Forumda yenilikler devam etmektedir , çalışmalara devam ettiğimiz kısa süre içerisinde güzel bir görünüme sahip olduk daha iyisi için lütfen çalışmaların bitmesini bekleyiniz. Tıkla ve Git
x

Yusuf Ziya Ortaç kimdir

Yusuf Ziya Ortaç kimdir

iltasyazilim

FD Üye
Katılım
Ara 25, 2016
Mesajlar
0
Etkileşim
17
Puan
38
Yaş
36
F-D Coin
58
YUSUF ZİYA ORTAÇ


Türk şair, roman ve oyun yazarı, gazeteci, siyaset adamı Türk milli edebiyatının geçirdiği en manâlı değişim sürecinde, aruz vezniyle başladığı şiir çalışmalarını, Milli Edebiyat hareketinin etkisinde kalarak hece veznine çevirmiş ve Beş Hececilerolarak anılan şairler grubu arasında yer almıştır Türkçenin sadeleşmesi için çabalamış, manzume ve düz yazılarında tavır dilini kullanmıştır Mizahi ve hicivsel yazılarının yanı sıra, tiyatro oyunu, roman, anı ve gezi türlerinde de paha biçilmez eserler kaleme almıştır


Yusuf Ziya Ortaç, 23 Nisan 1895 tarihinde, İstanbul Kanatlarımın Altında'da dünyaya geldi Ortaöğrenimi için Vefa Lisesi'ne gönderildi Lise yıllarında, Serveti Fünunculardan etkilenerek, aruz vezniyle şiirler yazmaya başladı Birincil şiiri, 1914'te yayınlandı 1915 yılında, edebiyat öğretmeni olmaya heveslenince, o zamanki adı Darülfünunı Osmani olan, İstanbul Üniversitesi tarafından açılan yeterlilik sınavına girdi ve kazandı İstanbul'da çeşitli okullarda, öğretmenlik görevini sürdürürken, yazınsal faaliyetlerine tartı verdi

Ulusal edebiyat akımıyla artan, öz değerlere geri dönüş düşüncesini benimsedi ve bu anlamda, ağır dille yazılan, sistemli kalıpları olan aruz veznini terketti Hece vezniyle, jurnal konuşma dilinde, sade, lakin akıcı şiirler kaleme almaya başladı Genelde 11'lik ve 14'lük kalıplar kullandıysa da, bambaşka türde denemeler de ortaya koydu Orhan Seyfi Orhon, Faruk Nafiz Çamlıbel, Enis Behiç Koryürek ve Halit Fahri Ozansoy'dan oluşan, Hecenin Beş Şairinden (Beş Hececiler) biri oldu Sosyal konulara tartı veren, lirik manzumelerinin yanı sıra, başarılı tiyatro oyunları da yazdı 1918'de sahneye konulan Binnazadlı oyunu, Türk tiyatrosunun gelişimine büyük katkı karşılayan, oldukça başarılı bir eserdi Benzer yıl, kısa bir vakit, Şairisimli bir şiir dergisi çıkardı Türk Yurdu, Mal Varlığıi Fünun ve Büyük Mecmua gibi dergilerde pekçok şiiri yayınlandı 1916'da, şiirlerini bir kitap altında toplayan şair, Akından Akınaisimli ünlü mazume kitabını çıkardı

Ardından, Diken adlı dergide mizahi yazılar yazmaya başlayan Ortaç, dönemin trajigülünç yazınsal ve sosyal gelişmelerini alaya aldı 1919'da, bir mizah kitabı olan Neşelendirici Kitapı çıkardı Aynı sene, Latifeadlı üstelik piyes yazdı Arkasında, diğer bir hececi arkadaşı Orhan Seyfi Orhon'la birlikte, Türk edebiyat tarihinin en uzun soluklu dergisi olan Akbabayı yayınlama hayatına kazandırdılar Ilk kez, 7 Aralık 1922 günü yayımlanan Akbaba, önceleri ayda iki kere; sonra haftalık olarak basılmaya başlandı Dergi, 55 takvim yayım hayatı her tarafında, lüzum tasarım, gerekse üslup açısından, Türk dergicilik anlayışında çoğu yeniliğe imza attı ve siyasal olayların kara mizahını yaptı Değişen, yenilenen düşüncenin sesi olarak, monarşi yanlısı ve ulusal uğraş karşıtı Refik Halit Karay'ın Aydedesinin karşısında yükselen değerlere evsahipliği yaptı ve zamanla benzer kadroyla; fakat bambaşka söylemlerle onun yerini aldı Kemalizmin, egemen bir devletin ve Cumhuriyetin en koyu savunucusu haline gelerek, karşıt görüşleri ve bunları dile getirenleri hicivsel bir mizahla alaya aldı Orhan Veli Kanık'ın ön but olduğu Garipçilerakımını kıyasıya eleştiren Ortaç ve Orhon, bu akımın etkisinde yazın faaliyeti gösterenlere Bobstilyakıştırmasında bulundu

