Yumurta HÜcrelerİnİn Sergİledİklerİ Şuur Rahim duvarına yerleşme hazırlığı yapan hücreler kalıtımsal olarak anneden ayrı olduğu halde bunların vücuda nakledilen bir organ veya doku gibi neden reddedilmediği uzun zamandır çözülemeyen bir sırdır Bunun cevabını R Flanagan şöyle vermektedir: 1549418309 1549418309 yumurtahucrelerininsergilediklerisuur5c5a3f4ac2539yumurtahucrelerininsergilediklerisuur5c5a3f4ac2539 http:wwwinsanmucizesicombolum1res107 Annenin savunma hücreleri embriyoyu yok etmek için yaklaşırlar (üstte) Oysa vücuttaki tasarım bir uçtan bir uca yumurtaya zarar veremezler Hücreli kümesinin evrensel bir şifreolarak nitelendirilebilecek özel sinyaller yaydığını söyleyebiliriz Bu şifre bütün insanlar için aynıdır ve benzer şekilde annenin hücreleri de çok eskiden hemen şimdi küme halindeyken kendilerini bu şifreyle ifade etmişlerdir bu nedenle annenin hücreleri yeni gelenlere karşı bir savunma oluşturmaz, çünkü onlar biyoloji ile ilgili olarak bedene yerleşen bu hücre kümesini bir düşman değil evrensel bir arkadaş olarak görürlerBurada her tarafta çok manâlı bir noktaya dikkat çekmekte yarar vardır Flanagan'ın açıklama ettiği şekilde bir hücresel topluluğunun evrensel bir mesajyollaması ve diğer gözenekli olan topluluklarının bu mesajı anlayarak, karşılarında bir düşman yok arkadaş olduğunu anlamasıkoskocoman bir mucizedir Unutulmamalıdır ki, burada laf konusu olanlar şuurlu insan toplulukları yok, eli, gözü, kulağı, beyni olmayan, şuursuz atomların, moleküllerin, proteinlerin birleşiminden oluşmuş, gözle görülemeyecek dek minik hücrelerden oluşan topluluklardır Kuşkusuz hücrelerden böyle bir şuur gösterisi beklemek, son derece büyük bir mantık bozukluğu olacaktır Bu noktada karşımıza meydana çıkan reel açıktır: Embriyonun anne rahmine rahatlıkla yerleşip, en tehlikesiz olacak şekilde varlığını sürdürebilmesi, embriyoyu da, anneyi de, anne bedenindeki savunma sistemini de yaratan Allah'ın rahmeti ile gerçekleşir Kıyamet saatinin bilgisi, şüphesiz Allah'ın katındadır Yağmuru yağdırır; rahimlerde olanı bilir Hiç kimse, yarın ne kazanacağını bilmez Hiç kimse de, hangi yerde öleceğini bilmez Hiç şüphesiz Allah bilendir, haberdardır (Lokman Suresi, 34) Cenin İçin Hazır Özel Koruma Sistemi Anne rahmine asılan hücreler bu güvenlikli yerde beslenmeye ve gelişmeye devam ederler Oysa bu, son derece şaşırtıcı bir durumdur Çünkü sıradan koşullar aşağıda anne karnında hızla büyümekte olan embriyonun karşısında büyük bir tehlike vardır: Annenin bağışıklık sistemi Bağışıklık sistemi, vücuda giren her türlü yabancı organizmayı düşman sayar ve ona saldırır Anne vücudundan öbür bir kalıtımsal bilgiye sahip olan embriyo da beden için yabancı bir organizmadır Nitekim annenin kanındaki savunma hücreleri bu yabancı organizmanın varlığını ayrım ettikleri anda hemen rahme içten akın ederler Eğer özel bir tedbir alınmamış olsa, savunma hücrelerinin embriyoyu öldürmeleri kaçınılmazdır Ama rahatsızlık durumları hariç böyle bir şey gerçekleşmez, çünkü cenin özel tedbirlerle en başından koruma altına alınmıştır Daha embriyo rahim duvarına tutunmadan