nicebayan
FD Üye
- Katılım
- Ara 24, 2016
- Mesajlar
- 94,677
- Etkileşim
- 2
- Puan
- 38
- Yaş
- 37
- Web sitesi
- nicebayan.com
- F-D Coin
- 61
Yunus Emrenin Sanatı,
Yunus Emrenin Sanatçı Kişiliği,
Yunus Emrenin Sanata Bakış Açısı
Yunus Emre, değişik görüşlerini, eserlerinde ortaya koymuştur Bilim, bilgi, gerçek, Allah, ölüm, aşk gibi konularda ki düşüncelerini bir potada eritmiştir Ermişler aşamasına ulaşmak ve olgun insan almak için çalışmış, sonunda da en yüksek manevi makama ulaşmıştır
Yunus ’a göre bilim bir kasıt değil, araçtır Çünkü bilimi kendilerine gaye edinenler, kendilerini dünyanın merkezi sanırlar ve bu bilgileriyle fayda taslarlar Oysa Yunus ’a göre, mutlak varlıktan diğer varlık yoktur ve bütün var olanlar Allah ’ın (Mutlak Varlığın) çeşitli görüntülerinden diğer bir şey değildir Kendisine tanıdığı varlık ise sadece bir kurgudur Reel varlığa varmak, bu kurgudan kurtulmadır, varlıkta değil olmadır
Yunus ’un öğütlediği töre, gizemli ve hakiki hayatın gerekli kıldığı elem ve aşktır İnsan, alev, hava, su ve toprak olmak üzere dört öğeden oluşur Bu dört öğe, can ile birleşerek birlik ve soyluluk kaynağı olur
Yunus, körü körüne kaderci anlayışa karşısında çıkar Onda yaşamın coşkusu ve sevinci görülür Ona kadar insan, aralıksız bir metamorfoz içindedir ve buna baştan doğma denilmektedir Vefat Etmek de bir bakıma her tarafta doğmaktır Vefat Etmek ve bu nedenle sonsuzda yaşamak “mukadder olduğuna göre, yaşadığı sürece yardımsever işler gerçekleştirmek; eserler vazgeçmek gerekir Ömür, yeryüzünde yaşamak, bu amacın gerçekleştirilmesi için bir araçtır
Yunus Emre, milletimizin değerlerini, görüşlerini yansıtan büyük bir sanatçıdır O ’nun deyişlerinde, geçmişteki kültürümüzün izleri görülür Bunun yanına, biçim, dil, söyleyiş ve ölçü bakımından da ulusal sanatçımızdır Mısralarında yalınlık, arılık, tarafsızlık ve içtenlik vardır Hiç bir yüze gülücü unsur bulunmaz O ’nun şiirlerinde İçini tamamiyle bize açar, anlaşılmaz birçok felsefe kavramını, fazla açık ve yalın bir dille, anlatıverir
Yunus ’ta millet zevkine yakınlık ve derin bir lirizm görülür bu nedenle, halkın içinde yüzyıllar boyunca yaşaya gelmiştir Bir bakıma, tekke şiirinin, dinsel kökenli şiirin de kurucusu sayılabilir Şiirlerine koyduğu büyük öz sebebiyle, tüm tarikatlarca benimsenmiş, insanlığı saran duygu ve düşünceleriyle, her anlayıştaki insanın en yakın dostu, duygu arkadaşı olmuştur Tarikatlarla ilgisi olmayanlar da, Yunus ’u bu özünden, içeriğinden dolayı sevmişlerdir
Yunus ’un şiirleri incelendiğinde, mesajın, duru bir Türkçe olduğu görülür Ama bazı şiirlerinde İran, Hint ve Yunan mitolojilerinden gelen terimler, din aracılığıyla giren bir çok tanıdık olmayan kelimelere de rastlanır Bu da, Yunus ’un yüksek kültür ve bilgi birikiminin bir göstergesidir Tanıdık Olmayan kelimelerle, veya bazı terimlerle süslenen söyleyişlerinde de doğaldır ve halka yakındır Tanıdık Olmayan dil öğelerini, yerli yerinde kullanmış olduğundan, yadırganmamıştır
Söyleyiş bakımından, halkın diline çok yakındır Halk deyimlerinden yararlanırken; halkın benzetmelerini kullanırken, hiç bir yadırgama görülmez şiirlerinde
Yunus genellikle hece ölçüsünü kullanmıştır ara sıra da Aruz ölçüsünü kullandığı görülür Abdulbaki Gülpınarlı, O ’nun şiirlerinin 66 tanesinin Aruzla yazılmış olduğunu belirtmektedir
Şiirlerinde kafiyeye pozitif önem vermemiştir Sözgelişi, “baldan, “sözden, “dilden sözcüklerini uyak olarak kullanırken, O ’nun için “den ya da “dan ekleri ve onun sağladığı ses armonisi, Yunus için yeterlidir böylece uyak anlayışı, bağımsızlık bir temele dayanmaktadır
