iltasyazilim
FD Üye
YÜZME STİLLERİ
Hür yüzme
Hür yüzme suyun üstüne çift kol vuruşuyla, birbirinden öbür şekilde yapılır But hareketleri devamlıdır Bu yüzden serbest yüzme en seri olanıdır
Kurbağalama yüzme
Bir çok ülkede kurbağalama yüzüş öğrenilen ilk yüzmedir Bu yüzme stili en yavaş olanıdır
Sırtüstü yüzme
Sırt üstü yüzme başlangıçta 1912 yılında Stockholm Olimpiyat Oyunları sırasında Amerikalı yüzücü Hebner kadar yapılmıştır Yarışı kazandığı için reformcu tekniği fazla ciddiye alınmıştır Uzun zaman sırt üstü yüzülmeye devam edildi
Kelebek yüzme
Kelebek oldukça yeni bir yüzme stilidir Bu stil kurbağalama yüzüşünden kazanç, çünkü kollarin zıt hareketleri suyun üzerinde yapılır Kolların çekişi kalçalara dek uzanır
YÜZMENİN KASİSKELET SİSTEMLERİ ÜSTÜNE ETKİLERİ
Adale, gerilebilme ve kasılabilme yeteneğine sahip liflerden oluşmaktadır Kas dokusu üç bölümde incelenir
1 İskelet Kasları (İstemli Kaslar)
Vücudu harekete geçiren kaslara iskelet kasları denir Antrenman yolu ile oluşan şansın dönmesi en keskin şekilde iskelet kaslarında görülmektedir İskelet kasları, hareket için kuvvet sağlarlar ve karoser kaslarının 78'ini oluştururlar genellikle bir kasın % 7580'i sudan, % 1820'si proteinden, geri kalan bölümü ise karbonhidrat, lipit (yağ), mineral ve nonproteik azottan oluşmuştur Kasta % 0515 oranında glikojen şeklinde yer alan karbonhidrat, bilindiği gibi organizmanın en kayda değer enerji kaynaklarından biridir
İskelet kasları, beyaz ve kırmızı kaslar olarak iki gruba ayrılırlar Beyaz kaslar (FastTwitch muscle fibers ya da özet olarak FT), kırmızı kaslara (SlowTwitch muscle fibers veya özet olarak ST) oranla daha çabuk kasılırlar ve uzun süre iş yapmayı gerektirmeyen görevlerde yer alırlar STliflerinin çevrelerinde kılcal damar çoktur Aerob metabolizmayı kullanırlar
2 Düz Kaslar (İstemsiz Kaslar)
İç organlarının yapısında yer alırlar ve uzun süreli düzenli faaliyette bulunurlar İsteğimiz dışarıda çalışırlar
3 Kalp Kasları (İstemsiz Kaslar)
Kalpte yer alan ve uzun süreli ahenkli faaliyette bulunan kas tipidir İsteğimiz dıştan çalışırlar
Kasların Yapısı ve Bazı Özellikleri:
1 Kasın açılış noktası olan origosabittir Bir adale, kasın sonlandığı nokta olan instersiyoyu kendine içten çekerek hareket eder
2 Kasın gövdesi, kas liflerinin demetler halinde sarkolemmaadı bahşedilen zarlar kadar sarılması ile oluşur
3 Tendon, kasın kemiğe yapıştığı bölümdür
YÜZMENİN YÜREKDOLAŞIM SİSTEMLERİ ÜZERINE ETKİLERİ
Antrenmanlar ile kalbin dakika volümünü arttırmak mümkündür Bu artışın gerçekleşmesi maximal ve submaximal yapılan yüklenmelerle mümkündür Yapılan çalışmalar kalbin dakika volümünü arttıran en iyi yolun submaximal (%70 ve altı) yüklenmeler olduğunu ortaya koymuştur Kalbin dakika volümünün artması, dokuların oksijen ihtiyacının karşılanması bakımından fazla önemlidir Bu sebeple orta ve uzun uzaklık yüzücülerin bu özelliğini geliştirmeleri önemlidir