önce anne rahmi civarında oluşmaya başlayan trofoblast hücreleri, annenin kan damarları ile cenin aralarında bir cins filtre oluştururlar Savunma hücreleri bu filtreyi geçemezler ve dolayısıyla embriyo da alarm durumundaki savunma hücrelerinin saldırısından korunmuş olur Bir De, söz konusu hücrelerin bazıları da, oksijen ve besin maddeleri gibi zorunlu malzemelerin embriyoya ulaşmasına yardımcı olurlar Derhal bu özel hücrelerdeki yapıyı ayrıntılı olarak inceleyelim Trofoblast Hücrelerinin Mühendislik Yeteneği Trofoblast hücreleri önceki sayfalarda da belirttiğimiz gibi, aynı yumurta hücresinden çoğalmış olmasına karşın, embriyoyu yaratıcı hücrelerden ayrılarak, embriyonun anne karnındaki gelişimiyle ilgili bütün yardım görevleri üstlenmiş bir gözenekli olan grubudur Yedinci güne gelindiğinde bu hücreler her yöne doğru uzantılar çıkartarak büyümeye başlarlar Bu değişikliğin amacı hücrelerin rahim duvarından içeriye geçmesini sağlamaktır Bu geçiş esnasında annenin kılcal damarlarıyla karşılaşırlar Ve bunların dış yüzeyini delerler Böylece 7 ve 8 günler aralarında embriyonun dokusu annenin kanıyla bağlantıya geçmiş olur xfUid21549418309 1549418309 yumurtahucrelerininsergilediklerisuur5c5a3f4ad65d6yumurtahucrelerininsergilediklerisuur5c5a3f4ad65d6 http:wwwinsanmucizesicombolum1res108 Trofoblast hücreleri embriyoyu yaratıcı diğer tüm hücrelerden ayrılarak, embriyonun anne karnındaki gelişimiyle ilgili bütün takviye görevleri üstlenmiş bir hücre grubudur Bu hücrelerin embriyo ve anne arasında kurdukları dengeler doğru embriyo, gelişimini güven içinde sürdürür Mesela annenin damarlarının embriyoya basınç yapmasını veya annenin savunma sisteminin bebeğe zarar vermesini bu hücreler engeller Bu hücrelerin bebeğin ihtiyaçlarından farkında olan olmalarını sağlayan muhakkak ki Allah'tırBir Takım trofoblast hücreleri rahim duvarındaki kılcal kan damarlarının çeperlerini parçalayacak enzimler üretirler Bu şekilde annenin kanının embriyoya yapacağı basınç da azaltılmış olur Trofoblast hücreleri adeta bu muhtemel tehlikeden haberdarmış gibi hareket eder ve embriyonun ölümü ile sonuçlanabilecek böyle bir tehliaaae karşı önlem almış olurlar Eğer bu hücreler annenin damarlarında böyle bir ayarlama yapmasalardı, bu, anne kanının yüksek bir basınçla içeriye dolmasına niçin olabilirdi Bu durumda da anne kanının dıştan uyguladığı basınç sonucunda embriyonun dolaşımı dururdu İlerleyen haftalarda tekrar bu özel hücrelerin bir kısmı anne kanının önünde bir set oluşturur Plasentaolarak adlandırılan bu set çok özel bir yapıya sahiptir Yakından incelendiğinde trofoblast hücrelerinin bu seti oluşturarak, adeta birer tıpa gibi kanın önünü kapadıkları görülecektir Bu, çok manâlı bir detaydır Çünkü cenin artık annenin dokularıyla bağlantı içindedir; anneden gelen kanın içindeki maddelerle beslenmektedir Besinlerin girmesi gereklidir, lakin besinlerle birlikte anne kanındaki savunma hücrelerinin embriyoya ulaşmaması da çok önemlidir Nitekim plasentanın oluşturduğu tıpa sistemiyle annenin kanında yer alan savunma hücrelerinin embriyonun tarafına geçmesi de