Şiirlerinde biçim bakımından ya dörtlüklerden oluşan, veya mesnevi düzenine uyan bir biçim görülür Dörtlüklerden oluşan şiirleri daha çok koşma türündedir
Acep şu yerde var m ’ola şöyle ilginç bencileyin
Bağrı başlı, gözü yaşlı şöyle acayip bencileyin
Yunus Emre sözün gücünü, kudretini çok iyi kavramıştır İyilik ve kötülüğün sözden geldiğini, ifadesini doğru bulmayan sözün, nelere yol açabileceğini görmüştür O ’na tarafından laf, insanları dost da düşman da eden bir araçtır İnsanları kırmamak için, iyi ve tatlı sözler söylenmesinden yanadır
Mevlana gibi Yunus da insana siklet verir Din, tarikat, görünürde farklı olan yollardır Hepsinin amacı iyi insan edinmek ve insanlık hedefine ulaşmaktır Yunus sahiden, her insanın bir hedefi olduğu inancındadır Doğduğunda da bir takım ulu değerler taşır insan… yaşamı boyunca toplum onu baskı aşağı tutar ve kendi istediği yöne götürür Bu baskıdan kurtulup serbest olmak, oysa “tarikat ile olur
Yunus bilgilidir, sanatçı bir sanatçıdır Sözün değerini bilir, şiirin nasıl söyleneceğini nağme gibi işler Bir derviş olarak, insanlık anlayışının en ulu noktasına erişmiştir bununla birlikte, dünyadan kopmaz Dünya, güzellikleri, dağları ve ovaları, bitki ve hayvanlarıyla O ’nu defalarca çekmiştir Yunus ’un şiir ve ilahilerini içine alan iki eser, bizlere ulaşabilmiştir Bunlar Yunus Divanı ve Risaletün Nushiyye adlı eserlerdir
Yunus bütün şiirlerini “meleklerde bilmez ola dediği, insan üstü, şairler üstü bir perdeden söylemiştir, dahi perdesinden seslenmiştir Her şeyi oysa Yunus ’un söyleyebileceği kudretle söylemiştir Onun için ister Tarikattan, Şeritten ya da Hakikatten dem vursun; ister Allah ’ı, doğayı, güzelliği ya da insanlığı anlatsın; O, şiirlerin hepsinde Yunus ’tur Türk sofilerinden hiç kimse, O ’nun söyleyiş makamına çıkamamıştır
*
Yunus Emrenin Sanatçı Kişiliği,
Yunus Emrenin Sanata Bakış Açısı
Yunus Emre, değişik görüşlerini, eserlerinde ortaya koymuştur Bilim, bilgi, gerçek, Allah, ölüm, aşk gibi konularda ki düşüncelerini bir potada eritmiştir Ermişler aşamasına ulaşmak ve olgun insan almak için çalışmış, sonunda da en yüksek manevi makama ulaşmıştır
Yunus ’a göre bilim bir kasıt değil, araçtır Çünkü bilimi kendilerine gaye edinenler, kendilerini dünyanın merkezi sanırlar ve bu bilgileriyle fayda taslarlar Oysa Yunus ’a göre, mutlak varlıktan diğer varlık yoktur ve bütün var olanlar Allah ’ın (Mutlak Varlığın) çeşitli görüntülerinden diğer bir şey değildir Kendisine tanıdığı varlık ise sadece bir kurgudur Reel varlığa varmak, bu kurgudan kurtulmadır, varlıkta değil olmadır
Yunus ’un öğütlediği töre, gizemli ve hakiki hayatın gerekli kıldığı elem ve aşktır İnsan, alev, hava, su ve toprak olmak üzere dört öğeden oluşur Bu dört öğe, can ile birleşerek birlik ve soyluluk kaynağı olur
Yunus, körü körüne kaderci anlayışa karşısında çıkar Onda yaşamın coşkusu ve sevinci görülür Ona kadar insan, aralıksız bir metamorfoz içindedir ve buna baştan doğma denilmektedir Vefat Etmek de bir bakıma her tarafta doğmaktır Vefat Etmek ve bu nedenle sonsuzda yaşamak “mukadder olduğuna göre, yaşadığı sürece yardımsever işler gerçekleştirmek; eserler vazgeçmek gerekir Ömür, yeryüzünde yaşamak, bu amacın gerçekleştirilmesi için bir araçtır
Yunus Emre, milletimizin değerlerini, görüşlerini yansıtan büyük bir sanatçıdır O ’nun deyişlerinde, geçmişteki kültürümüzün izleri görülür Bunun yanına, biçim, dil, söyleyiş ve ölçü bakımından da ulusal sanatçımızdır Mısralarında yalınlık, arılık, tarafsızlık ve içtenlik vardır Hiç bir yüze gülücü unsur bulunmaz O ’nun şiirlerinde İçini tamamiyle bize açar, anlaşılmaz birçok felsefe kavramını, fazla açık ve yalın bir dille, anlatıverir
