Zehirli ekmek hikayesi,
Dini hikayeler zehirli ekmek
Sık sık evinin kapısını calıp birşeyler dilenen kadından bıkıp, oldukca rahatsız olan evin hanımı, bir gun yine aynı dilenci kapısını caldığında ondan kurtulmaya karar verir Dilenciye biraz beklemesini soyleyip mutfaktan bir ekmek alır ve ortasından yararak arasına peynir, zeytin yerleştirir Tabii bu arada arasına haşarat oldurmede kullandığı kuvvetli zehirden dokmeyi de ihmal etmez
Dışarıya cıkıp ekmeği dilenciye uzattığında, kadın Allah razı olsundeyip evden ayrılır
İyice acıkan kadın bir caminin avlusunda biraz once kendisine verilen ekmeği cıkarıp tam yiyeceği esnada elini yuzunu yıkamakta olan bir askerin kendisine baktığını gorur Askerin halinden, yoldan geldiği ve yorgunluğu anlaşılmaktadır Dilenci, askerin bakışlarından onun ac olduğunu ve sanki Biraz da bana verManasını cıkarmıştır Gencin haline acıyan kadın ekmeğin hepsini askere buyur eder ve oradan uzaklaşır
Dilenci kadının verdiği ekmeği iştahla yiyen asker, cok gecmeden acıyla kıvranmaya başlar Bir muddet sonra camiye gelen cemaat yerde kıvranan gencin kimin nesi olduğunu sorup oğrendikten sonra alıp evine gotururler
Evin hanımı, aylardır binbir umitle terhisini beklediği yeni terhis olmuş oğlunu perişan vaziyette karşısında gorunce cırpınmaya, dovunmeye başlar Biraz zaman gecip de sakinleşen kadın, oğluna ne olduğunu,nicin kıvrandığını sorup oğrenmeye calışır
Delikanlı biraz once cami avlusunda bir dilenci kadının kendisine ekmek verdiğini, onu yedikten sonra bu hale geldiğini soyleyince kadın ona verdiği ekmeği hatırlar ve başından aşağıya kaynar sular dokulur Ben ne yaptım?diye dovunmeye başlar ama iş işten gecmiştir Arslan gibi delikanlı oracıkta hayata gozlerini yumar
Dini hikayeler zehirli ekmek
Sık sık evinin kapısını calıp birşeyler dilenen kadından bıkıp, oldukca rahatsız olan evin hanımı, bir gun yine aynı dilenci kapısını caldığında ondan kurtulmaya karar verir Dilenciye biraz beklemesini soyleyip mutfaktan bir ekmek alır ve ortasından yararak arasına peynir, zeytin yerleştirir Tabii bu arada arasına haşarat oldurmede kullandığı kuvvetli zehirden dokmeyi de ihmal etmez
Dışarıya cıkıp ekmeği dilenciye uzattığında, kadın Allah razı olsundeyip evden ayrılır
İyice acıkan kadın bir caminin avlusunda biraz once kendisine verilen ekmeği cıkarıp tam yiyeceği esnada elini yuzunu yıkamakta olan bir askerin kendisine baktığını gorur Askerin halinden, yoldan geldiği ve yorgunluğu anlaşılmaktadır Dilenci, askerin bakışlarından onun ac olduğunu ve sanki Biraz da bana verManasını cıkarmıştır Gencin haline acıyan kadın ekmeğin hepsini askere buyur eder ve oradan uzaklaşır
Dilenci kadının verdiği ekmeği iştahla yiyen asker, cok gecmeden acıyla kıvranmaya başlar Bir muddet sonra camiye gelen cemaat yerde kıvranan gencin kimin nesi olduğunu sorup oğrendikten sonra alıp evine gotururler
Evin hanımı, aylardır binbir umitle terhisini beklediği yeni terhis olmuş oğlunu perişan vaziyette karşısında gorunce cırpınmaya, dovunmeye başlar Biraz zaman gecip de sakinleşen kadın, oğluna ne olduğunu,nicin kıvrandığını sorup oğrenmeye calışır
Delikanlı biraz once cami avlusunda bir dilenci kadının kendisine ekmek verdiğini, onu yedikten sonra bu hale geldiğini soyleyince kadın ona verdiği ekmeği hatırlar ve başından aşağıya kaynar sular dokulur Ben ne yaptım?diye dovunmeye başlar ama iş işten gecmiştir Arslan gibi delikanlı oracıkta hayata gozlerini yumar