engellenmiş olur Fakat anneden gelen kanın geçişi engellendiyse embriyo nasıl beslenecektir? Bu sorunun cevabı hücrelerin yapısındaki tasarımın kusursuzluğunu göstermektedir Tıpa görevi görebilen bu hücrelerin arasında yer alan ince boşluklar embriyonun ihtiyacı olan gıda maddelerinin anne kanının plazmasından çekilebilmesini sağlayacak büyüklüğe sahiptir Annenin kanından alınan oksijen, besin maddeleri ve mineraller bu ince aralıklardan geçerek embriyoya ulaşır Fakat savunma hücreleri daha büyük oldukları için bu aralıklardan geçmeyi başaramazlar 1549418309 1549418309 yumurtahucrelerininsergilediklerisuur5c5a3f532ee05yumurtahucrelerininsergilediklerisuur5c5a3f532ee05 http:wwwinsanmucizesicombolum1res109 Yukarıda rahmin duvarlarına gömülmüş durumdaki emriyo (blastosit) görülmektedir Embriyo rahimde kan damarlarının yoğun olduğu bir bölgeyi bulur ve buraya tutunur Toprağa atılan tohumların bir yanlamasına filizlenip bir yandan da kök salmaları gibi cenin da bir yana büyümesini devam ettirir, bir yanlamasına gıda sağlayacağı dokunun derinliklerine dürüst ilerleyerek kendisine yeni gıda kanalları üretir (Keith L Moore, The Developing Human Clinically Oriented Embryology, W B Saunders Company, 1983, Canada, s 36) Bunları yapanlar embriyonun dıştan bulunan trofoblast denilen özel hücrelerdir Anne ve embriyo arasında kurdukları köprü düşünüldüğünde trofoblast hücrelerinin gerçekleştirdikleri işlerin kusursuz bir mühendislik bilgisi gerektirdiğini söylemek yanlış olmayacaktır Çünkü bu hücreler oluşturdukları sistemlerle bebek ile anne arasında az daha bir hayat köprüsünün temellerini atmaktadırlar Bu hücreler bir yandan kanın önünde zarar verecek maddeler için tıpa vazifesi görürken bir yana da aralarında boşluklar bırakarak, zorunlu maddelerin geçişine olanak tanımaktadırlar Burada anlatılanlar trofoblast hücrelerinin fonksiyonlarından yalnızca birkaç tanesidir Fakat bunlar bile bu hücrelerdeki tasarımın kusursuzluğunun görülmesi için yeterli olmaktadır Bütün ayarında boşluklar bırakan, yalnızca yararlı maddeleri tesbit ederek onların içeri girmesini sağlayan, embriyoya zarar verecek maddeleri bilen ve bunların geçişine olanak vermeyecek sistemler kuran böyle bir yapının tesadüfen ortaya çıkamayacağı fazla açık bir gerçektir Bütün bu doğaüstü özelliklerin tesadüfen oluştuğunu iddia eden bir birey aşağıdaki soruları elbette cevaplayamayacaktır; Bu hücreler embriyonun gelişmek için ihtiyacı olan maddeleri nereden bilmektedirler? Kandaki çoğu madde aralarında hangi maddelerin yararlı olduğunu nasıl tespit ederler? Savunma sistemi hücrelerinin, embriyoya hasar vereceğini nasıl öğrenmişlerdir? Tehlike oluşturacak maddelerin büyüklüklerini önceden nasıl tesbit etmektedirler? Bu maddelerin girişini engelleyecek, fakat yararlı maddelerin geçişine izin verecek bir ağ kurmayı nasıl akletmişlerdir? İnsan soyunun varlığını devam ettirebilmesi için bu sistemde en küçük bir kusur olmaması şarttır Fikir ve vicdan sahibi her insan tesadüflerin hücrelere bu özellikleri kazandıramayacağını bilir Tesadüfler bir tasarım ortaya çıkarıp sonra da bu tasarımın