
sos ne demek biliyorum unutmadım
canların kimin icin caldığını unutmadım
yeşil bir su icmedim mi şekersiz
klor kokuyor klor elim ayağım
dinamit kasalarına giriyorum
Fransız afrikasında iş arıyorum
Cezayirde kurşuna diziliyorum
olum sarhoşluğundan bıkmadım

kadehini kaldır on sekiz bir daha kaldır
yıkılsın bu temmuz bırak ayaklarına
kafesinden cıkar yurek diye taşıdığını
koprulerini at gemilerini batır
ellerini ellerimin ustune koy on sekiz
sen de bir ıslık uydur devrik ıslığıma
omrumuzu bir suc gibi ayarlamadık mı
ağır bir hukum giyer gibi oleceğiz

A ŞİİRİN BİCİM YONUNDEN İNCELENMESİ
Yorgun seruvenci şiiri bir baş kaldırı edasıyla yazılmıştır, bunu şiirde, buyuk kucuk harflerin ve noktalama işaretlerinin kullanılmamasından anlayabiliyoruz Şiir modern tarzda ve serbest olcuyle yazılmıştır

B ŞİİRİN İCERİK YONUNDEN İNCELENMESİ
ben yeşil bir su ictim on sekiz
emirganda ictim temmuzda
butun karadeniz akıyordu
ruzgar cozulmuştu ay yoktu
işte ben klor ictim on sekiz
bıyıklarımdan damlata damlata
buyuk rezilliğimizi ictim
Şair yukarıdaki satırlarda abartılı olarak kendi hayatından orneklerle toplumun icinde bulunduğu durumu ortaya koymaya calışıyor Zaten Attila ilhanın şiirlerinde toplumsal gercekcilik ve romantizm unsurları oldukca fazladır İlk mısrada “ben yeşil bir su ictim on sekiz burada şair ictiği ickiyi yeşil suya benzetiyor ve yine bu sudan abartılı olarak olarak icişinden soz ediyor “işte ben klor ictim on sekiz bıyıklarımdan damlata damlata buyuk rezilliğimizi ictim

saat yirmi bir demesin icim col
gozlerimi mumlar gibi sonduruyorum
sarhoşlar gitti on sekiz gitti
İstinyede gemiciler kahvesindeyim
avuclarımda kuru kafa işareti
oksijeni eksik başka bir gokteyim
başka bir karanlığa kan veriyorum
az sonra bobreklerim dokulecek
yabancı bir ıslık elektriklerde
ruzgar dudaklarımı kesiyor
şimdi git on beş yıl once gel
yalnızlar sokağında bekliyorum
tırnak uclarımdan kan sızıyor
kan burun deliklerimden sızıyor
butun camlarım kırılmış yorgunum
bir elektrikli gitar ulumaya gorsun
aseton kokuları gelmesin gelmesin
bir kadın sesi boşalmasın kulaklarıma
plastik bir merih gecesindeyim
seruvenlerin tutsağıyım yenilmişim
Şair duygularını anlatırken yine abartı ve şiddet unsurlarını kullanarak devam ediyor Burada artık yorgunluğundan soz ediyor, bir karamsarlık hakim duygularına “şimdi git on beş yıl once gel yalnızlar sokağında bekliyorum bu karamsar ve yorgun havayı bicimsel olarak tasvir ediyor “tırnak uclarımdan kan sızıyor kan burun deliklerimden sızıyor hayatının geliş ve gidişlerinin sonunda artık yorulduğunu ve yenildiğini belirtiyor

ciğneyip tukurduğum yoksa korku mu
yoksa bıyıklarımı kirleten bu yeşil
fosforlu saat kadranlarına eğilmişim
akşam gazeteleri cıktı mı titremek
icimdeki filmin artık koptuğu mu
sen bakma bulutlandığıma on sekiz
sos ne demek biliyorum unutmadım
canların kimin icin caldığını unutmadım
yeşil bir su icmedim mi şekersiz
klor kokuyor klor elim ayağım
dinamit kasalarına giriyorum
Fransız afrikasında iş arıyorum
Cezayirde kurşuna diziliyorum
olum sarhoşluğundan bıkmadım
Yine şair abartılı olarak soyut olan bir şeyi somutlaştırarak bulunduğu durumdan kaynaklanan bir rahatsızlık bir memnuniyetsizlik tavrı ortaya koyuyor Yine ictiği ickiden bahsediyor ve ickinin muhteviyatını acıklıyor Korkularından cekinmeden yoluna devam ettiğini aynı yerde olayların gercekleştiğini ifade ediyor

kadehini kaldır on sekiz bir daha kaldır
yıkılsın bu temmuz bırak ayaklarına
kafesinden cıkar yurek diye taşıdığını
koprulerini at gemilerini batır
ellerini ellerimin ustune koy on sekiz
sen de bir ıslık uydur devrik ıslığıma
omrumuzu bir suc gibi ayarlamadık mı
ağır bir hukum giyer gibi oleceğiz
Bu mısralarında şair: kendi sosyalist goruşu doğrultusunda bir baş kaldırıyı resimleştiriyor ve birlik olup beraber yurumeye davet ediyor Şair yukarıdaki satırlarda hep kendi yaptıklarından soz ediyor ama son satırlarda artık beraber yapılan bir işten coğul eki kullanarak sonlandırıyor şiiri “omrumuzu bir suc gibi ayarlamadık mı ağır bir hukum giyer gibi oleceğiz
 
858,497Konular
982,129Mesajlar
30,083Kullanıcılar
Karaca079Son üye
Üst Alt