Zayıflarken psikolojik yardım almak şart mı?

“Defalarca diyet yaptım bir türlü olmuyor, hayat usulümü değiştirmeye çalıştım ancak başarısızım, birinci birkaç hafta güzel gidiyor fakat sonra çok mutsuz oluyorum, dayanmıyorum, keşke mucize bir diyet olsa da yapsam…”

Hiç içinizden bunları geçirdiğiniz oldu mu? Diyet konusunda çaresiz mi hissediyor sunuz?

Pek çok kaynakta çokça kilolu bireylerin sadece insanlığın değişen beslenme biçiminin yanı sıra birtakım ruhsal nedenlerden şişman olduğu, yemenin devir zaman bir bağımlılık haline geldiği, insanların ziyade kilolarından bu yüzden kurtulamadıklarını söyleniyor. Evet siz bunlardan biri misiniz?

Kilo sorunu ruhsal etkenlere dayanan hastalarda rastladığımız öncelikli badire bu şahısların sıklıkla yeme nöbetleri geçirmeleri. Bu nöbetler sırasında bireyler, tıkınırcasına süratli bir formda yüksek kalorili şeyleri yiyor, adeta yediklerini kimse görmeden ağızlarına tıkıştırıveriyorlar. Bu nöbetlerin akabinde sıkı bir pişmanlık hisseden bu insanlar sıklıkla katı diyetlere girip birkaç kilo kaybettikten sonra bu nöbetleri yine ve tekrar geçiriyorlar. İşte bu noktada başlıyor ruhsal yardımın tesiri zira çalışmalar gösteriyor ki bu nöbetler sıklıkla insanların baş edemediklerini düşündükleri sıkıntıları olduğunda artıyor. Ahir bu yeme nöbetleri ve katı diyetler bir döngü halini alıyor, saf araya sıklıkla iştah giderici haplar, zayıflattığını sav eden çeşitli besin takviyeleri ilaçlar giriyor. Her başarısızlık kişinin umudunu daha da yitirmesine, yediklerine daha da bağımlı hale gelmesine yol açıyor.

Pekala ya yiyeceğin bir bağımlılık haline gelmesi durumu, evet buna da sıklıkla rastlıyoruz. Yiyecek mahsusen de çok tatlı ya da çok tuzlu ve kızarmış şeyler kişi için bir bağımlılık haline gelebiliyor. Bunda bir yandan git gide tatlı ile beslenmeye alışan metabolik istikrarın yanı sıra kişinin pek çok derdinden o tatlıyı yediğinde sıyrılmasının etken olduğu açık.

Yeme sorunu ruhsal etkenlere dayanan kimselere baktığımızda başlarının mütemadi yedikleri ya da yiyemedikleri ile meşgul olduğu, yeme ile ilgili olan mülahazaları zorlukla başlarından atabildikleri, diyet yaptıklarında ise bu tasavvurların adeta dimağlarına atak ettiklerinden yakındıklarını sıklıkla gözlüyoruz. Bu da sıklıkla diyetteki başarısızlığın nedeni oluyor, vakit devir “aklımda duracağına yemeyi tercih ettim” diyen hastalarımız dahi oldu.

Yeme sorunu ruhsal etkenlere dayanan kimselerde sıklıkla gözlediğimiz son belirti ise bu şahısların sıklıkla vücutları ile ziyadesiyle meşgul olup hayatlarının pek çok meydanındaki beğenilmeyen giden şeyleri dış görünüşleri ile ilişkilendirdikleri, kendilerini bu yüzden hayatta umum olarak başarısız algılayabildikleri ya da tersine bu mevzuyu külliyen yok sayıp dış görünüşlerini külliyen kıymetsiz olarak kıymetlendirdikleri, bütün hayat kuvvetlerini bunun dışındaki mevzulara yönlendirip, bu hususta gelen tenkitlerden fazlaca rahatsız oldukları, sıklıkla buna bağlı olarak etraftakilere öfkelendiklerini gözlüyoruz.

Özetlersek yeme nöbetleri, yiyeceklere bağımlılık ve ama yiyerek rahatlama, mütemadi yemek düşünme, dış görünüş ile haddinden fazla meşguliyet ya da yok sayma çokça kilolarınızın bir ölçü da ruhsal olduğunu işaret ediyor olabilir. Bu türlü durumlarda diyet yapmaya çalışmak sizi yorabilir, başarısız olmak ise gayeden her geçen gün uzaklaşmanıza yol açar. Bu noktada ruhsal destek almak gerekli ve değerlidir. Bu asla sizin ruh hastası, akıl hastası, ruhsal olarak rahatsız olduğunuzu göstermez . Pek çok kişi sadece bu nedenle ruhsal destek almaktan kaçınır lakin pek birden fazla bunu aşamadan her yıl farklı diyetisyenlerin kapısını aşındırıp, şok tedavilerin peşinde koşarlar. Sağlıklı ve size makul bir diyet yapmanız, diyetisyeniniz ile entegrasyonunuz kuşkusuz kıymetli fakat şayet sıkıntınız bahsi geçen ruhsal etkenlere dayanıyorsa bu yetmeyebilir.

Bahar DEMİRKIRAN Beslenme Danışmanlığı Psikoloğu Psk.M.S.T