iltasyazilim
FD Üye
İslâm'ın beş şartından biri Dînen zengin sayılan müslümanın nisab miktârındaki zekat malının belli zamanda belli miktârını zekat niyeti ile ayırıp emr edilen müslümanlara vermesi
Allahü teâlâ Kur'ânı kerîmde meâlen buyuruyor ki:
Allahü teâlânın ihsân ettiği malın zekâtını vermeyenler, iyi ettiklerini, zengin kalacaklarını sanıyorlar Hâlbuki, kendilerine kötülük yapmış oluyorlar O malları, Cehennem'de azâb âleti olacak, yılan şeklinde boyunlarına sarılıp, baştan ayağa kadar, onları sokacaktır (Âli İmrân sûresi: 108)
Malı, parayı biriktirip, zekâtını, müslüman fakirlerine vermeyenlere çok acı azâbı müjdele! Zekâtı verilmeyen mallar, paralar, Cehennem ateşinde kızdırılıp, sâhiplerinin alınlarına, böğürlerine, sırtlarına mühür basar gibi bastırılacaktır (Tövbe sûresi: 134, 135)
Akıllı olan ve büluğ çağına giren ve hür olan müslüman erkek ve kadının, zengin olup şartları bulununca, zekat vermeleri farzdır (Halebî)
Zekâtın farzı birdir Bu da niyet etmektir Niyet kalb ile olur Malın zekâtını ayırırken veya müslüman fakire verirken (Allah rızâsı için, zekat vereceğim) diye niyet etmek, kalbden geçirmektir (Tahtâvî)
Dört çeşit malın zekatı vardır Bu mallar altın ve gümüş, ticâret eşyâsı, hayvanlar ve toprak mahsulleridir (İbni Âbidîn)
Zekat şu yedi sınıfa verilir: Fakir, miskîn (bir günlük nafakasından fazla bir şeyi olmayan müslüman), âmil (zekât toplayan memur), mükâtep (efendisinden kendisini satın alıp, borcunu ödeyince âzâd olacak köle), münkatı' (hac ve cihâd yolunda olup mu htaç kalanlar), medyûn (borcu olan ve ödeyemeyen müslüman), ibnüssebîl (kendi memleketinde zengin ise de, bulunduğu yerde yanında mal kalmamış olan ve çok alacağı varsa da alamayıp muhtaç kalan) (İbni Hümâm)
Malı zarardan korumanın ilâcı, zekât vermektir (İmâmı Rabbânî)
Zekât niyeti ile az bir miktar vermek, dağlar kadar altını sadaka vermekten kat kat daha sevâbdır (Ahmed Fârûkî Serhendî)
Allahü teâlâ Kur'ânı kerîmde meâlen buyuruyor ki:
Allahü teâlânın ihsân ettiği malın zekâtını vermeyenler, iyi ettiklerini, zengin kalacaklarını sanıyorlar Hâlbuki, kendilerine kötülük yapmış oluyorlar O malları, Cehennem'de azâb âleti olacak, yılan şeklinde boyunlarına sarılıp, baştan ayağa kadar, onları sokacaktır (Âli İmrân sûresi: 108)
Malı, parayı biriktirip, zekâtını, müslüman fakirlerine vermeyenlere çok acı azâbı müjdele! Zekâtı verilmeyen mallar, paralar, Cehennem ateşinde kızdırılıp, sâhiplerinin alınlarına, böğürlerine, sırtlarına mühür basar gibi bastırılacaktır (Tövbe sûresi: 134, 135)
Akıllı olan ve büluğ çağına giren ve hür olan müslüman erkek ve kadının, zengin olup şartları bulununca, zekat vermeleri farzdır (Halebî)
Zekâtın farzı birdir Bu da niyet etmektir Niyet kalb ile olur Malın zekâtını ayırırken veya müslüman fakire verirken (Allah rızâsı için, zekat vereceğim) diye niyet etmek, kalbden geçirmektir (Tahtâvî)
Dört çeşit malın zekatı vardır Bu mallar altın ve gümüş, ticâret eşyâsı, hayvanlar ve toprak mahsulleridir (İbni Âbidîn)
Zekat şu yedi sınıfa verilir: Fakir, miskîn (bir günlük nafakasından fazla bir şeyi olmayan müslüman), âmil (zekât toplayan memur), mükâtep (efendisinden kendisini satın alıp, borcunu ödeyince âzâd olacak köle), münkatı' (hac ve cihâd yolunda olup mu htaç kalanlar), medyûn (borcu olan ve ödeyemeyen müslüman), ibnüssebîl (kendi memleketinde zengin ise de, bulunduğu yerde yanında mal kalmamış olan ve çok alacağı varsa da alamayıp muhtaç kalan) (İbni Hümâm)
Malı zarardan korumanın ilâcı, zekât vermektir (İmâmı Rabbânî)
Zekât niyeti ile az bir miktar vermek, dağlar kadar altını sadaka vermekten kat kat daha sevâbdır (Ahmed Fârûkî Serhendî)