Akbaba'nın en büyük handikapı ise, İstanbul'un modernleşen hayat kültürünü konu etmesi, yalnızca bu şehri ve onun kültürelsanatsal çehresini baz alması ve ortaüst seviye yaşam standardına sahip insanlara hitap eden bir dergi olmasıydı Sütunlarını, dönemin pekçok yazarına açan dergi, yazınsal fikirlerin mizahi yansımasında bağımsızlık bir arena haline geldi Türk edebiyatının fazla sayıda genç yeteneğine bir nevi stajyerlik hizmeti verdi Aziz Nesin, Rıfat Ilgaz, İbrahim Alaattin Gövsa, Muzaffer İzgü, Ercüment Ekrem Talu gibi birçok ismin, yeteneklerini sergileme fırsatını bulduğu birincil yayın organı oldu

Anadolu'nun sorunlarına kentsel bir görünüm açısıyla yakında olacak olan Ortaç, cumhuriyetle birlikte, rejim yanlısı bir çizgide ilerledi 1928 yılında, latin harflerine geçilmesiyle birlikte, tirajının oldukça düşmesi nedeniyle derginin yayınına ara verdi Siyasi çalkantıların yoğunlaştığı 30'lu ve 40'lı yıllarda da, Akbaba'nın basımına ara sıra duraklamak zorunda kaldıysa da, ölümüne değin neşriyatını sürdürdü 1933 sonrasında yeni harflerle, tazelenmiş şekilde Babıâli ’ye geri dönen Akbaba, şairin ölümünün gerisinde, 1977 yılına değin, oğlu Engin Ortaç kadar çıkarılmaya devam etti

1 Temmuz 15 Ekim 1928 tarihleri aralarında yayımladığı Meşaleadlı dergide, Yedi Meşalecilere büyük umutlarla köşelerini açan Ortaç, söylevleriyle ihtilaf halinde olmaları sebebiyle dergiyi kapattı Uzun bir aradan sonra, yeniden kitap çalışmalarına yönelen şair, 1938 yılında, Bir Selvi Gölgesive çocuk şiirlerinden oluşan Kuş Cıvıltılarını yayınladı 1946 seçimlerinde, Cumhuriyet Halk Müziği Partisi'nden seçimlere katıldı ve Ordu milletvekili olarak mecliste yer aldı 1950 1954 arasında da mecliste tayin yaptıktan daha sonra, siyasetten uzaklaştı zaman zaman roman türünde eserler de ortaya koyan Ortaç, Kürkçü Dükkânı(1931), Şeker Osman(1932), Göç(1943) ve Üç Katlı Konut(1953) gibi beğenilen romanlar kaleme aldı

1950 sonrasında, şiirden ziyade, ağırlıklı olarak, mizah, seyahat, hatıra ve yaşam öyküsü türlerinde yazmaya başladı Bu anlamda en bilinen eserleri, Sarı Çizmeli Mehmed Ağa, Portreler, İsmet İnönüve Bizim Yığıntur 11 Mart 1967 günü, geçirdiği kalp krizi nedeniyle, İstanbul'da hayata gözlerini yuman Yusuf Ziya Ortaç, Zincirlikuyu Mezarlığı'na defnedildi Otuzdan fazla esere imza atan ünlü edebiyatçı, Türkçeyi sade, akan, yumuşak ve adaleli bir biçimde kullanmış; edebiyat çevrelerince üslup ustasıbiçiminde nitelendirilmiştir

Eserleri:

ROMAN: Kürkçü Dükkânı (1931) Şeker Osman (1932) Göç (1943) Üç Katlı Ev (1953)

ŞİİR: Akından Akına (1916) Âşıklar Yolu (1919) Cen Ufukları (1920) Yanardağ (1928) Bir Selvi Gölgesi (1938) Kuş Cıvıltıları (çocuk şiirleri, 1938) Bir Esinti Esti (1952)

OYUN: Kördüğüm (1920) Latife (1919) Nikâhta Keramet (1923)

MIZAH: Şen Kitap (1919) Beşik (1943) Ocak (1943) Sarı Çizmeli Mehmed Ağa (1956) Gün Doğmadan (1960)

GEZIANIYAŞAM ÖYKÜSÜ: İsmet İnönü (1946) Göz Ucuyla Avrupa (1958) Portreler (1960) Bizim Yığın 1966) *
 
858,496Konular
981,686Mesajlar
29,765Kullanıcılar
Üst Alt