Bilindiği gibi, kalbin dakika volümünün artması, öncelikle atım volümünün (her atımda pompalanan kan miktarı) ve de kalp atım sayısının artırılması ile olanaklıdır Su içindeki yatay pozisyon, kalbin atım volümünün ayakta duruşa oranla daha iyi olmasını sağlar Çünkü, bu pozisyonda, kalbin kan ile doluşu daha iyi olur Su içinde, suyun kaldırma kuvveti yerçekimine karşı koyar Bu konumda yürek, kanı yer çekimine karşı atmak zorunluğunda kalmaz Keza, suyun kaldırma kuvvetinin yer çekimini karşılanması ve suyun daha alçak ekstremitelere uyguladığı hidrostatik basınç, havada dikey durumda iken karşılaşılan Kanın daha alçak ekstremitelerde toplanma eğiliminielemine eder dahası, su içinde kalp, ısı düzenlemesine takviye nedeniyle deriye artı kan göndermek zorunda kalmaz Bu kan çalışan kaslara aktarılır
Özetlersek, yüzücülerdeki dolaşım diğer spor dallarındaki sporculara oranla farklılıklar gösterir Bu şart, su içindeki vücudun yatay pozisyonda olmasına bağlıdır Bu pozisyonda yürek kan ile tamamen dolar ve sonuçta kalbin tek bir kasılışında daha artı kan vücuda pompalanır
Düzenli antrenmanların yürek üzerine yaptığı olumlu etkiler şunlardır:
1 Antrenman ile yürek odacıklarının hacmi büyür Kalp odacıklarının büyümesi ile kalbin içine aldığı kan miktarı artarken, dakika volümü artar İyi antrene edilmiş sporcularda kalbin önem altında bir dakika içinde pompalandığı kan miktarı 3540 litreye kadar çıkabilmektedir
2 Antrenman sonucunda, yürek kaslarında hipertrofidenilen gelişme, kalınlaşma, kuvvetlenme meydana kazanç Bu gelişmelerle kalbin pompalandığı kan daha güçlü bir şekilde organizmaya dağılır
YÜZMENİN SOLUNUM SİSTEMLERİ ÜZERINE ETKİLERİ
Temel görevi, kana oksijen devretmek ve kandaki karbondioksiti edinmek olan solunum sistemi, ağızdan ve burun dan başlayarak akciğerde sonlanır Ağızdan ve burundan alınan hava trakeaadı bahşedilen ve havanın iletilmesini sağlayan boru yoluyla akciğerlere kazanç Akciğerlere gelen ve akciğerlerin yapısında bulunan alvoellere (hava kesecikleri) yerleşen havada % 1415 oksijen ve % 4969 oranında karbondioksit vardır Çevresi kılcal damarlarla sıkı bir şekilde çevrilmiş ola alveollerle kılcal damarlar arasında gaz alış verişi olur Gaz değişimi diffüzyonla meydana kazanç Örneğin, vennler (toplara mar) içinde akciğerlere gelen karbondioksitten varlıklı kan, akciğer yapısındaki alveol keselerine geçerken burada bulunan oksijen de kana geçer
Eritrosit içinde dokulara gelen oksijen il bağlanmış hemoglobin molekülü, oksijenini etkin dokulara verir Bu alışveriş ise aşağıdaki şekilde belirtilmiştir Antrenmanlar esnasında organizmanın oksijen gereksinimi artar Bu artışa paralel olarak, bu gereksinimi karşılayacak dolaşım ve solunum sistemlerinin de bu duruma fizyolojik bir armoni göstermesi gerekir Dokuların oksijene olan gereksinimi arttıkça, solunum sisteminin organizmaya soktuğu oksijen miktarı ve bu oksijeni dokulara taşıyacak olan dolaşım sisteminin faaliyeti artar Dinlenme durumunda bir birey dakikada 1216 kez soluk alırken, antrenmanlar sırasında solunum frekansı 4050'ye dek çıkabilir
Kişinin bir dakikada aldığı hava miktarı ise o kişinin dakika başına solunum volümünü (hacmini) meydana getirir
Dakika Başına Solunum Volümü (Bir Solukta Alınan Hava Miktarı) x (Bir Dakikadaki Solunum Sayısı)
Dinlenme durumundaki bir kişinin dakika başına solunum volümü 58 litredk civarındadır Bu arz, önem altında 120 Itdk'ya, bir takım durumlarda da 140 Itdk'ya kadar yükselebilir
Maddesel çalışmalarda bir taraftan solunum volümü, üstelik da solunum frekansının artırılmas ile solunumdakika volümü artırılmış olur *