her insanda tıpatıp aynısının olmasını sağlayamazlar Trofoblast hücrelerini tüm özellikleriyle birlikte yaratan ve onları bir insanın varoluşunu destekleyici şekilde yönlendiren Allah'tır Bu, Allah'ın eşi benzeri olmayan yaratma sanatının yalnızca bir örneğidir: Biz gökleri, yeri ve ikisi arasında bulunanları ancak yargı ve adı konulmuş bir ecel (emin bir zaman) olarak yarattık Inkar edenler ise, uyarıldıkları şeyden yüz çeviren(kimseler)dir De oysa: Gördünüz mü haber verin; Allah'tan başka taptıklarınız, yerden neyi yaratmışlar, bana gösterin? Yoksa onların göklerde bir ortaklığı mı var? Eğer dürüst sözlüler iseniz, bundan önce bir kitap ya da bir ilim kalıntısı (veya bir eser) varsa, bana getirin(Ahkaf Suresi, 34) İki Canlı Arasındaki Hayat Köprüsü: PlasentaTeknolojinin en son imkanları ile yapılmış, milyonlarca dolar değerinde olan ve en modern hastanelerde kullanılan hayat takviye üniteleri, birkaç kilogram ağırlığında bir et parçası ile karşılaştırıldıkları zaman son derece ilkel ve yetkisiz kalırlar Bu et parçası bilim adamları tarafından doğumun reel kahramanıolarak nitelendirilen plasentadır Embriyo, gelişimi için gerekli olan beslenme, oksijen ve öteki maddeleri belirtilen bir dönemden itibaren anne kanından almaya başlar Plasenta da, anne ile embriyo arasında bu maddelerin alışverişini sağlayan bir yapıdır; anne ile cenin aralarında köprü görevi görür Plasentanın yapısı gelişmekte olan fetüsün bütün gereksinimlerini karşılayacak şekilde yaratılmıştır xfUid41549418309 1549418309 yumurtahucrelerininsergilediklerisuur5c5a3f562f188yumurtahucrelerininsergilediklerisuur5c5a3f562f188 http:wwwinsanmucizesicombolum1res112 Plasenta, trofoblast hücrelerinin aralarından sızan beslenme maddelerini bebeğe taşıyacak olan yumuşak kan damarları ile doludur Anneden gelen bütün beslenme maddelerini, oksijeni, demir ve kalsiyum gibi manâlı mineralleri plasenta önce göbek bağına (umblical cord) ve oradan da embriyonun kılcal damarlarına iletir Üstelik plasenta yalnızca embriyonun aaaabolizması için gerekli besinleri sağlamakla kalmaz, yeni dokuların oluşması için zorunlu olan besinleri de seçerek fetüse taşır Amino asitlerin fetüs tarafından her türlü senaaa için kullanılması gerekir (karbonhidratlar, nükleik asitler DNA'nın yapıtaşları, yağ vs) Plasenta bunları da annenin dolaşımından seçip yakalar Bunu ise genelde özel taşıyıcılar vasıtasıyla gerçekleştirir Onları stoklar, zorunlu olanını kendisi için kullanır, bir kısmını da fetüsün dolaşımı içerisine yollar Besinler dıştan iyonlar da, plasentadan geçer Özellikle iki iyon fetüs için çok önemlidir ve bunları çokça depolaması gerekir Bunlardan biri demirdir Kan hacmini artırmak için buna ihtiyacı vardır Diğeri ise kemiklerin gelişimi için zorunlu olan kalsiyumdur Bunların transferi fazla etkileyici ve itinalı gerçekleşir Eğer annenin aldığı demir miktarı az da olsa, plasenta bebek için zorunlu olan miktarı annenin kanından çeker ve ne olursa olsun bebeğin ihtiyacını karşılar ve onu her türlü tehlikeden korur Plasenta bu işlemin bütün tersini de, yani embriyodan annenin kanına atık