Yunus ’ta millet zevkine yakınlık ve derin bir lirizm görülür bu nedenle, halkın içinde yüzyıllar boyunca yaşaya gelmiştir Bir bakıma, tekke şiirinin, dinsel kökenli şiirin de kurucusu sayılabilir Şiirlerine koyduğu büyük öz sebebiyle, tüm tarikatlarca benimsenmiş, insanlığı saran duygu ve düşünceleriyle, her anlayıştaki insanın en yakın dostu, duygu arkadaşı olmuştur Tarikatlarla ilgisi olmayanlar da, Yunus ’u bu özünden, içeriğinden dolayı sevmişlerdir
Yunus ’un şiirleri incelendiğinde, mesajın, duru bir Türkçe olduğu görülür Ama bazı şiirlerinde İran, Hint ve Yunan mitolojilerinden gelen terimler, din aracılığıyla giren bir çok tanıdık olmayan kelimelere de rastlanır Bu da, Yunus ’un yüksek kültür ve bilgi birikiminin bir göstergesidir Tanıdık Olmayan kelimelerle, veya bazı terimlerle süslenen söyleyişlerinde de doğaldır ve halka yakındır Tanıdık Olmayan dil öğelerini, yerli yerinde kullanmış olduğundan, yadırganmamıştır
Söyleyiş bakımından, halkın diline çok yakındır Halk deyimlerinden yararlanırken; halkın benzetmelerini kullanırken, hiç bir yadırgama görülmez şiirlerinde
Yunus genellikle hece ölçüsünü kullanmıştır ara sıra da Aruz ölçüsünü kullandığı görülür Abdulbaki Gülpınarlı, O ’nun şiirlerinin 66 tanesinin Aruzla yazılmış olduğunu belirtmektedir
Şiirlerinde kafiyeye pozitif önem vermemiştir Sözgelişi, “baldan, “sözden, “dilden sözcüklerini uyak olarak kullanırken, O ’nun için “den ya da “dan ekleri ve onun sağladığı ses armonisi, Yunus için yeterlidir böylece uyak anlayışı, bağımsızlık bir temele dayanmaktadır
Şiirlerinde biçim bakımından ya dörtlüklerden oluşan, veya mesnevi düzenine uyan bir biçim görülür Dörtlüklerden oluşan şiirleri daha çok koşma türündedir
Acep şu yerde var m ’ola şöyle ilginç bencileyin
Bağrı başlı, gözü yaşlı şöyle acayip bencileyin
Yunus Emre sözün gücünü, kudretini çok iyi kavramıştır İyilik ve kötülüğün sözden geldiğini, ifadesini doğru bulmayan sözün, nelere yol açabileceğini görmüştür O ’na tarafından laf, insanları dost da düşman da eden bir araçtır İnsanları kırmamak için, iyi ve tatlı sözler söylenmesinden yanadır
Mevlana gibi Yunus da insana siklet verir Din, tarikat, görünürde farklı olan yollardır Hepsinin amacı iyi insan edinmek ve insanlık hedefine ulaşmaktır Yunus sahiden, her insanın bir hedefi olduğu inancındadır Doğduğunda da bir takım ulu değerler taşır insan… yaşamı boyunca toplum onu baskı aşağı tutar ve kendi istediği yöne götürür Bu baskıdan kurtulup serbest olmak, oysa “tarikat ile olur
Yunus bilgilidir, sanatçı bir sanatçıdır Sözün değerini bilir, şiirin nasıl söyleneceğini nağme gibi işler Bir derviş olarak, insanlık anlayışının en ulu noktasına erişmiştir bununla birlikte, dünyadan kopmaz Dünya, güzellikleri, dağları ve ovaları, bitki ve hayvanlarıyla O ’nu defalarca çekmiştir Yunus ’un şiir ve ilahilerini içine alan iki eser, bizlere ulaşabilmiştir Bunlar Yunus Divanı ve Risaletün Nushiyye adlı eserlerdir
Yunus bütün şiirlerini “meleklerde bilmez ola dediği, insan üstü, şairler üstü bir perdeden söylemiştir, dahi perdesinden seslenmiştir Her şeyi oysa Yunus ’un söyleyebileceği kudretle söylemiştir Onun için ister Tarikattan, Şeritten ya da Hakikatten dem vursun; ister Allah ’ı, doğayı, güzelliği ya da insanlığı anlatsın; O, şiirlerin hepsinde Yunus ’tur Türk sofilerinden hiç kimse, O ’nun söyleyiş makamına çıkamamıştır
*
Türkiye'nin en güncel forumlardan olan forumdas.com.tr'de forumda aktif ve katkısı olabilecek kişilerden gönüllü katkıda sağlayabilecek kişiler aranmaktadır.