Hür yüzme
Hür yüzme suyun üstüne çift kol vuruşuyla, birbirinden öbür şekilde yapılır But hareketleri devamlıdır Bu yüzden serbest yüzme en seri olanıdır
Kurbağalama yüzme
Bir çok ülkede kurbağalama yüzüş öğrenilen ilk yüzmedir Bu yüzme stili en yavaş olanıdır
Sırtüstü yüzme
Sırt üstü yüzme başlangıçta 1912 yılında Stockholm Olimpiyat Oyunları sırasında Amerikalı yüzücü Hebner kadar yapılmıştır Yarışı kazandığı için reformcu tekniği fazla ciddiye alınmıştır Uzun zaman sırt üstü yüzülmeye devam edildi
Kelebek yüzme
Kelebek oldukça yeni bir yüzme stilidir Bu stil kurbağalama yüzüşünden kazanç, çünkü kollarin zıt hareketleri suyun üzerinde yapılır Kolların çekişi kalçalara dek uzanır
YÜZMENİN KASİSKELET SİSTEMLERİ ÜSTÜNE ETKİLERİ
Adale, gerilebilme ve kasılabilme yeteneğine sahip liflerden oluşmaktadır Kas dokusu üç bölümde incelenir
1 İskelet Kasları (İstemli Kaslar)
Vücudu harekete geçiren kaslara iskelet kasları denir Antrenman yolu ile oluşan şansın dönmesi en keskin şekilde iskelet kaslarında görülmektedir İskelet kasları, hareket için kuvvet sağlarlar ve karoser kaslarının 78'ini oluştururlar genellikle bir kasın % 7580'i sudan, % 1820'si proteinden, geri kalan bölümü ise karbonhidrat, lipit (yağ), mineral ve nonproteik azottan oluşmuştur Kasta % 0515 oranında glikojen şeklinde yer alan karbonhidrat, bilindiği gibi organizmanın en kayda değer enerji kaynaklarından biridir
İskelet kasları, beyaz ve kırmızı kaslar olarak iki gruba ayrılırlar Beyaz kaslar (FastTwitch muscle fibers ya da özet olarak FT), kırmızı kaslara (SlowTwitch muscle fibers veya özet olarak ST) oranla daha çabuk kasılırlar ve uzun süre iş yapmayı gerektirmeyen görevlerde yer alırlar STliflerinin çevrelerinde kılcal damar çoktur Aerob metabolizmayı kullanırlar
2 Düz Kaslar (İstemsiz Kaslar)
İç organlarının yapısında yer alırlar ve uzun süreli düzenli faaliyette bulunurlar İsteğimiz dışarıda çalışırlar
3 Kalp Kasları (İstemsiz Kaslar)
Kalpte yer alan ve uzun süreli ahenkli faaliyette bulunan kas tipidir İsteğimiz dıştan çalışırlar
Kasların Yapısı ve Bazı Özellikleri:
1 Kasın açılış noktası olan origosabittir Bir adale, kasın sonlandığı nokta olan instersiyoyu kendine içten çekerek hareket eder
2 Kasın gövdesi, kas liflerinin demetler halinde sarkolemmaadı bahşedilen zarlar kadar sarılması ile oluşur
3 Tendon, kasın kemiğe yapıştığı bölümdür
YÜZMENİN YÜREKDOLAŞIM SİSTEMLERİ ÜZERINE ETKİLERİ
Antrenmanlar ile kalbin dakika volümünü arttırmak mümkündür Bu artışın gerçekleşmesi maximal ve submaximal yapılan yüklenmelerle mümkündür Yapılan çalışmalar kalbin dakika volümünü arttıran en iyi yolun submaximal (%70 ve altı) yüklenmeler olduğunu ortaya koymuştur Kalbin dakika volümünün artması, dokuların oksijen ihtiyacının karşılanması bakımından fazla önemlidir Bu sebeple orta ve uzun uzaklık yüzücülerin bu özelliğini geliştirmeleri önemlidir