maddelerin taşınması işini de ustalıkla yerine getirir Unutulmamalıdır oysa, burada yapar, seçer, alır, depolar, taşırfiillerini yerine getirdiğini belirttiğimiz plasenta , yine hücrelerden oluşan bir dokudur Saydığımız tüm bu fiilleri yerine getiren, örneğin demire gereklilik olduğunu haberdar olan ve birçok madde arasından demir atomlarını seçebilen, aldığı demiri nasıl kullanacağını bilen, bilgi sahibi bir insan yok, bir hücreler topluluğu olan plasentadır Plasentayı oluşturan hücreler ihtiyaç duydukları maddeleri tanımakta ve bunları seçebilmektedir Bir hücrenin bir atomu tanıması kuşkusuz büyük bir mucizedir Bir De bu atomu tanımanın yanısıra, onu bilinçli bir şekilde, gereksinim olan miktarda alarak bir yere taşıması daha da mucizevi bir olaydır Buraya kadar anlatılan ve bundan sonradan anlatılacak olan bilgiler, hep bu görünüm açısıyla değerlendirilmelidir İnsanın yaratılış mucizesinde söz konusu olaylar hücrelerin, hücreleri meydana getiren molekül ve atomların gösterdikleri şuur taşıyan davranışlardır Kuşkusuz bu şuur bunların hiçbirine değil, onları yaratan ve yapacakları işleri herbirine ilham eden Allah'a aittir İlerleyen satırlarda inceleyeceğimiz detayların hepsi de anlaşılır biçimde birer yaratılış delilidir Plasentanın Öteki Hayati Görevleri 1549418309 1549418309 yumurtahucrelerininsergilediklerisuur5c5a3f5a65b2eyumurtahucrelerininsergilediklerisuur5c5a3f5a65b2e http:wwwinsanmucizesicombolum1res114 Bebek ve anne bedeni arasındaki bağlantıyı sağlayan göbek kordonunun içinden 3 bambaşka hat geçer Bu hatlardan biri embriyoya gıda ve oksijen taşır Bu sayede embriyo akıcı dolu bir ortamda yaşadığı ve ciğerleri suyla dolu olduğu halde boğulmaz, sindirim sistemi olmadığı ve yemek yiyemediği halde açlıktan ölmez Öteki iki hat ise embriyonun ürettiği atıkları embriyodan uzaklaştırır Görüldüğü gibi cenin bir tasarımla yaratılmıştır Fetüsü plasentaya bağlayan uzun ip gibi bir yapı olan göbek kordonunda üç kan damarı vardır Bu damarlardan biri göbek toplar damarı adını alır İçinde gıda maddesi ve oksijen yer alan kanı plasentadan bebeğe iletir, diğer ikisi göbek atar damarlarıdır Bu damarlar, karbondioksit ve gıda maddelerinin atıkları ile yüklü kanı, bebekten plasentaya götürürler Göbek kordonu sağlam ve elastik yapısı tamamen kolay basit dolanıp sıkışmaz Bu, kan taşınmasında bir aksama olmaması bakımından kayda değer bir özelliktir Hem kordonun elastik yapısı, bebeğin hareket etmesini de mümkün kılacak en uygun şekildedir Fonksiyonları düşünüldüğünde plasentanın cenin için kimi süre bir akciğer, mide veya bağırsak, kimi vakit karaciğer, kimi zaman da böbrek gibi hareket edecek şekilde yaratıldığı görülecektir Üstelik plasenta bunları sabit bir harmoni içinde yok, bebeğin değişen ihiyaçlarını göz önünde bulundurarak yapar Örneğin fetüsun birinci ve ikinci aylarda ihtiyaç duyduğu gıdalar ile sekizinci ve dokuzuncu aylarda ihtiyaç duyduğu gıdalar birbirinden farklıdır Fakat plasenta bunu mükemmel bir dengeyle ayarlar ve her dönem için hazmedilmesi en basit olan gıdaları embriyo için seçer Plasentanın en kayda değer görevlerinden biri de embriyo için gerekli olan östrojen ve progesteron gibi hormonları salgılamaktır Bu hormonlardan progesteron annenin vücudunda özellikle rahim kısmını canlandırarak, bebeğe fiziksel destek sağlar Gelişimini devam ettirebilmesi için en dar ortamın oluşmasına olanak verir Keza, annenin göğüslerindeki süt bezlerinin gelişmesini sağlayarak zamanı geldiğinde sütün oluşturulmasına da yardımcı olur dahası annenin aaaabolizmasının verimini yükselterek takviye olur Böylece, annenin sağlıklı olmasına ve bakımlı etmesine katkıda bulunur Rahmin cenin için rahat ve güvenli bir yer haline gelmesini sağlayan bu hormonların eksiksiz biçimde ve zorunlu miktarlarda salgılanması bebeğin dinç doğabilmesi için çok önemlidir Hem bu hormonlar annenin organizmasını doğuma da hazırlar Plasenta bütün bu görevlerinin yanına hamileliğin son üç ayında meydana gelebilecek enfeksiyonlara karşı da embriyonun bağışıklık kazanmasını sağlar xfUid61549418309 1549418309 yumurtahucrelerininsergilediklerisuur5c5a3f5e9b505yumurtahucrelerininsergilediklerisuur5c5a3f5e9b505 http:wwwinsanmucizesicombolum1res115a Embriyonun değişen ihtiyaçlarını hesaplayan ve bu ihtiyaçları eksiksiz olarak karşılayabilen yegane cihaz plasentadır Plasentanın en dış tabakasında bulunan hücreler, annenin kan damarları ile cenin aralarında bir nesil filtre oluştururlar Mesela besinlerin geçişine izin verirken savunma sistemi elemanlarının geçişine müsade vermezler Plasentayı yaratıcı da hücrelerdir Bu hücreler embriyonun ihtiyaçlarını nereden bilirler? Embriyoyu hangi hücrelere karşısında korumaları gerektiğini nasıl anlarlar? Embriyonun ihtiyacı olan maddeleri milyonlarca molekül arasından nasıl ayırt ederler? Plasenta denilen et parçasına ve plasentayı yaratıcı hücrelere bu üstün aklı veren kimdir? Embriyonun yaşayabilmesi için gerekli olan tüm tedbirleri yaratan, vücutta buna göre bir sistem kuran muhakkak oysa Allah'tır Allah her türlü yaratmayı bilendir Buraya dek anlatılanlar plasentanın embriyonun gelişimi sırasında üstlendiği görevlerden yanlızca birkaç tanesidir Hem bizim burada anlattığımız her konunun insanın tahayyül edemeyeceği kadar fazla ayrıntısı vardır Her bir sistem böylece çok karmaşık kimyasal işlemin gerçekleşmesine bağlıdır Günümüzde embriyonun gelişimi üstüne yapılan her yeni araştırma plasentanın bebek için üstlendiği yeni bir görevi ortaya çıkarmaktadır Fakat hepsinde iki taraflı bir özellik vardır Plasentadaki her mekanizma anne ile embriyoyu hatasız bir harmoni içinde birbirine bağlamaktadır Bu harmoni son derece önemlidir Çünkü anne vücudundaki bu gibi mekanizmaların sağladığı dengelerden birinin bozulması durumunda embriyonun yaşamını devam ettirmesi imkansızdır Hücrelerden oluşan bir dokunun bir canlının ihtiyaçlarından farkında olması, eksiklikleri saptama edip nasıl gidereceğini bile bile hareket etmesi, tam gereken maddeleri gereken miktarlarda üretmesi ve dıştan seçip alması kısacası şuurlu davranışlar sergilemesi şüphesiz ki bu dokunun kendi çabası ile ortaya meydana çıkan bir durum olamaz Örneğin benzer görevi bir insanın yapması istense, böyle