Bilindiği gibi, kalbin dakika volümünün artması, öncelikle atım volümünün (her atımda pompalanan kan miktarı) ve de kalp atım sayısının artırılması ile olanaklıdır Su içindeki yatay pozisyon, kalbin atım volümünün ayakta duruşa oranla daha iyi olmasını sağlar Çünkü, bu pozisyonda, kalbin kan ile doluşu daha iyi olur Su içinde, suyun kaldırma kuvveti yerçekimine karşı koyar Bu konumda yürek, kanı yer çekimine karşı atmak zorunluğunda kalmaz Keza, suyun kaldırma kuvvetinin yer çekimini karşılanması ve suyun daha alçak ekstremitelere uyguladığı hidrostatik basınç, havada dikey durumda iken karşılaşılan Kanın daha alçak ekstremitelerde toplanma eğiliminielemine eder dahası, su içinde kalp, ısı düzenlemesine takviye nedeniyle deriye artı kan göndermek zorunda kalmaz Bu kan çalışan kaslara aktarılır
Özetlersek, yüzücülerdeki dolaşım diğer spor dallarındaki sporculara oranla farklılıklar gösterir Bu şart, su içindeki vücudun yatay pozisyonda olmasına bağlıdır Bu pozisyonda yürek kan ile tamamen dolar ve sonuçta kalbin tek bir kasılışında daha artı kan vücuda pompalanır
Düzenli antrenmanların yürek üzerine yaptığı olumlu etkiler şunlardır:
1 Antrenman ile yürek odacıklarının hacmi büyür Kalp odacıklarının büyümesi ile kalbin içine aldığı kan miktarı artarken, dakika volümü artar İyi antrene edilmiş sporcularda kalbin önem altında bir dakika içinde pompalandığı kan miktarı 3540 litreye kadar çıkabilmektedir
2 Antrenman sonucunda, yürek kaslarında hipertrofidenilen gelişme, kalınlaşma, kuvvetlenme meydana kazanç Bu gelişmelerle kalbin pompalandığı kan daha güçlü bir şekilde organizmaya dağılır
YÜZMENİN SOLUNUM SİSTEMLERİ ÜZERINE ETKİLERİ
Temel görevi, kana oksijen devretmek ve kandaki karbondioksiti edinmek olan solunum sistemi, ağızdan ve burun dan başlayarak akciğerde sonlanır Ağızdan ve burundan alınan hava trakeaadı bahşedilen ve havanın iletilmesini sağlayan boru yoluyla akciğerlere kazanç Akciğerlere gelen ve akciğerlerin yapısında bulunan alvoellere (hava kesecikleri) yerleşen havada % 1415 oksijen ve % 4969 oranında karbondioksit vardır Çevresi kılcal damarlarla sıkı bir şekilde çevrilmiş ola alveollerle kılcal damarlar arasında gaz alış verişi olur Gaz değişimi diffüzyonla meydana kazanç Örneğin, vennler (toplara mar) içinde akciğerlere gelen karbondioksitten varlıklı kan, akciğer yapısındaki alveol keselerine geçerken burada bulunan oksijen de kana geçer
Eritrosit içinde dokulara gelen oksijen il bağlanmış hemoglobin molekülü, oksijenini etkin dokulara verir Bu alışveriş ise aşağıdaki şekilde belirtilmiştir Antrenmanlar esnasında organizmanın oksijen gereksinimi artar Bu artışa paralel olarak, bu gereksinimi karşılayacak dolaşım ve solunum sistemlerinin de bu duruma fizyolojik bir armoni göstermesi gerekir Dokuların oksijene olan gereksinimi arttıkça, solunum sisteminin organizmaya soktuğu oksijen miktarı ve bu oksijeni dokulara taşıyacak olan dolaşım sisteminin faaliyeti artar Dinlenme durumunda bir birey dakikada 1216 kez soluk alırken, antrenmanlar sırasında solunum frekansı 4050'ye dek çıkabilir
Kişinin bir dakikada aldığı hava miktarı ise o kişinin dakika başına solunum volümünü (hacmini) meydana getirir
Dakika Başına Solunum Volümü (Bir Solukta Alınan Hava Miktarı) x (Bir Dakikadaki Solunum Sayısı)
Dinlenme durumundaki bir kişinin dakika başına solunum volümü 58 litredk civarındadır Bu arz, önem altında 120 Itdk'ya, bir takım durumlarda da 140 Itdk'ya kadar yükselebilir
Maddesel çalışmalarda bir taraftan solunum volümü, üstelik da solunum frekansının artırılmas ile solunumdakika volümü artırılmış olur *