bir şeyi yapması olası değildir Hangi anda fetüsün neye ihtiyacı olduğunu anlaması, bu ihtiyaca göre gereken önlemleri alması, gereken maddeleri seçmesi, düşüncesiz maddeleri fetüsten uzaklaştırması tıp eğitimi almamış bir insan için imkansızdır (Tıp eğitimi almış bir insan bile olsa hiç durmadan gece gündüz bu görevi hiçbir aksama olmadan yerine getirebilmesi yine olası değildir) Ancak bir insanın yapamayacağı bu manâlı görevleri, plasenta adını verdiğimiz bu doku parçası eksiksiz ve kusursuz bir şekilde yapabilmektedir Üstelik binlerce yıldır yaşayan olan milyarlarca insanın her birinin plasentası benzer yüksek şuuru ve üstün performası sergilemiştir Kuşkusuz plasentanın yapısındaki kusursuzluk ve şuurlu hareketleri, Allah'ın onu bu özelliklere sahip olarak yaratmasının bir sonucudur Bunun aksini müdafaa etmek aklın sınırlarının dışına çıkmak demektir Allah insan vücudunda yarattığı bu mükemmel tasarım ile bize güya olmayan sanatını göstermekte ve ayetleriyle bu gerçekler üstünde düşünmemizi emretmektedir: Göklerin, yerin ve her ikisi arasındakilerin Rabbidir; şu halde O'na ibadet et ve O'na ibadette istikrarlı ol Hiç O'nun adaşı olan birini biliyor musun? İnsan demektedir ancak: Ben öldükten sonra mı, gerçekten diri olarak çıkarılacağım?İnsan önceden, hiçbir şey değilken, gerçekte bizim onu yaratmış bulunduğumuzu (hiç) düşünmüyor mu? (Meryem Suresi, 6567) İlerleyen bölümlerde ele alınacak konular okunurken de unutulmaması gereken fazla kayda değer bir nokta vardır Buraya kadar verilen örneklerde görüldüğü gibi bir plan dahilinde hareket eden, zamanı geldiğinde ödev değişikliği yapan, nerede durması gerektiğini bilen, görev yerini terk etmeyen, takım çalışması yapabilen, ihtiyaca kadar tercih yapabilen, gereken maddeleri gereken zamanlarda üretebilen varlıkların hepsi vücuttaki hücrelerdir Gözle görülmeyen bu varlıkların davranışlarında azıcık daha sonra detaylı olarak görüleceği gibi fazla açık bir hafıza vardır Bu hafıza hücrelere ait olamaz Şuursuz ve cansız atomlardan oluşan hücrelerin düşünüp karar verme gibi özellikleri olamaz Bu üstün şuur ve akıl Allah'a aittir Bu gerçeğin aralıksız akılda tutulması, bu mucizevi olaylar üzerinde düşünürken insanın derinleşmesine ve Allah'ın baki kudretine tanık olmasına vesile olması bakımından önemlidir Bir Hücreden Bir Çiğnem Et Parçasına xfUid71549418309 xfUid71549418309 yumurtahucrelerininsergilediklerisuur5c5a3f6905d24yumurtahucrelerininsergilediklerisuur5c5a3f6905d24 http:wwwinsanmucizesicombolum1res119 Yukarıdaki resimde rahim duvarına yapışmış bir şekilde duran embriyonun üç haftalık hali görülmektedir Bir et parçasına benzer bu hücresel yığını bölünmeye devam edecek ve vakit içinde dünyayı görmemizi karşılayan gözlerimizi, kokuları algılamamızı karşılayan burnumuzu, koşmamızı, yürümemizi karşılayan ayaklarımızı, ellerimizi oluşturacaktır İç organlarımız da bu hücrelerden oluşacaktır Bu müthiş başkalaşım kuşkusuz ki tesadüflerin eseri değildir Kendi kendine böyle bir başkalaşım oluşamaz İnsan bedenindeki bu hatasız değişimi yaratıcı, bütün alemlerin Rabbi olan Allah'tır